Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dilenmenin inancı olurmu? (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
5903.jpg






DİLENMENİN İNANCI OLURMU?


Muhterem kardeşlerim!

Takdir edersiniz ki 11 ay'ın sultanı ayların saadet ayı olan Ramazan-ı Şerifi Allahın izni ve keremiyle bir kez daha geride bırakıp bu muhteşem aydan ayrılmanın hüzzamını gönüllerdeki aşkla yaşamakta iken hüznümüzü bayram telaşesi ile teselli etmekteyiz... İmanın coşma noktasına geldiği, yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemsendiği, maneviyat hislerimizin güçlendiği bir ay'da teravih namazlarından sonra genci ile yaşlısı, çocuğu ile kadını cami kapılarında saf tutup “ALLAH RIZASI” için diyerek naralar atmakta inim inim inlemekteler. Her köşede her her kapıda bir dilenci amma genç amma yaşlı kışın soğuğuna aldırış etmeden yalın ayak, yazın sıcağına aldırış etmeden yarı çıplak yüzlerinde taşıdıkları imanın nuru kalmamışçasına öyle güzel söylüyorlar ki “ALLAH RIZASI İÇİN” sözcüğünü... Para verirsin “ALLAH TUTTUĞUNU ALTIN ETSİN, ALLAH NE MURADIN VARSA VERSİN, ALLAH SENİ İSTEDİĞİN MAKAMDA YÜCELSİN” olur. Ancak para vermezsin “ALLAH SENİN BELANI VERSİN. NE OLUR YETİMLERİM AÇ ÖKSÜZLERİM AĞLAR. ALLAH SEVDİĞİNE KAVUŞTURSUN” derler özellikle İstanbul’un işlek caddelerinin her köşesinde bu tür insanlarla çok karşılaşırız. Hiç kendimize görünenden öte bunlar neden dileniyorlar bu işten kârları kazançları ne ki yaptıkları iş iyiymiş gibi Allah'ı da şahit tutuyorlar diye hiç düşündük mü? Bir bilinçli Müslüman olarak hiç bir dilenciyi sıkı takibe aldık mı? Yoksa maneviyatımızı kemiren bu kurtçukları beslemeyi görev mi edindik kendimize?


BİR İNSAN NEDEN DİLENİR Kİ?



Peygamberimiz (s.a.s.) yalnız üç sınıf insan için istemenin helâl olduğunu bildirmiştir. Bunlar da; bir şahıs veya topluluğa kefil olup borçlanan ve borcunu ödeyemeyen, bütün malı bir felâketle yok olan, fakir düşen ve fakirliği onu tanıyanlarca kabul edilen kişilerdir. Bunların dışında kalan ve bir günlük yiyeceği bulunup, çalışıp kazanabilecek güce sahip birisinin dilenmesi ise caiz görülmemiştir. [1] İnsanlarımız öyle tembelliğe alışmışlar ki nasıl olsa Müslüman kimselerin sayısının fazla olduğu bu ülkede elbette bir "enayi" çıkar düşüncesinde eli tutanda, ayağı tutanda çalışmaya güç yetirende dileniyor. Bu konuyu bir gün arkadaşlarımla tartışmaya açtım bana dedikleri tek şey öyle deme Muhammed büyük konuşma oldu. Bilinçsizliğimizin büyük konuşmalarla önünü kesenlerimiz var hâlâ aramızda. Sevapta günahta damlaya damlaya göl olur bu dünyada. Osmanlı medeniyetinde bırakın dilenmek bir tarafa dursun bu onursuzca hareketi kendilerine yakıştıramayan insanlar vardı, bunu birçok tarih kitabında okumuş görmüşüzdür IV. Murad dönemine ait adil bir hüküm varken, zengine de fakire de yetecek sermaye varken helal yollardan insanlar yolumu bulayım derken bu zamanımızın sorumsuzluğuda nedir?


BİR KERELERDEN BİRŞEY ÇIKMAZ deyip... ALLAH RIZASI İÇİN kaç bir kere feda ettin maneviyatın sömürülerek?


Bir kere dilenirsin 25 kuruştan başlar günün hâsılatı yakalanmazsan 1000 TL bulur köşeyi dönersin. Sonra yine yine derken bi bakmışsın apartman katların olu vermiş. İman noktasında ALLAH RIZASI İÇİN verilen para acaba isteyende ne kadar ALLAH RIZASI hâsıl etmekte hiç düşündük mü bunu? Alan el ak mı? Veren el helal mi? dedik mi hiç? Dilencilere para yetiştirmekten yurdum yetimleri aç kaldı. Dul kadınlar isyanda iyi bir işmiş gibi ya onlarda bir gün dilenmek zorunda kalırlarsa? Bu kimin sorumluluğunda olur peki?


DİLENCİYE PARA VERENİN MÜSLÜMANLIK SORUMLULUĞU SORULSA PARA VEREREK DİLENENİ YİNE ATEŞE ATARMIY DI?


Allah Resulü kâinatın sultanı efendimiz s.a.v bile dilenmenin üç şartı olduğunu ve bu şartlarda kimselerin maneviyatının tahribata uğratılmayacağı gibi ihtiyacını giderebileceğin kadar dilenmeye müsaade etmişken bu işi meslek haline getiren yasalar ve kanunlar prosedürüne bile uymayanlar varken bakın onlar için Allah Resulü ne buyurmuş; Peygamber Efendimiz, (s.a.s.) meslek hâline getirilen dilenciliği şerefsizlik saymış ve şöyle buyurmuştur:

"Sizden bazıları dilenmekten asla vazgeçmez. En sonunda kıyamet gününde bu şerefsiz kişi, yüzünde bir et parçası kalmaksızın Allah'a kavuşur".[2] Müslüman para verirde dilenci dilenmez mi hiç bir defaya mahsus başlar bu alışkanlıklar peki ya sonu sonu nasıl biter sanılıyor bunca haksızlıkların. Alanın suçu olduğu gibi verenin hiç mi suçu yok ki bu işte. Peygamber Efendimiz, (s.a.s.) buyurmuştur; "Sizden birinizin bir kucak odun toplaması, sonra o odun demetini sırtına yüklenip satması, kendisi için verecek, yalnız vermeyecek bir kişiye gidip istemesinden elbette çok daha hayırlıdır. "[3]



DİLENMENİN MÜSLÜMANLIĞI GEL GİT OLUR.

İslâm; çalışmayan, tembel tembel oturan, bir lokma ile bir hırkaya rıza gösteren, başkalarına yük olan Müslümanları iyi bir Müslüman saymamıştır. Yukarıdaki hadis-i şeriflerden anlaşılacağı gibi, dilenmek ve dilenciliği bir meslek hâline getirmek şiddetle yasaklanmıştır.

Dilencilik; tembellik ve halkın yardım duygularını istismardan başka bir şey değildir. Böyleleri İslâmiyetin tevekkül anlayışını da kendi düşünceleri açısından değerlendirmekten çekinmezler. Onlar, çalışmadan oturup başkalarından bir şeyler beklemeyi tevekkül sayarlar. Yüce dinimiz İslam'da hüküm böyleyken şiddetle men ederken hâlâ ALLAH RIZASI İÇİN deyip el açanlara temahül mü göstereceğiz?

Fi Emanillah

Kaynak:
[1] Müslim, Zekât, 109
[2] Müslim, Zekât, 103
[3] Müslim, Zekât, 107
[4] [Aşkâ Mecnun – Dilenmenin İnancı Olur Mu?]
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
İnsan, kendisi gibi acizden bir şey isteyemez. Yalnız cahil olduğu için ister. İmanı zayıf olduğu için bu yolu tutar. Marifeti yoktur, yakin derecesine varmış imanı yoktur. Sabrı yok denecek kadar az olduğu için bu yola düşmüştür.

Dilencilik huyunu bırakan insanda şu yüksek vasıflar mevcuttur:

ALLAH’ın (CC), kendi halini bildiğine inanır. İlm-i İlahinin her şeyi kuşatmış olduğuna yakîni vardır. Her an iman yolunda ilerleme kaydeder. Yaratanını (CC) hiçbir zaman unutmaz, her an onu tefekkür etmekten hoşlanır.
İşte bu hallerde o, kimseden bir şey istemeye ve rastgele herkese dert yanmaya utanır. Ve daima huzurla:

- “Beni benden daha iyi bilen var.”

Der, günlerini böyle bitirir…
Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (KSA), Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)



selamun aleykum..
faydalı bir makale kaleme almışsınız kardeşim ..
ALLAH cc razı olsun ..
selam ve dua ile ...
 

ŞEB-İ ARUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
1,904
Tepki puanı
0
Puanları
36
Yaş
37
Konum
"Lâ taknetû min Rahmetillâh"
dağlar bile dayanmazken ALLAH rızası için kelamına benim aciz yüregim nasıl dayansın...ayrıca dilenenlere verilen 3 5 kuruş ile maneviyatın sömürülecegine inanmıyorum...ya karşınıza cıkan kişilerden herhangi biri efendimizin saymış oldugu 3 hususa uyorsa ve gerçekten bunda ALLAHın rızası varsa durum o zaman ne olacaktır....

karşınızda kim olursa olsun ALLAH ın kelamını agzına alan biri var ---ister yüzünde nuru olsun ister olmasın--- sadece onun için vermek suç olmamalı...
ayrıca görüyoruz minicik yavrular var --delenmek zorunda kalan-- eskişehirde o soğuğun karın altında yalın ayak iki büklüm oturupda dilenen çoçuklar var..ya peki onların vebalı olmaz mı üstümüzde..??

yapsınlar katlarını hanlarını saraylarını biz bu dünyada mı kalacaz yada onlar???
arkadaşlarınız büyük konuşma diyerek güzel demişler ancak siz bunu önünüzün kesilmesi olarak nitelendiriyorsunuz...

beşer dünyada saltanat hep aynı derecede devam etmez ya bir kadem iner yada bir kademe yükselir...kalbimizle düşünelim aklımızda değil..rabbim ne kimseyi bize nede bizleri kimseye muhtaç etmesin biz ebedi olana muhtaçız..onun rızası için inşa-ALLAH ömrü feda ederiz...

mutaç yoksul kim varsa yardım etmek görev bu görevi dilinciye verilen miktar değiştirmez azaltmaz yada çoğaltmaz...

selam ve dua ile...

 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
5903.jpg






DİLENMENİN İNANCI OLURMU?


Muhterem kardeşlerim!

Takdir edersiniz ki 11 ay'ın sultanı ayların saadet ayı olan Ramazan-ı Şerifi Allahın izni ve keremiyle bir kez daha geride bırakıp bu muhteşem aydan ayrılmanın hüzzamını gönüllerdeki aşkla yaşamakta iken hüznümüzü bayram telaşesi ile teselli etmekteyiz... İmanın coşma noktasına geldiği, yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemsendiği, maneviyat hislerimizin güçlendiği bir ay'da teravih namazlarından sonra genci ile yaşlısı, çocuğu ile kadını cami kapılarında saf tutup “ALLAH RIZASI” için diyerek naralar atmakta inim inim inlemekteler. Her köşede her her kapıda bir dilenci amma genç amma yaşlı kışın soğuğuna aldırış etmeden yalın ayak, yazın sıcağına aldırış etmeden yarı çıplak yüzlerinde taşıdıkları imanın nuru kalmamışçasına öyle güzel söylüyorlar ki “ALLAH RIZASI İÇİN” sözcüğünü... Para verirsin “ALLAH TUTTUĞUNU ALTIN ETSİN, ALLAH NE MURADIN VARSA VERSİN, ALLAH SENİ İSTEDİĞİN MAKAMDA YÜCELSİN” olur. Ancak para vermezsin “ALLAH SENİN BELANI VERSİN. NE OLUR YETİMLERİM AÇ ÖKSÜZLERİM AĞLAR. ALLAH SEVDİĞİNE KAVUŞTURSUN” derler özellikle İstanbul’un işlek caddelerinin her köşesinde bu tür insanlarla çok karşılaşırız. Hiç kendimize görünenden öte bunlar neden dileniyorlar bu işten kârları kazançları ne ki yaptıkları iş iyiymiş gibi Allah'ı da şahit tutuyorlar diye hiç düşündük mü? Bir bilinçli Müslüman olarak hiç bir dilenciyi sıkı takibe aldık mı? Yoksa maneviyatımızı kemiren bu kurtçukları beslemeyi görev mi edindik kendimize?


BİR İNSAN NEDEN DİLENİR Kİ?



Peygamberimiz (s.a.s.) yalnız üç sınıf insan için istemenin helâl olduğunu bildirmiştir. Bunlar da; bir şahıs veya topluluğa kefil olup borçlanan ve borcunu ödeyemeyen, bütün malı bir felâketle yok olan, fakir düşen ve fakirliği onu tanıyanlarca kabul edilen kişilerdir. Bunların dışında kalan ve bir günlük yiyeceği bulunup, çalışıp kazanabilecek güce sahip birisinin dilenmesi ise caiz görülmemiştir. [1] İnsanlarımız öyle tembelliğe alışmışlar ki nasıl olsa Müslüman kimselerin sayısının fazla olduğu bu ülkede elbette bir "enayi" çıkar düşüncesinde eli tutanda, ayağı tutanda çalışmaya güç yetirende dileniyor. Bu konuyu bir gün arkadaşlarımla tartışmaya açtım bana dedikleri tek şey öyle deme Muhammed büyük konuşma oldu. Bilinçsizliğimizin büyük konuşmalarla önünü kesenlerimiz var hâlâ aramızda. Sevapta günahta damlaya damlaya göl olur bu dünyada. Osmanlı medeniyetinde bırakın dilenmek bir tarafa dursun bu onursuzca hareketi kendilerine yakıştıramayan insanlar vardı, bunu birçok tarih kitabında okumuş görmüşüzdür IV. Murad dönemine ait adil bir hüküm varken, zengine de fakire de yetecek sermaye varken helal yollardan insanlar yolumu bulayım derken bu zamanımızın sorumsuzluğuda nedir?


BİR KERELERDEN BİRŞEY ÇIKMAZ deyip... ALLAH RIZASI İÇİN kaç bir kere feda ettin maneviyatın sömürülerek?


Bir kere dilenirsin 25 kuruştan başlar günün hâsılatı yakalanmazsan 1000 TL bulur köşeyi dönersin. Sonra yine yine derken bi bakmışsın apartman katların olu vermiş. İman noktasında ALLAH RIZASI İÇİN verilen para acaba isteyende ne kadar ALLAH RIZASI hâsıl etmekte hiç düşündük mü bunu? Alan el ak mı? Veren el helal mi? dedik mi hiç? Dilencilere para yetiştirmekten yurdum yetimleri aç kaldı. Dul kadınlar isyanda iyi bir işmiş gibi ya onlarda bir gün dilenmek zorunda kalırlarsa? Bu kimin sorumluluğunda olur peki?


DİLENCİYE PARA VERENİN MÜSLÜMANLIK SORUMLULUĞU SORULSA PARA VEREREK DİLENENİ YİNE ATEŞE ATARMIY DI?


Allah Resulü kâinatın sultanı efendimiz s.a.v bile dilenmenin üç şartı olduğunu ve bu şartlarda kimselerin maneviyatının tahribata uğratılmayacağı gibi ihtiyacını giderebileceğin kadar dilenmeye müsaade etmişken bu işi meslek haline getiren yasalar ve kanunlar prosedürüne bile uymayanlar varken bakın onlar için Allah Resulü ne buyurmuş; Peygamber Efendimiz, (s.a.s.) meslek hâline getirilen dilenciliği şerefsizlik saymış ve şöyle buyurmuştur:

"Sizden bazıları dilenmekten asla vazgeçmez. En sonunda kıyamet gününde bu şerefsiz kişi, yüzünde bir et parçası kalmaksızın Allah'a kavuşur".[2] Müslüman para verirde dilenci dilenmez mi hiç bir defaya mahsus başlar bu alışkanlıklar peki ya sonu sonu nasıl biter sanılıyor bunca haksızlıkların. Alanın suçu olduğu gibi verenin hiç mi suçu yok ki bu işte. Peygamber Efendimiz, (s.a.s.) buyurmuştur; "Sizden birinizin bir kucak odun toplaması, sonra o odun demetini sırtına yüklenip satması, kendisi için verecek, yalnız vermeyecek bir kişiye gidip istemesinden elbette çok daha hayırlıdır. "[3]



DİLENMENİN MÜSLÜMANLIĞI GEL GİT OLUR.

İslâm; çalışmayan, tembel tembel oturan, bir lokma ile bir hırkaya rıza gösteren, başkalarına yük olan Müslümanları iyi bir Müslüman saymamıştır. Yukarıdaki hadis-i şeriflerden anlaşılacağı gibi, dilenmek ve dilenciliği bir meslek hâline getirmek şiddetle yasaklanmıştır.

Dilencilik; tembellik ve halkın yardım duygularını istismardan başka bir şey değildir. Böyleleri İslâmiyetin tevekkül anlayışını da kendi düşünceleri açısından değerlendirmekten çekinmezler. Onlar, çalışmadan oturup başkalarından bir şeyler beklemeyi tevekkül sayarlar. Yüce dinimiz İslam'da hüküm böyleyken şiddetle men ederken hâlâ ALLAH RIZASI İÇİN deyip el açanlara temahül mü göstereceğiz?

Fi Emanillah

Kaynak:
[1] Müslim, Zekât, 109
[2] Müslim, Zekât, 103
[3] Müslim, Zekât, 107
[4] [Aşkâ Mecnun – Dilenmenin İnancı Olur Mu?]



Esselamu aleykum,

Kıymetli kardeşim inanın maneviyat sömürücüleri her yerde varlar ama sadece sade insanları değil maddi yardım dağıtma hususunda daha ehil kişilerin bile önce manevi duygularını sonrada maddi yardımlarını sömürüyorlar dediğin gibi apartman diktikleri halde hala gözleri doymuyorlar nasıl doysun ki;
Mahallemizin imamı ve birkaç arkadaş daha önceden tesbit edilmiş veya birilerinin burada fakir var dediği evlere sağdan soldan esnaftan toplanan maddi yardımlarla gıda ve giyecek gibi şeyler alınıyordu bizlerde bu tesbitli kişilere götürüp hayra vesile olmaya çalışıyorduk gün geldi İmam arkadaş bana şöyle dedi ''Biliyormusun yıllarca sömürülmüşüz meğer biz onu fakir ,muhtaç sanıyorduk!!!'' hadi buyur nasıl bir vicdan bunu yapar nasıl bir vicdan GERÇEKTEN MUHTAÇ olanın rızkına akbaba gibi konar nasıl bir İSLAM FITRATI dır bu,bir insan hem bunu yapıp hemde Rabbinin ismini ağzına alabilirmi,hani duysak belki inanmazdık şimdi diyorum ki GÖRDE İNANMA,güzel bir konuya değindiğiniz için Hak Teala razı olsun sizden kardeşim...
 

Gülfidan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2008
Mesajlar
679
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
İnsanları ALLAH LA ALDATAN lara kanmamak lazım.

Dilenciler artık fakir oldukları için dilenmiyor.

Meslek edinmişler

Sömürüyorlar.

Hem O para yı hak eden fakirlerin Hakkını dilenciye kaptırmamak lazım.

O Para da yetimlerin hakkı olabilir. Dilenciye vermek niye ?

Uyanık olmak lazım.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
dağlar bile dayanmazken ALLAH rızası için kelamına benim aciz yüregim nasıl dayansın...ayrıca dilenenlere verilen 3 5 kuruş ile maneviyatın sömürülecegine inanmıyorum...ya karşınıza cıkan kişilerden herhangi biri efendimizin saymış oldugu 3 hususa uyorsa ve gerçekten bunda ALLAHın rızası varsa durum o zaman ne olacaktır....

karşınızda kim olursa olsun ALLAH ın kelamını agzına alan biri var ---ister yüzünde nuru olsun ister olmasın--- sadece onun için vermek suç olmamalı...
ayrıca görüyoruz minicik yavrular var --delenmek zorunda kalan-- eskişehirde o soğuğun karın altında yalın ayak iki büklüm oturupda dilenen çoçuklar var..ya peki onların vebalı olmaz mı üstümüzde..??

yapsınlar katlarını hanlarını saraylarını biz bu dünyada mı kalacaz yada onlar???
arkadaşlarınız büyük konuşma diyerek güzel demişler ancak siz bunu önünüzün kesilmesi olarak nitelendiriyorsunuz...

beşer dünyada saltanat hep aynı derecede devam etmez ya bir kadem iner yada bir kademe yükselir...kalbimizle düşünelim aklımızda değil..rabbim ne kimseyi bize nede bizleri kimseye muhtaç etmesin biz ebedi olana muhtaçız..onun rızası için inşa-ALLAH ömrü feda ederiz...

mutaç yoksul kim varsa yardım etmek görev bu görevi dilinciye verilen miktar değiştirmez azaltmaz yada çoğaltmaz...

selam ve dua ile...


güzel kardeşim sen bunu ayırt edebirsin .. inan yüzlerinden bile beli oluyor , gerçekten ihtaç sahipleri .. dedigin gibi çocukları dilenirken görüyoruz ve içimiz acıyor .. ben onlara para vermek yerine .. bazen süt alıyorum bazen yiyecek birşey alıyorum hemen yakınımda ne görürsem .. ve sohbet ediyorum onlarla onlar gözümün önünde yemiş oluyorlar ; )
para versem emin degilim o paryala ne yapacaklarından .. belki kötü alışkanlıkları var ve ben sebep olacam yada görütüp birine verecek....

hayırla kalasın .. B)
 

ŞEB-İ ARUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
1,904
Tepki puanı
0
Puanları
36
Yaş
37
Konum
"Lâ taknetû min Rahmetillâh"
güzel kardeşim sen bunu ayırt edebirsin .. inan yüzlerinden bile beli oluyor , gerçekten ihtaç sahipleri .. dedigin gibi çocukları dilenirken görüyoruz ve içimiz acıyor .. ben onlara para vermek yerine .. bazen süt alıyorum bazen yiyecek birşey alıyorum hemen yakınımda ne görürsem .. ve sohbet ediyorum onlarla onlar gözümün önünde yemiş oluyorlar ; )
para versem emin degilim o paryala ne yapacaklarından .. belki kötü alışkanlıkları var ve ben sebep olacam yada görütüp birine verecek....

hayırla kalasın .. B)

ben çocuklara para verme taraftarı değilim zaten ama görünce boş geçme taraftarıda değilim...

yüzlerindeki nura göre acaba versem mi vermesem mi demedim hiç,ALLAH rızası için denilen hiçbir şey geri cevrilmez şartlar uygun olduktan sonra..ben bunun taraftarıyım..hadis-i şerifi söyleyip verecegini ver...anlatıp teblig görevini yapıp sonuça ulaşma taraftarıyım...biz para verdik die sorumlu olmayacagız belkide anlatmadıgımız anlatamadıklarımız için sorumlu olacağız...

karşımıza çıkanlardan herhangi gibi gerçekten ihtiyaç sahibi olabilir..kim bilebilir bunu....rabbim hidayet versin cümlemize...

dua ile...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt