1) Aile baskısı
2) Çevre baskısı
3) At gözlüğü bakış.
2) Çevre baskısı
3) At gözlüğü bakış.
Aile baskısı…
"Sen şu sınavı kazanamazsan ben sana yaptırdığın masrafların hesabını sorarım" diyen baba, "Bizim zamanımızda bu imkanlar olsaydı neler yapardım ben!" diyen anne arasında sıkışıp kalan genç strese girer. Sürekli kendi çocuğunun başarılarıyla size gelip hava atan akrabanız da işe "tuz ve biber" katar. "Bizi rezil etme!" baskısı artık kaçınılmaz olur. Tüm bu hengame arasında zaten kaybetme korkusu ve gelecek endişesi taşıyan gençler bunalmaya başlar.
Çevre baskısı…
Mahallenin bakkalı, köşedeki manav, alt katta ki komşu, okulda ki öğretmen, amcanın hanımı, komşunun oğlu vs vs… Herkes sınavı sorar. Herkes sınav başarısına hayatı kazanmak olarak bakar. Sanki sınavı kaybeden "aptal", kazanan çok zeki! Maalesef bu baskı altında kalan birçok öğrenci sınavla birlikte, kendi kişiliğinin ve varlığının değerlendirildiğini düşünür.
At gözlüğü bakış…
Yürümek zorunda oldukları yoldan başka hiçbir yere bakmasınlar diye atlara, sağ ve sol taraflarını görmemeleri için "gözlük" takarlar. Buna at gözlüğü denir. ınsan hayatta tek bir seçeneği olduğunu ve başka hiçbir alternatifinin olmadığını düşünmeye başlarsa olaylara "At gözlüğü" ile bakmaya başlamış olur. Öğrenci hayatın tek bir seçenekten ibaret olmadığı düşüncesini benimserse daha rahat olur.
Unutmayın :
"Hiçbir gemi tek bir liman için inşa edilmemiştir.
" Hedefe giden "yol" değil "yollar" vardır.
Bu sarayın kapısından girmek için tüm hazırlık ve çalışmaları yaptım. şimdi kapıyı açmak için elimden geleni yapacağım. Ama her ne sebepten olursa olsun şayet içeri giremezsem başka "saraylar" ve başka "kapılar" var hayatta diyebilen öğrenci daha rahat olacaktır.
Sınavı kazanmayı önemsemeyin demiyorum.
Elbette sınav sizin için önemli. Ancak aşırı kaygı "performans" düşürür.
Aynı "bilgi" düzeyine sahip iki öğrenciyi ele alalım.
"Tek seçenek Üniversite" diyen öğrenci "kaygısından" dolayı düşük, "Üniversite olmazsa başka seçeneklerim de var" diyebilen öğrenci "rahat" tavrından dolayı daha iyi sonuç alabilir.
Stresle karşılaşınca vücudun verdiği tepkiler:
1. Depolanmış yağ ve şeker kana karışır.
2. Solunum sayısı artar.
3. Kanda Alyuarlar artar.
4. Kalp vurum sayısı artar ve kan basıncı yükselir.
5. Kan pıhtılaşma mekanizması harekete geçer.
6. Kas gerimi artar.
7. Sindirim yavaşlar veya durur.
8. Gözbebekleri büyür.
9. Bütün duyumlar artar.
10. Hipofiz bezi uyarılır.
Stresle karşılaşınca vücudun verdiği tepkileri inceleyince şu gerçeği gözlemliyor insan:
"Her sorun çözümüyle birlikte ortaya çıkar".
Çözümü "arayan" bulur, "ağlayan" değil.
Pişirmek istediğiniz yemek için ihtiyacınız olan tüm malzemeler elinizin altına veriliyor.
Yeter ki mücadele etme kararlılığında olun.
Mücadele etmek zorunda olduğunuz zorluk, yada savaşmak zorunda olduğunuz düşmanın sahip olduğu tüm silah ve mühimmata sizde sahip olmuş oluyorsunuz.
Yeter ki savaşacak güç ve "cesaretiniz" olsun.
alıntı