Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Depresyona Girmemenin Şartı: Kadere İman! (1 Kullanıcı)

_misal_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2012
Mesajlar
84
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Her şey bir nizam içindedir. Atomdan güneş sistemine kadar her şey bir nizam içinde doğar, yaşar ve göçüp gider.

Bu çerçeveden bakıldığında eğer bir şahıs kadere tam manasıyla iman ederse külli nizamı anlamış demektir. Külli nizamı anlayan, Allah'ın kendi hayatındaki icraatına razı olur; böylece rahatlar. Gönlümüze göre bir dünya isteriz amma dünya bizim gönlümüze göre olmuyor. O zaman olana razı olmalı ki, dert birden bine çıkmasın.

Mesela tatil gününde pikniğe gitmek isteyen, yağmur yağınca "Zamanı mıydı?" diye isyan eder. Şuurlu Müslüman ise "Bunda da bir hayır vardır." der ve rahat eder. Şu dünyada öyle felaketler var ki, bu felaketler karşısında insan bazen çıldıracak duruma gelir. Amma gereği gibi iman eden Müslüman için kader, fırtınaya tutulmuş geminin yanaştığı liman gibidir.

Kainat kitabından bir örnekle bu meseleyi açıklayalım: Mesela küçücük bir çekirdeğin içinde koskocaman bir ağaç, meyveler, yapraklar, vitaminler; yani büyük bir fabrika bulunur. Aynı şekilde küçük bir yumurtanın içinde civciv var. Bu örneklerden anlarız ki, hiçbir hadise göründüğü gibi değildir. Kim bilir o hadise nasıl bir sonuca ulaşacak? Nasıl ki dağlardan çıkan nehirler, bağları bahçeleri, ovaları sular, rızkın artmasına sebep olur; aynen öyle de her hadisenin bir sebebi ve istikameti vardır. İçinde çok hikmetler bulunur.

Başına gelen felaketlere kader nazarıyla bakamadığı için pek çok arkadaş bunalım geçirdi. Onlara diyorum ki; "Depresyona girmemenin birinci koşulu geçmiş ve gelecekle meşgul olmamaktır. Geçmişi bırak değiştiremezsin, geleceği bırak hükmedemezsin; o tarlalar dikenlidir. Bulunduğun anı İslam'a uydur."

üstat Bediüzzaman Said Nursi buyurmuş ki, "Bazen zulüm içinde adalet tecelli eder. Yani, insan bir sebeple bir haksızlığa, bir zulme maruz kalır, başına bir felaket gelir, hapse de mahkûm olur, zindana da atılır. Bu hüküm bir zulüm olur. Fakat bu vakıa adaletin tecellisine bir vesile olur. Kader-i İlahi başka bir sebepten dolayı cezaya mahkûmiyete istihkak kesbetmiş olan kimseyi bu defa bir zalim eliyle cezaya çarptırır, felakete sürer. Bu, adalet-i İlahiyenin bir nevi tecellisidir."

İnsan, hücrelerinin sayısı kadar felaketlere namzettir. Bu felaketlerin bütününden insanı koruyacak olan Allah'tır. Müslüman'a yakışan, Allah'tan razı olmaktır..

Kaynak : Zaman

a66b5956.jpg


Depresyona Girmemenin Şartı: Kadere İman! | Hekimoğlu İsmail
 

sıratımüstakim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Şub 2013
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
gecenlerde şunu farkettim aslında insanların ne dediği veye diyeceği yüzünden aşırı kendimizi yıpratıyor ve özellikle hassas ve evhamlı insanlar depresyonlara bunalımlara sürükleniyor bende de bu durumların oluştugunu farkettim ama cenabı hakkın inayet ve rahmetine binler elhamdulillah kı derdi veren dermanı da verıyor rısale i nurdan 24.sözün muhabbet bahsndeki yer aklıma geldi birden .şurası.......
İşte, ey nefis ve ey arkadaş! İnsanın, havfa ve muhabbete âlet olacak iki cihaz, fıtratında derc olunmuştur. Alâküllihâl, o muhabbet ve havf, ya halka veya Halıka müteveccih olacak. Halbuki halktan havf ise, elîm bir beliyyedir; halka muhabbet dahi belâlı bir musîbettir. Çünkü, sen öylelerden korkarsın ki, sana merhamet etmez veya senin istirhâmını kabul etmez. Şu halde, havf elîm bir belâdır.

Muhabbet ise, sevdiğin şey, ya seni tanımaz, Allaha ısmarladık demeyip gider (gençliğin ve malın gibi); ya muhabbetin için seni tahkir eder. Görmüyor musun ki, mecâzî aşklarda yüzde doksan dokuzu mâşukundan şikâyet eder. Çünkü, Samed aynası olan bâtın-ı kalb ile, sanem-misâl dünyevî mahbublara perestiş etmek, o mahbubların nazarında sakîldir ve istiskâl eder, reddeder. Zîrâ fıtrat, fıtrî ve lâyık olmayan şeyi reddeder, atar. (Şehevânî sevmekler, bahsimizden hariçtir.) Demek, sevdiğin şeyler ya seni tanımıyor, ya seni tahkir ediyor, ya sana refâkat etmiyor, senin rağmına müfârakat ediyor. Mâdem öyledir, bu havf ve muhabbeti, öyle birisine tevcih et ki, senin havfın lezzetli bir tezellül olsun, muhabbetin zilletsiz bir saadet olsun.
ya işte korkuyu da muhabbetide yerinde kullanmak halka degil hakka verebilmek ....Allah cümlemizi üzüntü gam ve kederden muhafaza etsin amin
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,893
Tepki puanı
8,063
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Kadere razı ol...KEDERDEN EMİN OL...
İşte Reçete...
 

_misal_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2012
Mesajlar
84
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Amin. Allah razı olsun sıratımüstakim.
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
“Ey Hay ve Kayyum olan! Sadece Senden yardım isterim; Hayatımı düzelt, gözümü açıp kapayıncaya kadar bile beni nefsimle baş başa bırakma.” (Hakim)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt