mektubat
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 4 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,308
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- www.caglarnetwork.com
Bir padişah, bir iki vezirini ve diğer erkandan birkaçını yanına alarak
payitahta yakın köylerde bir gezintiye çıkmıştı, Payitahttan ayrılıp bir kaç saatlik
bir yol katettikten sonra yolları üzerindeki bir nar bahçesinin kenarında oturdular.
Bahçede çalışan bir ihtiyar onları fark edince hemen bahçeye davet etti ve
hemen gidip bahçe içindeki kulübeden kalaylı, tertemiz bir tas getirdi.
En yakındaki ağaçtan iki nar kopardı ve sıktı. Padişah nar şerbetini içti ve çok beğendi.
Bütün vücuduna bir zindelik ve ferahlık yayılmıştı.
İhtiyar çiftçi padişahın beraberindeki herkese sırayla nar şerbeti ikram etti.
Padişah yaşlı adama sordu:
- Bu güzel nar bahçesi kimin?
- Bu nar bahçesi benimdir efendim, babamdan miras kaldı.
- Oğlun, uşağın var mı?
- ALLAH bize oğul uşak vermedi efendim, bir karı kocadan ibaret
iki kişilik bir aileyiz.
Padişah ve vezirler ihtiyara veda edip yola koyuldular. Yolda şeytan padişahın
kafasını karıştırmaya başladı "Madem birer ayakları çukurda olan bu yaşlı karı-kocanın
mirasçıları yok, ne yapacaklar böyle güzel nar bahçesini, karşılığında bir kaç kuruş
verip de bu bahçeyi ellerinden alayım" diye düşündü.
Padişah ve adamları akşama doğru geri dönerlerken aynı bahçenin yanında
yine konakladılar. İhtiyar sabahki kadar candan ve gönülden olmasa da bir tas nar
şerbeti yapıp sundu. Fakat padişah bu defa nar şerbetinin tadını pek beğenmedi
Sabahkine hiç benzemiyordu. Sordu:
- Baba ne oldu böyle, bu nar şerbeti sabahki ile aynı nardan değil mi?
Bunun tadı hiç de hoş değil.
- Aynı nardan padişahım, narın tadı değişmedi,
değişen sizin kalbiniz. Sabahleyin misafir olarak geldiniz,
kalbiniz temizdi. Şimdi ise kalbinizi dünya hırsı kapladı,
bu güzelim bahçeye göz koydunuz, bunun için de narların tadı değişti.
payitahta yakın köylerde bir gezintiye çıkmıştı, Payitahttan ayrılıp bir kaç saatlik
bir yol katettikten sonra yolları üzerindeki bir nar bahçesinin kenarında oturdular.
Bahçede çalışan bir ihtiyar onları fark edince hemen bahçeye davet etti ve
hemen gidip bahçe içindeki kulübeden kalaylı, tertemiz bir tas getirdi.
En yakındaki ağaçtan iki nar kopardı ve sıktı. Padişah nar şerbetini içti ve çok beğendi.
Bütün vücuduna bir zindelik ve ferahlık yayılmıştı.
İhtiyar çiftçi padişahın beraberindeki herkese sırayla nar şerbeti ikram etti.
Padişah yaşlı adama sordu:
- Bu güzel nar bahçesi kimin?
- Bu nar bahçesi benimdir efendim, babamdan miras kaldı.
- Oğlun, uşağın var mı?
- ALLAH bize oğul uşak vermedi efendim, bir karı kocadan ibaret
iki kişilik bir aileyiz.
Padişah ve vezirler ihtiyara veda edip yola koyuldular. Yolda şeytan padişahın
kafasını karıştırmaya başladı "Madem birer ayakları çukurda olan bu yaşlı karı-kocanın
mirasçıları yok, ne yapacaklar böyle güzel nar bahçesini, karşılığında bir kaç kuruş
verip de bu bahçeyi ellerinden alayım" diye düşündü.
Padişah ve adamları akşama doğru geri dönerlerken aynı bahçenin yanında
yine konakladılar. İhtiyar sabahki kadar candan ve gönülden olmasa da bir tas nar
şerbeti yapıp sundu. Fakat padişah bu defa nar şerbetinin tadını pek beğenmedi
Sabahkine hiç benzemiyordu. Sordu:
- Baba ne oldu böyle, bu nar şerbeti sabahki ile aynı nardan değil mi?
Bunun tadı hiç de hoş değil.
- Aynı nardan padişahım, narın tadı değişmedi,
değişen sizin kalbiniz. Sabahleyin misafir olarak geldiniz,
kalbiniz temizdi. Şimdi ise kalbinizi dünya hırsı kapladı,
bu güzelim bahçeye göz koydunuz, bunun için de narların tadı değişti.
HUZUR PINARI - İslamiyet, İslam Dini, Ehl-i Sünnet İtikadı, İlmihal, Kitaplar... Osman nl .:.: www.osman-unlu.com :.:. Dinimiz slam .:.: www.dinimizislam.com :.:.