istikbal
Kayıtlı Kullanıcı
Selam sana Bint-i Cübeyl,
Esenlik sana ey dağların kızkardeşi
Fatıma Kızı Zeyneb’in onurunu yaşattın bize,
Mazlum halkın Huseyni’ni esirgemeden,
Yeni Kerbelaları bize yaşatmadan
Selam sana dağların kızı,
Selamet sana ey Doğu’nun kızı, Güney’in kızı
Doğu ve Güney’in kutlu direnişi,
Ancak bu kadar yakışırdı,
Dağ kızının garip ve onurlu halkına
Selam sana Peygamber kızı,
Rahmet sana ey şehitlerin kızkardeşi,
Sapladın İsrailoğulları’nın bağrına,
Huseyn’in Kerbela’da düşen kılıcını,
İsmailoğulları’nın duayla biledikleri bilekle
Biz kalbimizi örtüyorduk
Anaların aydınlattığı mahzene
Sen yetim ve mahzun bir kız gibi,
İlkin kaparken gözlerini aleme
Ardından seyre daldın bir bir,
Etrafından geçen şeytanın ordusunu
Hedeflemeye başlıyordun tek tek
Kalbinden yayılan ilahî nurla,
Derken Güney’den bir elçi geldi
Bab-ı Aynata’nın, Yârun’un, Aytarûn’un
Açılmamak üzere kapandığını haykırırken,
Aç artık gözlerini Bint-i Cübeyl diyordu
Aç artık duvağını ey dağların gelini
Zikir vakti bitti, kaldır artık başını
Şeytanlar arasında bir varolma harbidir bu,
Raksederken şehitler melekler arasında
Birden gökyüzünden bir ışık hüzmesi,
İndi Dağ Kızı’nın kalbine
Şeytanın ordusunu bir korku salarken
Allah’ın ordusuna sabır yağıyordu
Bir volkan gibi patladın Bint-i Cübeyl,
Uykuya dalan Calut’un ordusunu
Ölüme uyandırdın alevler arasında
Nabukanedzar’ın lanetli ordusunu
Bir cehennem gibi söylendin Bint-i Cübeyl
“Hel min mezîd ya ben-i israîl”
“Eynemâ ûdtum, ûdtu”
“Ya kâtilî ben-i ismaîl”
“Eynemâ harabtum, lehiktû”
Selam sana ümmetin kızı,
Övgü sana ey Meryem’in varisi,
İmran Kızı’nın iffeti ve mucizesiyle,
Zillete düçar olan Yahudiler,
Senin direnişinle bir kez daha aşağılanır şimdi
Selam sana Ali’nin kızı,
Onur sana ey Huseyn’in kızkardeşi,
Ümeyyeoğulları’nın varisleri,
“Allah’ın Yardımı”na kaş çatarak
İsrailoğulları üzerine ağıt yakar şimdi,
Selam sana Allah’ın Ordusu’nun barınağı
İzzet sana ey Şeytan’ın Ordusu’nun cehennemi
Sen hafif hafif yönelirken Güney’e
Biz ellerimizi açıyorduk rabbimize
Bu kalb aydınlanmaz mı artık diye
Esselamu aleykî ye Bint-i Cubeyl
Saddaktîne ve şarreftîne,
Şukran lekî ve lirabbîne
alıntı
Esenlik sana ey dağların kızkardeşi
Fatıma Kızı Zeyneb’in onurunu yaşattın bize,
Mazlum halkın Huseyni’ni esirgemeden,
Yeni Kerbelaları bize yaşatmadan
Selam sana dağların kızı,
Selamet sana ey Doğu’nun kızı, Güney’in kızı
Doğu ve Güney’in kutlu direnişi,
Ancak bu kadar yakışırdı,
Dağ kızının garip ve onurlu halkına
Selam sana Peygamber kızı,
Rahmet sana ey şehitlerin kızkardeşi,
Sapladın İsrailoğulları’nın bağrına,
Huseyn’in Kerbela’da düşen kılıcını,
İsmailoğulları’nın duayla biledikleri bilekle
Biz kalbimizi örtüyorduk
Anaların aydınlattığı mahzene
Sen yetim ve mahzun bir kız gibi,
İlkin kaparken gözlerini aleme
Ardından seyre daldın bir bir,
Etrafından geçen şeytanın ordusunu
Hedeflemeye başlıyordun tek tek
Kalbinden yayılan ilahî nurla,
Derken Güney’den bir elçi geldi
Bab-ı Aynata’nın, Yârun’un, Aytarûn’un
Açılmamak üzere kapandığını haykırırken,
Aç artık gözlerini Bint-i Cübeyl diyordu
Aç artık duvağını ey dağların gelini
Zikir vakti bitti, kaldır artık başını
Şeytanlar arasında bir varolma harbidir bu,
Raksederken şehitler melekler arasında
Birden gökyüzünden bir ışık hüzmesi,
İndi Dağ Kızı’nın kalbine
Şeytanın ordusunu bir korku salarken
Allah’ın ordusuna sabır yağıyordu
Bir volkan gibi patladın Bint-i Cübeyl,
Uykuya dalan Calut’un ordusunu
Ölüme uyandırdın alevler arasında
Nabukanedzar’ın lanetli ordusunu
Bir cehennem gibi söylendin Bint-i Cübeyl
“Hel min mezîd ya ben-i israîl”
“Eynemâ ûdtum, ûdtu”
“Ya kâtilî ben-i ismaîl”
“Eynemâ harabtum, lehiktû”
Selam sana ümmetin kızı,
Övgü sana ey Meryem’in varisi,
İmran Kızı’nın iffeti ve mucizesiyle,
Zillete düçar olan Yahudiler,
Senin direnişinle bir kez daha aşağılanır şimdi
Selam sana Ali’nin kızı,
Onur sana ey Huseyn’in kızkardeşi,
Ümeyyeoğulları’nın varisleri,
“Allah’ın Yardımı”na kaş çatarak
İsrailoğulları üzerine ağıt yakar şimdi,
Selam sana Allah’ın Ordusu’nun barınağı
İzzet sana ey Şeytan’ın Ordusu’nun cehennemi
Sen hafif hafif yönelirken Güney’e
Biz ellerimizi açıyorduk rabbimize
Bu kalb aydınlanmaz mı artık diye
Esselamu aleykî ye Bint-i Cubeyl
Saddaktîne ve şarreftîne,
Şukran lekî ve lirabbîne
alıntı