Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ÇOK EŞLİLİK (1 Kullanıcı)

AHSEN-I FIGAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2007
Mesajlar
1,021
Tepki puanı
0
Puanları
0
Peygamber efendimiz kendi döneminde "Muhammedü'l-emin " (güvenilir Muhammed ) olarak adlandırılmış ,sadece zenginlerin üye olabildiği "Hılfu'l-fudul" derneğine zengin olmadığı halde kabul edilmiş ,çevresince kendine güvenilen',genç,ahlaklı ve yakışıklı bir insandı.Kabeyi su bastığı zaman " Haceru'l -esved " taşını , kabile reisleri arasında tek reis olmayan peygamberimiz yerine koymuştur.Peygamber efendimiz peygamberliğini ilan ettiği zaman Mekkeli müşrikler peygamberimize şu teklifte bulunurlar : "Ey Muhammed eğer sen para istiyorsan sana para verelim, başımıza başkan olmak istiyorsan seni başkan yapalım, eğer istiyorsan seni kabilemizin güzel kızlarıyla evlendirelim.Yeter ki sen bu davadan yani islamı anlatmaktan vazgeç. "

Peygamberimiz onlara şu cevabı verir: "Bir elime ayı , bir elime güneşi koysanız ben bu davadan vazgeçmem."

Görüldüğü gibi Peygamberimizin dünya malına düşkün olması veya benzeri bir iddia gerçek olsa idi , daha genç iken tüm bu imkânları elinin tersi ile bir kenara itmemesi gerekirdi!Ama O Yüce insan , insanları battığı ahlaksızlık ve kötülük batağından kurtarmak için mücadele ve iftiralara muhatap olma pahasına iyiliği tebliğ ve yayama yolunu tercih etmişlerdir...

Peygamberimiz 25 yaşına kadar evlenmemiş , ibadetle meşgul olmuştur.

Peygamber efendimiz 25 yaşında iken 40 yaşında ve dul olan Hz. Hatice ile evlenir.Hz. Resul Hatice annemizle zenginliği için evlenmemiştir.Çünkü Hz. Resul , Hz. Hatice'nin tüm malını Allah yolunda dağıtmıştır(Hz. Resul daha sonra kendisine gönderilen hediye ve altınları da fakirlere dağıtacaktır.) Hz. Hatice ile peygamberimiz 25 sene evli kalırlar.Hz. Hatice , peygamberimize :"Ey Muhammed ben yaşlandım , artık başka hanımla evlen " deyince peygamberimiz şu cevabı verir: " Böyle söyleme Hatice , üzülürüm."Hz. Hatice 65 yayında vefat eder. Hz. Resul 2-3 sene daha kimse ile evlenmez , 53 yaşına gelir.

Not : O dönemde "sahabi" ( Peygamber Efendimizin arkadaşları) savaşlarda şehit oluyor, eşleri dul, çocukları yetim kalıyordu. Peygamberimiz sahabiye bu dul hanımlar ile evlenmelerini, onları evsiz, çocuklarını bakımsız bırakmamalarını tavsiye ediyor, kendisi de bu dul hanımlar ile 53 yaşından sonra evleniyorlar.



bazıları diyor ki çok eşlilik sünnettir.sünnet olabilir ama o zamanın şartları ile bu zamanın şartları bir değil.günümüz şartlarında bunu söyleyen insana gülerim.efendimiz heva ve hevesi uğruna evlenmemiştir kadınları koruma,islamı yayma amaçlı evlenmiştir.eğer öyle olsa idi 25 yaşında iken 40 yaşında ki hz.hatice validemizle evlenmezdi.25 senelik evlilik sürecinde başka kadınlarlada evlenebilirdi.o zamanın şartlarına göre efendimiz ve sahabiler kadını koruma amaçlı evlenmiştir.bilindiği üzere o dönemde kadınlara değer verilmiyordu.
"HİMAYENİZ ALTINDA Kİ YETİM KIZLARLA EVLENİNCE HAKLARINI GÖZETEMEYECEĞİNİZDEN ADALETİ SAĞLAYAMAYACAĞINIZDAN ENDİŞE EDERSENİZ ONLARLA DEĞİL SİZE HELAL OLUP ARZU ETTİĞİNİZ DİĞER KADINLARLA İKİ,ÜÇ,DÖRT HANIM OLMAK ÜZERE EVLENİN.EĞER BU TAKTİRDE DE ARALARINDA ADALETİ GERÇEKLEŞTİRMEKTEN ENDİŞE EDERSENİZ BİR KADINLA VEYA ELİNİZİN ALTINDA OLAN CARİYEYLE YETİNİN BU DURUM ADALETTEN AYRILMAMANIZ İÇİN EN UYGUN OLANIDIR.(EN-NİSA 3/3)

ALLAH'U TEALA ayeti kerimede çok eşliliği helal kılmış yalnız sizin için hayırlı olan birdir buyurmuştur.her şey bitti bir çok eşlilik kaldı.bunu söyleyen insanların sünnet için değil heva ve hevesleri için söylediklerine inanıyorum.yoksa ilk önce diğer sünnetleri yerine getirmeleri gerekir birde efendimizin hz.hatice ile evliyken başkasıyla evlenmemesini göz önüne alırlardı.
 

conte

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 May 2007
Mesajlar
28
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ÇOK EŞLİLİK

peygamber efendimiz zamanında dul ve yetimleri dışardaki açlık fakirlik ve koruyabilmek için birçok evlilik olmuştur.günümüzde biçok eşle evlenmeyi geretirecek hiçbir sebep yok bence.....en mükemmeli olan tek eşlilik kavramı....ne olursa olsun hayatta möutlu olabilmek için tek ve tek eş evlilik......sonuçta karşındaki hanımın eve başka bi kadının gelmesini istermi asla.ben erkek olark ne kendime yakıştırırm nede sevdiğim eşime bunu reva görürüm...eğer seviyorsam ondan başkasıyla asla olamyıdüşünmem kabire girene kadarda onun cemalinden başkasına asla bakmam duasını alırım helalliğini alırım.......önemli olan eşinin rızasını almak ve mutlu biş hayat sürebilmek.peygamber efendimiz dönemi farklı sünnetir diyerekten yola çıkamak eşinin boynunu bükmek üzmek günahını almak sünneti yerine getirdiğimizi sanmıyorum.o dönemdeki şatrlar onu gerektişrmiş ve yapılmış.ama günümüzde onu gerekt,recek bi kavram ve mantık yok.onun için hayattada ebedi hayattada tek eş ve rızasını alabilmek ona göre dünyadan göçebilmek ben bunu bilir bunu söylerim...biz erkkelere yakışanda budur zaten
 

elif esma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 May 2007
Mesajlar
20
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ÇOK EŞLİLİK

cariye olayını bi türlü anlamamışımdır.bilen varsa ayrıntılı şekilde anlatırsa sevınırım.
 

cemil cemil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Mar 2007
Mesajlar
304
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: EVLENME, EVLİLİK

RE: EVLENME, EVLİLİK

EVLENME, EVLİLİK



Bir erkekle bir kadın arasında Allah'ın koyduğu prensipler çerçevesinde akdedilen muamele. İslâm nazarında bir ibadet kabul edilen evlilik ile ilgili olarak, İslâm Hukuku'na dair yazılan kitaplardan bazısında; "Bizim için Hz. Adem'den bu güne kadar, meşrû olarak devam ede gelen ve Cennette de devam edecek olan iki şey vardır; bunlar, evlenme ve imandır (İbn Âbidin, III, 3) şeklinde kaydedilmektedir.

Evlenmenin yani nikâhın çeşitli sebepleri vardır. Nikâhtaki şer'î, akli ve tabii sebeplerin başka bir şer'î hükümde bu şekilde bir arada toplandığı az görülmüştür .

Evlenmenin şer'î delilleri, Kur'an-ı Kerîm, hadisler ve ümmetin icmâı * ile sâbittir.

Kur'an-ı Kerîm'den evlenmenin meşrûluğuna şu ayetler delildir; "Size helâl olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder adet nikâh edin" (en-Nisâ, 4/12); "Sizden bekârları ve kölelerinizle câriyelerinizden sâlih olanları nikâh edin. Eğer fakir olurlarsa Allah onları Fazl ve keremiyle zengin kılar. Allah vâsi'dir, âlimdir" (en-Nûr, 24/32).

Cihat ve evlilik İslâm'ın insanın hayatına hâkim olmasının nedenlerinden biridir. Evlenmede ise bunların her ikisi de mevcuttur. Bu nedenle "Evlilikle meşgul olmak kendini nâfile ibadetlere vermekten daha faziletlidir. Çünkü evlilikte nefsi haramdan koruma ve çocuk yetiştirme gibi önemli hususlar vardır" (İbn-i Âbidin, III, 3) kanâatine varılmıştır.

İslâm şerîatının temel esaslarından biri de evliliğin fıtri bir olgu olduğudur. İslâm dini ruhbâniyetle (dünyadan elini eteğini keserek yalnız başına yaşama, evlenmeme); insanın yaratılışı ile çatıştığı, onun nefsi isteklerini ve karakterine ters düştüğü için savaşmaktadır.

Beyhakî ve Taberanî'nin rivâyet ettikleri bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurur: "Evlenmeye gücü yetip de evlenmeyen benden (benim ümmetimden) değildir.''

Bu hadis-i şerifte de görüldüğü gibi İslâm kişiyi, sırf Allah'a yaklaşmak, ruhbanlıkta bulunmak ve ibadet edeyim diye bir köşeye çekilmekten alıkoymaktadır.

Allah Resulu'nün hayatını göz önüne aldığımızda onun, toplumun fertlerini kontrol altında bulundurmak, insanın nefsini düzeltmek hususunda ne denli titizlik gösterdiğini açıkça görürüz. Onun bu konuda titizlik göstermesinin temelinde, insan gerçeğinin anlaşılması ve onun arzu ve isteklerine cevap verme duygusunun yattığını görürüz. Öyle ise evlilik vb. İslâmî prensipler sayesinde toplumun hiçbir ferdi yaratılışının ötesine geçemeyecek, gücü ve imkanının dışında gayret sarf edemeyecek; tam aksine orta yolda, sağa sola sapmadan yürüyecektir.

Evlilik konusunda Resulullah (s.a.s.)'ın şu davranışı, insanın nefsi duygularına gem vurması ve insan hakikatına ne denli vakıf olduğunun en büyük delillerinden kabul edilir; şöyle ki: Buhâri ve Müslim'in Enes (r.a.)'den rivâyet ettikleri bir hadiste şunları görmekteyiz: Üç heyet, Resulullah'ın yanına gelerek, onun ibadetini sordular. Kendilerine Allah Resulü'nün ibadeti hakkında bilgi verilince, -Onun ibadetini az bulacaklar ki şöyle dediler: "Resulullah ile biz bir olabilir miyiz! Onun geçmişteki ve gelecekteki günâhlârı bağışlanmıştır. İçlerinden biri tüm geceyi namaz kılmakla geçireceğini, diğeri devamlı oruç tutacağını ve üçüncüsü de kadınlara yaklaşmayacağını ifade ettiler." Daha sonra Rasûlullah (s.a.s.) bu durumu öğrenince onları çağırıp şöyle buyurdu: "Allah'a yemin olsun ki ben sizin Allah'tan en çok korkanınız ve O'ndan en fazla sakınanızım; fakat zaman zaman oruç tutar ve iftar ederim; namaz kılar ve uzanıp yatarak istirahatte bulunurum; kadınlarla da evlenirim. Benim sünnetimden yüz çeviren benden (benim ümmetimden) değildir" (Buhâri, Nikâh, 1; Müslim, Sıyâm 74, 79).

Evlilik sosyal bir maslahatı beraberinde getirir. Evliliğin genel yararları yanında bir de sosyal yararları vardır. Bu yararların basında insan varlığının korunması gelmektedir. Zira evlilik sayesinde, insan neslinin devam etmesi ve çoğalması, nesillerin birbirini izlemesi ve böylelikle Allah'ın insanı yeryüzüne mirasçı kılması sözkonusudur. Evliliğin insan üzerindeki sosyal, ahlâkı ve bedensel yararlarını inkâr etmek mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim bu sosyal hikmete parmak basarak şöyle demektedir: "Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı..." (en-Nahl, 16/72).

Evliliğin diğer önemli yararlarından biri de, nesebin korunmasıdır. Meşrû evliliğin bir an için yokluğunu düşünürsek toplumların nesepsiz ve hiçbir fazilete sahip olmayan çocuklarla ne denli sıkıntılara girdiklerini hemen görürüz.

Evliliğin sağladığı yararlardan biri de toplumun ahlâkı çözülme ve bozukluktan beri kalmasıdır. Evlilik sayesinde kişiler sosyal bozukluklardan emin kalırlar.

Hz. Peygamber (s.a.s.), evliliğin sağladığı yararları, bir grup gence hitapları sırasında şöyle dile getirmişlerdir; "Ey gençler, sizden evlenmeye gücü yeten kimse hemen evlensin; zira evlilik gözü haramdan en iyi koruyan ve tenasül uzvunun en sağlam kalesidir. Evlenmeye imkânı olmayan ise oruç tutsun; zira oruç şehveti kırmaktadır... (Buhâri, Savm, 1, Nikâh, 2 3; Müslim, Nikâh,1, 3; Ebû Dâvûd Nikâh, 1, İbn Mâce, Nikâh, 1).

Yine evliliğin faydaları arasında toplumun hastalıklardan uzak kalmasını, kişinin rûhî ve nefsi bir rahatlığa kavuşmasını zikredebiliriz. Bu tedbirler sayesinde toplumun fertleri zinânın bir sonucu olarak ortaya çıkacak olan bulaşıcı hastalıklardan kurtulmuş; hayasızlığın yayılması önlenmiş ve harama giden yollar kapanmış olur.

"Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp da aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O'nun varlığının delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır" (er-Rûm, 21).

Allah (c.c.), evlilikte müslümanın kimi tercih edeceğini açıklamıştır:

"(Ey Müminler,) iman etmedikçe müşrik kadınlarla evlenmeyin. Mümin bir cariye, hoşunuza gitse bile müşrik bir kadından hayırlıdır. (Mü 'min kadınları) iman etmedikçe müşrik erkeklerle evlendirmeyin. Mümin bir köle, hoşunuza gitse bile (hür) bir müşrikten hayırlıdır. Bunlar (sizi) cehenneme çağırırlar; Allah ise, izniyle, cennete ve mağfirete dâvet ediyor. İşte, Allah, düşünüp ibret alsınlar diye, ayetlerini insanlara böyle açıklar " (el-Bakara, 2/221).

Hz. peygamber de Buhâri ve Müslim tarafından nakledilen bir hadisinde, bir kadınla ancak dört meziyeti dolayısıyla evlenildiğine işaret ederek, bunların; kadının malı, soyu-sopu güzelliği ve bir de dini olduğunu belirtmiş, sonra da, "sen kadının dindar olanını al" buyurmuştur (Buhâri, Sahih, VI, 123; Müslim, Sahih, II. 1086). İbn Mâce tarafından nakledilen bir hadisinde ise şöyle demiştir: "Kadınlarla güzellikleri dolayısıyla evlenmeyin; olabilir ki, güzellikleri onları kötülüğe sevkeder. Malları dolayısıyla da evlenmeyin; olabilir ki malları da onları size karşı isyâna sevkeder. Fakat onlarla dinleri dolayısıyla evlenin. Dindar olan siyahi bir cariye, diğerlerinden üstündür" ("İbn Mâce, Sünen, I. 572). (Daha geniş bilgi için bk. Nikâh).

Dursun Ali TÜRKMEN
 

AHSEN-I FIGAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2007
Mesajlar
1,021
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ÇOK EŞLİLİK

s.a çok güzel paylaşmışsın saolasın .... B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt