Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cihâdin Fazileti (1 Kullanıcı)

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"Asil mü\'minler, sonradan süpheye kapilmaksizin Allâh\'a (C.C.) ve O\'nun Rasûlüne inananlar, mal ve canlari ile Allâh Yolu\'nda cihâd edenlerdir. Iste sözlerinde saadik mü\'minler, bunlardir.\"

( Hucurat- 15)

Nûman Ibni Besir buyurur ki;

«Peygamber\'imizin minberi yaninda bulunuyordum. Birisi «Ben, müslüman olduktan sonra hacca gelenlere su dagitmaktan baska bir sey yapmasam aldirmamm» dedi. Bir baskasi «Ben mûslüman olduktan sonra Mescid-i Harâm\'i onarmadan baska bir sey yapmazsam aldirmam» dedi. Bir digeri de «Cihâd sizin bahsettiginiz amellerden daha faziletlidir» dedi.

Bu sirada Hz. Ömer «Peygamber\'imizin minberi dibinde yüksek sesle konusmayin. Bu gün Cum\'â\'dir. Namaz bitince Peygamber\'imizin yanina varir, tartistigmiz konuda O\'nun ne dedigini sorarsiniz» diyerek onlari tartismaktan alakoydu. Bu arada su âyet geldi: ^^



«— Siz hacilara su tasimayi ve Mescid-î Haram\'i onarip bakimini yapmayi, Allah\'a ve ahiret günü\'ne inanarak O\'nun Yolunda cihâd edenlerin amerleri ile bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah Kati\'nda esit olamazlar. Allah zalimlere hidâyet vermez»
{Tevbe - 19)

Abdullah Ibni Selâm buyurur ki:

«Bizler, Peygamber\'imizin sahâbilerinden bir kac kisi birarada oturuyorduk. Kendi aramizda «Keski Allah Katinda en faziletli ve sevimli amelin hangisi oldugunu bilip, isieseydik» diye konusuyorduk. O sirada Ulu Allah su âyeti indirdi:



\"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah\'i tesbih ve tenzih eder. O. mutlak hâkimdir. Yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.\"



\"Ey mü\'minler! Yapmayacaginiz seyi niye söylersiniz!\"



\"Yapmayacaginiz seyi söylemeniz, Allah\'i gazâblandiracak agir bir harekettir.\"



\"Hiç süphesiz Allâh, kendi yolunda, parçalari birbirine kenetlenmis bir yapi imisler gibi tek bir saf halinde Allâh yolu\'nda çarpisanlari sever.\"



\"Hani Musa (A.S.) «Ey kavmim, benim size gönderilmis bir Allâh Rasûlü oldugumu bildiginiz halde, niye bana güçlük çikariyorsunuz» demisti. Iste onlar haktan saparak egri yola koyulunca, Allâh da onlarin kalblerini hidâyetten döndürdü. Hiç süphesiz, Allâh fâsiklar güruhunu hidâyete erdirmez.\"




\"Hani Meryem oglu Isa «Ey Israilogullari! Ben size Allâh tarafindan gönderilmis, önümdeki Tevrat\'i tasdik eden ve benden sonra gelecek olan Muhammed (S.A.S.) adindaki Rasûlü müjdeleyen bir elçiyim» demisti.

Fakat O, kendilerine açik deliller getirince «Bu apaçik bir büyüdü» dediler.\"



\"Kendisi Islâm\'a çagirildigi hâlde Allah\'a yalan iftira edenden daha zâlim kim olabilir?! Allâh, zâlimler güruhuna hidâyet vermez.\"




\"Onlar, agizlari ile Allah\'in Nuru\'nu söndürmek isterler. Oysa, kâfirler hoslanmasa da, O, nurunun tamamlayicisidir.\"



\"Allah\'a ortak kosanlarin hosuna gitmese de, bütün dinlere karsi onu üstün kilmak için, Peygamber\'ini hidâyet ve hak din üzere gönderen O\'dur.\"



\"Ey mü\'minler! Sizleri aci bir azcbdan kurtaracak olan bir ticareti size göstereyim mi?\"



\"Allah\'a ve O\'nun Rasûlü\'ne inanir, mallariniz ve canlariniz ile Allâh Yolu\'nda cihâd edersiniz. Eger bilirseniz, bu sizin için en hayirli olanidir.\"



\"O zaman Allâh, günâhlarinizi bagislayarak sizi altindan irmaklar akan cennetlere ve Adn cennetindeki güzel konaklara yerlestirir. Iste en büyük basari budur.\"



\"Sizi sevindirecek diger bir nimet de, Allah\'in destegi ve yakin fetîhdir. Mü\'minleri bunlar ile müjdele!\"




\"Ey mü\'minler! Meryem oglu Isâ (A.S.) havarilere «Allah Yolu\'nda beni kim destekleyecek» dedigi zaman havarilerin «Allah\'i destekleyenler bizleriz» dedikleri gibi siz de Allah\'in tarafini tutunuz. O sirada Israilogullarindan bir gurup imân etti, diger bir gurup da kâfir oldu. Biz îmân edenleri düsmanlarina karsi destekledik de böylece baskin çiktilar»\"


(Sâf Sûre-i Celilesi; 1—14)


Peygamber\'imiz (S.A.S.) bu âyetleri bize okudu.



Bildirildigine göre, adamin biri Peygamberimize «Yâ Rasulallah bana cihâda denk gelecek bir amel göster» der.

Peygamberimiz
«Öyie bir amel bulamiyorum» diye cevap verir. Sonra «mücâhid, cihâddayken sen mescidine girip devamli olarak namaz kilabilir ve araliksiz oruç tutabilir misin» diye sorar. «Bunu kim yapabilir» diye cevap verir.


Ebû Hureyre buyurur ki;

«Peygamber\'imizin sahabilerinden biri, suyu tatli bir pinarin bulundugu bir geçide varir. Içimden «Keski insanlardan ayrilarak bu geçitte otursam. Fakat bunu Peygamberimize dani­madan yapmam.» diye geçirdi.

Varip durumu Peygamber\'imize anlatti.

Peygamber´imiz ona su cevabi verdi:

«— Böyle yapma. Çünki sizden birinizin Allâh Yolu\'nda cihâda katilmasi, evinde yetmis yil namaz kilmasindan daha faziletlidir. Beni dinleyin. Allah\'in sizi afvedip cennete koymasini istiyor musunuz? Allâh Yolunda savasiniz. Bir ân bile Allah Yolu\'nda savasa katilanlar. Cenneti kesinlikle hakkeder.»



Ibadette gayretli ve iyilige kosmasina ragmen. Peygamberimiz sahâbiye kösesine cekilmeye izin vermeyip onu cihâda tesvik ettigine göre bizim gibi ibâdeti az, günâhi
cok, helâl oldugu süpheli riziklara kosusan, karar ve niyetleri bozuk kimselere köseye çekilip cihaddan geri kalmak nasil lâyik olabilir?

Peygamber\'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Allâh Yolu\'nda cihad edenlerin misâli —ki Allah, kendi yo\'unda cîhâd edenleri en iyi bilir— oruç tutan, teravih kilan, husu gösteren rükû\' ve secde edip namaz kilan gibidir.»




Peygamber\'imiz bir gün

«Kim Allah\'i ilâh, Islâm\'i Din. Muhammedi (S.A.V.) Peygamber olarak hosnutlukta kabullenirse Cennet\'e girmesi kesinlesir.» buyurdu.

Peygamber´imizin bu sözlerinden cok hoslanan Ebû Said-ül Hucrî

«Yâ Rasûlallah , söylediklerinizi bir daha tekrar ediniz» dedi.

Peygamber´imiz de söylediklerini bastan alarak tekrarladi, sonra söyle dedi;

«Bir sey daha var ki, Allah, onun sayesinde kulun derecesini her biri yerle gök arasi kadar olan yüz derece yükeltir.»

Ebû Said-ül Hudrî.

«Nedir o» diye sordu.

Peygamber\'imiz «Allah yolunda cihâd etmektir.» buyurdu.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
İSKİLİPLİ ATIF HOCA

Atıf Hoca, İskilip'in Tophane köyünde doğdu. ilk tahsilini köyde yaptı. 1893'te İstanbul'a gelip medrese tahsili yaptı. 1902'de icazet alarak Darü'l-fünunun ilahiyat Fakültesine girdi. 1903 te fakülteyi bitirip Fatih Camiinde Ders-i Amm olarak kürsüye çıktı.

31 Mart vakasından sonra Sinop'a sürüldü. oradan sungurlu'ya gönderildi. ve daha sonra yanlışlık olduğu söylenerek serbest bırakıldı.

Yunanlılar zmir'e çıktığında ilk tepkiyi, kurduğu 'teal-i islam cemiyeti' vasıtası ile yaptı. Kısa zamanda toparlanan Anadolu, işgalcileri; halkça "gavur-islam dışı" olan insanları çıkarmayı başardı.

Osmanlı tarihi kara bir leke ve bitişle karşılaşıyordu. Yanlış eğitilmelerine neden olduğu çocukları onların yıkılmasına neden oluyor, burada ilk hedefte imparatorluğun oluşumuna zemin hazırlayan islam ve müslüman halk oluyordu. Bir devlet bitiyor yeni bir devlet kuruluyordu. Laik çağdaş ve demokrat türkiye cumhuriyeti!!!

Müslümanlar şaşkındı bir o kadar da cahil.

İskilipli Atıf Hoca da islam'a bağlı örnek nir şahsiyet olarak bu dönemin sıkıntılarından payını alıyordu. Sürgün ve hapis....

Ülkedeki 'batılılaşma ' hareketine karşı "firenk mukallitliği ve şapka" adlı eserini 1924'te yazar. kitapta,batının iç yüzünü çevresindekilere anlatıyordu. Daha sonra yeni bir kanunla vatandaşlara ülkeden kovdukları İtalyan'lardan üç gemi dolusu satın aldıkları şapkaları giyme mecburiyeti geliyordu. Buna halk ve ulemadan büyük tepki geldi. Ve her kanuna savunuculuk yapanlar kanun tanımazlara haddini bildirmeliydi. İnsanlar başına şapka takmadığı için katlediliyordu.

İskilipli Atıf Hoca da birbuçuk sene önce yazdığı Firen Mukallitliği kitabı bahane edilerek tutklandı. Giresun istiklal mahkemesinde yargılanarak suç bulunamaması nedeni ile İstanbul'a gönderildi. Ancak bir süre sonra yeniden tutuklandı. 26 Aralık 1925 te arkadaşları ile beraber 13 kolluk kuvveti gözetiminde Ankara'ya gönderildi. 26 Ocak 1926 Salı ünü Ankara istiklal mahkemesinde yargılandı.Savcı, İskilipli Atıf Hoca için 3 yıl hapis cezası istedi. mahkeme müdafaa için bir gün sonraya bırakıldı. Ertesi gün mahkeme reisi Kel Ali, müdafaa yapmaya gerek görmeyen İskilipli Atıf Hoca için alınan kararı açıklar:İDAM... Yani ŞEHADET...

İskilipli Atıf Hoca vakarla ve dudağında ayetlerle gittiği idam sehpasında şunu söylüyordu:"zalim ve katillerle elbette mahşer günü hesaplaşacağız"
 
C

ceylin2009

Rabbim bizleri dogru yollundan ayirmasin....


Emegine Saglik Allah Senden Razi Olsun










Allah Cümlemizin Yar VE yardimcisi Olsun ....
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt