Cimri olmaktan kurtulmanın en alt sınırı, zekatı vermek, misafire ikram etmek ve felaket esnasında ihtiyaç sahiplerine yardım etmektir.
Bir müminin haram mala ve hileli kazanca göz dikmeden edepli ve iffetli olup elindekine kanaat etmesi, helal kazancını haramdan koruması da bir cömertlik ve mertliktir. Fakir bir müminin zulüm ve hile ile kimsenin malına el sürmemesi de bir cömertlik ve mertliktir.
Cennetin aşık olduğu cömertlik, bir müminin diğer mümin kardeşini kendi gibi görüp gözetmesi, kendisi için sevdiği hayırları kardeşi için de istemesidir. Bu, maddeci anlayış için hayal de olsa gerçek iman sahibi ve İslami terbiye alanlar için her gün uygulanabilen bir hayat tarzıdır.Buna "fena fi'l ihvan" denir ki tasavvufun ilk adımıdır. Mekke'li Muhacirlere Medine'li Ensarın yaptıkları Müslümanlar dışında hiçbir millette benzeri olmayacak fedakarlıklardır. Çünkü onların sahip olduğu ilahi aşk ve ihlas, Allah Resulü (s.a.v.)'nün cemali ve nazarından, sohbetinden kazanılmıştır. Artık kimse onların kazandığını kazanamaz, onların ulaştığı makama ulaşamaz.
Bir müminin haram mala ve hileli kazanca göz dikmeden edepli ve iffetli olup elindekine kanaat etmesi, helal kazancını haramdan koruması da bir cömertlik ve mertliktir. Fakir bir müminin zulüm ve hile ile kimsenin malına el sürmemesi de bir cömertlik ve mertliktir.
Cennetin aşık olduğu cömertlik, bir müminin diğer mümin kardeşini kendi gibi görüp gözetmesi, kendisi için sevdiği hayırları kardeşi için de istemesidir. Bu, maddeci anlayış için hayal de olsa gerçek iman sahibi ve İslami terbiye alanlar için her gün uygulanabilen bir hayat tarzıdır.Buna "fena fi'l ihvan" denir ki tasavvufun ilk adımıdır. Mekke'li Muhacirlere Medine'li Ensarın yaptıkları Müslümanlar dışında hiçbir millette benzeri olmayacak fedakarlıklardır. Çünkü onların sahip olduğu ilahi aşk ve ihlas, Allah Resulü (s.a.v.)'nün cemali ve nazarından, sohbetinden kazanılmıştır. Artık kimse onların kazandığını kazanamaz, onların ulaştığı makama ulaşamaz.