BAYRAM DEDİĞİN NE Kİ KEMALİSTLERİN GÖNLÜ OLSUN YETER Kİ.
Maraza çıkarmakta üstlerine yoktur. Evhamlıdırlar, kuşkuculukları bazen kendilerini insanlıktan çıkaracak olsa da dillerine hâkim olamazlar. Van depremi sebebiyle Cumhuriyet bayramı kutlamaları iptal edildi ya, tut tutabilirsen Kemalistleri.
Utanma, arlanma, sıkılma nedir bilmiyorlar... İnsanlar binaların altında kalmış, kurtulanlar kışın soğuğunda ekmek ve barınak derdindeymiş vız gelip tırıs gidiyor bu taifeye. Şişli’de, Nişantaşı'nda, Bağdat caddesinde inadına kutlama yapıyorlar... Kimin inadına?
Sayıları da ancak Şişli'yi, Nişantaşı’nı dolduracak miktarda... Ama bir pervasızlar ki, sormayın. Onlar memleketin asıl sahibleri. Topyekûn millet de onların Cuma'ları. Hani şu meşhur Sahib'in hizmetçisi Cuma!
Fakat.
Diğer yandan da gırgır mevzu olduklarının hiç farkında değiller. Yapıp ettiklerinde o kadar ciddiler ki, bu ciddiyetin karikatürize edilebileceğine hiç ihtimâl vermiyorlar, veremiyorlar.
30 Ekim 2011 tarihli Taraf'ta Yıldıray Oğur "Alternatif Cumhuriyet Bayramı kutlaması" yapmış. Karikatürize hâllerinden bahsederken şöyle diyor:
"Bebek'te biraraya gelen (bizzat gördüm) bir grup da Bebek İskelesi'nden, Bebek Atatürk Anıtı'na yürüyüş gerçekleştirdi. Burada Atatürk'ün anıtını elleriyle temizleyip, bayraklarla süsleyen grup ardından yanlarında getirdikleri teypten İstiklal Marşı çalıp törenlerin iptaline kızdı.
İstanbul Barosu ise daha da ileri gidip gazetelere yarım sayfa ilanlar verdi ve Atatürksüz demokrasi olmaz dedi: "Türkiye'yi 1923'ün kuruluş felsefesinden koparacak, çağdaş demokrasi ölçülerinden yoksun bırakarak, ulus devlet olmaktan çıkaracak bir hukuk metni sivil anayasa söylemleriyle toplumun önüne konulmaya çalışılmaktadır. Atatürksüz bir demokrasinin ve sivilleşmenin toplumu aldatmaya yönelik takiye söylemi olduğu görülmelidir."
Nasıl da anlamışlar Ak Parti'nin takiyye yaptığını! Zeki insanlar canım. Öyle kolay külyutmazlar. Sonra hem, Atatürksüz demokrasi mi olurmuş? Ne demek sivil anayasa. Bizi çağdaş uygarlığın zirvesine taşımış taş gibi babayasa'mız varken, bizi 1923 ruhundan uzaklaştıran anayasalar niçin yapılmaya çalışılır? Hangi densiz zihniyet buna tevessül edebilir?
Maraza çıkarmakta üstlerine yoktur. Evhamlıdırlar, kuşkuculukları bazen kendilerini insanlıktan çıkaracak olsa da dillerine hâkim olamazlar. Van depremi sebebiyle Cumhuriyet bayramı kutlamaları iptal edildi ya, tut tutabilirsen Kemalistleri.
Utanma, arlanma, sıkılma nedir bilmiyorlar... İnsanlar binaların altında kalmış, kurtulanlar kışın soğuğunda ekmek ve barınak derdindeymiş vız gelip tırıs gidiyor bu taifeye. Şişli’de, Nişantaşı'nda, Bağdat caddesinde inadına kutlama yapıyorlar... Kimin inadına?
Sayıları da ancak Şişli'yi, Nişantaşı’nı dolduracak miktarda... Ama bir pervasızlar ki, sormayın. Onlar memleketin asıl sahibleri. Topyekûn millet de onların Cuma'ları. Hani şu meşhur Sahib'in hizmetçisi Cuma!
Fakat.
Diğer yandan da gırgır mevzu olduklarının hiç farkında değiller. Yapıp ettiklerinde o kadar ciddiler ki, bu ciddiyetin karikatürize edilebileceğine hiç ihtimâl vermiyorlar, veremiyorlar.
30 Ekim 2011 tarihli Taraf'ta Yıldıray Oğur "Alternatif Cumhuriyet Bayramı kutlaması" yapmış. Karikatürize hâllerinden bahsederken şöyle diyor:
"Bebek'te biraraya gelen (bizzat gördüm) bir grup da Bebek İskelesi'nden, Bebek Atatürk Anıtı'na yürüyüş gerçekleştirdi. Burada Atatürk'ün anıtını elleriyle temizleyip, bayraklarla süsleyen grup ardından yanlarında getirdikleri teypten İstiklal Marşı çalıp törenlerin iptaline kızdı.
İstanbul Barosu ise daha da ileri gidip gazetelere yarım sayfa ilanlar verdi ve Atatürksüz demokrasi olmaz dedi: "Türkiye'yi 1923'ün kuruluş felsefesinden koparacak, çağdaş demokrasi ölçülerinden yoksun bırakarak, ulus devlet olmaktan çıkaracak bir hukuk metni sivil anayasa söylemleriyle toplumun önüne konulmaya çalışılmaktadır. Atatürksüz bir demokrasinin ve sivilleşmenin toplumu aldatmaya yönelik takiye söylemi olduğu görülmelidir."
Nasıl da anlamışlar Ak Parti'nin takiyye yaptığını! Zeki insanlar canım. Öyle kolay külyutmazlar. Sonra hem, Atatürksüz demokrasi mi olurmuş? Ne demek sivil anayasa. Bizi çağdaş uygarlığın zirvesine taşımış taş gibi babayasa'mız varken, bizi 1923 ruhundan uzaklaştıran anayasalar niçin yapılmaya çalışılır? Hangi densiz zihniyet buna tevessül edebilir?