HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
Son bir kaç gündür Filistin sokaklari savas meydanina dönmüs durumda. Dogu Kudüs 'te özellikle Mescid i Aksa çevresinde ve Bati Seria ile Gazze 'nin çesitli bölgelerinde yillar öncesinin Intifada 'sindan hiç de az kalmayacak çatismalar yasaniyor. Israilliler ile Filistinliler bir kez daha birbirlerini öldürüyorlar.
Tüm bu olaylarin nedeni ise bilindigi gibi Mescid i Aksa 'nin altindaki tarihsel bir tünelin Israil tarafindan ziyaretçilere açilmasi oldu. Bu hareket Filistinlilerin gözünde Israil’in Mescid i Aksa 'yi yikabilmek için yaptigi uzun vadeli planin yeni bir parçasiydi. Onlari büyük bir öfke hatta bir hamiyet i Islamiye içinde sokaklara döken sey de tünelin bu stratejik anlami oldu. Buna karsin dogal olarak Israilliler tünelin hiç bir sekilde Mescid i Aksa 'ya zarar vermek gibi bir amaci olmadigini israrla söylediler ve söylemeye devam ediyorlar. Onlara göre bu sadece turistik bir düzenleme ve tünelle birlikte yalnizca daha fazla turistik gelir elde etme düsüncesindeler.
Kuskusuz Israillilerin öne sürdügü bu turizm açiklamasina inanmak için bir hayli saf olmak gerekir.
Çünkü Israillilerin daha önce de bir çok defa çatisma nedeni olan Mescid i Aksa üzerinde bu tür bir düzenleme yaparken bunun sonucunu tahmin etmemis olduklari düsünülemez. Ve hiç bir hükümet sirf biraz daha turistik gelir elde etmek için bile bile büyük bir çatismanin fitilini ateslemez. Netanyahu hükümeti kuskusuz Filistinlilerin ve tüm Müslümanlarin göz bebegi olan Mescid i Aksa üzerindeki bu düzenlemeyi karsilasacagi tepkiyi bilerek ve göze alarak göstermistir.
Bu ise su anlama gelir: Demek ki Israilliler açisindan özellikle önceki Isçi Partisi hükümetine göre daha radikal ve daha dinci olan Netanyahu kabinesi açisindan Mescid i Aksa 'nin altindaki tünelin son derece büyük bir anlami vardir. Öyle ki bu anlam onlari basta Filistinliler olmak üzere tüm Islam dünyasini hatta dostlar alisveriste görsün nevinden bile olsa ABD 'yi bile karsilarina almalarina neden olacak bir icraata sürüklemistir. Israillilerin tünelin açik kalmasi ya da sadece bir kaç günlügüne kapanmasi konusundaki israrli tutumlari da bizlere tünelin turizm den çok daha büyük ve önemli bir anlami oldugunu göstermektedir.
Bu anlami kesfedebilmek içinse dindar Siyonizm in tarihine bir göz atmak ve Mescid i Aksa 'nin bu tarih içindeki konumuna bir göz atmak gerekmektedir.
Dindar Siyonizm ve Mesih Inanci
19. yüzyilin sonunda siyasi bir hareket olarak ortaya çikan Siyonizm 'in milliyetçi modern ve laik Yahudiler tarafindan ortaya atildigi ve dolayisiyla dini bir hareket olmadigi sikça anlatilan bir hikayedir. Ancak hikaye gerçegi ancak kismen yansitmaktadir ve bir de gözlerden uzak kalan bir yön vardir.
Bu yön dindar Siyonizm olarak bilinen ve sag Siyonizm ya da öteki adiyla Revizyonist Siyonizm olarak tanimlanan akimla da oldukça iliskili olan bir harekettir. Dindar Siyonizm bir Yahudi Devleti 'nin kurulusunu yalnizca ulusal bir self determinasyon olarak gören laik Siyonizm 'den farkli olarak Israil’in kurulusunu Yahudi dinindeki geleneksel Mesih inanci çerçevesinde yorumlamistir.
Bu inanca göre Yahudiler Tanri tarafindan seçilmis olan üstün bir halktir ve diger uluslari yönetme hakkina sahiptirler. Ancak bu yönetme hakki diger uluslar tarafindan gasp edilmistir. Hakkin yerine getirilmesi Seçilmis Halk in yeryüzü egemenligine ulasabilmesi ise ancak Hz. Davud soyundan gelecek olan Beklenen Mesih 'i yeryüzüne inip Yahudiler 'e önderlik ederek Kudüs merkezli bir Krallik kurmasi ile gerçeklesecektir. Mesih 'e karsi itaatsizlik yapacak olan uluslarin isi ise zordur! The Universal Jewish Encyclopedia söyle yazar:
Mesih geldiginde diger milletler ya fethedilecek ya imha edilecek ya da dinlerinden döndürüleceklerdir. Ama sonlari ne olursa olsun o tarihten sonra Israil için sikinti kaynagi olmaktan çikacaklardir. (1)
Mesih 'in gelisi Yahudilerin binlerce yillik tarihi boyunca hep beklenmistir. Ama en çok da MS 70 'de Romalilar tarafindan Kudüs 'ten kovulmalarinin ardindan güçlenmistir. 70 yilinda Romalilar Kudüs 'teki Hz. Süleyman Tapinagi 'ni ikinci kez yikmislar sehirdeki Yahudilerin büyük bölümünü katletmis kalanlari da sürmüslerdir. Geriye Tapinak 'tan yalnizca tek bir duvar kalmistir; o da bu yikim im anisina Aglama Duvari 'na dönüstürülmüstür. Mesih geri geldiginde ise inanisa göre Tapinak yeniden insa edilecek ve Mesih ayni King Solomon gibi buradan dört bir yana hükmedecektir.
Iste bu nedenle de Mesih 'in gelisi ile Tapinak 'in yeniden insasi birbiri ile çok yakindan iliskili olan iki vaad dir.
Dindar Siyonizm 'in Mesih ve Tapinak Yorumlari
Yahudiler tarafindan asirlardir beklenen bu iki büyük gelisme 19. yüzyila kadar uzak bir hayal görünümündeydi. Ancak Siyasi Siyonizm 'in dogusu ile birlikte Yahudiler 19. yüzyil sonra Kudüs 'e dönmek için ciddi bir girisim baslattilar. Hareket laik Yahudilerce yönetiliyordu belki ama dindarlar bu girisimde çok büyük bir anlam görmüslerdi. Onlara göre siyasi bir hareket olan Siyonizm gerçekte Mesihi dönemin artik baslamak üzere oldugunun göstergesiydi.
Dindar Siyonistler in basini çeken Abraham Yitzhak HaCohen Kook Siyasi Siyonizm 'in Atchalta D 'Geula (Mesihi Kurtulusun Baslangici) ya da B 'ikvata D 'Meshicha (Mesih 'in Ayak Sesleri) oldugunu söyleyerek bunu en açik biçimde ifade etmisti. Kook 'a göre 1917 'de yayinlanan ve Siyonizm 'e resmi Ingiliz destegi sayilan Balfour Deklarasyonu Filistin 'e yapilan yahudi göçleri ve büyük devletlerin Siyonistlere verdigi destek; tüm bunlar Mesih 'in gelisinin yakin oldugunu gösteren alametlerdi. Israilogullari Mesihi dönemde yasiyorlardi ve yüzyillardir beklenenler yakinda gerçege dönüsecekti.
Kook ve diger Dindar Siyonistler tarafindan yapilan yoruma göre insani çabayla yani Siyasi Siyonizm 'le baslayan süreç ilahi bir gelisme olan Mesih 'in gelisi ile devam edecekti. Ancak bu mutlu son a varilabilmesi için yahudilerce Mesih 'in gelisinden önce yapilmasi gereken ve Mesih 'e ortam hazirlayacak olan üç misyon vardi. The Universal Jewish Encyclopedia bu misyonlari söyle anlatir:
Siyasi Siyonizmin ortaya çikmasi ile birlikte Haham Hirsch Kalischer tarafindan gelistirilen teori diger hahamlarca da kabul gördü. Buna göre Mesih 'in dönüs süreci dogal olaylarla baslayacakti: Yahudilerin Filistin 'e yerlesme istegi ve diger milletlerin gönüllü olarak bu ise yardim etmesi ile. Mesih 'in ortaya çikisi ve vaadedilen mucizelerin gerçeklesmesi için gereken sartlarsa sunlardi: Kutsal Topraklar 'da büyük ve yeter sayida yahudinin yerlesip devlet kurulmasi Kudüs 'ün ele geçirilmesi ve Tapinak 'in yeniden insa edilmesi. (2)
Bu üç sartin birincisi olan Kutsal Topraklar 'daki yahudi nüfusunun arttirilmasi Siyonist hareketin önderleri tarafindan bu yüzyilin basindan beri uygulanmaktadir. Devlet ise 1948 'de kuruldu. Ikinci sart yani Kudüs 'ün ele geçirilmesi 1967 'deki Alti Gün Savasi 'nda yerine getirildi. 1980 'de Kudüs Israil 'in ebedi baskenti ilan edildi...
Dolayisiyla Mesih 'in gelisini saglayacak misyonlardan geriye bir tek Tapinak 'in yeniden insa edilmesi kaldi. 19 yüzyildir yikik olan ve sadece tek duvari ayakta kalan Tapinak yahudiler tarafindan Aglama Duvari’na dönüstürülmüs olan Süleyman Tapinagi.
Peki Tapinak 'i insa etmek zor birsey midir? sorusu akla gelebilir hemen. Öyle ya Israilliler için bir Tapinak insa etmenin zorlugu nedir? Zorluk Tapinak 'in insa edilmesinde degildir. Eski Tapinak 'in bulundugu alan üzerinde bugün iki Islam mabedi durmaktadir: Mescid i Aksa ve Kubbet üs Sahra. Tapinak 'in yapilabilmesi için bu iki mabedin de yikilmasi gerekmektedir. Pürüz dünya Müslümanlaridir. Onlar varolduklari sürece Israillilerin bu iki mescidi yikmalarina izin vermemektedirler...
Iste son bir hafta içinde yasadigimiz ve Kudüs sokaklarini kana bulayan bu çatismalarin ve bunlara neden olan turistik tünel in anlami da burada gizlidir.
Tüm bu olaylarin nedeni ise bilindigi gibi Mescid i Aksa 'nin altindaki tarihsel bir tünelin Israil tarafindan ziyaretçilere açilmasi oldu. Bu hareket Filistinlilerin gözünde Israil’in Mescid i Aksa 'yi yikabilmek için yaptigi uzun vadeli planin yeni bir parçasiydi. Onlari büyük bir öfke hatta bir hamiyet i Islamiye içinde sokaklara döken sey de tünelin bu stratejik anlami oldu. Buna karsin dogal olarak Israilliler tünelin hiç bir sekilde Mescid i Aksa 'ya zarar vermek gibi bir amaci olmadigini israrla söylediler ve söylemeye devam ediyorlar. Onlara göre bu sadece turistik bir düzenleme ve tünelle birlikte yalnizca daha fazla turistik gelir elde etme düsüncesindeler.
Kuskusuz Israillilerin öne sürdügü bu turizm açiklamasina inanmak için bir hayli saf olmak gerekir.
Çünkü Israillilerin daha önce de bir çok defa çatisma nedeni olan Mescid i Aksa üzerinde bu tür bir düzenleme yaparken bunun sonucunu tahmin etmemis olduklari düsünülemez. Ve hiç bir hükümet sirf biraz daha turistik gelir elde etmek için bile bile büyük bir çatismanin fitilini ateslemez. Netanyahu hükümeti kuskusuz Filistinlilerin ve tüm Müslümanlarin göz bebegi olan Mescid i Aksa üzerindeki bu düzenlemeyi karsilasacagi tepkiyi bilerek ve göze alarak göstermistir.
Bu ise su anlama gelir: Demek ki Israilliler açisindan özellikle önceki Isçi Partisi hükümetine göre daha radikal ve daha dinci olan Netanyahu kabinesi açisindan Mescid i Aksa 'nin altindaki tünelin son derece büyük bir anlami vardir. Öyle ki bu anlam onlari basta Filistinliler olmak üzere tüm Islam dünyasini hatta dostlar alisveriste görsün nevinden bile olsa ABD 'yi bile karsilarina almalarina neden olacak bir icraata sürüklemistir. Israillilerin tünelin açik kalmasi ya da sadece bir kaç günlügüne kapanmasi konusundaki israrli tutumlari da bizlere tünelin turizm den çok daha büyük ve önemli bir anlami oldugunu göstermektedir.
Bu anlami kesfedebilmek içinse dindar Siyonizm in tarihine bir göz atmak ve Mescid i Aksa 'nin bu tarih içindeki konumuna bir göz atmak gerekmektedir.
Dindar Siyonizm ve Mesih Inanci
19. yüzyilin sonunda siyasi bir hareket olarak ortaya çikan Siyonizm 'in milliyetçi modern ve laik Yahudiler tarafindan ortaya atildigi ve dolayisiyla dini bir hareket olmadigi sikça anlatilan bir hikayedir. Ancak hikaye gerçegi ancak kismen yansitmaktadir ve bir de gözlerden uzak kalan bir yön vardir.
Bu yön dindar Siyonizm olarak bilinen ve sag Siyonizm ya da öteki adiyla Revizyonist Siyonizm olarak tanimlanan akimla da oldukça iliskili olan bir harekettir. Dindar Siyonizm bir Yahudi Devleti 'nin kurulusunu yalnizca ulusal bir self determinasyon olarak gören laik Siyonizm 'den farkli olarak Israil’in kurulusunu Yahudi dinindeki geleneksel Mesih inanci çerçevesinde yorumlamistir.
Bu inanca göre Yahudiler Tanri tarafindan seçilmis olan üstün bir halktir ve diger uluslari yönetme hakkina sahiptirler. Ancak bu yönetme hakki diger uluslar tarafindan gasp edilmistir. Hakkin yerine getirilmesi Seçilmis Halk in yeryüzü egemenligine ulasabilmesi ise ancak Hz. Davud soyundan gelecek olan Beklenen Mesih 'i yeryüzüne inip Yahudiler 'e önderlik ederek Kudüs merkezli bir Krallik kurmasi ile gerçeklesecektir. Mesih 'e karsi itaatsizlik yapacak olan uluslarin isi ise zordur! The Universal Jewish Encyclopedia söyle yazar:
Mesih geldiginde diger milletler ya fethedilecek ya imha edilecek ya da dinlerinden döndürüleceklerdir. Ama sonlari ne olursa olsun o tarihten sonra Israil için sikinti kaynagi olmaktan çikacaklardir. (1)
Mesih 'in gelisi Yahudilerin binlerce yillik tarihi boyunca hep beklenmistir. Ama en çok da MS 70 'de Romalilar tarafindan Kudüs 'ten kovulmalarinin ardindan güçlenmistir. 70 yilinda Romalilar Kudüs 'teki Hz. Süleyman Tapinagi 'ni ikinci kez yikmislar sehirdeki Yahudilerin büyük bölümünü katletmis kalanlari da sürmüslerdir. Geriye Tapinak 'tan yalnizca tek bir duvar kalmistir; o da bu yikim im anisina Aglama Duvari 'na dönüstürülmüstür. Mesih geri geldiginde ise inanisa göre Tapinak yeniden insa edilecek ve Mesih ayni King Solomon gibi buradan dört bir yana hükmedecektir.
Iste bu nedenle de Mesih 'in gelisi ile Tapinak 'in yeniden insasi birbiri ile çok yakindan iliskili olan iki vaad dir.
Dindar Siyonizm 'in Mesih ve Tapinak Yorumlari
Yahudiler tarafindan asirlardir beklenen bu iki büyük gelisme 19. yüzyila kadar uzak bir hayal görünümündeydi. Ancak Siyasi Siyonizm 'in dogusu ile birlikte Yahudiler 19. yüzyil sonra Kudüs 'e dönmek için ciddi bir girisim baslattilar. Hareket laik Yahudilerce yönetiliyordu belki ama dindarlar bu girisimde çok büyük bir anlam görmüslerdi. Onlara göre siyasi bir hareket olan Siyonizm gerçekte Mesihi dönemin artik baslamak üzere oldugunun göstergesiydi.
Dindar Siyonistler in basini çeken Abraham Yitzhak HaCohen Kook Siyasi Siyonizm 'in Atchalta D 'Geula (Mesihi Kurtulusun Baslangici) ya da B 'ikvata D 'Meshicha (Mesih 'in Ayak Sesleri) oldugunu söyleyerek bunu en açik biçimde ifade etmisti. Kook 'a göre 1917 'de yayinlanan ve Siyonizm 'e resmi Ingiliz destegi sayilan Balfour Deklarasyonu Filistin 'e yapilan yahudi göçleri ve büyük devletlerin Siyonistlere verdigi destek; tüm bunlar Mesih 'in gelisinin yakin oldugunu gösteren alametlerdi. Israilogullari Mesihi dönemde yasiyorlardi ve yüzyillardir beklenenler yakinda gerçege dönüsecekti.
Kook ve diger Dindar Siyonistler tarafindan yapilan yoruma göre insani çabayla yani Siyasi Siyonizm 'le baslayan süreç ilahi bir gelisme olan Mesih 'in gelisi ile devam edecekti. Ancak bu mutlu son a varilabilmesi için yahudilerce Mesih 'in gelisinden önce yapilmasi gereken ve Mesih 'e ortam hazirlayacak olan üç misyon vardi. The Universal Jewish Encyclopedia bu misyonlari söyle anlatir:
Siyasi Siyonizmin ortaya çikmasi ile birlikte Haham Hirsch Kalischer tarafindan gelistirilen teori diger hahamlarca da kabul gördü. Buna göre Mesih 'in dönüs süreci dogal olaylarla baslayacakti: Yahudilerin Filistin 'e yerlesme istegi ve diger milletlerin gönüllü olarak bu ise yardim etmesi ile. Mesih 'in ortaya çikisi ve vaadedilen mucizelerin gerçeklesmesi için gereken sartlarsa sunlardi: Kutsal Topraklar 'da büyük ve yeter sayida yahudinin yerlesip devlet kurulmasi Kudüs 'ün ele geçirilmesi ve Tapinak 'in yeniden insa edilmesi. (2)
Bu üç sartin birincisi olan Kutsal Topraklar 'daki yahudi nüfusunun arttirilmasi Siyonist hareketin önderleri tarafindan bu yüzyilin basindan beri uygulanmaktadir. Devlet ise 1948 'de kuruldu. Ikinci sart yani Kudüs 'ün ele geçirilmesi 1967 'deki Alti Gün Savasi 'nda yerine getirildi. 1980 'de Kudüs Israil 'in ebedi baskenti ilan edildi...
Dolayisiyla Mesih 'in gelisini saglayacak misyonlardan geriye bir tek Tapinak 'in yeniden insa edilmesi kaldi. 19 yüzyildir yikik olan ve sadece tek duvari ayakta kalan Tapinak yahudiler tarafindan Aglama Duvari’na dönüstürülmüs olan Süleyman Tapinagi.
Peki Tapinak 'i insa etmek zor birsey midir? sorusu akla gelebilir hemen. Öyle ya Israilliler için bir Tapinak insa etmenin zorlugu nedir? Zorluk Tapinak 'in insa edilmesinde degildir. Eski Tapinak 'in bulundugu alan üzerinde bugün iki Islam mabedi durmaktadir: Mescid i Aksa ve Kubbet üs Sahra. Tapinak 'in yapilabilmesi için bu iki mabedin de yikilmasi gerekmektedir. Pürüz dünya Müslümanlaridir. Onlar varolduklari sürece Israillilerin bu iki mescidi yikmalarina izin vermemektedirler...
Iste son bir hafta içinde yasadigimiz ve Kudüs sokaklarini kana bulayan bu çatismalarin ve bunlara neden olan turistik tünel in anlami da burada gizlidir.