Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cömertlik imtihanı (1 Kullanıcı)

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Yemen hükümdarı, oldukça cömert idi. İhsanları her yere yayılmasına rağmen, Hatim-i Tai’nin cömertliğinden bahsedilmesine tahammül edemez. Sarayında herkese büyük bir ziyafet verir. Zengin fakir herkes yer. Halkın, (Hükümdarın ziyafeti ne kadar muhteşem oldu, neredeyse Hatime yaklaştı) dediğini duyunca, Hatim sağ kaldıkça, cömertlikte birinci olmasına imkan olmadığını anlar, onu öldürtmeye karar verir. Çok güçlü bir genç bulup eline yirmi altın verir. İşi bitirince de, yirmi altın daha vereceğini söyler.

Genç, sora sora Tay kabilesine kadar gelir. Güler yüzlü, kendisi gibi yiğit bir gençle karşılaşır. Bu sevimli genç (Hoş geldin yiğit. Çok yorgun olduğunu anlaşılıyor. Bu gece misafirim ol!) diyerek evine götürür. Gece, misafirine çok ikram ve ihsanda bulunur. Sabah olunca, misafir gitmek isteyince, birkaç gün daha kalmasını ısrar eder. Misafir der ki:
- Çok önemli bir işim var. Bir an önce gitmem gerekir.

İyilik ve hizmet etmekten zevk duyduğu anlaşılan ev sahibi der ki:
- İşin nedir, sana acaba bir yardımım dokunabilir mi?
- Ey asil kişi, sen çok cömertsin, iyilik seversin, senden sır çıkmayacağı belli. Hatim isimli birini arıyorum. Acaba tanıyor musun?
- Hatim ile ne işin var?

Misafir, niçin geldiğini anlatıp der ki:
- Bu işte bana yardımcı olman mümkün mü?
- Elbette mümkündür. Yalnız bu iş pek kolay olmaz. Dediklerime uyarsan tereyağından kıl çekmiş gibi zahmetsiz olur.
- Ne yapmam gerekir?
- Hatim de senin gibi yiğit biridir. Belki öldüremezsin. Ben sana onun yerini tarif edeyim. Ancak öldüremez de iş meydana çıkarsa, yerini söylediğim için beni öldürebilir. Bu bakımdan benim ellerimi, ayaklarımı bağla. Zorla söylettiğin anlaşılsın.

Misafir, ev sahibinin elini, kolunu, ayaklarını iyice bağladıktan sonra sorar:
- Hatim nerede?
- Hatim denilen kimse benim. Madem benim başım senin işine yarayacak, ne diye onu vermiyeyim? Misafirin arzusunu yerine getirmek, gönlünü etmek benim en büyük arzumdur. Hemen öldür, kimse duymadan buradan git!

Genç, neye uğradığını şaşırır. Hemen Hatimin ayaklarına kapanıp der ki:
- Sana gül yaprağı ile vuran kalleştir. N’olur beni bağışla!..

Genç, helalleşip oradan ayrılıp hükümdarın huzuruna çıkar. Olanları anlatır. Hükümdar da, iyiliksever, cömert olduğu için hatasını anlayıp (Taşıma su ile değirmen dönmez. Cömertlik mal ile değilmiş. Hatimin cömertliği yaratılışından, fıtratından, güzel huyundan ileri geliyormuş. Sen verilen görevi fazlasıyla yerine getirdin) diyerek yirmi yerine kırk altın verir.

HUZUR PINARI - İslamiyet, İslam Dini, Ehl-i Sünnet İtikadı, İlmihal, Kitaplar...
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
PEKİ DİYEN KAZANIR
Cömert olun
Seyyid Fehim Arvasi, büyük bir evliyadır.
Kalplere tesir eden nasihatleri vardır.
Onu gören kimseyi, kaplardı neşe, sevinç.
Yüzünden tebessümü, noksan olmaz idi hiç.
O, bir gün buyurdu ki: (Dünya, küçük ve dardır.
Bunun için burada, sıkıntı, darlık vardır.
Her kim sıkılıyorsa, dünya işleri için,
Demek kalbi, dünyaya dönüktür o kişinin.
Ahirete dönerse, bulur rahat ve huzur.
Zira ona giden yol, geniş, hatta sonsuzdur.
Kavgalar, dar yerlerde gelirler hep meydana.
Zira herkes, kendini çıkarır ön plana.
Herkes, menfaatini kayırır, haset eder.
Herkes, (Dünya malına, ben sahip olayım) der.
Az malı, çok kimseler edince böyle talep,
Dünya sıkıntısının menşei de budur hep.
Almayı düşünenin, sıkıntısı çok olur.
Veren ise, daima bulur rahat ve huzur.
Hem vermek üzerine kurulmuştur dinimiz.
Veren el, alan elden, hep üstündür ve aziz.)
Bir gün ona sordular: (Efendim, neden acep,
Hakiki müslümanlar, güleryüzlü olur hep?)
Buyurdu: (Güler yüzlü olur mümin esasen.
Zira mümin olmanın, şiarı budur zaten.
Zira halis müslüman, ölümü unutmaz hiç.
Ölümü çok anmak da, verir neşe ve sevinç.
Çünkü ölüm, başıdır sonsuz bir yolculuğun.
Hazırlanmak lazımdır, bu sefere çok yoğun.
İnsan, dünyada bile, çıksa bir kısa yola,
Bir kaç gün evvelinden, koyulur hazırlığa.
Ölüm seferininse, değildir günü belli.
Zira hep ani gelir insanların eceli.
İşte bu yolculuğu, çok düşünen bir insan,
Yapar hazırlığını, gelmeden henüz o an.
Bu dünya hayal olup, gayet kısa zamandır.
Sonsuza nisbet ile, ömür, sanki bir andır.
Bunun da çoğu gitti, azı kaldı geriye.
Kavuşmaya bakmalı, rıza-i ilahiye.
Ölüm uyandırmadan, uyanalım ki şu an,
Yoksa, mahşer gününde, oluruz gayet pişman.)
Bir gün de buyurdu ki: (Kardeşlerim, faraza,
Cemiyet bir bedendir, fertler de birer aza.
Birinin ayağına, batsa ufak bir diken,
Onun acısı ile, sızlanır bütün beden.
Vücudun neresinde olsa bir dert ve maraz,
Onun sıkıntısıyla, insan rahat olamaz.
İşte bir memleketin fertleri de böyledir.
Birisi hasta olsa, hepsi üzüntüdedir.
Bunun için herkese, davranın güzel, iyi.
Herkesle hoş geçinip, üzmeyin hiç kimseyi.)
Şiirlerle MenkıbeleR
 

pinar1988

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 May 2008
Mesajlar
322
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
yemen hükümdarı, oldukça cömert idi. Ihsanları her yere yayılmasına rağmen, hatim-i tai’nin cömertliğinden bahsedilmesine tahammül edemez. Sarayında herkese büyük bir ziyafet verir. Zengin fakir herkes yer. Halkın, (hükümdarın ziyafeti ne kadar muhteşem oldu, neredeyse hatime yaklaştı) dediğini duyunca, hatim sağ kaldıkça, cömertlikte birinci olmasına imkan olmadığını anlar, onu öldürtmeye karar verir. çok güçlü bir genç bulup eline yirmi altın verir. Işi bitirince de, yirmi altın daha vereceğini söyler.

Genç, sora sora tay kabilesine kadar gelir. Güler yüzlü, kendisi gibi yiğit bir gençle karşılaşır. Bu sevimli genç (hoş geldin yiğit. çok yorgun olduğunu anlaşılıyor. Bu gece misafirim ol!) diyerek evine götürür. Gece, misafirine çok ikram ve ihsanda bulunur. Sabah olunca, misafir gitmek isteyince, birkaç gün daha kalmasını ısrar eder. Misafir der ki:
- çok önemli bir işim var. Bir an önce gitmem gerekir.

Iyilik ve hizmet etmekten zevk duyduğu anlaşılan ev sahibi der ki:
- işin nedir, sana acaba bir yardımım dokunabilir mi?
- ey asil kişi, sen çok cömertsin, iyilik seversin, senden sır çıkmayacağı belli. Hatim isimli birini arıyorum. Acaba tanıyor musun?
- hatim ile ne işin var?

Misafir, niçin geldiğini anlatıp der ki:
- bu işte bana yardımcı olman mümkün mü?
- elbette mümkündür. Yalnız bu iş pek kolay olmaz. Dediklerime uyarsan tereyağından kıl çekmiş gibi zahmetsiz olur.
- ne yapmam gerekir?
- hatim de senin gibi yiğit biridir. Belki öldüremezsin. Ben sana onun yerini tarif edeyim. Ancak öldüremez de iş meydana çıkarsa, yerini söylediğim için beni öldürebilir. Bu bakımdan benim ellerimi, ayaklarımı bağla. Zorla söylettiğin anlaşılsın.

Misafir, ev sahibinin elini, kolunu, ayaklarını iyice bağladıktan sonra sorar:
- hatim nerede?
- hatim denilen kimse benim. Madem benim başım senin işine yarayacak, ne diye onu vermiyeyim? Misafirin arzusunu yerine getirmek, gönlünü etmek benim en büyük arzumdur. Hemen öldür, kimse duymadan buradan git!

Genç, neye uğradığını şaşırır. Hemen hatimin ayaklarına kapanıp der ki:
- sana gül yaprağı ile vuran kalleştir. N’olur beni bağışla!..

Genç, helalleşip oradan ayrılıp hükümdarın huzuruna çıkar. Olanları anlatır. Hükümdar da, iyiliksever, cömert olduğu için hatasını anlayıp (taşıma su ile değirmen dönmez. Cömertlik mal ile değilmiş. Hatimin cömertliği yaratılışından, fıtratından, güzel huyundan ileri geliyormuş. Sen verilen görevi fazlasıyla yerine getirdin) diyerek yirmi yerine kırk altın verir.

huzur pinari - islamiyet, islam dini, ehl-i sünnet itikadı, ilmihal, kitaplar...

allah razi olsun kardeşim rabbim cümlemize böyle bi cömertlik özelliği nasip etsin
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt