@ebruli
Kayıtlı Kullanıcı
Muhabbetin gereklerinden birisi de kulun derdini Rabbine açarak gönlü hoş olması ve hâlini sadece Yüce Rabbinin bilmesiyle rahatlamasıdır. Bu durumda da Allah için ihlasla amel etmesi ve güzel edebini koruması da halis muhabbetin gereğidir. Bu durumdaki güzel edeb, kulun içine düştüğü sıkıntıyı gizlemesi, kendisine takdir edilen sıkıntı ve zorluğu yaymamasıdır. Hatta kul, tam aksine bu hâl içinde elde ettiği ilahi lütufları ve faydaları zikretmelidir. Bir de böyle bir durumda Allah’ın nimetlerini, gizli lütufları, işlerindeki incelik, kudretinin acaib tecellilerini çokça tefekkür etmelidir. Muhabbet ehli, her hâlde Rabbine hamd ve sena etmeli, onun nimetlerini anlatmalı, ihsanlarını zikretmeli ve belalarına sabretmelidir.
Çünkü o, Rabbinin ehlinden olmuş ve dostları arasına girmiştir. Yüce Allah bazen, sevdiklerinin hâlini kuvvetlendirmek ve katındaki derecelerini artırmak için onları sıkar, sevdiklerine sert davranır. O, dostlarının kendisinden başkasını istemediklerini, O’ndan başka bir sığınak aramadıklarnı bildiği için böyle yapar. Çünkü onlar için Allah’tan başkasında bir rahatlık olmadığı gibi; O’ndan başka bir talepleri de yoktur. Onların bütün gayret ve himmeti ancak Yüce Mevla’dır.
Hak aşıklarından biri şöyle demiştir: “Başıma gelen belalar sendendir, bununla birlikte şikayetim de sanadır. Senden korkarım fakat aynı zamanda sana kavuşma iştiyakı içinde kıvranırım. Sana kavuşmak istesem bu yolda beni yorarsın; senden kaçarsam sen beni ararsın. Seninle beraber rahatım olmadığı gibi, senden başkasıyla da istirahatım yoktur.”
Muhabbet ehline gereken işlerden birisi, yapılması teşvik edilen bütün ibadet ve iyilik çeşitlerine muhabbet ve gönül rahatlığı içinde süratle koşmaktır. Bu konudaki kudsi bir hadiste şöyle buyurulmuştur:
“Kulum, nafile ibadetlerle bana devamlı yaklaşır; nihayet onu severim.”( Buhari, Rikak, 38; İbnu Mace, Fiten, 16; İbnu Ebi’d-Dünya, K. Evliya, No.1; Tabarani, el-Kebir, No: 7880; Beğavi, Şerhu’s-Sünne, I, 142.)
Muhabbet ehline gereken işlerden birisi de Allah’ın kazasına rıza göstermektir. Çünkü Allah, her işini güzel yapmaktadır. Yine Allah’ı sevenler, O’nu çokça zikretmeli, O’nu zikredenleri sevmeli ve zikir meclislerinde oturmaya devam etmelidir. Bir şikayeti varsa Yüce Rabbine arzetmeli, O’na yalvarıp inlemeli, kalbini halktan çekmeli, her şeyde önce yaratıcıya bakmalı, her şeyde hemen O’na dönmeli, her olayda O’nunla ünsiyet kurmalı, O’nu çok zikretmeli ve her şeyde O’nu hatırlamalıdır.
Çünkü o, Rabbinin ehlinden olmuş ve dostları arasına girmiştir. Yüce Allah bazen, sevdiklerinin hâlini kuvvetlendirmek ve katındaki derecelerini artırmak için onları sıkar, sevdiklerine sert davranır. O, dostlarının kendisinden başkasını istemediklerini, O’ndan başka bir sığınak aramadıklarnı bildiği için böyle yapar. Çünkü onlar için Allah’tan başkasında bir rahatlık olmadığı gibi; O’ndan başka bir talepleri de yoktur. Onların bütün gayret ve himmeti ancak Yüce Mevla’dır.
Hak aşıklarından biri şöyle demiştir: “Başıma gelen belalar sendendir, bununla birlikte şikayetim de sanadır. Senden korkarım fakat aynı zamanda sana kavuşma iştiyakı içinde kıvranırım. Sana kavuşmak istesem bu yolda beni yorarsın; senden kaçarsam sen beni ararsın. Seninle beraber rahatım olmadığı gibi, senden başkasıyla da istirahatım yoktur.”
Muhabbet ehline gereken işlerden birisi, yapılması teşvik edilen bütün ibadet ve iyilik çeşitlerine muhabbet ve gönül rahatlığı içinde süratle koşmaktır. Bu konudaki kudsi bir hadiste şöyle buyurulmuştur:
“Kulum, nafile ibadetlerle bana devamlı yaklaşır; nihayet onu severim.”( Buhari, Rikak, 38; İbnu Mace, Fiten, 16; İbnu Ebi’d-Dünya, K. Evliya, No.1; Tabarani, el-Kebir, No: 7880; Beğavi, Şerhu’s-Sünne, I, 142.)
Muhabbet ehline gereken işlerden birisi de Allah’ın kazasına rıza göstermektir. Çünkü Allah, her işini güzel yapmaktadır. Yine Allah’ı sevenler, O’nu çokça zikretmeli, O’nu zikredenleri sevmeli ve zikir meclislerinde oturmaya devam etmelidir. Bir şikayeti varsa Yüce Rabbine arzetmeli, O’na yalvarıp inlemeli, kalbini halktan çekmeli, her şeyde önce yaratıcıya bakmalı, her şeyde hemen O’na dönmeli, her olayda O’nunla ünsiyet kurmalı, O’nu çok zikretmeli ve her şeyde O’nu hatırlamalıdır.