S.A.B)B)
Cimrilere Özel Hikaye
Çok zengin bir köylüydü ama cimriliğiyle meşhurdu. Dolmuş parasını vermemek için yürüyerek, ayakkabıları eskimesin diye yalın ayak kasabaya giderdi. Çaylı sohbetlere kolay oturmaz. Bir dahaki sefer o ısmarlamak zorunda kalabilir diye kimsenin çayını içmezdi. Kimseye sadaka vermez, dilencileri yanından kovardı. Kısacası kesesi çok zengin, gönlü çok fakir bir adamdı. O gün kasabanın pazarıydı. Çok sıcak bir gündü. Fakir bir adam yanına yaklaştı: “Efendim. Allah rızası için sadaka! Bir ayran parası, içim yanıyor dedi!” dedi. Cimri “Git işine be miskin adam, git su iç!” diye çıkıştı. Fakir dilenci “Ama efendim, sabahtan beri su içiyorum. Hep su içilmez ki! Ne olur efendim?” diye ısrar etti. Zengin adam yine reddedecekti. Fakat çevredeki insanların ona olmak üzere al bakalım!” dedi. Fakir adam hiç vakit kaybetmeden dükkâna yöneldi ve buz gibi ayranını içti. Sonra o cimri adam için ağzından dualar güldüklerini fark edince cebinden bir beş lira çıkardı ve “Bir defaya mahsus döküldü. Aynı gece cimri rüyada kendisini cennette gördü. Sonsuz bir yeşillik vardı ve her tarafta berrak sular akıyordu. Fakat o kadar dolaştığı halde yiyecek bir şey bulamadı. Elini şaplattı. Bir melek onun yanına geldi. “Buyurun!” dedi. Adam çıkıştı: “Ne biçim cennet burası? Hani kuş kebapları? Bıldırcın etleri, çeşit çeşit yemekler,tatlılar?” Melek “Birkaç dakika bekleyin!” dedi. Birkaç dakika sonra adamın önüne bir gümüş tepsi getirdi. Sonra da bir bardak ayran. Adam şaşkın şaşkın sordu: “Dalgamı geçiyorsunuz? Hani diğerleri, ben ayranla mı karın doyuracağım?” Melek sakin bir şekilde adamla konuştu: “Efendim, dünyadan sadece bunu göndermişsiniz. Başka bir şey göremedik!” Adam şaşkın halde diretti: “Ne yani, burada her şey hazır değil mi? Biz her şeyi dünyadan mı gönderiyoruz?” Meleğin verdiği “Evet!” cevabından sonra da uykudan uyandı. Ertesi günden itibaren insanlar bu adamda sebebini asla anlayamayacakları değişiklikler gördüler. Yoksullara bir bardak ayranı çok gören bu adam artık onlara kebaplar söylüyordu. Ertesi Pazar korkudan yanına bile yaklaşamayan, ayran söylediği adamı yanına çağırıyor ve onu kebapçıya göndererek ne isterse tıka basa doyuruyordu
(ALINTI)
A.E.O.B)B)
Cimrilere Özel Hikaye
Çok zengin bir köylüydü ama cimriliğiyle meşhurdu. Dolmuş parasını vermemek için yürüyerek, ayakkabıları eskimesin diye yalın ayak kasabaya giderdi. Çaylı sohbetlere kolay oturmaz. Bir dahaki sefer o ısmarlamak zorunda kalabilir diye kimsenin çayını içmezdi. Kimseye sadaka vermez, dilencileri yanından kovardı. Kısacası kesesi çok zengin, gönlü çok fakir bir adamdı. O gün kasabanın pazarıydı. Çok sıcak bir gündü. Fakir bir adam yanına yaklaştı: “Efendim. Allah rızası için sadaka! Bir ayran parası, içim yanıyor dedi!” dedi. Cimri “Git işine be miskin adam, git su iç!” diye çıkıştı. Fakir dilenci “Ama efendim, sabahtan beri su içiyorum. Hep su içilmez ki! Ne olur efendim?” diye ısrar etti. Zengin adam yine reddedecekti. Fakat çevredeki insanların ona olmak üzere al bakalım!” dedi. Fakir adam hiç vakit kaybetmeden dükkâna yöneldi ve buz gibi ayranını içti. Sonra o cimri adam için ağzından dualar güldüklerini fark edince cebinden bir beş lira çıkardı ve “Bir defaya mahsus döküldü. Aynı gece cimri rüyada kendisini cennette gördü. Sonsuz bir yeşillik vardı ve her tarafta berrak sular akıyordu. Fakat o kadar dolaştığı halde yiyecek bir şey bulamadı. Elini şaplattı. Bir melek onun yanına geldi. “Buyurun!” dedi. Adam çıkıştı: “Ne biçim cennet burası? Hani kuş kebapları? Bıldırcın etleri, çeşit çeşit yemekler,tatlılar?” Melek “Birkaç dakika bekleyin!” dedi. Birkaç dakika sonra adamın önüne bir gümüş tepsi getirdi. Sonra da bir bardak ayran. Adam şaşkın şaşkın sordu: “Dalgamı geçiyorsunuz? Hani diğerleri, ben ayranla mı karın doyuracağım?” Melek sakin bir şekilde adamla konuştu: “Efendim, dünyadan sadece bunu göndermişsiniz. Başka bir şey göremedik!” Adam şaşkın halde diretti: “Ne yani, burada her şey hazır değil mi? Biz her şeyi dünyadan mı gönderiyoruz?” Meleğin verdiği “Evet!” cevabından sonra da uykudan uyandı. Ertesi günden itibaren insanlar bu adamda sebebini asla anlayamayacakları değişiklikler gördüler. Yoksullara bir bardak ayranı çok gören bu adam artık onlara kebaplar söylüyordu. Ertesi Pazar korkudan yanına bile yaklaşamayan, ayran söylediği adamı yanına çağırıyor ve onu kebapçıya göndererek ne isterse tıka basa doyuruyordu
(ALINTI)
A.E.O.B)B)