Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dervişle halife (1 Kullanıcı)

haya87

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Şub 2009
Mesajlar
234
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
İki kardeş düşünün biri kendi halinde derviş, öbürü koca bir sultan. İki değişik mizaç, iki farklı insan... İşte Hazret-i Behlül ile Hârûn Reşid'in bir menkıbesi


Ama fitneciler boş durmazlar. Beyler bu kez, Behlül'ün yanına uğrayan dervişlerden rahatsız olurlar. Bir yolunu bulup yine Sultanı sıkıştırırlar.
-Efendim geleni gideni Bağdat'a sığmaz oldu. Onun böyle elini kolunu sallayarak dolanması memleketin dirlik ve düzeni açısından çok mahsurlu. Birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz böylesi bir dönemde...

-Eee?
-Behlül'ün içeride tutulmasında fayda var.
-İyi ama buna hakkımız olduğunu sanmıyorum.
-Zaten dışarıda aç bi ilaç dolanıyor. Onun istediği bir ibrik, bir seccade. Hapishanede yesin, içsin, yatsın, keyfine baksın. Hem mahkumlara nasihat etse fena mı? Bakarsınız onların da ıslahına vesile olur.


-İyi ama onu hangi gerekçe ile içeri alabiliriz? Hiçbir suçu yok ki?
-Suçu yoksa işletiriz sultanım, siz merak etmeyin.
-Nasıl işletir mişiz?


-Bakın şimdi hep beraber evine gideceğiz. Elinde nasıl olsa bir tas ekşi ayran ve bir parça kuru somundan başka şeyi yoktur. Önümüze bunları koyunca mahçup olacak. Gayri ihtiyari "size lâyık değil ama" diyecek. İşte tam burada ayağa kalkacağız "Ne demek size lâyık değil, sen nimete küfran mı ediyorsun bre?" deyip tutuklayacağız. Sonrası kolay. Ayaküstü yargılayıp içeri tıkarız.



-Beni karıştırmayın, varın siz bildiğiniz gibi yapın.
Dedikleri gibi yaparlar. Önde vezirler ve nedimler, ardında muhafızlar, askerler... Hazret-i Behlül kulubesini şereflendiren hatırlı misafirlerden memnun görünür.



Telaşla içeri koşar. Döndüğünde elinde hakikaten bir kuru ekmekle bir tas ayran vardır. Devletlüler nefeslerini tutar, beklenen cümleyi yakalamaya hazırlanırlar. Mübârek mânâlı mânâlı güler "Rabbim çok cömert" der, "biz bunlara lâyık değiliz, ama yine de veriyor..."
 

_AYDIN_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
1,485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
selamun aleyküm kardeşim... ellerine sağlık...
selam ve dua'ile...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt