Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cennette aile hayatı var mıdır? (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
İmam–ı Rabbâni Hazretleri, şöyle bir hadise naklediyor:

Bir velî, mel’un şeytanı sokak ortasında dört ayağını uzatıp yatar vaziyette görmüş.

Hayretle sormuş:

–Ey mel’un, senin işin gücün Müslümanlara vesvese vermek değil mi? Niye böyle uzanmış yatıyorsun?

Şeytan şöyle cevap vermiş:

–Bu zamanın alimlerinden bana iş düşmüyor ki. Onlar, benim vazifemi fazlasıyla yapıyorlar...

bu hadise 400 sene önce yazılmıştır.

O zamanın âlimleri böyle idiyse, şimdikileri varın siz düşünün.

Ama düşünmeye lüzum yok. Çünkü her şey ortada zaten; konuşuluyor, duyuluyor.

İsteyen ilahiyatçı, âyetlere istediği yanlış manayı rahatça verebiliyor.

Geçenlerde, bir kadın ilâhiyat profesörü “Hûri” kelimesine kafayı takmıştı.

–Bu kelime nötr bir kelimedir. Dolayısıyla dişilik erkeklik belirtmez, diyerek cennette evlilik ve aile hayatı olmadığını söylüyordu.

Bir erkek ilâhiyat profesörü de ondan geri kalmıyor ve cennette yaşanacak olan âile hayatını toptan inkâr ediyordu.

Üstelik, dinî literatürde kullanılmayan ve Müslüman diline pek yakışmayan bir şekilde, “Cennette seks olayı yoktur” diyerek...

***

Bakalım, mesele onların söyledikleri gibi mi?..

Kur’an–ı Kerim buyuruyor ki:

“... Biz onları iri gözlü hûrilerle evlendiririz” (Duhan Sûresi, âyet 54).

“... Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendiririz. (Tûr Sûresi, âyet 20).

demek ki cennette evlilik ve aile hayatı varmış...

ne var ki biz bu gerçeği anlatırken onlar gibi yapmıyoruz.

***

Başka ayetlere bakalım.

“... İman edip iyi davranışlarda bulunanlar... için cennette tertemiz eşler de vardır.” (Bakara Sûresi, âyet 25).

“Günahtan korunanlar için, ebedi kalacakları cennetler ve tertemiz eşler... vardır. (Âl–i İmran Sûresi, âyet 15).

“İnanan ve sâlih amel işleyenlere... orada tertemiz eşler vardır.” (Nisâ Sûresi, âyet 57).

Her üç ayetteki “eşler” manasına gelen “Mutahharatün” kelimesi, müenneslik yani dişilik ifade etmektedir.

***

Kur’an’da, hûriler hakkında geçen diğer kelimelere bakalım:

a)”Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri... Yanlarında eşlerinden başkasına bakmayan yaşıt güzeller vardır.” (Sâd Sûresi, âyet 50, 52).

Bu âyetteki “Kaasırât” kelimesi “Bakışlarını sadece kocalarına çeviren ve başkalarına bakmayan” demektir ve müennes/dişilik sigasıyla anlatılmaktadır.

Bu kelimenin müennes olduğunu bilmemek için, tek kelime Arapça bilmemek gerekir.

Ama ilâhiyat profesörleri nedense bir türlü bilemiyorlar.

b) “Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler... amellerine karşılık olarak.” (Vâkıa Sûresi, âyet 22, 23).

Âyetteki “Hûr” kelimesi, “Gözünün siyahı çok siyah, beyazı çok beyaz olan –kara gözlü– kadınlar” demektir.

c) “Muhakkak ki takvâ sahipleri için, umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar...” (Nebe Sûresi, âyet 31–33).

33. âyetteki hûrilerden bahseden “Etrâb” kelimesi, “aynı yaşta kızlar” demek olup, bu kelime Vâkıa Sûresi’nde de geçmektedir:

“Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yarattık. Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık.” (Âyet 35, 36, 37).

37. âyette hûrilerden bahseden “Urub” kelimesi, “Kocalarına karşı sevgi besleyen ve sevgisini açıkça gösteren, kocasına âşık ve düşkün olan kadınlar” demektir.

d) “Cennetler... İçlerinde huyu güzel, yüzü güzel kadınlar vardır... Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş hûriler vardır... Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin... dokunmamıştır. ...Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel döşemelere yaslanırlar.” (Rahman Sûresi, âyet 70, 72, 74, 76).

***

Bu âyetlerin tamamı, hûrilerden bahsetmekte olup, onları anlatan kelimelerin hepsi de müennes/dişilik sîgasıyla gelmektedir.

Müslümanlar, Kur’an’da bahsedilen her şeye olduğu gibi inanmakla vazifelidirler ve inanırlar.

Bu cümleden olarak, hûrilere de aynen Kur’an’ın haber verdiği gibi inanmaktadırlar.

Müslüman kadınlar da imanları gereği buna böyle inanmaktadırlar.

Müslümanları bu hususta yanlış inanca sevk etme gayretlerinin sebebi acaba nedir?

Eğer,

–Ey Müslüman hanımlar! Kocalarınıza cennette hûriler verilecek, demekse, bu sözler Müslüman hanımlara tesir etmez.

Onlar, cennette kıskanma olmadığını bildikleri gibi,

–Rabbimizin emri ve hükmü başımızın üstüne, demeyi de pekâlâ bilirler.

Öyle değil de,

–Kadınlara niye birçok erkek verilmiyor, denmek isteniyorsa, bu da yine Müslüman kadınların imanına, ebedine ve ağzına yakışmayan sözlerdendir.

Artık o gâileyi de, “Biz de, birden çok erkekle beraber olmalıyız” diyen kokonalar düşünsün.

Müslüman hanımları da cennetlerde kocalarıyla beraber, zevk sefa içersinde sonsuz bir hayat beklemektedir. Bu, Rabbimizin Müslümanlara va’didir.
 

tevhiteri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eki 2007
Mesajlar
364
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
65
Tevhideri

Tevhideri

نعىمة;528483' Alıntı:
İmam–ı Rabbâni Hazretleri, şöyle bir hadise naklediyor:

Bir velî, mel’un şeytanı sokak ortasında dört ayağını uzatıp yatar vaziyette görmüş.

Hayretle sormuş:

–Ey mel’un, senin işin gücün Müslümanlara vesvese vermek değil mi? Niye böyle uzanmış yatıyorsun?

Şeytan şöyle cevap vermiş:

–Bu zamanın alimlerinden bana iş düşmüyor ki. Onlar, benim vazifemi fazlasıyla yapıyorlar...

bu hadise 400 sene önce yazılmıştır.

O zamanın âlimleri böyle idiyse, şimdikileri varın siz düşünün.

Ama düşünmeye lüzum yok. Çünkü her şey ortada zaten; konuşuluyor, duyuluyor.

İsteyen ilahiyatçı, âyetlere istediği yanlış manayı rahatça verebiliyor.

Geçenlerde, bir kadın ilâhiyat profesörü “Hûri” kelimesine kafayı takmıştı.

–Bu kelime nötr bir kelimedir. Dolayısıyla dişilik erkeklik belirtmez, diyerek cennette evlilik ve aile hayatı olmadığını söylüyordu.

Bir erkek ilâhiyat profesörü de ondan geri kalmıyor ve cennette yaşanacak olan âile hayatını toptan inkâr ediyordu.

Üstelik, dinî literatürde kullanılmayan ve Müslüman diline pek yakışmayan bir şekilde, “Cennette seks olayı yoktur” diyerek...

***

Bakalım, mesele onların söyledikleri gibi mi?..

Kur’an–ı Kerim buyuruyor ki:

“... Biz onları iri gözlü hûrilerle evlendiririz” (Duhan Sûresi, âyet 54).

“... Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendiririz. (Tûr Sûresi, âyet 20).

demek ki cennette evlilik ve aile hayatı varmış...

ne var ki biz bu gerçeği anlatırken onlar gibi yapmıyoruz.

***

Başka ayetlere bakalım.

“... İman edip iyi davranışlarda bulunanlar... için cennette tertemiz eşler de vardır.” (Bakara Sûresi, âyet 25).

“Günahtan korunanlar için, ebedi kalacakları cennetler ve tertemiz eşler... vardır. (Âl–i İmran Sûresi, âyet 15).

“İnanan ve sâlih amel işleyenlere... orada tertemiz eşler vardır.” (Nisâ Sûresi, âyet 57).

Her üç ayetteki “eşler” manasına gelen “Mutahharatün” kelimesi, müenneslik yani dişilik ifade etmektedir.

***

Kur’an’da, hûriler hakkında geçen diğer kelimelere bakalım:

a)”Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri... Yanlarında eşlerinden başkasına bakmayan yaşıt güzeller vardır.” (Sâd Sûresi, âyet 50, 52).

Bu âyetteki “Kaasırât” kelimesi “Bakışlarını sadece kocalarına çeviren ve başkalarına bakmayan” demektir ve müennes/dişilik sigasıyla anlatılmaktadır.

Bu kelimenin müennes olduğunu bilmemek için, tek kelime Arapça bilmemek gerekir.

Ama ilâhiyat profesörleri nedense bir türlü bilemiyorlar.

b) “Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler... amellerine karşılık olarak.” (Vâkıa Sûresi, âyet 22, 23).

Âyetteki “Hûr” kelimesi, “Gözünün siyahı çok siyah, beyazı çok beyaz olan –kara gözlü– kadınlar” demektir.

c) “Muhakkak ki takvâ sahipleri için, umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar...” (Nebe Sûresi, âyet 31–33).

33. âyetteki hûrilerden bahseden “Etrâb” kelimesi, “aynı yaşta kızlar” demek olup, bu kelime Vâkıa Sûresi’nde de geçmektedir:

“Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yarattık. Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık.” (Âyet 35, 36, 37).

37. âyette hûrilerden bahseden “Urub” kelimesi, “Kocalarına karşı sevgi besleyen ve sevgisini açıkça gösteren, kocasına âşık ve düşkün olan kadınlar” demektir.

d) “Cennetler... İçlerinde huyu güzel, yüzü güzel kadınlar vardır... Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş hûriler vardır... Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin... dokunmamıştır. ...Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel döşemelere yaslanırlar.” (Rahman Sûresi, âyet 70, 72, 74, 76).

***

Bu âyetlerin tamamı, hûrilerden bahsetmekte olup, onları anlatan kelimelerin hepsi de müennes/dişilik sîgasıyla gelmektedir.

Müslümanlar, Kur’an’da bahsedilen her şeye olduğu gibi inanmakla vazifelidirler ve inanırlar.

Bu cümleden olarak, hûrilere de aynen Kur’an’ın haber verdiği gibi inanmaktadırlar.

Müslüman kadınlar da imanları gereği buna böyle inanmaktadırlar.

Müslümanları bu hususta yanlış inanca sevk etme gayretlerinin sebebi acaba nedir?

Eğer,

–Ey Müslüman hanımlar! Kocalarınıza cennette hûriler verilecek, demekse, bu sözler Müslüman hanımlara tesir etmez.

Onlar, cennette kıskanma olmadığını bildikleri gibi,

–Rabbimizin emri ve hükmü başımızın üstüne, demeyi de pekâlâ bilirler.

Öyle değil de,

–Kadınlara niye birçok erkek verilmiyor, denmek isteniyorsa, bu da yine Müslüman kadınların imanına, ebedine ve ağzına yakışmayan sözlerdendir.

Artık o gâileyi de, “Biz de, birden çok erkekle beraber olmalıyız” diyen kokonalar düşünsün.

Müslüman hanımları da cennetlerde kocalarıyla beraber, zevk sefa içersinde sonsuz bir hayat beklemektedir. Bu, Rabbimizin Müslümanlara va’didir.
sa.cok güzel bir paylaşım ama bazı erkekler giremeyecek ozamanda kadınlarada gılman verilecek.a.e.o
 

acizane kul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Biz şimdiki kendini alim sananlara kalırsak zaten işimiz iş. Böyle yaparak kaleyi içten feth edip yıkmaya çalışıyorlar.

Ben çok kadından duydum, erkeklere huri var biz ne yapacağız diye. Allah korusun bu sözlerin sonu heleki muhabbeti döndüğünde kişilerin akıbeti hiç hoş olmuyor. Zira öyle bir raddeye geliyorlar ki neredeyse bu inkarcılardan farkları olmayacak.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.

Bir çok insan, dünya üzerinde eksiksiz ve mükemmel bir yaşamın kurulabileceğini sanır. Gerekli maddi imkanlar elde edildiğinde, bu dünyadaki yaşamın insanı tam olarak tatmin edebileceğini ve mutlu kılabileceğini düşünür. En yaygın kanaate göre insan, maddi bir zenginlik, bu düşünce doğrultusunda gerçekleştirilmişbir evlilik, diğer insanların gözünde saygınlık ve toplum içinde güçlü bir kariyer elde ettiğinde, kusursuz bir hayat kurmuş olur.Oysa Kuran'da bu tür bir bakışaçısı şiddetle yerilmektedir.

Aksine Kuran'da, dünya üzerinde sürdürdüğümüz yaşamın, asla eksiksiz, mükemmel ve sorunsuz olamayacağı bildirilmektedir. Çünkü dünya hayatı özellikle böyle tasarlanmıştır.

Kuran'da iman edenler sonsuz bir ecir, sonsuz bir mükafat, sonsuz bir mutlulukla müjdelenmiştir. Ancak çoğunlukla dikkatlerden kaçan önemli bir nokta vardır. O da, sonsuz zaman içinde, sonsuz güzelliklere uzanan bu müjdenin, mümin daha dünyadayken yaşanmaya başlamasıdır. Çünkü mümin ahirette cennetle müjdelendiği gibi, bu dünyada da Allah'ın lütuf ve ikramıyla nimetlendirilmektedir. Kuran'da, salih amellerde bulunan müminlerin bu dünyada da güzel bir hayatla yaşatılacakları şöyle haber verilir:

Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 97)

Hayır siz, dünya hayatını seçip üstün tutuyorsunuz. Ahiret ise daha hayırlı ve daha süreklidir. (A'la Suresi, 16-17)


Allah razı olsun kardeşim,
Rabbimizde bu mubarek günde ecrinizi ziyadesiyle versin İnşaallah.
Bu mubarek gecede Beratı'nı alarak kurtulan kullarından eylesin sizi kardeşim,
Rabbimiz Cennet'ini bahşeylesin kardeşime,
Selam ve baki dua ile kalın,
Allah'a emanet olun kardeşim.

93270140eb0.gif
97906724wb4.gif

 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,260
Tepki puanı
3,630
Puanları
163
Yaş
47
selamün aleyküm.bu ilahiyatçılar hiçmi korkmuyorlar anlamıyorum.bunun hesabını nasıl vericekler.Allah hidayet versin.önemli bir paylaşım Allah razı olsun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt