Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Çocuklara Allah’ı Nasıl Anlatmalı? (1 Kullanıcı)

BULENT TUNALI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
2,307
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
52
Konum
BURSA-m.k.paşa
Web Sitesi
www.bilsankimya.com
Çocuklar büyüdüklerinin bir ifadesi olarak 3-4 yaşlarından itibaren çok soru sorarlar. Her konuda olduğu gibi Allah’la ilgili sorularda sorarlar. Çocukların bu konuda sordukları sorular kısa, anlaşılır ve seviyelerine uygun bir şekilde cevaplandırılmalıdır.
Cevap verirken soyut zekâları da dikkate alınarak, nedenlerden çok sorduğu şeylerin faydaları ve amaçları hakkında seviyesine uygun kısa ve öz bir şekilde verilmelidir.
Şunlardan Kaçınılmalıdır:
1. Bazı çocuklar mizacları gereği korkmaya fazla meyillidir. Bu çocuklar için anlatılanlar özelliklede Allah’ı anlatırken daha fazla dikkat edilmeli.
2. Evde aile bireyleri kendi aralarında ve çocuklara karşı beddua etmekten kaçınılmalı.
3. Çocukların asi olmasına sebep olacak haram lokma yedirmekten kaçınılmalı.
4. Çocuklara “Allah taş yapar, Allah çarpar, cehennemde yakar...” beddua ve bedduaya benzer sözlerden kaçınılmalı.
5. Çocukların her konuda olduğu gibi dini konularda da yaptığı hatalar abartılmamalı ve aşırı tepki verilmemeli.
6. Çocuklara karşı acizliğimizi Allah’tan korkutarak yapmamalı
7. Çocuklara söz dinletme adına onlara beddua etmemeli.
8. Çocukların hata ve olumsuz davranışlarına karşı onları cehennem ve Allah’la korkutmamalı.
9. Anne babalar kendilerinin yaptığı olumsuz davranışları normal, çocukların yaptığı davranışlara karşı dini olumsuz araç olarak kullanmamalı.
10. Olumsuz davranış gösteren çocukları Allah’la korkutmak yerine çocuklara kötü örnek olduğumuzdan mı yoksa iletişime dayalı sevgi eksikliğinden mi diye bir özeleştiri yapılmalı.
Şunları Yapmalı:
1. Aileler her konuda olduğu gibi dini konularda çocuklara iyi bir model olmalı. Bu konuda anlatılanlarla davranışlar arasında tutarlılık bulunmalı.
2. Nasıl ki okulda çocuklar sevdikleri öğretmenlerin derslerine korktukları öğretmenlerin derslerinden daha fazla çalışırlarsa işe kendimizi sevdirerek başlamalı.
3. Çocuklara Allah Teâlâ cehennem ve azap yönüyle değil de cennet ve mağfiret eden yönleriyle anlatılmalı.
4. Çocuklar anlatılan her şeye kolayca inanacaklarından Allah’la ilgili anlatılan bilgiler doğru ve sağlam kaynaktan verilmeli.
5. Çocuklar da diğer insanlar gibi kendinden güçlüye inanma ve sığınma ihtiyacı hissederler. Bunun Allah olduğu bilinci verilmeli.
6. Çocuklara Allah Teâlâ cezalandırıcı olarak değil esirgeyen, koruyan ve seven olarak anlatılmalı.
7. Yine çocuklara yaş ve seviyelerine uygun dualar öğretilmeli. Çocuklara öğretilecek dua ve bilgiler sevdirerek ve oyun şeklinde verilmeli.
8. Çocuğun kendisini güvende hissetmesi için zor durumlarda sabretmesi öğretilmeli.
9. Ailenin manevi değerlerini benimsemeleri için gerekli öğretimler yapılmalı.
10. Dini gün ve bayramlarda aile büyüklerinin olduğu gibi çocuklarının da bayram ve kandilleri kutlanmalı, hediye alınmalı ve kutsal yerler imkânlar ölçüsünde gezdirilmeli.
Sonuç olarak, bu dünyada ciğer paremiz olarak gördüğümüz çocuklara dinini, kitabını anlatmadan önce kendimizi sevdirmemiz gerekir. Çünkü insan sevdiğinin sözünü tuttuğu gibi onun yolundan gider.
Çocukların anlatılanlardan çok anlatana baktıklarını unutmamamız gerekiyor.
 

selma45

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2010
Mesajlar
30
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Sorulara Çocuk Mantığı ile Yaklaşmalıyız

Çocukların her konudaki sorularına cevap verirken yetişkin mantığı ile değil, çocuk mantığı ile düşünmeliyiz. Yapacağımız küçük bir hata onların zihinlerini karıştırmaya yetecektir. Çocuklar dört yaşına kadar ben-merkezci bir düşünceye sahiptir. Canlı cansız ayırımı yapamazlar; onlara göre herşey canlıdır. Bu sebeple masallarda geçen olayların tamamına inanırlar, uydurma olduğunu düşünmezler.

Okul öncesi eğitimde masalların ve dinî hikayelerin rolü büyüktür. Masal kahramanlarının şahsında doğru davranışları öğretmek kolaylaşır. Çocuk kendisini kahramanın yerine koyar, onunla özdeşleşir.

Çocuklar yaptığımız basit açıklamalarla yetinir, fazlasını merak etmezler. Bir anne anlatmıştı: “Dört yaşındaki çocuğum bana, ‘Anne, dedi, neden Allah’ı göremiyoruz?’ Ben de, ‘gözlerimiz küçük olduğu için Allah’ı göremeyiz,’ dedim. Kendi kendine mırıldandı: ‘Evet, gözlerimiz küçük olduğu için Allah’ı göremeyiz.’ Bu cevap ona yetti, başka soru sormadı.” Büyük çocuklara bu açıklama yeterli olmayabilir. “Niçin Allah’ı göremiyoruz, Allah nerededir, ne kadar büyüktür?” gibi soruların cevabını vermemiz ve onların şüphelerini ve zihinlerindeki yanlış imajları düzeltmemiz gerekir. Ben, on yaşında bu soruları soran oğluma karşılıklı diyalog yoluyla cevap vermiştim. Önümüzde duran masayı göstererek sordum:

— Bu masa kendi kendine olur mu?

— Olmaz.

— Yani bunu yapan biri var, diyorsun.

— Evet.

— Şu giydiğimiz terlikler ve ayakkabılar da kendi kendine olmaz, değil mi?

— Olmaz.

— Onları kim yapıyor?

— Adamlar.

— Evet, adamlar yapıyor. Biz onlara ayakkabıcı diyoruz.

— Ayakkabı kendisini yapan ayakkabıcıya hiç benziyor mu? Ayakkabıcının ağzı, gözü, kulağı, ayağı, kolu var, yürüyor ve konuşuyor. Ayakkabıya bakıyoruz, kendisini yapan ustaya hiç benzemiyor, ne gözü var ne de kulağı, ne yürüyebiliyor ne de konuşabiliyor, değil mi?

— Evet.

— Basit bir masa ve ayakkabı kendi kendine olmazken, gökyüzünde gördüğümüz güneş, ay, yıldızlar ve üzerinde yaşadığımız şu dünya kendi kendine olur mu?

— Olmaz.

— Demek onları yapan, yani yaratan biri var. Kimdir O?

— Allah.

— Evet, dünyayı ve üzerinde yaşayan canlıları yaratan yüksek bilgi ve güç sahibi Biri var ve biz O’na Allah diyoruz. Nasıl ayakkabıcı yaptığı ayakkabıya hiç benzemiyorsa, Allah da yarattığı varlıklardan hiçbirine benzemez. Yemek, içmek, uyumak, bir evde oturmak bize mahsus şeylerdir. Allah, bize benzemediği için bunlardan hiçbirine ihtiyacı yoktur. Allah’ın varlığını biliyoruz, ama O’nu göremiyoruz. Duyularımız, aklımız ve bilgimiz sınırlı olduğu için herşeyi göremez, herşeyi duyamaz ve herşeyi bilemeyiz. Allah melekleri nurdan yarattığı için onları da göremiyoruz.

bu sekilde açıklama yaparsak çocuklarımızde bizi anlıyacaklar ve RABBİMİZİ daha iyi tanıyacaklar
 

BULENT TUNALI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
2,307
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
52
Konum
BURSA-m.k.paşa
Web Sitesi
www.bilsankimya.com
Sorulara Çocuk Mantığı ile Yaklaşmalıyız

Çocukların her konudaki sorularına cevap verirken yetişkin mantığı ile değil, çocuk mantığı ile düşünmeliyiz. Yapacağımız küçük bir hata onların zihinlerini karıştırmaya yetecektir. Çocuklar dört yaşına kadar ben-merkezci bir düşünceye sahiptir. Canlı cansız ayırımı yapamazlar; onlara göre herşey canlıdır. Bu sebeple masallarda geçen olayların tamamına inanırlar, uydurma olduğunu düşünmezler.

Okul öncesi eğitimde masalların ve dinî hikayelerin rolü büyüktür. Masal kahramanlarının şahsında doğru davranışları öğretmek kolaylaşır. Çocuk kendisini kahramanın yerine koyar, onunla özdeşleşir.

Çocuklar yaptığımız basit açıklamalarla yetinir, fazlasını merak etmezler. Bir anne anlatmıştı: “Dört yaşındaki çocuğum bana, ‘Anne, dedi, neden Allah’ı göremiyoruz?’ Ben de, ‘gözlerimiz küçük olduğu için Allah’ı göremeyiz,’ dedim. Kendi kendine mırıldandı: ‘Evet, gözlerimiz küçük olduğu için Allah’ı göremeyiz.’ Bu cevap ona yetti, başka soru sormadı.” Büyük çocuklara bu açıklama yeterli olmayabilir. “Niçin Allah’ı göremiyoruz, Allah nerededir, ne kadar büyüktür?” gibi soruların cevabını vermemiz ve onların şüphelerini ve zihinlerindeki yanlış imajları düzeltmemiz gerekir. Ben, on yaşında bu soruları soran oğluma karşılıklı diyalog yoluyla cevap vermiştim. Önümüzde duran masayı göstererek sordum:

— Bu masa kendi kendine olur mu?

— Olmaz.

— Yani bunu yapan biri var, diyorsun.

— Evet.

— Şu giydiğimiz terlikler ve ayakkabılar da kendi kendine olmaz, değil mi?

— Olmaz.

— Onları kim yapıyor?

— Adamlar.

— Evet, adamlar yapıyor. Biz onlara ayakkabıcı diyoruz.

— Ayakkabı kendisini yapan ayakkabıcıya hiç benziyor mu? Ayakkabıcının ağzı, gözü, kulağı, ayağı, kolu var, yürüyor ve konuşuyor. Ayakkabıya bakıyoruz, kendisini yapan ustaya hiç benzemiyor, ne gözü var ne de kulağı, ne yürüyebiliyor ne de konuşabiliyor, değil mi?

— Evet.

— Basit bir masa ve ayakkabı kendi kendine olmazken, gökyüzünde gördüğümüz güneş, ay, yıldızlar ve üzerinde yaşadığımız şu dünya kendi kendine olur mu?

— Olmaz.

— Demek onları yapan, yani yaratan biri var. Kimdir O?

— Allah.

— Evet, dünyayı ve üzerinde yaşayan canlıları yaratan yüksek bilgi ve güç sahibi Biri var ve biz O’na Allah diyoruz. Nasıl ayakkabıcı yaptığı ayakkabıya hiç benzemiyorsa, Allah da yarattığı varlıklardan hiçbirine benzemez. Yemek, içmek, uyumak, bir evde oturmak bize mahsus şeylerdir. Allah, bize benzemediği için bunlardan hiçbirine ihtiyacı yoktur. Allah’ın varlığını biliyoruz, ama O’nu göremiyoruz. Duyularımız, aklımız ve bilgimiz sınırlı olduğu için herşeyi göremez, herşeyi duyamaz ve herşeyi bilemeyiz. Allah melekleri nurdan yarattığı için onları da göremiyoruz.

bu sekilde açıklama yaparsak çocuklarımızde bizi anlıyacaklar ve RABBİMİZİ daha iyi tanıyacaklar

SELAMÜN ALEYKÜM DEĞERLİ KARDEŞİM PAYLAŞIMINIZ VE KATKILARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.EVET ANLATIRKEN BASİTE İNDİRGEYEREK ANLATMAK KARŞIMIZDAKİ ÇOCUĞUN ANLATILANI DAHA İYİ ANLAMASINI SAĞLAYACAKTIR.BU TÜR ANLATIMLARIN SADECE ÇOCUKLAR ÜZERİNDEDE ETKİSİ OLDUĞUNU DENEYİM ETMİŞTİM.ESKİDEN BİR FABRİKADA MÜDÜRLÜK YAPMIŞTIM.YÜZLERCE İNSANIN ÇALIŞTIĞI BİR FİRMADA UYARILARI İKAZLARI ÇALIŞMA PRENSİPLERİNİ UYGULAMALARI 5 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUĞUN ANLAYACAĞI BİR İFADE İLE ANLATIM YAPILDIĞINDA VERİMİN ARTTIĞINI.İNSANLARIN İŞİ ANLAMA UYGULAMA SONUÇ İLİŞKİLERİNİN DAHA ÇABUK GELİŞTİĞİNİ FARK ETTİM.ALLAH CÜMLEMİZE HAYIRLI İLİM SAHİBİ ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEYİ NASİP ETSİN SELAM VE DUA iLE
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt