Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cuma Sohbetleri 2 (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Günde Yetmiş İstiğfarın Karşılığı

İkinci hadis-i şerif Enes RA'den. Deylemi Hatip-i Bağdadî ve diğer kaynaklar kaydetmişler. Efendimiz bu ikinci hadis-i şerifin metninde şöyle buyuruyor:

re385h3.gif

RE. 385/3 (Mâ min abdin velâ emetin istağferallàhi fî külli yevmin seb'îne merraten illâ gafarallàhu lehû seb'amieti zenbin ve kad hàbe abdün ev emetün amile fil-yevmi ve leyleti eksera min seb'imieti zenbin)
Diyor ki Peygamber Efendimiz; bu da bir bakıma büyük bir müjde, bir bakıma büyük bir îkaz, çarpıcı bir îkaz; buyuruyor ki:
(Mâ min abdin velâ emetin) "Hiçbir Allah'ın erkek kulu veya hanım kulu yoktur ki..." Eme câriye demek, abd kul demek. Tabii biz insanlar erkeksek, Allah'ın abdîyiz, erkek kölesiyiz; kadınsak, emetullah, yâni Allah'ın hatun kölesiyiz... Köle ne kelime, Cenâb-ı Hak her şeyimizle yaratmış, biz onun kulu olduğumuzdan kölelikten de öte ona bağlı ve onunuz.
Şimdi; "Hiçbir erkek kul veya hanım kul yoktur ki, (istağferallàhi fi külli yevmin seb'îne merreh) günde yetmiş defa tevbe ve istiğfar ederse, Estağfirullah derse, dediyse; (illâ gafarallàhu lehû seb'amieti zenbin) Allah onun yediyüz günahını bağışlar." Yâni yetmiş defa Estağfirullah derse; on misli ile, yediyüz günahını bağışlar o kulun. Her bir Estağfirullah'ına on günahı bağışlanıyor. Demek ki müjde...

Ama Efendimiz'in arkasındaki ihtarı, îkazı, işaret ettiği nokta da çok önemli: (Ve kad hàbe abdün ev emetün) "Bir erkek kul veya bir hanım kul ki, (amile fil-yevmi ve leyleti eksera min seb'imieti zenbin) bir günde, bir gecede yediyüzden fazla bir günah işlemişse, o kulun artık hâli haraptır." Hâib ve hâsirdir o kul, yâni mahvolmuş demektir.
Yediyüzden fazla günah yapıyorsa, artık günah makinesi mi bu kul? Cenâb-ı Hak yetmiş defa Estağfirullah deyince, yediyüz günahını afvediyor. Yediyüzden fazla günahı varsa; eyvah, o harab olmuş bir kul demektir.
Buradaki tercümede de Abdülaziz Hocaefendimiz (Rh.A), "Ocağı batmıştır." diye bir tâbirle tercüme etmiş hâbeyi. "Artık yediyüzden fazla da günahı varsa o kulun, zâten yazıklar olsun o kula! Vay be, günah makinesi gibi demek ki, ne kadar kusurlu bir kul!" diye îkaz etmiş oluyor.

Aziz ve muhterem kardeşlerim, yediyüz günah yirmidört saate bölünürse, yaklaşık olarak otuz eder. Yirmidört saatte insan hep günah işleyemez. Yedi sekiz saat uyuyor, hiç olmazsa o saatlerde günah işlemediğini düşüneceğiz. Ama yirmi dört saat günah işliyorsa, bir saate otuz günah düşer. O zaman iki dakika da bir günah, iki dakika da bir günah... Yâni makineli tüfek gibi, günah makinesi günah işliyor. Böyle bir kul artık helâk olmuştur; yâni kapkara olmuş, simsiyah olmuş, son derece bozulmuş ki böyle harıl harıl, zırıl zırıl, günah işliyor. "Artık yazıklar olsun ona, mahvolmuştur o kul!" diyor Peygamber Efendimiz.
Yâni umumiyetle, tabii olarak o kadar günah işlemez iyi bir müslüman; hata olarak, dayanamayarak işler. O zaman da yetmiş defa Estağfirullah deyince, Cenâb-ı Hak yediyüz günahını afv u mağfiret eder.

Tabii burdan çıkartacağımız çok çeşitli ibretler, dersler vardır. Bu mübarek hadis-i şeriften anlayacağımız çok incelikler vardır. Kişiler, zarifliğine, inceliğine, irfânına göre nice nice mânâlar çıkartırlar. Başını eğip, gözünü kapatıp, gönlüne yönelip derin derin düşünürse neler çıkartırlar.
Ama biz, kısaca söylemek îcab ederse; bir kulun günde yetmiş defa, yüz defa Estağfirullah demesi gerektiğini bir kere aklına yerleştirmesi lâzım diye düşünüyoruz.
Başka hadis-i şeriflerde günde yüz defâ demek de var. Böyle yetmiş sözü de özellikle kaydedilmiş. Yetmiş de olur, daha fazlası da zarar etmez, fayda eder. Çünkü böyle rakamlar verildiği zaman, ille o kadar yapın derse, o kadar yapmak lâzım! Ama daha cok yaparsa daha çok sevap alır diye bildiriliyor bazı hadis-i şeriflerde. Demek ki, fazla yapmanın mahzuru olmadığını anlıyoruz.

Meselâ, daha önce size söylediğim bir hadis-i şerifi hatırlatayım. Siz de belki hatırlayacaksınız: "Bir kul günde yüz defa Lâ ilâhe illallah derse, mahşer yerine yüzü dolunay gibi pırıl pırıl nur saçarak gelir. Kimse onun derecesine çıkamaz, erişemez, onun kadar yüksek dereceli olamaz; ondan fazla diyenler müstesnâ." buyuruyor Efendimiz.
Demek ki, yüz defadan fazla Lâ ilâhe illallah diyen ondan ileri olacak. Demek ki daha fazla derse sevâbı daha çok olacak, onu anlıyoruz. Demek ki günde yetmiş defa, yüz defa Estağfirullah demeli! Bazı hadis-i şeriflerde yüz defa dendiği için, yüzü tercih etmeli!
"Affet beni Allah'ım! Ben sana güzel kulluk etmek istiyorum ama, bilerek bilmeyerek hatalarım oluyor. Bazen nefsime mağlub oluyorum, bazen şeytana aldanıyorum; farkına varmadan, istemeden, bazen de zayıflığımdan, naçizliğimden böyle günahlara batıyorum. Yâ Rabbi beni affeyle, beni koru, bana tevfîkini refik eyle de; günahlara bulaşmayayım, nefsime uymayayım, şeytana kanmayayım!" diye dua edip tevbe ve istiğfar etmeli! Önemli vazifelerden birisi de bu.

Bir böyle söyleyip de tevbe etmek var. Bir de insanın afv-ü mağfiretine sebep olacak işlerini yapmakla günahlardan silinmek var; sıyrılmak, kurtulmak var. Birinci hadis-i şerifte onu görüyoruz. Camiye yürüdüğü zaman, her bir adımı günahlarına kefaret oluyor. Her bir adımında bir attığı adım günahlarına keffaret; bir adımı da sevap ve hasene kazanmasına sebep oluyor. Demek ki, namaza giderse affolacak.
Bunun gibi başka şeyler de var. Onları da hatırlayalım. Meselâ: Bir insan, bir kere günahına pişman olursa, nedâmet duyarsa; o zaman Allah affediyor. Çünkü pişmanlık, içten gelen tatlı bir duygu. "Niye yaptım ben bunu, keşke yapmasaydım, ah vah!.." diye iç yanıklığı. O zaman affediyor.
Sonra; abdest alırken, yıkanırken, yüz yıkanırken, el yıkanırken, ayaklar yıkanırken, abdesten uzuvlarınızı yıkadığınız zaman, akan sularla beraber günahlar akıyor.
Kılınan namazlarla günah affoluyor. Camiye giderken atılan adımlarla günah affoluyor. Cumalarla, cuma namazlarına devam ederek günahlar affoluyor. Ramazanda oruçlar tutularak affoluyor. Hacca giderek affoluyor. Affoluyor, affoluyor... Yâni Cenâb-ı Hak bir çok temizlenme, affedilme, bağışlanma, günahlardan kurtulma çareleri ihsân eylemiş.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt