Çocuklarınızı televizyon ekranı mahkumu etmeyin. Onlara kıymayın. Kendi ellerinizle bizzat imkânlarınızla çocuklarınızı televizyona teslim ediyorsanız ar damarınız çatlamadıysa dizinizi dövmeniz yakındadır.
Bu vurdumduymazlığınızdan dolayı aile olarak hepinizi hastane klinikleri bekliyor. Kızlarınızı ya intihar sehpaları ya da hammaddesi körpe kızlar olan fuhuş tezgahları bekliyor demektir.
Mevcut programlar televizyonları seyredilmekten çıkardı. Bunlar sebebiyle toplumlar önemli sosyal çöküntülere uğradı. Aile ilişkileri bozuldu. Ahlâk sarsıldı. Günahlar arttı. Hırsız, arsız, helâl-haram bilmez, küçük büyük tanımaz bir nesil oluştu. Toplumlarda güven kayboldu. Neslimiz helâke doğru gidiyor.
New York Üniversitesi Kitle Haberleşmesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Neil Postman bugünkü hâliyle televizyonları seyretmenin, normalde gereğinden fazla seyretmenin çocuklar üzerinde felakete götüren sonuçlara sebep olduğunu beyanla diyor ki:
Televizyon:
* Çocukların dikkatlerini yoğunlaştırabilecekleri süreyi kısaltıyor.
* Lisanı kullanabilme yeteneğini köreltiyor.
* Yaptıkları iyiliklere karşılık mükafat için sabırsızlandırıyor.
* Toplumun tüm gizli yönlerini çoukların o çağda önlerine seriyor.
* Çocukların kalıplaşmış kültür edinmelerine sebep oluyor.
* Tv. seyretmenin şartlarına göre alfabe kadar önemi vardır.
* Tv. görüntüye dayandığından lisanın gelişmesini engelliyor.
* Tv. çocuğun kişiliğini kalıplaştırıyor.
* Kişileri resimler yoluyla etkiliyor. Bu yüzden üç yaşındaki çocuk televizyonda olanları anlamaya başlıyor.
* Televizyon çocukların cinsel yönden çok erken yaşlarda uyanmalarına sebep oluyor. Bu da toplumda cinsel sapıklıklara götürüyor. Cemiyetlerdeki çeşitli isimlerle anılan cinsel hastalıklara en çok yol açan günümüzdeki programlarıyla televizyon ekranlarıdır. Kadınlaşma eğilimindeki erkekler, sapık davranışlara mübtela olan kadınlar birinci derecede ahlâk tanımayan televizyon programlarıdır.
* Televizyon her yaşta her cinse, her kültür seviyesine aynı düzeyde sesleniyor. Bu da seyredenlerde olumsuzluklara, özellikle de çocuklarda yıkımlara sebep oluyor.
* Çocuklarla ergin kişiler arasındaki sınırı kaldırıyor. Bu da kuşaklarda onulmaz problemlere neden oluyor.
Bunlar Prof. Dr. Neil Postman'ın tespitleri.
Piskologların konuyla ilgili tespitleri de tüyler ürpertecek kadar ilginç. Diyorlar ki:
* Boşanmaların P'si yalnız televizyon yüzünden meydana geliyor.
* Televizyon programları sebebiyle eşler, çocuklar sosyal ve ruhi hastalıklara sürükleniyor.
* Cinsel sapmaların sebeplerinin başında mevcut programlarıyla televizyonlar gelmektedir.
* Saldırıları, hırsızlıkları, hortumcuları, fuhşu, aldatmayı ve bilumum ahlâksızlıklara insanları hazırlayan televizyon programlarıdır.
Sonuç olarak da, bu sihirli kutudaki mevcut programlardan dolayı cemiyetler önemli sosyal çöküntülere uğruyor. Aile faciaları önü alınmaz boyutlara tırmanıyor. Müslümanlar, sizler bunların farkında mısınız?
Mevlüt ÖZCAN
Bu vurdumduymazlığınızdan dolayı aile olarak hepinizi hastane klinikleri bekliyor. Kızlarınızı ya intihar sehpaları ya da hammaddesi körpe kızlar olan fuhuş tezgahları bekliyor demektir.
Mevcut programlar televizyonları seyredilmekten çıkardı. Bunlar sebebiyle toplumlar önemli sosyal çöküntülere uğradı. Aile ilişkileri bozuldu. Ahlâk sarsıldı. Günahlar arttı. Hırsız, arsız, helâl-haram bilmez, küçük büyük tanımaz bir nesil oluştu. Toplumlarda güven kayboldu. Neslimiz helâke doğru gidiyor.
New York Üniversitesi Kitle Haberleşmesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Neil Postman bugünkü hâliyle televizyonları seyretmenin, normalde gereğinden fazla seyretmenin çocuklar üzerinde felakete götüren sonuçlara sebep olduğunu beyanla diyor ki:
Televizyon:
* Çocukların dikkatlerini yoğunlaştırabilecekleri süreyi kısaltıyor.
* Lisanı kullanabilme yeteneğini köreltiyor.
* Yaptıkları iyiliklere karşılık mükafat için sabırsızlandırıyor.
* Toplumun tüm gizli yönlerini çoukların o çağda önlerine seriyor.
* Çocukların kalıplaşmış kültür edinmelerine sebep oluyor.
* Tv. seyretmenin şartlarına göre alfabe kadar önemi vardır.
* Tv. görüntüye dayandığından lisanın gelişmesini engelliyor.
* Tv. çocuğun kişiliğini kalıplaştırıyor.
* Kişileri resimler yoluyla etkiliyor. Bu yüzden üç yaşındaki çocuk televizyonda olanları anlamaya başlıyor.
* Televizyon çocukların cinsel yönden çok erken yaşlarda uyanmalarına sebep oluyor. Bu da toplumda cinsel sapıklıklara götürüyor. Cemiyetlerdeki çeşitli isimlerle anılan cinsel hastalıklara en çok yol açan günümüzdeki programlarıyla televizyon ekranlarıdır. Kadınlaşma eğilimindeki erkekler, sapık davranışlara mübtela olan kadınlar birinci derecede ahlâk tanımayan televizyon programlarıdır.
* Televizyon her yaşta her cinse, her kültür seviyesine aynı düzeyde sesleniyor. Bu da seyredenlerde olumsuzluklara, özellikle de çocuklarda yıkımlara sebep oluyor.
* Çocuklarla ergin kişiler arasındaki sınırı kaldırıyor. Bu da kuşaklarda onulmaz problemlere neden oluyor.
Bunlar Prof. Dr. Neil Postman'ın tespitleri.
Piskologların konuyla ilgili tespitleri de tüyler ürpertecek kadar ilginç. Diyorlar ki:
* Boşanmaların P'si yalnız televizyon yüzünden meydana geliyor.
* Televizyon programları sebebiyle eşler, çocuklar sosyal ve ruhi hastalıklara sürükleniyor.
* Cinsel sapmaların sebeplerinin başında mevcut programlarıyla televizyonlar gelmektedir.
* Saldırıları, hırsızlıkları, hortumcuları, fuhşu, aldatmayı ve bilumum ahlâksızlıklara insanları hazırlayan televizyon programlarıdır.
Sonuç olarak da, bu sihirli kutudaki mevcut programlardan dolayı cemiyetler önemli sosyal çöküntülere uğruyor. Aile faciaları önü alınmaz boyutlara tırmanıyor. Müslümanlar, sizler bunların farkında mısınız?
Mevlüt ÖZCAN