ÇOCUK EĞİTİMİNDE ÖNEMLİ PRENSİPLER :evet
Bir yıl sonrasını düşünüyorsan buğday ek,
On yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik,
Yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir.
(Kuan Tzu)
New Page 1
İyi bir çocuk yetiştirmek, hazineler dolusu servetten daha hayırlıdır. Çünkü bunlar yaşayan hazinelerdir.
(C.G.Salzman)
1. Ailede kazanılan davranış ve tutumlar, her zaman düzenli bir eğitimin sonucu olarak
değil genellikle karşılıklı etkileşim sonucu ve rasgele gerçekleşmektedir.
2. Eğitimin en temel şartlarından birisi eğitici ve eğitilen arasındaki diyalogun
(karşılıklı konuşmanın) sağlıklı olarak tesis edilmesidir. Bu ilişki ne kadar sağlıklı ise verilen eğitimin sonuçları da o kadar iyi olacaktır. Iyi bir iletişim kurmanın yolu da çocuğu ve kendimizi anlamaktan geçer.
3. Eğer bir halk veya topluluğun diğerlerinden ayrıcalığı varsa, onlar insanların
haklarını gasp ederek insanlık âleminin başına bela olabilirler. Kısa bir zaman sonra böyle kimselerin kalpleri katılaşır, başkalarının elem ve gözyaşları onları etkilemez olur. Çocuklar da baskı altında ezilen insan topluluklarındandır. Onları baskı altında tutanlar, özellikle anne ve babalardır. Çocuklara revā görülen bu muameleler, yeni yetişenler tarafından da görülerek âdetā gelenek hālini almaktadır.
4. Çocukların davranışlarının kaynağı, anne ve babalarının hareketleridir. Aslında
hatanın kimde olduğunu daha iyi anlamak için onlar üzerinde araştırma yapmak gerekir. Çocuklar, anne ve babalarına benzerler ve onların karakterlerini yansıtırlar.
5.Bazıları başka çocukları örnek gösterirler: “Bak şu çocuğa, nasıl hareket ediyor? Sen
de böyle olmalısın!” diyerek çocuğun yaratılışına uygun olmayan şeyleri yaptırmaya kalkışıp çocuğu āsi, hırçın ve pısırık bir hâle getirirler.
6.Anne ve babaların yanlış davranışlarından ilk önemli örnek; kendi yapmadıklarını
onlardan istemeleri.
7. Ikinci örnek: Aşırı ileri görüşlülük: Bazı anne ve babalar, yakınarak çocuklarına en
iyi terbiye ve eğitimi verdikleri halde onların neden kötü davranışta bulunduklarını bir türlü anlayamadıklarını söylerler. Bunun sebebini biraz detaylı olarak araştırırsak, şu sonuç ortaya çıkar: Bu kötü hareketlerin kaynağı, çocuklara farkında olmadan verilen birkaç saatlik olumsuz derslerdir.
8. Üçüncü örnek: Yanlış eğitim: Insanın keyfi yerindeyse, kötü davranışları ve
alışkanlıkları görmezlikten gelebilir.Ancak onu kızdıran bir şey varsa, çocuğunu küçük bir hatadan dolayı cezalandırır. Bazen suç işleyen çocuklar, bu işlediği suçu kabul edince dayak yerler. Bazen de yalan söyleyerek dayaktan kurtulurlar. En ufak hatadan dolayı –mesela bir bardak kırmak gibi- çocuk affedilmeyip hemen dövülebiliyor. Çocukları bu şekilde yetiştirmek, ateşin üzerine benzinle gitmek gibidir.
9. Çocukların duygularına değer vermezseniz ve sadece onlara haksızlık ederseniz, kendinizden nefret ettirirsiniz.
Küçük kız, annesini sevindirmek için bardakla çiçek götürüyor, merdivenleri çıkıyordu. Ayağı kayarak düştü ve bardak kırıldı. Annesi kızının ne yapmak istediğini öğrenmek gereği duymadan eline bir sopa alarak üzerine yürüdü…Bir yandan vurmaya,bir yandan da “Güzelim bardağı kırarsın ha!”diye bağırmaya başladı.
Takdir ve öpücük beklerken bir ton dayak yiyen küçük Dilara, yapılan haksızlık karşısında çok hiddetlendi. Uzun süre olanları unutamadı ve annesine içinden kin besledi. Ona bir daha çiçek hediye ettiğini gören de olmadı.
10. Çocuklar arasında ayrımcılık yapılırsa, ilgilenilmeyen ve horlanan çocuk, iltifat gören ve sevilen diğer kardeşlerini kıskanır, nefret ve kızgınlıkla bakar, anne-babasına karşı ise kin duyar ve inat eder.
11. Çocukları sevdikleri şeylerle korkutursanız, onlardan soğutmuş olursunuz.
12. Anne ya da babadan biri haklı olarak çocuğunu azarlar ve ceza verirken diğeri çocuğa arka çıkar, korur ve şımartırsa, çocuk kendisini azarlayan, ceza verenden nefret eder.
13. Çocuklarınıza karşı hissiz olur, onların üzüntü ve sevinçlerine katılmazsanız, böylece size karşı kin duymalarını sağlamış olursunuz.
14. Çocuklarınız bir hata mı yaptı? Hemen alaya alıp dalga geçerek hatırlatırsanız, böylece sizden nefret edebilirler.
15. Çiğdem, annesinden biraz dikiş dikmeyi öğrenince, annesine becerikliliğini göstermek için bir mendil kenarı çevirmek istedi. Bu mendilin kenarını çevirirse, annesi onu nasıl da takdir ederdi, diye düşünüyordu.Ümitler içinde, bütün dikkatini dikişe vermişti. Işin tam ortasındayken küçük kızın parmağına iğne batıverdi. Kızcağız, bu acı karşısında feryat ve figan ederek, yerinde zıplamaya başladı.Bu acısına bir çare bulur diye annesine koştu. Fakat ilgisiz ve düşüncesiz anne, kızının bu haline acıması gerekirken kahkahayla gülmeye başladı. Diğer kardeşleri de annelerinin kahkahasına katıldılar. Iğnenin parmağına batmasından çok kendisiyle alay edilmesi acı veriyordu ona. Benzer olaylar ve annesinin benzer olayları devam ettikçe küçük yüreğinde annesine karşı kin ve nefret duyguları kabarıyordu. Artık hiçbir şeyle kendisini ispatlamak istemiyor, nefreti, davranışlarına da yansıyordu. Annesini üzmek için onun dediklerinin hep tersini yapıyordu. Anne ise Çiğdem’in bu ters davranışlarına bir sebep bulamıyor, şaşırıyordu.
16. Çocuklarınıza sık sık yalan söyler ve onları aldatırsanız, işte o zaman size güven duymadıklarını görürsünüz.
17. Çocuklara neyin nasıl yapılacağını öğretmeden; rasgele emirler verirseniz ve yapılıp yapılmadığını kontrol etmezseniz, hiçbir zaman yerine getiremeyeceğiniz tehditler savurursanız, sizi dinlemezler alay ederler. Daha sonra sizi aşağıladıklarını göreceksiniz.
18. Hediye verme ya da ceza konusunda vaatlerde bulunursanız, sözünüzü yerine getirin.Yoksa çocuklar sözlerinizin boş olduğunu, tutarsız olduğunu anlarlar.
19. Çocuklarınızın birbirlerini aşağılamalarına, kavga ve gürültü çıkarmalarına müsamaha gösterir, suçun kimde olduğunu araştırmadan hemen dayak atarsanız, böylece çocukların birbirlerine düşman olacaklarını görürsünüz.
20. Sürekli insanların kötülüklerinden bahsederseniz, çocuklarınızı insan sevgisinden mahrum edersiniz.
21. Anne ve babalar, çocuklarına, fakirlere ve yardıma muhtaç insanlara merhamet edilmemesi gerektiğini anlatarak, cimrilik ederek bunlara yardım etmeyi “boş yere harcama” sayarlarsa, çocukların kalbinde yardım etme duyguları tükenir. Artık fakirlere karşı hissiz ve soğuk davranırlar. Hatta onlardan nefret bile etmeye başlarlar.
22. Anne ve babalar, devamlı birbirleriyle tartışır, hakaret eder, sürekli hatalarla çocuklara örnek olurlarsa, çocuklar onları aşağılarlar ve onlar da kavgacı ve tartışmacı olurlar.
23. Çocuklarınıza küçük yaştan itibaren, zavallı ve masum insanların acılarıyla alay etmeyi öğretirseniz, onlar da muhakkak böylece zalim ve acımasız olacaklardır.
24. Çocuğunuz birisine öfkeliyse onu destekleyip kışkırtmakla işte onların yüreklerine intikam hırsını rahatça yerleştirmiş olursunuz
On yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik,
Yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir.
(Kuan Tzu)
New Page 1
İyi bir çocuk yetiştirmek, hazineler dolusu servetten daha hayırlıdır. Çünkü bunlar yaşayan hazinelerdir.
(C.G.Salzman)
1. Ailede kazanılan davranış ve tutumlar, her zaman düzenli bir eğitimin sonucu olarak
değil genellikle karşılıklı etkileşim sonucu ve rasgele gerçekleşmektedir.
2. Eğitimin en temel şartlarından birisi eğitici ve eğitilen arasındaki diyalogun
(karşılıklı konuşmanın) sağlıklı olarak tesis edilmesidir. Bu ilişki ne kadar sağlıklı ise verilen eğitimin sonuçları da o kadar iyi olacaktır. Iyi bir iletişim kurmanın yolu da çocuğu ve kendimizi anlamaktan geçer.
3. Eğer bir halk veya topluluğun diğerlerinden ayrıcalığı varsa, onlar insanların
haklarını gasp ederek insanlık âleminin başına bela olabilirler. Kısa bir zaman sonra böyle kimselerin kalpleri katılaşır, başkalarının elem ve gözyaşları onları etkilemez olur. Çocuklar da baskı altında ezilen insan topluluklarındandır. Onları baskı altında tutanlar, özellikle anne ve babalardır. Çocuklara revā görülen bu muameleler, yeni yetişenler tarafından da görülerek âdetā gelenek hālini almaktadır.
4. Çocukların davranışlarının kaynağı, anne ve babalarının hareketleridir. Aslında
hatanın kimde olduğunu daha iyi anlamak için onlar üzerinde araştırma yapmak gerekir. Çocuklar, anne ve babalarına benzerler ve onların karakterlerini yansıtırlar.
5.Bazıları başka çocukları örnek gösterirler: “Bak şu çocuğa, nasıl hareket ediyor? Sen
de böyle olmalısın!” diyerek çocuğun yaratılışına uygun olmayan şeyleri yaptırmaya kalkışıp çocuğu āsi, hırçın ve pısırık bir hâle getirirler.
6.Anne ve babaların yanlış davranışlarından ilk önemli örnek; kendi yapmadıklarını
onlardan istemeleri.
7. Ikinci örnek: Aşırı ileri görüşlülük: Bazı anne ve babalar, yakınarak çocuklarına en
iyi terbiye ve eğitimi verdikleri halde onların neden kötü davranışta bulunduklarını bir türlü anlayamadıklarını söylerler. Bunun sebebini biraz detaylı olarak araştırırsak, şu sonuç ortaya çıkar: Bu kötü hareketlerin kaynağı, çocuklara farkında olmadan verilen birkaç saatlik olumsuz derslerdir.
8. Üçüncü örnek: Yanlış eğitim: Insanın keyfi yerindeyse, kötü davranışları ve
alışkanlıkları görmezlikten gelebilir.Ancak onu kızdıran bir şey varsa, çocuğunu küçük bir hatadan dolayı cezalandırır. Bazen suç işleyen çocuklar, bu işlediği suçu kabul edince dayak yerler. Bazen de yalan söyleyerek dayaktan kurtulurlar. En ufak hatadan dolayı –mesela bir bardak kırmak gibi- çocuk affedilmeyip hemen dövülebiliyor. Çocukları bu şekilde yetiştirmek, ateşin üzerine benzinle gitmek gibidir.
9. Çocukların duygularına değer vermezseniz ve sadece onlara haksızlık ederseniz, kendinizden nefret ettirirsiniz.
Küçük kız, annesini sevindirmek için bardakla çiçek götürüyor, merdivenleri çıkıyordu. Ayağı kayarak düştü ve bardak kırıldı. Annesi kızının ne yapmak istediğini öğrenmek gereği duymadan eline bir sopa alarak üzerine yürüdü…Bir yandan vurmaya,bir yandan da “Güzelim bardağı kırarsın ha!”diye bağırmaya başladı.
Takdir ve öpücük beklerken bir ton dayak yiyen küçük Dilara, yapılan haksızlık karşısında çok hiddetlendi. Uzun süre olanları unutamadı ve annesine içinden kin besledi. Ona bir daha çiçek hediye ettiğini gören de olmadı.
10. Çocuklar arasında ayrımcılık yapılırsa, ilgilenilmeyen ve horlanan çocuk, iltifat gören ve sevilen diğer kardeşlerini kıskanır, nefret ve kızgınlıkla bakar, anne-babasına karşı ise kin duyar ve inat eder.
11. Çocukları sevdikleri şeylerle korkutursanız, onlardan soğutmuş olursunuz.
12. Anne ya da babadan biri haklı olarak çocuğunu azarlar ve ceza verirken diğeri çocuğa arka çıkar, korur ve şımartırsa, çocuk kendisini azarlayan, ceza verenden nefret eder.
13. Çocuklarınıza karşı hissiz olur, onların üzüntü ve sevinçlerine katılmazsanız, böylece size karşı kin duymalarını sağlamış olursunuz.
14. Çocuklarınız bir hata mı yaptı? Hemen alaya alıp dalga geçerek hatırlatırsanız, böylece sizden nefret edebilirler.
15. Çiğdem, annesinden biraz dikiş dikmeyi öğrenince, annesine becerikliliğini göstermek için bir mendil kenarı çevirmek istedi. Bu mendilin kenarını çevirirse, annesi onu nasıl da takdir ederdi, diye düşünüyordu.Ümitler içinde, bütün dikkatini dikişe vermişti. Işin tam ortasındayken küçük kızın parmağına iğne batıverdi. Kızcağız, bu acı karşısında feryat ve figan ederek, yerinde zıplamaya başladı.Bu acısına bir çare bulur diye annesine koştu. Fakat ilgisiz ve düşüncesiz anne, kızının bu haline acıması gerekirken kahkahayla gülmeye başladı. Diğer kardeşleri de annelerinin kahkahasına katıldılar. Iğnenin parmağına batmasından çok kendisiyle alay edilmesi acı veriyordu ona. Benzer olaylar ve annesinin benzer olayları devam ettikçe küçük yüreğinde annesine karşı kin ve nefret duyguları kabarıyordu. Artık hiçbir şeyle kendisini ispatlamak istemiyor, nefreti, davranışlarına da yansıyordu. Annesini üzmek için onun dediklerinin hep tersini yapıyordu. Anne ise Çiğdem’in bu ters davranışlarına bir sebep bulamıyor, şaşırıyordu.
16. Çocuklarınıza sık sık yalan söyler ve onları aldatırsanız, işte o zaman size güven duymadıklarını görürsünüz.
17. Çocuklara neyin nasıl yapılacağını öğretmeden; rasgele emirler verirseniz ve yapılıp yapılmadığını kontrol etmezseniz, hiçbir zaman yerine getiremeyeceğiniz tehditler savurursanız, sizi dinlemezler alay ederler. Daha sonra sizi aşağıladıklarını göreceksiniz.
18. Hediye verme ya da ceza konusunda vaatlerde bulunursanız, sözünüzü yerine getirin.Yoksa çocuklar sözlerinizin boş olduğunu, tutarsız olduğunu anlarlar.
19. Çocuklarınızın birbirlerini aşağılamalarına, kavga ve gürültü çıkarmalarına müsamaha gösterir, suçun kimde olduğunu araştırmadan hemen dayak atarsanız, böylece çocukların birbirlerine düşman olacaklarını görürsünüz.
20. Sürekli insanların kötülüklerinden bahsederseniz, çocuklarınızı insan sevgisinden mahrum edersiniz.
21. Anne ve babalar, çocuklarına, fakirlere ve yardıma muhtaç insanlara merhamet edilmemesi gerektiğini anlatarak, cimrilik ederek bunlara yardım etmeyi “boş yere harcama” sayarlarsa, çocukların kalbinde yardım etme duyguları tükenir. Artık fakirlere karşı hissiz ve soğuk davranırlar. Hatta onlardan nefret bile etmeye başlarlar.
22. Anne ve babalar, devamlı birbirleriyle tartışır, hakaret eder, sürekli hatalarla çocuklara örnek olurlarsa, çocuklar onları aşağılarlar ve onlar da kavgacı ve tartışmacı olurlar.
23. Çocuklarınıza küçük yaştan itibaren, zavallı ve masum insanların acılarıyla alay etmeyi öğretirseniz, onlar da muhakkak böylece zalim ve acımasız olacaklardır.
24. Çocuğunuz birisine öfkeliyse onu destekleyip kışkırtmakla işte onların yüreklerine intikam hırsını rahatça yerleştirmiş olursunuz