Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Çocuklarınıza Beddua Etmeyin... (1 Kullanıcı)

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Selamun Aleyküm,

Dua etmenin güzelliğini hemen herkes biliyor. Dua etmenin güzelliği hakkında yapılacak bütün konuşmalar, insanlara duayı hatırlatmaktan başka bir işe yaramış olmayacak.

Hiç şüphesiz dua, hayatımızın en önemli duraklarından birisidir. Ancak bedduayı konuşmamız ve beddua üzerine düşünmemiz gerekmektedir. Aklımıza bile getirmek istemeyeceğimiz bedduayı, ne yazık ki sinirli olduğumuz anlarda ağzımızdan çıkarmış oluyoruz. Dikkat etmek gerekir; ağzımızdan çıkan nedir?

Dua bir duraktır, beddua ise kuyu!

Beddua, aleyhte dua etmek, cezalandırılma isteyen bir duada bulunmaktır. İnsanlar, öfkelenince veya canları yanınca çok defa iradelerine hâkimiyeti kaybederler, acı sözler söylerler ve beddualar yağdırmaya başlarlar. Bu, yeterli İslâmî şuurda olmayan insanlarda daha çok görülen bir davranıştır. Daha duygulu olmaları, hislerine hâkim olmakta daha fazla zorluk çekmeleri sebebiyle beddua, kadınlar arasında daha yaygındır.

Nice anneler, çocukları için biraz düşününce kendilerinin de razı olmayacağı acı sözler söyler ve beddua ederler. Bu çok yanlış bir davranıştır. Çocuğu rencide eder, hem bağlı olduğu dine karşı, hem de kendisine beddua eden annesine karşı iyi duyguları sarsılır. Hele de anne bunu sık sık ve yerli yersiz yapıyorsa... Düstur olarak bilinmesi gereken gerçek şudur: Müslüman lanetçi olamaz. Kötü söz söylemeyi adet haline getiren, kaba davranışlı, itici, küfürbaz birisi de olamaz... Bunlar İslâm ahlâkıyla, Allah Resulü'nün irşad ettiği sîret ile yan yana gelemez...

Müslüman, kendisini akıntıya terk etmeyip iradesinin dizginlerini elden bırakmayan, ahlak güzelliğini her şart altında korumaya muvaffak olan insandır... Hata etmişse hatasından hemen dönebilen, Rabbine sığınıp tevbe eden ve tevbesinde samimi olandır...
Ümidinizi kaybetmeyin!

Tevbe, kapısı ardına kadar açık bir istikamettir. Tevbe kapısı hiçbir insan için kapalı değildir ve hayat devam ettiği veya kalp mühürlenmediği sürece herkese açıktır. Dilin yerli yersiz bedduaya alışkanlığı da ciddî bir hatadır ve en kısa zamanda dönülmesi ve tevbe edilmesi gereken bir alışkanlıktır. Çocuklara beddua da çok görülen çirkin davranışlardandır.

Çocuklarınıza beddua etmeyin!

Allah Resulü (sav) çocuklara beddua etmeyi doğru bulmamış ve devesine kızan ve bu sebeple arkasından lanet eden birisini ikaz ettikten sonra şöyle buyurmuştur: "Kendi kendinize beddua etmeyin, çocuklarınıza da beddua etmeyin, mallarınıza da beddua etmeyin. Yapacağınız beddualar, Allah'tan bir şey istenildiğinde duaların kabul edilip istenilenin verildiği bir saate rast gelmesin" [Müslim]

Yaramazlık yapan çocuğa beddua mı?

Evde yaramazlık yapan, anneye sıkıntı çıkartan, eşyaları kırıp döken ve istenilen işi yapmayan çocuklarına, sinirlenerek beddua eden anne ve babaların sayısının hiç de az olmadığını bilinmektedir.

Evet, elbette bütün anne babalar, çocuklarına yaptıkları beddualarında bilinçli bir kötülük istemekten uzaktırlar. Hiçbir anne baba, çocuklarının gerçekten kötülüğünü istemeyecektir. Yapılan bedduaların büyük çoğunluğu, kızgınlık anında yapılan ve dil alışkanlığı ile söylenenlerdir. Ancak böylesi de doğru değildir, hoş görülecek bir tavır da olamaz. Bunu alışkanlık haline getirmek de ayrı bir kusurdur. Çok çirkin bir alışkanlıktır... Küçük görülen şeyler, üzerinde ısrar edildiğinde, alışkanlığa dönüşür, büyür ve insanın ahlâkının, şahsiyetinin bir parçası haline gelir... Daha sonra kolay kolay sökülüp atılamazlar.

'Mümin, kaba sözler söyleyen biri olamaz'

Allah Resulü'nün yukarıda zikredilen buyruğu açık olduğu gibi o, Müslüman'ın kaba sözlü, çirkin kelimeler kullanan ve insanlara lanet yağdıran birisi olamayacağını dile getirir ve Abdullah İbn Mes'ûd'un (ra) rivâyet ettiği bir hadiste şöyle der:

"Mü'min başkalarının iffetine dil uzatan, insanlara lanet yağdıran, çirkin, saldırgan ve kaba sözler söyleyen biri olamaz." [Tirmizi, Buhari]

Mümin için her şey imtihan vesilesidir!

Diğer insanlar için diline hâkim olması, ne söylediğini bilerek söylemesi, duygu ve düşüncelerini, sevinçlerini ve acılarını, hatta öfke ve tenkitlerini güzel kelimelerle ifade etmesi istenen mü'minler, kendilerinden bir parça olan çocukları, geleceğe yönelik ümitleri için, daha da dikkatli olmak zorundadırlar...

Hayatta karşısına çıkan her şey mümin için bir imtihan vesilesidir. Bir anlık kızgınlık anında da, dilimize sahip olmamız gerektiğini unutmamamız gerekir. Çocukların yaramazlıklarına böyle bakmak, Allah Resulü'nün uygulamalarını her an zihnimizde tutmak zorundayız.

Çocuklarımız henüz mükellef de değildirler. Bizi yaratan Rabbimizin hoş karşılayıp fırsat verdiğine siz de sabrediniz ve fırsat veriniz. İyiliği için gayret sarf ediniz. Hatalarını iyi bir üslupla söyleyiniz ve hatalarından vazgeçirmeye çalışınız. Doğruyu ve doğruların güzelliklerini gösteriniz. Onlar için gerçek manada büyük olunuz...

Mü'min daima şuurla hareket eden insan olmalı, iman, akıl ve iradesinin önüne hiçbir şeyin geçmesine izin vermemelidir...

Bütün hatalar affedilebilir!

Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın sözlerine kulak verelim: "Ey günah işleyerek, nefsine zulüm eden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Allah, bütün günahları affetmeye kadirdir. O, sonsuz rahmet ve mağfiret sahibidir. Size azap gelip çatmadan, Rabbinize yönelin; O'na teslim olun. Sonra yardımcı bulamaz, çaresizlik içinde kıvranırsınız. Ansızın gelen azapla yüz yüze gelmeden, Rabbinizden size indirilenin en güzeline, Kur'ân'a tâbi olun. Nefsin; 'yazıklar olsun bana! Allah'a karşı azgınlık içinde oldum. Hak ve hakikatle alay edenlerden, onu hafife alanlardandım,' diyeceği ve pişmanlıkla kıvranacağı günden, sakının!" [Zümer, 39/ 53-56]

Allah'a emanet olun...
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Ay Allah korusun hiç beddua edermi insan evladına sözü bile içimi ürpertti bir an ben onlar için ölürüm her zaman dua ederim dualarımında karşılığını alıyorum beddua edersen üzülen gene sen olursun allaha emanet ol yazıyıda tam okuyamadım sonra okurum
 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Siz kimseye beddua edemezsiniz ki Hafize Ablamız, bundan eminim...
Ancak bu yanlış davranışlar o kadar yaygın ki maalesef...
Allah korusun, Allah herkesi bu yanlışa düşmekten muhafaza etsin inşaallah...

Yazı biraz uzun, kısaltmak istedimse de çıkaracak bir tek cümlesini bulamadım, kardeşlerim biraz zaman ayırsınlar artık ne yapalım...
Allah'a emanet olun...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt