“Hicaz Demiryolu’nun gerçek yapılma sebebi , Yavuz Sultan Selim’in Osmanlı fetihlerinin yönünü doğuya çevirmesiyle alakalıdır. Nasıl Yavuz , İran , Suriye ve Mısır fetihleriyle Portekiz’in Hind Okyanusu’ndaki etkinliğine karadan giderek cevap vermişse , torunu 2.Abdülhamid de Hindistan ve Mısır’ı kontrolü altına alan İngiliz emperyalizmine yine karadan bir yol bularak karşılık veriyor , kurtların iştahını kabartan enerji havzalarına erkenden sahip çıkıyordu.
Bunu , Bağdat ve Hicaz demiryollarının geçtiği noktalar ile petrol çıkan bölgeleri gösteren haritaya baktığınızda daha net görebilirsiniz. Ne tuhaf değil mi ? Tren hatları , petrol çıkan bölgelerden geçmiştir. Ama bir ince hesap daha yapılmaktadır.Almanlar demiryolunun iki yanında 30 km.lik bir alanda her türlü maden , tabiat zenginliği ne varsa imtiyaza dahil edilsin istiyorlardı.Bunun karşısında Abdülhamid ne yaptı ? Petrol güzergahında Paul Groskopf adlı mühendise tespit ettirdiği petrol ve madenlerin bulunduğu arazileri Hazine-i Hassa üzerine tapu getirdi. Böylece özel mülk haline gelen bu arazi hem Almanların denetimine geçmeyecek hem de ileride bu topraklar elden çıkacak olursa özel mülk olduğu için elimizde kalacaktı.
Ve Abdülhamid de çok olmaktadır artık…
Nitekim 1908 yılının Mayıs’ında “Concession Syndicate Limited” şirketinin operasyon şefi Geoerge B. Reynolds , İran sınırları içindeki Mescid-i Süleyman bölgesinde dünyanın o zamana kadar gördüğü en zengin petrol yataklarını patlattığında Abdülhamid iktidarının sonu da gözükmeye başlamıştı.Ne gariptir ki Mayıs 1908’de petrol bulunmuş bundan sadece ve sadece 2 ay sonra Makedonya kaynaklı isyan başlamış ve Temmuz ayında Sultan Abdülhamid , Meşrutiyeti ilan etmek , 9 ay sonra da iktidarı bırakmak zorunda kalmıştı. İki olay arasındaki toplam süre 11 aydır.
Velhasıl , petrol , bir devlet başkanının daha başını yemişti, Ama bu , ne ilk ne de son olacak sadece 10 yıl sonra bu defa onu devirenler de kullanılarak Osmanlı Devleti yıkılacak ve Sultan Abdülhamid’in Alman mühendisi Paul Groskopf’a yaptırdığı petrol raporu ve yaptırdığı petrol haritasında işaretlediği hemen bütün noktaların kontrolünün şaşırtıcı bir hızla İngilizlerin eline geçtiği görülecektir.”
( Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı-2 ‘den alıntı)
Bunu , Bağdat ve Hicaz demiryollarının geçtiği noktalar ile petrol çıkan bölgeleri gösteren haritaya baktığınızda daha net görebilirsiniz. Ne tuhaf değil mi ? Tren hatları , petrol çıkan bölgelerden geçmiştir. Ama bir ince hesap daha yapılmaktadır.Almanlar demiryolunun iki yanında 30 km.lik bir alanda her türlü maden , tabiat zenginliği ne varsa imtiyaza dahil edilsin istiyorlardı.Bunun karşısında Abdülhamid ne yaptı ? Petrol güzergahında Paul Groskopf adlı mühendise tespit ettirdiği petrol ve madenlerin bulunduğu arazileri Hazine-i Hassa üzerine tapu getirdi. Böylece özel mülk haline gelen bu arazi hem Almanların denetimine geçmeyecek hem de ileride bu topraklar elden çıkacak olursa özel mülk olduğu için elimizde kalacaktı.
Ve Abdülhamid de çok olmaktadır artık…
Nitekim 1908 yılının Mayıs’ında “Concession Syndicate Limited” şirketinin operasyon şefi Geoerge B. Reynolds , İran sınırları içindeki Mescid-i Süleyman bölgesinde dünyanın o zamana kadar gördüğü en zengin petrol yataklarını patlattığında Abdülhamid iktidarının sonu da gözükmeye başlamıştı.Ne gariptir ki Mayıs 1908’de petrol bulunmuş bundan sadece ve sadece 2 ay sonra Makedonya kaynaklı isyan başlamış ve Temmuz ayında Sultan Abdülhamid , Meşrutiyeti ilan etmek , 9 ay sonra da iktidarı bırakmak zorunda kalmıştı. İki olay arasındaki toplam süre 11 aydır.
Velhasıl , petrol , bir devlet başkanının daha başını yemişti, Ama bu , ne ilk ne de son olacak sadece 10 yıl sonra bu defa onu devirenler de kullanılarak Osmanlı Devleti yıkılacak ve Sultan Abdülhamid’in Alman mühendisi Paul Groskopf’a yaptırdığı petrol raporu ve yaptırdığı petrol haritasında işaretlediği hemen bütün noktaların kontrolünün şaşırtıcı bir hızla İngilizlerin eline geçtiği görülecektir.”
( Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı-2 ‘den alıntı)