Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

CÜBEYR BİN NÜFEYR(Radiyallahü Anh) (1 Kullanıcı)

haya87

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Şub 2009
Mesajlar
234
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Tâbiînin büyüklerinden. Hadîs âlimi. Künyesi Ebû Abdurrahmân Hadramî'dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 699 (H. 80) senesinde vefât etti. Bâzı kaynaklar, Emevî halîfesi Abdülmelik bin Mervan'ın halîfeliği zamânında hayatta olduğunu kaydederler. Buna göre hicrî 80 târihinden daha sonra vefât ettiği de anlaşılmaktadır. Humus ve Şam'da yaşamıştır.

Cübeyr bin Nüfeyr radiyallahü anh, Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hayatta iken henüz müslüman olmamıştı. Hazret-i Ebû Bekir'in radiyallahü anh halîfeliği sırasında müslüman olmakla şereflendi. Eshâb-ı kirâmı aleyhimürrıdvân görüp onlardan ilim öğrendi. Hazret-i Ebû Bekir radiyallahü anh'dan, hazret-i Ömer radiyallahü anh'dan, Ebû Zer Gıfârî'radiyallahü anh'dan, Ebüdderdâ radiyallahü anh'dan, Muaz bin Cebel radiyallahü anh'dan, Ubâde bin Sâmit radiyallahü anh, Avf bin Mâlik radiyallahü anh, Ka'b bin İyad radiyallahü anh , Sevbân radiyallahü anh, Abdullah bin Amr bin Âs radiyallahü anh, Abdullah bin Ömer radiyallahü anh, Ukbe bin Âmir radiyallahü anh, Ebû Hüreyre radiyallahü anh, Enes bin Mâlik radiyallahü anh ve diğer Eshâb-ı kirâmdan (aleyhimürrıdvân)hadîs-i şerîf dinleyip, rivâyet etmiştir.

Cübeyr bin Nüfeyr radiyallahü anh buyurdu ki: Hazret-i Ebû Bekir radiyallahü anh bir gün Medîne-i münevverede, Peygamber efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem minberi yanında durdu. Resûlullah'ı sallallahu aleyhi ve sellem hatırladı ve ağladı. Sonra Resûlullah efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hicretin birinci yılında burada durdu ve şöyle buyurdu, dedi: "Ey insanlar! Allahü teâlâdan âfiyet dileyiniz. Çünkü Allahü teâlâ yakinden sonra âfiyetin benzeri olan bir nîmeti hiç kimseye vermemiştir." (Âfiyet: Kalbin günah lekesine bulaşmadığı, günahlardan sâlim olduğu zamandır. Evliyâdan birisi; "Yâ Rabbî! Âfiyette olduğum bir gün ihsân eyle!" diye yalvarıyordu. Dediler ki: "Siz âfiyette değil misiniz?" Buyurdu ki: "Afiyette olduğum gün; Allahü teâlâya hiç bir günâh işlemediğim gündür.")

Cübeyr bin Nüfeyr radiyallahü anh şöyle rivâyet etmiştir: Kıbrıs adası fethedildiği zaman halk esir alınıp gâziler arasında paylaştırıldı. Esirler birbirleriyle dertleşip ağlaşıyorlardı. Bu sırada Ebüdderdâ'yı radiyallahü anh gördüm bir yere oturmuş ağlıyordu. "Allahü teâlânın İslâm ve müslümanları zafere ulaştırdığı, güçlü kıldığı bir günde ağlamanın sebebi nedir?" dedim. Bana, "Ah Cübeyr! İnsanlar, Allahü teâlânın emirlerini terk ettiklerinde, Allah nazarında hiç kıymetleri kalmaz. Esirleri göstererek; bir millet güçlü ve hükümrân iken, Allahü teâlânın emirlerini bırakırsa, işte şu gördüğün duruma düşer." dedi.


Evliyalar Ansiklopedisi
Amentü.com
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt