DEİSTLERİN İDDALARINA CEVAPLAR (50 iddaya cevap)
İddaa 1)benim allahımın haram ayları olmaz benim allahımın her ayı mubarek ve kutsaldır
Cevap :
Araplarda söz konusu olan bu haram aylar, Hz İbrahim (as)’in hak dininden onlara miras kalan bir bilgidir Cahiliye Arapları, bazen bunların yerlerini değiştirseler de, bu İbrahimî geleneği sürdürmüşlerdir
Câhiliye devrinde Araplar arasında iç savaşlar eksik olmazdı Yalnız haram aylarda savaş yapılmazdı Bu aylarda panayırlar kurulur, şiir yarışmaları yapılır; yahudiler, hristiyanlar ve puta tapıcılar dinlerini yayarlardı Eğer bu barış aylarında savaş olursa, yasak çiğnendiği için "Ficâr savaşı" denirdi
İslam dini prensip olarak ulaştığı toplumlarda var olan iyi ve güzel uygulamalara dokunmaz
Doğrusu, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü kesin hükmünde, ayların sayısı on iki ay olup bunlardan dördü hürmetlidir / haram aylardır
Bu 4 ayda savaş yapmak Haram sayılmıştır. Yoksa ayın kendisi Haram değildir
Ayrıca savaş yapılmaması insanlar için güzel bir şey değil midir? İnsanlar birbiriyle iyi anlaşmak için çaba göstermez mi?
Şimdi diyeceksiniz “ Peki neden bütün aylarda yasaklanmamış savaş ”
Bu 4 ayda Müslümanların mazeretsiz savaş yapması haramdır.Bunu fırsat bilen diğer devletler bu fırsattan yararlanıp Müslümanlardan çıkar elde etmeye çalışabilir.Bunun için diğer aylarda savaş yasaklanmamıştır. Ayrıca bütün zamanlarda Müslümanlar,karşı taraf savaş açmadan mazeretsiz saldıramaz
“savaş açanlara Allah yolunda siz de savaşın, ancak (sakın) aşırı gitmeyin " (Bakara Suresi, 2/190)
İddaa 2) benim tanrımın sağı solu olmaz bütün yönler onundur ve onun bütün yönleri kutsaldır
Cevap :
Elbette bütün yönleri Kutsaldır
Doğu da Batı da Allah’ındır, hangi tarafa dönerseniz, orada Allah’a itaat ve ibadet ciheti vardır Muhakkak ki Allah’ın lûtfu ve rahmeti geniştir, ilmi her şeyi kuşatır" (Bakara/2: 115)
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Beyti Makdis’e doğru on altı veya on yedi ay namaz kıldı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Ka’be’ye yönelmeyi seviyordu Allah Teâlâ, Bakara suresinin 144. ayetini indirdi:
Bu arada Yahudiler, "Bizim kıblemiz olmasa, Muhammed ve ashabının kıblesi de olmazdı Biz gösterinceye kadar kıblelerinin neresi olduğunu bile bilmiyorlardı" şeklinde dedikodu yaptılar
Bu laflar Peygamberimizi üzüyordu Başını sık sık semaya çeviriyor, dua ediyor, vahiy bekliyordu Bir gün Medine'de Mescid-i Kıbleteyn'in bulunduğu Benî Seleme semtinde 30 kadar sahabesiyle ikindi namazını kılarken, kıblenin değiştiği emri geldi:
"Yüzünün sık sık semaya üevrildiğini muhakkak ki Biz gürüyoruz Seni hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz Artık yününü Mescid-i Haram yününe çevir Nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa çevirin Kendilerine kitap verilen Hıristiyan ve Yahudiler de bilirler ki, bu emir Rablerinden gelen hakkın ta kendisidir Allah onların yaptıklarından habersiz değildir" Bakara Sûresî, 2:144
Bu Konuda Daha geniş bilgi için:
http://wwwsorularlaislamiyetcom/art...e-var-midir-ayetin-dogru-meali-hangisidirhtml
İdda 3) benim tanrım insanların öldürülmesi için emir vermez
Cevap :
Elbette vermez Fakat ya başka biri insanlara Zulmediyorsa?
Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap’ta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir (Mâide / 32)
"Allah'ın haram kıldığı cana, haklı bir sebep olmadıkça kıymayın Kim mazlum olarak öldürülürse biz onun velisine (mirasçısına hakkını isteme konusunda) bir yetki vermişizdir O da öldürmede aşırı gitmesin Çünkü o, zaten yardıma mazhar kılınmıştır" (el-İsrâ, 17/33)
Yani başkasını kasden öldüren, maktulün akrabaları tarafından affedilmedikçe ona kısas uygulanması gerekir.
İddaa ) benim tanrım yarattığı bir grup insanı başka bir grup insandan üstün görmez
Cevap :
Siz,size inanıp ve sizi seven birini mi daha çok seversiniz yoksa sizi sevmeyip,inanmayan ve dediğinizi yapmayan birini mi seversiniz?
Patronu olduğunuz iş yerinde dediğinizi yapmayan birini çalıştırırmısız?
Ayrıca Allah onu sevmeyenlere de merhamet ederYoksa onlar yeryüzünde rahat dolaşabilirlermiydi?
Kudsî hadiste şöyle bildiriliyor:
– Rabbimiz kulunun işlediği amelleri içinde en çok tevbesini sever
– Neden?
– Çünkü tevbe eden kul cehennemden kurtulur da ondan Rabbimiz de kulunu cehennemden kurtaran ameli çok sever
Bir kadın Peygamberimize gelerek:
Allah (cc)ın kullarına merhameti bir ananın yavrusuna olan merhametinden daha çok değil mi?
Efendimiz (sav):
– Hiç şüphen olmasın öyledir, buyurunca kadın:
– Öyle ise bir ana yavrusunu ateşe atmaz, diye sızlandı
Efendimiz (sav)in gözleri yaşardı da buyurdu ki:
– Yüce Allah (cc) ancak kendisine isyan edenleri ateşe atar Müstahak olmayanları asla!
Demek oluyor ki, Allah (cc) kullarını ateşe atmayı asla istemiyor, sonsuz merhamet ve şefkati ateşi gerektirmiyor Ancak kullar dürüst hareket etmiyor, ille de ateşlik işler yapıyor, birilerine zulmediyor, haksızlıkta bulunuyor, Yaradanına da isyandan geri kalmıyor, böylece kendi amelleriyle kendilerini ateşe attırıyorlarsa bu da kulların kendi tercihleri
Sözün özü bu olsa gerektir!
İddaa 4) -benim tanrım insanların cinsel hayatına karışmaz
Cevap :
Cinsel Hayat,insanların bedeni ve ruhi sağlığı için sınırlandırılmıştır İnsanların ruhi ve bedeni sağlığının bozulması demek aynı zamanda Toplumun da bozulması demektir.Bugün sınırsız bir cinsel hayatın insanlara ne gibi Ciddi zarara yol açacağı bilimsel olarak ta kanıtlanmıştır Mesela bir erkeğin adetli iken hanımıyla ilişkiye girmesi hem adetli kadının eziyet ve acı çekmesine hem de erkeğe hastalık bulaşmasına sebep olur Allah ise kullarına zarar veren bir şeyden onları sakındırır Allah hiç Şüphesiz çok merhametlidir.İslamda Cinsel hayat önemli ve geniş bir konudur bunun için linke girerek daha geniş bilgiye ulaşabilirsiniz
http://wwwsorularlaislamiyetcom/search?aranan=cinsellik
http://wwwbirizbiz/mahrem/
İdda 5) benim tanrım kullarını aşağılamaz ve lanetlemez
Cevap :
Evet, dediğiniz gibi Allah kullarını aşağılamaz ve lanetlemez Allah ancak ona kul olmayanları lanetler.
"Verdikleri sözlerden caydıkları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık Onlar kelimelerin anlamlarını değiştirirler, kendilerine verilen öğütleri unuturlar Pek azı dışında, onlardan sürekli ihanet görürsün Yine de onları bağışla, yaptıklarına aldırış etme Hiç şüphesiz Allah iyi davrananları sever"[Maide 13]
“Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür Kadın veya erkek, kim, mü’min olarak salih bir amel işlerse işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır” (40/40-)
İddaa 6) benim tanrım taşı,toprağı vskullarından üstün görmez
Cevap :
Allah meleklere, İlk insan Ademe secde edin emrini vermedi mi? Sonra, beni ateşten onu ise topraktan yarattın deyip Secde etmeyen iblis(Şeytan) huzurundan kovmadı mı?
Sonra insanı yeryüzünün halifesi yapmadı mı?
”RABB’in meleklere demişti ki Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım Onu tamamlayıp içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman derhâl ona secdeye kapanın! Bütün melekler toptan secde ettiler yalnız İblis secde etmedi O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu” (Sad 98/71-74)
”Yeri sizin için yerleşim alanı, göğü de bir bina kılan, size şekil verip de şeklinizi güzel yapan ve sizi temiz besinlerle rızıklandıran ALLAH’dır İşte ALLAH sizin RABB’inizdir Âlemlerin RABB’i ALLAH, yücelerden yücedir” (Mü’min 40/64)
Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık Onları karada ve denizde taşıdık Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldıkİsra/70
Allah insanları çamurdan ve bir damlacık meniden yarattığı halde ona değer verdi, Meleklere boyun eğdirdi ve onu şan ve şeref sahibi yaptı
İddaa 7) benim tanrım sözünden dönmez,emirlerini değiştirmez
Cevap :
Allah dilediği hükmü verir O yaptıklarından sual edilmez
O, yaptığından dolayı sorgulanamaz fakat onlar sorgulanırlarEnbiya 70
İşte gerçek bir tanrının ve gerçek bir hükümdarın böyle olması gerekmez mi ?
Ayrıca Kuranda değişen bir hüküm yoktur Kıble konusunda yukarıda bilgi verildi
“Allâh’ın kanununda bir değişme bulamazsin; Allâh’ın kanununda bir sapma bulamazsın” (Fâtır 35: 43)
İddaa 8) -benim tanrım kitaplarını korumaktan aciz değildir
Elbette aciz değildir Öncelikle diğer kutsal kitapların korunmaması bugünkü inan farklılıklarına sebep olmuştur Bu da Allahın bir imtihan ortamı yaratması ile ilgilidir,yani bir sebeptir Ayrıca Allah diğer kitapları kendisinin indirdiğine de inanmamızı istiyor Ancak Tahrif edildikleri için Kıyamete kadar kurana uymamız isteniyor
— "Siz ehl-i kitabın sözlerini ne tasdik, ne de tekzib ediniz Ancak deyiniz ki: 'Biz ALLAH'a, bize indirilen Kur'an'a; İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yâkub ve torunlarına indirilenlere; Musa'ya ve İsa'ya verilenlere ve (bütün) peygamberlere Rabları katından gönderilen (kitab ve âyetler)'e îman ettik Onlardan hiçbirini (kimine inanmak, kimini inkâr etmek suretiyle) diğerlerinden ayırdetmeyiz Biz (ALLAH'a) teslim olmuş Müslümanlanz' (Bakara, 136)"
İddaa 9) benim tanrım sadece bir kavim anlasın diye sadece o dilde peygamber göndermez
Cevap :
Kur'ân-ı Kerim bütün insanlığa gönderilmiş ilâhi bir kitaptır O'nun mesajı evrenseldir Kur'ân'da bir çok âyette "Ey insanlar" denilerek bu evrenselliğe işaret edilmiştir
"Kur'ân, başka değil, sadece bütün insanlar için bir derstir, evrensel bir mesajdır" (Yusuf sûresi, 12/104)
Her peygamber sadece kendi kavmine gönderiliyordu; ben ise, bütün insanlığa elçi olarak gönderildim" (Buharî, salat 65; Nesâi, gusül 26)
Allah, HzAdem’i dünyanın dört bir yanından alınan topraklarla yarattıBu da HzAdemden sonra gelen
neslin farklı dil,renk ve ırklarda olmasına sebep oldu
“Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır”(Hucurat 13)
Ayetten de anlaşıldığı üzere insanların farklı ırklarda yaratılması Allahın imtihan etmesinin bir parçasıdırHzMuhammed’den önce gelen peygamberler belirli kendi topluluklarına gelmiştir fakat; Allah son Peygamber HzMuhammedi bütün insanlığa göndermiştir ve daha önce kendisine peygamber gönderilenlerin de HzMuhammede tabi olmasını emrediyor
Eğer Kur’an İngilizce olarak inseydi, aynı bozuk mantıkla, (Diğer milletler kendi kulu değil mi de, Tanrı Kur’anı İngilizce indirdi) diyecekti
Allah kuranı Arapça indirerek “Ey Araplar, Kur’an-ı kerim, sizin lisanınızla indi Bugüne kadar birçok edebiyatçının, şairin sözünü dinlediniz Hiçbirisine benzemiyor Bunun insan sözü olmadığını, İlahi bir kelam olduğunu düşünürseniz, anlarsınız”demek istiyor
Demek ki âyetteki anlamak, bunun ilahi kelam olduğunu anlamaktır Yoksa ahkamını anlamak değildir Eğer öyle olsaydı, (Ey Resulüm, Kur’an-ı kerimi insanlara açıklaman için indirdik) mealindeki âyet-i kerimeye zıt olurdu (Nahl 44)
Anayasayı, bir kanunu anlamak için hukukçulara gidiliyor Halbuki bunları da insan yazmıştır Bir kanundan bile herkes aynı şeyi anlamazken, Allah’ın kelamını herkes nasıl hemen kolayca anlayabilir?
İddaa 10) benim tanrım dünyada yasakladığını ahirette serbest bırakmaz
Cevap :
Her yönüyle nezih ve temiz olan, sadece temiz, iyi ve güzel şeylerin toplandığı bir mekân olan cennette, dünyada günah addedilen şeylerin bulunması söz konusu değildir
“Cennetlikler cennette ne bir boş söz ne de günah işitmezler” (Vâkıa,
56/25),
“Orada boş sözler ve yalan işitmezler” (Nebe 78/, 35)
Âyetleri cennette, değil günah sayılan fiillerin işlenmesi, günah şeylerden bahsedilmesinin hatta boş, manasız, malayani sözlerin konuşulmasının bile söz konusu olmadığını açık bir şekilde ifade etmektedir
Cennette verilen şarap dünyadaki gibi necis(pis) değildirÖzellikleri başkadır,tadı dünyadaki gibi değildir
Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir Rableri onlara tertemiz bir şarab içirmiştir (İnsan Suresi, 21)
Bu tür bir anlayış eksikliği Kuran'ın geneline hakim olmamak, akledememek, art niyetli ve ön yargılı bir bakışa sahip olmaktan kaynaklanmaktadır
Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir (Vakıa Suresi, 18-19)
Oysa dünyadaki şarap ve içki baş ağrısı ve kişinin şuurunu kaybetmesine sebep olur
Nahl Suresi'nin 67 ayetinde Allah; "Hurmalıkların ve üzümlüklerin meyvelerinden kurdukları çardaklarda hem sarhoşluk verici içki, hem güzel bir rızık edinmektesiniz�" buyurmaktadır
Akledemeyen bazı cahil kişiler burada kendilerince şarabın övüldüğünü, haram olan bir şeyin övülmesinin de çelişkili olduğunu söylerler Herşeyden önce, dikkatli bakıldığında ayette şarabın övülmesi gibi bir durum yoktur Ayette övülen kısım hurmaların ve üzümlerin bizzat kendilerinin güzel rızıklar olduklarıdır Ayetin birinci bölümünde bahsedilen ise insanların bunlardan elde ettikleri sarhoşluk verici içkidir ki zaten Kuran'ın pek çok yerinde bu içkinin zararları sayılmış ve kötülenmiştir Ayetin ifadelerinden şarap içmeye, sarhoş olmaya bir teşvik, bir övgü olduğunu çıkarmak da ortada kasıtlı bir yaklaşım ya da önemli bir anlayış ve muhakeme bozukluğu olduğunu göstermektedir
İddaa 11) -benim tanrım insanlarla arasına aracı koymaz
Cevap :
Aracı yani peygamberler ve veliler(Allahın sevdiği kullar) Allah ile olan irtibatı kolaylaştırmak Allahın ayetlerini açıklamak içindir Bunun dışında inananlar istediği zaman Allah ile tek başına Dua ile irtibat kurabilir
Allah sevdiği kulun dualarını kabul eder,veliler ve alimler de Allahın sevdiği kullardır
"O ki, karanın ve denizin karanlıklarında yolunuzu şaşırmayasınız diye size yıldızları kılavuz yaptı(en-am 97
Allah merhametinden dolayı bazı seçilmiş iyi kullarına diğer cehennemlik kullarını cehennemden kurtarması için şefaat hakkı verir Allah hem sevdiği kuluna ödül veriyor hem de cehennemlik bazı kullarını affediyorBu yüzden Allahın sevdiği iyi kullarını sevmek gerekir
Necip Fazıl vapurla Karaköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp:
"Üstad", diye sormuş "Peygamberlere ne diye gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik"
N Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:
"Ne diye vapura bindin ki, yüzerek geçsene karşıya" cevabını vermiş
İdda 12) -benim tanrım şeytana insanları saptırması için zaman vermez şeytanla işbirliği yapmaz
Cevap :
Şeytanlarla mücadele etmek suretiyle insanların dereceleri yükselir Şeytan, devamlı
insana Allah'ın emirlerinin tersini yapmasını emreder İnsan da şeytanın emirlerini
yapmayıp, Allah'ın emirlerini yaparsa Allah katında büyük derecelere yükselir Şeytanı
insanlara musallat etmek suretiyle, Allah'ın emrini tutacak insan ile, tutmayacak insan
ayırt edilir Böylece, bu imtihan dünyasında kötü ruhlu insan ile iyi ruhlu insan
birbirlerinden ayrılır Şeytan imandan kuvvetli değildir
Kötü olan kötünün yaratılması değil kötülüğün yapılmasıdır
Mesela çok faydalar düşünülerek bıçak gibi kesici bir alet icat edilmiş Bu faydalı aletle aklını kullanamayan biri tutup kendini öldürmüşse “bıçak kötüdür ve icadı boşunadır Neden icat edilmiş!” denilebilir mi?
İmtihan için açılan bu dünyada insan ya nefsine uyarak hayvandan daha aşağıya düşecek ya da nefis ve şeytana uymaksızın meleklerden daha üstün bir dereceye çıkacaktır
İddaa 13 ) -benim tanrım insanları aç bırakmaz,insanların başka insanlarca öldürülmesine müsade etmez
Cevap :
Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve kiminizi kiminize derecelerle üstün yapan O’dur( Enam Suresi, 165 )
Fakirin beni niye zengin yaratmadın diyerek Allah’tan hesap sormaya kalkması uygun olur mu?
Kadın, ben güçlü bir pehlivan olmak isterdim, beni niye erkek yaratmadın dese uygun olur mu?
Zenci, beni niye beyaz yaratmadın diyebilir mi?
İnsanın yaradılış gayesi bilinmeyince, dünyadaki olayların sebebi anlaşılamaz Allahü teâlâ, dünya ve ahireti, sevgili kulu ve resulü Muhammed aleyhisselam için yarattı Diğer canlı ve cansız varlıkları da, insanoğlunun istifadesi için yarattı Dünya zevk için yaratılmadı Ahiret ise, ebedi mükâfat ve ceza yeridir Dünya, ahiretin imtihan yeridir Herkes her bakımdan eşit olsa, imtihanın manası kalmaz, iyi ile kötü ayrılmazdı Allah’ın emir ve yasaklarına uymakla çeşitli sıkıntılar çekilecek, itaat edenle, isyan eden, birbirinden ayrılacaktır
İnsan cansız varlık gibi, ot veya hayvan gibi değil, kulluk ve imtihan için yaratıldı İnsan, ihtiyaçsız, sıkıntısız ve her bakımdan eksiksiz yaratılsaydı, imtihan ve dünya manasız olurdu
İyinin kıymeti, kötü ile bilinir Herkes iyi olunca, iyinin kıymeti kalmaz Çirkinlik olmayınca, güzellik anlaşılmaz Hastalık olmayınca sağlığın kıymeti bilinmez
Öldürmeye gelince,cevabı 3. iddaa da verildi
İddaa 14 ) benim tanrım insanların para vererek tepeler arasında koşmasına, taşın tuğlanın etrafında dönmesine izin vermez
Cevap :
Önemli olan zengin veya fakir olmak değil, hayatını Allah’ın emir ve yasakları çerçevesinde geçirmektirİnsan bu dünyaya eğlenmek için gelmedi Malını Allah yolunda harcamayanların cezası ahirette verilecektirKim malını nereye harcamışsa onun Hesabını verecektir
Kıyamet gününde fakirlerin hesabının zenginlere göre daha kolay ve süratli olacağı çeşitli rivayetlerde belirtilir Çünkü insanlar, bu dünyada sahip oldukları her şeyin hesabını Allah huzurunda verecekler
“Size cennetlikleri bildireyim mi? Onlar hem zayıf oldukları hem de halk tarafından zayıf görüldükleri için kimsenin önemsemediği, fakat şöyle olacak diye yemin etseler, Allah'ın isteklerini geri çevirmeyeceği kimselerdir” (Buhârî , Eymân, 9; Müslim, Cennet, 47)
Bununla beraber malını Allah yolunda harcayan zenginler de cennete girecektirAyrıca fakir olan Müslümanlar da çalışıp zengin olmaya çalışarak malını Allah yolunda harcamalı diğer fakirlere yardım etmelidirÇünkü insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır
İddaa 15) benim tanrımın tahtını taşıtmaya meleklere ihtiyacı yoktur
Cevap :
Öncelikle bahsettiğiniz ayete bakalım
Arş'ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O'na iman ederler Mü'minlerin de bağışlanmasını isterler: Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler) (40/7)
Meleklerin arşı yüklenmeleri şu manaya gelir; Allah cc meleklere işler yaptırmaktadır Melekler Allah cc'ın büyük arşının (kudret tahtının) etrafında el-pençe durmakta, verilecek emirleri beklemekte, Allah'ı tesbih etmekte (övmekte)dirlerYani melekler de insanlar gibi Allaha kulluk etmek ve onun emirlerini yerine getirmek için yaratılmıştır
Melekleri görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş'ın etrafını kuşatmışlardır Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve "alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun" denilmiştir (39/75)
Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi Her biri belli bir vakte kadar akar gider Bütün işleri O yönetiyor Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz 13:2
" Allah muhakkak her şeye gücü yetendir"(Bakara suresi ayet 109)
İddaa 1)benim allahımın haram ayları olmaz benim allahımın her ayı mubarek ve kutsaldır
Cevap :
Araplarda söz konusu olan bu haram aylar, Hz İbrahim (as)’in hak dininden onlara miras kalan bir bilgidir Cahiliye Arapları, bazen bunların yerlerini değiştirseler de, bu İbrahimî geleneği sürdürmüşlerdir
Câhiliye devrinde Araplar arasında iç savaşlar eksik olmazdı Yalnız haram aylarda savaş yapılmazdı Bu aylarda panayırlar kurulur, şiir yarışmaları yapılır; yahudiler, hristiyanlar ve puta tapıcılar dinlerini yayarlardı Eğer bu barış aylarında savaş olursa, yasak çiğnendiği için "Ficâr savaşı" denirdi
İslam dini prensip olarak ulaştığı toplumlarda var olan iyi ve güzel uygulamalara dokunmaz
Doğrusu, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü kesin hükmünde, ayların sayısı on iki ay olup bunlardan dördü hürmetlidir / haram aylardır
Bu 4 ayda savaş yapmak Haram sayılmıştır. Yoksa ayın kendisi Haram değildir
Ayrıca savaş yapılmaması insanlar için güzel bir şey değil midir? İnsanlar birbiriyle iyi anlaşmak için çaba göstermez mi?
Şimdi diyeceksiniz “ Peki neden bütün aylarda yasaklanmamış savaş ”
Bu 4 ayda Müslümanların mazeretsiz savaş yapması haramdır.Bunu fırsat bilen diğer devletler bu fırsattan yararlanıp Müslümanlardan çıkar elde etmeye çalışabilir.Bunun için diğer aylarda savaş yasaklanmamıştır. Ayrıca bütün zamanlarda Müslümanlar,karşı taraf savaş açmadan mazeretsiz saldıramaz
“savaş açanlara Allah yolunda siz de savaşın, ancak (sakın) aşırı gitmeyin " (Bakara Suresi, 2/190)
İddaa 2) benim tanrımın sağı solu olmaz bütün yönler onundur ve onun bütün yönleri kutsaldır
Cevap :
Elbette bütün yönleri Kutsaldır
Doğu da Batı da Allah’ındır, hangi tarafa dönerseniz, orada Allah’a itaat ve ibadet ciheti vardır Muhakkak ki Allah’ın lûtfu ve rahmeti geniştir, ilmi her şeyi kuşatır" (Bakara/2: 115)
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Beyti Makdis’e doğru on altı veya on yedi ay namaz kıldı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Ka’be’ye yönelmeyi seviyordu Allah Teâlâ, Bakara suresinin 144. ayetini indirdi:
Bu arada Yahudiler, "Bizim kıblemiz olmasa, Muhammed ve ashabının kıblesi de olmazdı Biz gösterinceye kadar kıblelerinin neresi olduğunu bile bilmiyorlardı" şeklinde dedikodu yaptılar
Bu laflar Peygamberimizi üzüyordu Başını sık sık semaya çeviriyor, dua ediyor, vahiy bekliyordu Bir gün Medine'de Mescid-i Kıbleteyn'in bulunduğu Benî Seleme semtinde 30 kadar sahabesiyle ikindi namazını kılarken, kıblenin değiştiği emri geldi:
"Yüzünün sık sık semaya üevrildiğini muhakkak ki Biz gürüyoruz Seni hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz Artık yününü Mescid-i Haram yününe çevir Nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa çevirin Kendilerine kitap verilen Hıristiyan ve Yahudiler de bilirler ki, bu emir Rablerinden gelen hakkın ta kendisidir Allah onların yaptıklarından habersiz değildir" Bakara Sûresî, 2:144
Bu Konuda Daha geniş bilgi için:
http://wwwsorularlaislamiyetcom/art...e-var-midir-ayetin-dogru-meali-hangisidirhtml
İdda 3) benim tanrım insanların öldürülmesi için emir vermez
Cevap :
Elbette vermez Fakat ya başka biri insanlara Zulmediyorsa?
Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap’ta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir (Mâide / 32)
"Allah'ın haram kıldığı cana, haklı bir sebep olmadıkça kıymayın Kim mazlum olarak öldürülürse biz onun velisine (mirasçısına hakkını isteme konusunda) bir yetki vermişizdir O da öldürmede aşırı gitmesin Çünkü o, zaten yardıma mazhar kılınmıştır" (el-İsrâ, 17/33)
Yani başkasını kasden öldüren, maktulün akrabaları tarafından affedilmedikçe ona kısas uygulanması gerekir.
İddaa ) benim tanrım yarattığı bir grup insanı başka bir grup insandan üstün görmez
Cevap :
Siz,size inanıp ve sizi seven birini mi daha çok seversiniz yoksa sizi sevmeyip,inanmayan ve dediğinizi yapmayan birini mi seversiniz?
Patronu olduğunuz iş yerinde dediğinizi yapmayan birini çalıştırırmısız?
Ayrıca Allah onu sevmeyenlere de merhamet ederYoksa onlar yeryüzünde rahat dolaşabilirlermiydi?
Kudsî hadiste şöyle bildiriliyor:
– Rabbimiz kulunun işlediği amelleri içinde en çok tevbesini sever
– Neden?
– Çünkü tevbe eden kul cehennemden kurtulur da ondan Rabbimiz de kulunu cehennemden kurtaran ameli çok sever
Bir kadın Peygamberimize gelerek:
Allah (cc)ın kullarına merhameti bir ananın yavrusuna olan merhametinden daha çok değil mi?
Efendimiz (sav):
– Hiç şüphen olmasın öyledir, buyurunca kadın:
– Öyle ise bir ana yavrusunu ateşe atmaz, diye sızlandı
Efendimiz (sav)in gözleri yaşardı da buyurdu ki:
– Yüce Allah (cc) ancak kendisine isyan edenleri ateşe atar Müstahak olmayanları asla!
Demek oluyor ki, Allah (cc) kullarını ateşe atmayı asla istemiyor, sonsuz merhamet ve şefkati ateşi gerektirmiyor Ancak kullar dürüst hareket etmiyor, ille de ateşlik işler yapıyor, birilerine zulmediyor, haksızlıkta bulunuyor, Yaradanına da isyandan geri kalmıyor, böylece kendi amelleriyle kendilerini ateşe attırıyorlarsa bu da kulların kendi tercihleri
Sözün özü bu olsa gerektir!
İddaa 4) -benim tanrım insanların cinsel hayatına karışmaz
Cevap :
Cinsel Hayat,insanların bedeni ve ruhi sağlığı için sınırlandırılmıştır İnsanların ruhi ve bedeni sağlığının bozulması demek aynı zamanda Toplumun da bozulması demektir.Bugün sınırsız bir cinsel hayatın insanlara ne gibi Ciddi zarara yol açacağı bilimsel olarak ta kanıtlanmıştır Mesela bir erkeğin adetli iken hanımıyla ilişkiye girmesi hem adetli kadının eziyet ve acı çekmesine hem de erkeğe hastalık bulaşmasına sebep olur Allah ise kullarına zarar veren bir şeyden onları sakındırır Allah hiç Şüphesiz çok merhametlidir.İslamda Cinsel hayat önemli ve geniş bir konudur bunun için linke girerek daha geniş bilgiye ulaşabilirsiniz
http://wwwsorularlaislamiyetcom/search?aranan=cinsellik
http://wwwbirizbiz/mahrem/
İdda 5) benim tanrım kullarını aşağılamaz ve lanetlemez
Cevap :
Evet, dediğiniz gibi Allah kullarını aşağılamaz ve lanetlemez Allah ancak ona kul olmayanları lanetler.
"Verdikleri sözlerden caydıkları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık Onlar kelimelerin anlamlarını değiştirirler, kendilerine verilen öğütleri unuturlar Pek azı dışında, onlardan sürekli ihanet görürsün Yine de onları bağışla, yaptıklarına aldırış etme Hiç şüphesiz Allah iyi davrananları sever"[Maide 13]
“Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür Kadın veya erkek, kim, mü’min olarak salih bir amel işlerse işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır” (40/40-)
İddaa 6) benim tanrım taşı,toprağı vskullarından üstün görmez
Cevap :
Allah meleklere, İlk insan Ademe secde edin emrini vermedi mi? Sonra, beni ateşten onu ise topraktan yarattın deyip Secde etmeyen iblis(Şeytan) huzurundan kovmadı mı?
Sonra insanı yeryüzünün halifesi yapmadı mı?
”RABB’in meleklere demişti ki Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım Onu tamamlayıp içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman derhâl ona secdeye kapanın! Bütün melekler toptan secde ettiler yalnız İblis secde etmedi O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu” (Sad 98/71-74)
”Yeri sizin için yerleşim alanı, göğü de bir bina kılan, size şekil verip de şeklinizi güzel yapan ve sizi temiz besinlerle rızıklandıran ALLAH’dır İşte ALLAH sizin RABB’inizdir Âlemlerin RABB’i ALLAH, yücelerden yücedir” (Mü’min 40/64)
Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık Onları karada ve denizde taşıdık Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldıkİsra/70
Allah insanları çamurdan ve bir damlacık meniden yarattığı halde ona değer verdi, Meleklere boyun eğdirdi ve onu şan ve şeref sahibi yaptı
İddaa 7) benim tanrım sözünden dönmez,emirlerini değiştirmez
Cevap :
Allah dilediği hükmü verir O yaptıklarından sual edilmez
O, yaptığından dolayı sorgulanamaz fakat onlar sorgulanırlarEnbiya 70
İşte gerçek bir tanrının ve gerçek bir hükümdarın böyle olması gerekmez mi ?
Ayrıca Kuranda değişen bir hüküm yoktur Kıble konusunda yukarıda bilgi verildi
“Allâh’ın kanununda bir değişme bulamazsin; Allâh’ın kanununda bir sapma bulamazsın” (Fâtır 35: 43)
İddaa 8) -benim tanrım kitaplarını korumaktan aciz değildir
Elbette aciz değildir Öncelikle diğer kutsal kitapların korunmaması bugünkü inan farklılıklarına sebep olmuştur Bu da Allahın bir imtihan ortamı yaratması ile ilgilidir,yani bir sebeptir Ayrıca Allah diğer kitapları kendisinin indirdiğine de inanmamızı istiyor Ancak Tahrif edildikleri için Kıyamete kadar kurana uymamız isteniyor
— "Siz ehl-i kitabın sözlerini ne tasdik, ne de tekzib ediniz Ancak deyiniz ki: 'Biz ALLAH'a, bize indirilen Kur'an'a; İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yâkub ve torunlarına indirilenlere; Musa'ya ve İsa'ya verilenlere ve (bütün) peygamberlere Rabları katından gönderilen (kitab ve âyetler)'e îman ettik Onlardan hiçbirini (kimine inanmak, kimini inkâr etmek suretiyle) diğerlerinden ayırdetmeyiz Biz (ALLAH'a) teslim olmuş Müslümanlanz' (Bakara, 136)"
İddaa 9) benim tanrım sadece bir kavim anlasın diye sadece o dilde peygamber göndermez
Cevap :
Kur'ân-ı Kerim bütün insanlığa gönderilmiş ilâhi bir kitaptır O'nun mesajı evrenseldir Kur'ân'da bir çok âyette "Ey insanlar" denilerek bu evrenselliğe işaret edilmiştir
"Kur'ân, başka değil, sadece bütün insanlar için bir derstir, evrensel bir mesajdır" (Yusuf sûresi, 12/104)
Her peygamber sadece kendi kavmine gönderiliyordu; ben ise, bütün insanlığa elçi olarak gönderildim" (Buharî, salat 65; Nesâi, gusül 26)
Allah, HzAdem’i dünyanın dört bir yanından alınan topraklarla yarattıBu da HzAdemden sonra gelen
neslin farklı dil,renk ve ırklarda olmasına sebep oldu
“Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır”(Hucurat 13)
Ayetten de anlaşıldığı üzere insanların farklı ırklarda yaratılması Allahın imtihan etmesinin bir parçasıdırHzMuhammed’den önce gelen peygamberler belirli kendi topluluklarına gelmiştir fakat; Allah son Peygamber HzMuhammedi bütün insanlığa göndermiştir ve daha önce kendisine peygamber gönderilenlerin de HzMuhammede tabi olmasını emrediyor
Eğer Kur’an İngilizce olarak inseydi, aynı bozuk mantıkla, (Diğer milletler kendi kulu değil mi de, Tanrı Kur’anı İngilizce indirdi) diyecekti
Allah kuranı Arapça indirerek “Ey Araplar, Kur’an-ı kerim, sizin lisanınızla indi Bugüne kadar birçok edebiyatçının, şairin sözünü dinlediniz Hiçbirisine benzemiyor Bunun insan sözü olmadığını, İlahi bir kelam olduğunu düşünürseniz, anlarsınız”demek istiyor
Demek ki âyetteki anlamak, bunun ilahi kelam olduğunu anlamaktır Yoksa ahkamını anlamak değildir Eğer öyle olsaydı, (Ey Resulüm, Kur’an-ı kerimi insanlara açıklaman için indirdik) mealindeki âyet-i kerimeye zıt olurdu (Nahl 44)
Anayasayı, bir kanunu anlamak için hukukçulara gidiliyor Halbuki bunları da insan yazmıştır Bir kanundan bile herkes aynı şeyi anlamazken, Allah’ın kelamını herkes nasıl hemen kolayca anlayabilir?
İddaa 10) benim tanrım dünyada yasakladığını ahirette serbest bırakmaz
Cevap :
Her yönüyle nezih ve temiz olan, sadece temiz, iyi ve güzel şeylerin toplandığı bir mekân olan cennette, dünyada günah addedilen şeylerin bulunması söz konusu değildir
“Cennetlikler cennette ne bir boş söz ne de günah işitmezler” (Vâkıa,
56/25),
“Orada boş sözler ve yalan işitmezler” (Nebe 78/, 35)
Âyetleri cennette, değil günah sayılan fiillerin işlenmesi, günah şeylerden bahsedilmesinin hatta boş, manasız, malayani sözlerin konuşulmasının bile söz konusu olmadığını açık bir şekilde ifade etmektedir
Cennette verilen şarap dünyadaki gibi necis(pis) değildirÖzellikleri başkadır,tadı dünyadaki gibi değildir
Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir Rableri onlara tertemiz bir şarab içirmiştir (İnsan Suresi, 21)
Bu tür bir anlayış eksikliği Kuran'ın geneline hakim olmamak, akledememek, art niyetli ve ön yargılı bir bakışa sahip olmaktan kaynaklanmaktadır
Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir (Vakıa Suresi, 18-19)
Oysa dünyadaki şarap ve içki baş ağrısı ve kişinin şuurunu kaybetmesine sebep olur
Nahl Suresi'nin 67 ayetinde Allah; "Hurmalıkların ve üzümlüklerin meyvelerinden kurdukları çardaklarda hem sarhoşluk verici içki, hem güzel bir rızık edinmektesiniz�" buyurmaktadır
Akledemeyen bazı cahil kişiler burada kendilerince şarabın övüldüğünü, haram olan bir şeyin övülmesinin de çelişkili olduğunu söylerler Herşeyden önce, dikkatli bakıldığında ayette şarabın övülmesi gibi bir durum yoktur Ayette övülen kısım hurmaların ve üzümlerin bizzat kendilerinin güzel rızıklar olduklarıdır Ayetin birinci bölümünde bahsedilen ise insanların bunlardan elde ettikleri sarhoşluk verici içkidir ki zaten Kuran'ın pek çok yerinde bu içkinin zararları sayılmış ve kötülenmiştir Ayetin ifadelerinden şarap içmeye, sarhoş olmaya bir teşvik, bir övgü olduğunu çıkarmak da ortada kasıtlı bir yaklaşım ya da önemli bir anlayış ve muhakeme bozukluğu olduğunu göstermektedir
İddaa 11) -benim tanrım insanlarla arasına aracı koymaz
Cevap :
Aracı yani peygamberler ve veliler(Allahın sevdiği kullar) Allah ile olan irtibatı kolaylaştırmak Allahın ayetlerini açıklamak içindir Bunun dışında inananlar istediği zaman Allah ile tek başına Dua ile irtibat kurabilir
Allah sevdiği kulun dualarını kabul eder,veliler ve alimler de Allahın sevdiği kullardır
"O ki, karanın ve denizin karanlıklarında yolunuzu şaşırmayasınız diye size yıldızları kılavuz yaptı(en-am 97
Allah merhametinden dolayı bazı seçilmiş iyi kullarına diğer cehennemlik kullarını cehennemden kurtarması için şefaat hakkı verir Allah hem sevdiği kuluna ödül veriyor hem de cehennemlik bazı kullarını affediyorBu yüzden Allahın sevdiği iyi kullarını sevmek gerekir
Necip Fazıl vapurla Karaköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp:
"Üstad", diye sormuş "Peygamberlere ne diye gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik"
N Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:
"Ne diye vapura bindin ki, yüzerek geçsene karşıya" cevabını vermiş
İdda 12) -benim tanrım şeytana insanları saptırması için zaman vermez şeytanla işbirliği yapmaz
Cevap :
Şeytanlarla mücadele etmek suretiyle insanların dereceleri yükselir Şeytan, devamlı
insana Allah'ın emirlerinin tersini yapmasını emreder İnsan da şeytanın emirlerini
yapmayıp, Allah'ın emirlerini yaparsa Allah katında büyük derecelere yükselir Şeytanı
insanlara musallat etmek suretiyle, Allah'ın emrini tutacak insan ile, tutmayacak insan
ayırt edilir Böylece, bu imtihan dünyasında kötü ruhlu insan ile iyi ruhlu insan
birbirlerinden ayrılır Şeytan imandan kuvvetli değildir
Kötü olan kötünün yaratılması değil kötülüğün yapılmasıdır
Mesela çok faydalar düşünülerek bıçak gibi kesici bir alet icat edilmiş Bu faydalı aletle aklını kullanamayan biri tutup kendini öldürmüşse “bıçak kötüdür ve icadı boşunadır Neden icat edilmiş!” denilebilir mi?
İmtihan için açılan bu dünyada insan ya nefsine uyarak hayvandan daha aşağıya düşecek ya da nefis ve şeytana uymaksızın meleklerden daha üstün bir dereceye çıkacaktır
İddaa 13 ) -benim tanrım insanları aç bırakmaz,insanların başka insanlarca öldürülmesine müsade etmez
Cevap :
Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve kiminizi kiminize derecelerle üstün yapan O’dur( Enam Suresi, 165 )
Fakirin beni niye zengin yaratmadın diyerek Allah’tan hesap sormaya kalkması uygun olur mu?
Kadın, ben güçlü bir pehlivan olmak isterdim, beni niye erkek yaratmadın dese uygun olur mu?
Zenci, beni niye beyaz yaratmadın diyebilir mi?
İnsanın yaradılış gayesi bilinmeyince, dünyadaki olayların sebebi anlaşılamaz Allahü teâlâ, dünya ve ahireti, sevgili kulu ve resulü Muhammed aleyhisselam için yarattı Diğer canlı ve cansız varlıkları da, insanoğlunun istifadesi için yarattı Dünya zevk için yaratılmadı Ahiret ise, ebedi mükâfat ve ceza yeridir Dünya, ahiretin imtihan yeridir Herkes her bakımdan eşit olsa, imtihanın manası kalmaz, iyi ile kötü ayrılmazdı Allah’ın emir ve yasaklarına uymakla çeşitli sıkıntılar çekilecek, itaat edenle, isyan eden, birbirinden ayrılacaktır
İnsan cansız varlık gibi, ot veya hayvan gibi değil, kulluk ve imtihan için yaratıldı İnsan, ihtiyaçsız, sıkıntısız ve her bakımdan eksiksiz yaratılsaydı, imtihan ve dünya manasız olurdu
İyinin kıymeti, kötü ile bilinir Herkes iyi olunca, iyinin kıymeti kalmaz Çirkinlik olmayınca, güzellik anlaşılmaz Hastalık olmayınca sağlığın kıymeti bilinmez
Öldürmeye gelince,cevabı 3. iddaa da verildi
İddaa 14 ) benim tanrım insanların para vererek tepeler arasında koşmasına, taşın tuğlanın etrafında dönmesine izin vermez
Cevap :
Önemli olan zengin veya fakir olmak değil, hayatını Allah’ın emir ve yasakları çerçevesinde geçirmektirİnsan bu dünyaya eğlenmek için gelmedi Malını Allah yolunda harcamayanların cezası ahirette verilecektirKim malını nereye harcamışsa onun Hesabını verecektir
Kıyamet gününde fakirlerin hesabının zenginlere göre daha kolay ve süratli olacağı çeşitli rivayetlerde belirtilir Çünkü insanlar, bu dünyada sahip oldukları her şeyin hesabını Allah huzurunda verecekler
“Size cennetlikleri bildireyim mi? Onlar hem zayıf oldukları hem de halk tarafından zayıf görüldükleri için kimsenin önemsemediği, fakat şöyle olacak diye yemin etseler, Allah'ın isteklerini geri çevirmeyeceği kimselerdir” (Buhârî , Eymân, 9; Müslim, Cennet, 47)
Bununla beraber malını Allah yolunda harcayan zenginler de cennete girecektirAyrıca fakir olan Müslümanlar da çalışıp zengin olmaya çalışarak malını Allah yolunda harcamalı diğer fakirlere yardım etmelidirÇünkü insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır
İddaa 15) benim tanrımın tahtını taşıtmaya meleklere ihtiyacı yoktur
Cevap :
Öncelikle bahsettiğiniz ayete bakalım
Arş'ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O'na iman ederler Mü'minlerin de bağışlanmasını isterler: Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler) (40/7)
Meleklerin arşı yüklenmeleri şu manaya gelir; Allah cc meleklere işler yaptırmaktadır Melekler Allah cc'ın büyük arşının (kudret tahtının) etrafında el-pençe durmakta, verilecek emirleri beklemekte, Allah'ı tesbih etmekte (övmekte)dirlerYani melekler de insanlar gibi Allaha kulluk etmek ve onun emirlerini yerine getirmek için yaratılmıştır
Melekleri görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş'ın etrafını kuşatmışlardır Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve "alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun" denilmiştir (39/75)
Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi Her biri belli bir vakte kadar akar gider Bütün işleri O yönetiyor Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz 13:2
" Allah muhakkak her şeye gücü yetendir"(Bakara suresi ayet 109)