Bir anne kucağına oğlunu almış yürüyordu. Hava güzel olduğu için hem kendisi de hem de çocuğu hava alsın diye dışarı çıkmıştı. Yeşillik bir yere gidip oturdular. Anne, oğlunu oynaması için yeşilliğe bıraktı. Çocuk, uzun süre oynayıp durdu. Sonra ağlamaya başladı. Karnı acıkmıştı. Anne,
- Benim oğlumun karnı mı acıkmış! Gel oğlum seni emzireyim, diyerek oğlunu kucağına aldı. Çocuğun süt saati gelmişti. Çocuk annesini emerken bu sırada annesinin gözü ileride atının üzerinde seke seke giden bir gence takıldı. Ona çok imrendi. Çünkü delikanlı görüntü boylu, poslu, eğitimli, önemli bir insana benziyordu.
Anne,
- Allah’ım! Benim oğlumu da büyüyünce bu delikanlı gibi yap, diye dua etti. Bu sırada çocuk emmeyi bıraktı ve olağanüstü bir şekilde konuşmaya başladı:
- Hayır ya Rabbi! Beni o adam gibi yapma!
Anne, çocuğunun konuşmasına çok şaşırmıştı. Bu şaşkınlığı ona oğlunun ne dediğini unutturmuştu.
Çocuk annesini emmeye devam ediyordu. O anda bir gürültü koptu. Birkaç adam hizmetçinin birini tartaklıyor ve ona,
- Seni zinakar kadın seni! Hem zinakarsın, bu yetmiyormuş gibi bir de hırsızlık yapıyorsun. Çek git buralardan, diyorlardı.
Kadın ise bu suçlamaları reddediyor ve bir yandan ağlıyor, bir yandan ise şöyle diyordu:
- Hayır, bana iftira atıyorsunuz. Ben suçsuzum. Dediklerinizin hiçbirini yapmadım.
Annesi, bu manzarayı görünce,
- Allah’ım! Benim çocuğumu bu kötü kadın gibi yapma, diye dua etti.
Çocuk yine emmeyi bıraktı ve Allah’ın izniyle bir kere daha konuştu:
- Hayır ya Rabbi! Beni bu hizmetçi hanım gibi yap.
Annesinin şaşkınlığı bir kat daha artmıştı. Çocuğuna dönerek ona, kendi yapmış olduğu duaların tam tersini niye yaptığını sordu. Çocuk şöyle dedi:
- Anneciğim! Görünüşe sakın aldanma. Senin imrenerek baktığı o adam, zalimin biriydi. Onun için, ben onun gibi olmak istemedim. Hizmetçi kadın ise doğru söylüyordu. O iddia edildiği gibi kötü fiillerin hiçbirini yapmamıştı. Aynı zamanda çok ahlaklı bir insandı. O yüzden ben de onun gibi olmak istediğimi söyledim.
- Benim oğlumun karnı mı acıkmış! Gel oğlum seni emzireyim, diyerek oğlunu kucağına aldı. Çocuğun süt saati gelmişti. Çocuk annesini emerken bu sırada annesinin gözü ileride atının üzerinde seke seke giden bir gence takıldı. Ona çok imrendi. Çünkü delikanlı görüntü boylu, poslu, eğitimli, önemli bir insana benziyordu.
Anne,
- Allah’ım! Benim oğlumu da büyüyünce bu delikanlı gibi yap, diye dua etti. Bu sırada çocuk emmeyi bıraktı ve olağanüstü bir şekilde konuşmaya başladı:
- Hayır ya Rabbi! Beni o adam gibi yapma!
Anne, çocuğunun konuşmasına çok şaşırmıştı. Bu şaşkınlığı ona oğlunun ne dediğini unutturmuştu.
Çocuk annesini emmeye devam ediyordu. O anda bir gürültü koptu. Birkaç adam hizmetçinin birini tartaklıyor ve ona,
- Seni zinakar kadın seni! Hem zinakarsın, bu yetmiyormuş gibi bir de hırsızlık yapıyorsun. Çek git buralardan, diyorlardı.
Kadın ise bu suçlamaları reddediyor ve bir yandan ağlıyor, bir yandan ise şöyle diyordu:
- Hayır, bana iftira atıyorsunuz. Ben suçsuzum. Dediklerinizin hiçbirini yapmadım.
Annesi, bu manzarayı görünce,
- Allah’ım! Benim çocuğumu bu kötü kadın gibi yapma, diye dua etti.
Çocuk yine emmeyi bıraktı ve Allah’ın izniyle bir kere daha konuştu:
- Hayır ya Rabbi! Beni bu hizmetçi hanım gibi yap.
Annesinin şaşkınlığı bir kat daha artmıştı. Çocuğuna dönerek ona, kendi yapmış olduğu duaların tam tersini niye yaptığını sordu. Çocuk şöyle dedi:
- Anneciğim! Görünüşe sakın aldanma. Senin imrenerek baktığı o adam, zalimin biriydi. Onun için, ben onun gibi olmak istemedim. Hizmetçi kadın ise doğru söylüyordu. O iddia edildiği gibi kötü fiillerin hiçbirini yapmamıştı. Aynı zamanda çok ahlaklı bir insandı. O yüzden ben de onun gibi olmak istediğimi söyledim.