Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Çocuğunuzu Allah'la korkutmayın (1 Kullanıcı)

mzumrutcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
324
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Çocuğunuzu Allah'la korkutmayın

Çocuklarınızı hiçbir zaman Allah'la korkutmayın. Bir babanın evladına bırakacağı en değerli miras, güzel ahlaktır. Temiz ve güzel bir ahlak çocuğunuzu ebediyen kurtarır

Çocuklarınızla ilgileniyor musunuz ? Bu soruyu sorduğumda çoğunuz elbette ilgileniyoruz diyecektir. Çocuğumuzun kıyafetiyle, sağlığıyla, tatiliyle, istekleriyle ilgileniyorsunuzdur. Bundan hiç kuşkum yok. Benim kastettiğim çocuğunuzun manevi dünyasıdır. Çocukluk döneminden başlayarak çocuğunuzun Yüce Allah, Peygamber(s.a.v.), Kuran-ı Kerim ve din hakkındaki soru ve hatta sorunlarını takip etmeniz gerekiyor. Çünkü artık internet dünyasında yaşıyoruz. İletişim imkanları hızla yaygınlaşıyor. Tabii zararlı cereyanları da...Bir bakarsınız kontrolsüz olan çocuğunuz çok farklı bir anlayışın pençesine düşmüştür. Kurtaramamışsınız. Nasıl bir baba istersin? Nasıl bir anne istersin? Bu soruyu çocuğunuza sordurun. Siz sormayın. Başkasına sordurun.

EN GÜZEL MİRAS AHLAK
Çocuğu hiçbir zaman Allah'la korkutmayın. Allah seni yakacak sözü ne kadar anlamsız ve faydasız bir sözdür. Allah çocuğu niye yaksın ki? Ayrıca çocuk cehenneme gitmez ki...Bir babanın evladına bırakacağı en değerli miras, güzel ahlaktır. Çünkü bırakacağınız fabrikalar, yatlar, trilyonlar bir anda yok olup gidebilir. Ama temiz ve güzel bir ahlak evladınızı ebediyyen kurtarır. Güzel ahlak her türlü güzelliğin kapısını açar. Çocuklar, Peygamberimiz'in hayatında da özel bir yer tutmuşlardır. Efendimizin erkek çocukları küçük yaşta vefat ettiği ve kız çocukları da evlendiği için, bütün ilgisini torunları olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'e yoğunlaştırmıştır. Onlarla gezintiye çıkardı. Onlarla güreşirdi. Şakalaşırdı. Bazen ağzına aldığı suyu çocuklara püskürtürdü. Hz. Mahmut isimli bir sahabi böyle bir hatıra nakleder: "Çocuklara küçük hediyeler verirdi. Yemek yerken onlara nasıl yemek yiyeceklerini ve sağ elleriyle yemeleri gerektiğini hatırlatırdı. Kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesi geleneğini kaldırdığı gibi bu konuda son derece duyarlı davranırdı. Çocuklara zarif isimler takardı bazen. Mesela; Hz. Enes'e Enescik derdi. İki kulaklı derdi. Kuşu olan bir çocuk sahabiyi gördüğünde; 'Ebu Umeyr kuş ne oldu?' der ve ilgisini devam ettirirdi. Hz. Hasan ve Hüseyin'i sırtına alır ve onlara binitlik yapardı. Hatta bir gün mescitte onları kucağına alıp minbere çıkmış ve hutbeyi öylece okumuştur. Bazen çocuklarımızdan çok şey bekliyoruz. On yaşındaki çocuktan 40 yaşındaki adamın tecrübesini bekliyoruz. Aslında haksızlık yaptığınızı rahatça görebilirsiniz. Kendinizi düşünün. 10 yaşındayken ne yaptığınızı tam hatırlıyor musunuz?


***
Mümin edebi azapta kalmaz
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: Bir gün arkadaşlarımızla oturuyorduk. Sohbetin sonunda Peygamberimiz'i sorduk. İçimizden kimse O'nu görmemişti. Aradık ama bulamadık. Acaba nereye gitmişti? Sonunda Hz. Peygamber'i ben buldum. Medineli bir sahabenin bahçesindeydi. Tek başınaydı. Yanına yanaştım. Beni görünce: "Nereden geliyorsun Ebu Hirr (kediciğin babası)" diye sordu. Ben: 'Ey Allah'ın Resulü seni bulamadık. Merak ettik' dedim. Resulullah (s.a.v.) döndü ve bana şöyle buyurdu: "Ebu Hureyre insanlara dön ve onlara şunu duyur: Kim Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim O'nun peygamberi olduğuma ihlaslı bir şekilde kalbiyle iman ederse cennete girer." (Müslim, İman, 10 hd: 31-52) Ebu Hureyre bahçeden fırlayarak çıktı. Yolda Hz. Ömer ile karşılaştı.

İMANDA PAZARLIK OLMAZ
Ebu Hureyre, ondan önemli bir müjde aldığını söyleyince Hz. Ömer müjdeyi sorgulamaya başladı: Git, Hz. Peygamber'e (s.a.v.) şöyle söyle; "Ey Allah'ın elçisi, Ömer insanların bu sözü işitince tembelliğe düşeceğinden korkuyor. 'Bu müjdeyi saklasak olmaz mı ?' diye soruyor." Hz. Peygamber'in(s.a.v.) huzuruna ulaştılar. Hz. Ebu Hureyre Peygamberimiz'e, Hz. Ömer'in onu geri çevirdiğini, engel olduğunu anlatmaya çalıştı. Hz. Peygamber (s.a.v.) arkadaki Hz. Ömer'e bakıp: "Nedir bu hal Ömer ! Neden engel oldun ?" diye sorunca, Hz. Ömer kendini şöyle savundu: "Ey Allah'ın Resulü, insanlar bu müjdeyi duyarlarsa buna güvenip rahatlarlar. Ben bundan korktum. Bırakınız ibadet yapmaya devam etsinler." Hz. Peygamber (s.a.v.) biraz duraksayıp, tebessüm etti ve sonra şöyle fısıldadı: "Peki, bırakın ibadet etsinler." Bir nokta var ki, bütün çizgiler orada kesişiyor: O da 'iman' konusudur. Allah'ın birliğine, ortağının olmadığına ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.), O'nun elçisi olduğuna iman etmek. Burası işin kırmızı çizgisi. İman meselesi pazarlık konusu edilemiyor. Ameldeki yetersizlik, eksiklik...Bütün bunlar olabilir ama iman olmak koşuluyla. İmansız bir amel, ahirette havaya saçıp savrulacaktır. Günahlar, ibadetten uzaklık bütün bunlar kişiyi İslam'ın dışına çıkarmıyor. Bir kişi defalarca zina etse de, namazdan tamamen uzaklaşsa da yaptıklarını meşru saymadıkça Müslüman'dır. Fakat diyelim ki her an elin- de tespih olsa, alnı secdeden kalkmasa bütün bunların yanı başında imanın bu iki temelinden birini reddederse, çizginin dışına taşmış olur. Büyük günahlar kişiyi dinden çıkarmaz ama günahkâr yapar. Allah'ın birliğine ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.), O'nun son elçisi olduğuna iman etmek, ahiretteki kurtuluş için yeterlidir. Bu prensibe iman eden kişi ebedi azaptan kurtulur. Ama ben cenneti ve kurtuluşu hakettim diyebilecek mi? Bunun cevabını sizlere bırakıyorum.
 

nemire(MERHUM)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
679
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
74
Sizdende ALLAH razı olsun :)


Selâmün Âleyküm


Evet muhterem kardeşim,Allah c.c ile korkutmak çok yalnış Allah'ı c.c incitmekten korkalım asıl korkulması gereken budur,sakın sözüm yalnış anlaşılmasın elbetteki Rabb'imizin kudreti sonsuz ve cezası çok çetindir ve tartışılmaz.Paylaşımınız içinde
çok teşekkür ederiz,Allah c.c razı olsun sizden.


Selâm ve selâmetle kalınız.Saygılarımla.
 

mzumrutcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
324
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Ben teşekkür ederim sizdende ALLAH razı olsun ::)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt