Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dili Kalbe İndirdim, Buyur Yâr .. (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA


Dili Kalbe İndirdim Buyur Yâr ..

"Bilmiş olun ki kalpler ancak ALLAH'ın zikriyle huzur bulur" ayet-i kerimesini her okuyuş "Hani ya aşkını O'na vermiştin; ispat et gönül zamanı geldi" diye içimizi peşimize takıyor.
Zira bu alemde daimi değildik bir süre konar sonra göçerdik. O halde gaflet daha fazla saadete galebe çalmadan "İnsana şah damarından daha yakınız" buyuran ALLAH,u Teala'ya yakınlığımızın derecesini ölçmek için vücudun kıblegâhı sayılan kalbe bir davetimiz olmalı.

Belki aniydi hesapsızdı seslenişimiz. "Hey gönül nereden su alıp batıyorsun?" diye soramamıştık bile. Kimbilir belki de rahmetin tecellisi olarak dünya nefis ve şeytanın sultası altındaki aksak yürüyüşümüze rağmen fıtrattan gelen bir ihtiyaçtı bu davet. Bilmiyor olsak ta huzur ve sükûnetin o mahalde kalıp kalmadığını "Yar sana daim nazar eder
virgul.gif
seni gafil görürse güzar eyler"
diyene kulak verilmeliydi. Zira sevilenden gelen sitem sevene kederdi. Onun içindir ki yakayı tümüyle kaptırmadan dünya ve nefsin meşguliyetleriyle kararan
virgul.gif
katılaşan kalbi huzur iklimine sürmeliydi.

Aşık Paşa'nın; "Gönül masiva kaygısındna temizlenmedikçe tecelligah olmaz" sözü
virgul.gif
sefa ile cefanın bir yerde barınamayacağı gerçeğini yüzümüze vuruyorken ifsattan selamete çevirmeliydi viraneliğimizi.
Eğer namaz oruç salavat
virgul.gif
ilim talebi ve Kur'an tilaveti ile gönül derdini artıran iştiyakları bitirip pusu kuranaldatan nefsin ve şeytanın sırtını yere verecek kıvama gelemiyorsak bunların yanında halimizi deşecek daha fazlasına ihtiyacımız var demekti.

Nefsimizin özel bir terbiye ve tedaviye tabi tutacaksadece biz ve O (c.c.) arasında meleklerin dahi bilip kalem oynatamayacağı bir hale varmalıydık. Bu arayış ölüm döşeğinde elinden tesbihi bırakmayıp "Beni ALLAH Teala'ya yaklaştıran bu nesneyi terk edemem" buyuran Cüneyd-i Bağdadi'nin (k.s.) halini getiriyor gözümüzün önüne...Yordam gösteren bu tabiata ram olupvarlığının ve bu alemin sırrına vakıf olan ehl-i hikmetin yoluna yoldaş olmalı nefsin çirkin sıfatlarına şifa akıtacak gıdayı vermek için kalbe lafz-ı Celal birbiri ardınca akmalıydı.

"ALLAH 'ı çokça zikreden erkekler ve kadınlar varya ALLAH onlar için bir mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır." müjdesine nail olabilmek ümidiyle dünyaya set çeken örtünün altında evvela " Estağfirullah " dilenip tesbihe gitmeliydi el. Silkelemeli tüm tozları ve fark etmeliydi gayeyi; "İlâhi ente maksûdi ve rıdâke matlûbi" bilinci ile.

Her halükârda O'nun (c.c.) zikrini yapmaya layık değilizdir tüm hata ve günahlarımıza rağmen. Ama zatına mahsus lütuf kapısına dayayıp ümidimizi "olmalı olacak gayret ve himmet ile" deyip her defasında yedeklemeli niyetlerimizi.
Bütün ALLAH dostlarının tecrübe ve tespitlerine göre; kalbin temizlenmesi ve nefsin terbiyesi için en etkili ilaç ALLAH,Teala'yı zikretmektir.
Lakin zikrullahın ardından tespihi kılıfına sokup özümüze zikre devam ettiremiyorsak sadakatimiz eksik demektir. Değil mi ki kirli nazarlarda dolaşan gözle zulümle ortak mesaisi olan el ve dil ile yapılan zikrin gaflet vadisindeki sayıklamalardan öteye geçmesi muhaldir.

El ayasında birleştirmek değil kalpte toplamaksa zikir O'nu (c.c.) anmayı taksim etmeli her hale. Sabır şükür ve tefekkür eşliğinde.
Öğrenirken öğretirken hizmette selamda kelamda aş ve iş telaşında her daim O'nunla (c.c.) olunabilirse işte bu farzların akabinde fazileti cem edip kuşanabilmektir. Başka bir ifadeyle Muhammed Parisa Hazretlerinin;" El kârda gönül yârda" şeklinde özetlediği manaya erişebilmektir. İşte vücuda yayılıp bütün duygu ve düşünceyi tesiri altına alan bu çeşit aşktır ki kül eder kalpteki siyahı nefsinde öldürüp ruhta diriltir insanı.

Öyleyse harap kalplerimizi mamur edecek reçeteye sarılıp evvela dile vurulan zikir oradan kalbe ve sonra özümüze inip etrafa saçılmalı ki "Lebbeyk Yâr".. diyebilmeli.
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
42
"Sabır şükür ve tefekkür eşliğinde.
Öğrenirken öğretirken hizmette selamda kelamda aş ve iş telaşında her daim O'nunla (c.c.) olunabilirse işte bu farzların akabinde fazileti cem edip kuşanabilmektir. Başka bir ifadeyle Muhammed Parisa Hazretlerinin;" El kârda gönül yârda" şeklinde özetlediği manaya erişebilmektir. İşte vücuda yayılıp bütün duygu ve düşünceyi tesiri altına alan bu çeşit aşktır ki kül eder kalpteki siyahı nefsinde öldürüp ruhta diriltir insanı."


Allah razı olsun hafize annemiz;)

Her an o şuurda olmabilmek ümidimle;)
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
"ALLAH 'ı çokça zikreden erkekler ve kadınlar varya ALLAH onlar için bir mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır." müjdesine nail olabilmek ümidiyle dünyaya set çeken örtünün altında evvela " Estağfirullah " dilenip tesbihe gitmeliydi el. Silkelemeli tüm tozları ve fark etmeliydi gayeyi; "İlâhi ente maksûdi ve rıdâke matlûbi" bilinci ile.

selamun aleyküm emeğine sağlık hafize annem :a03:
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt