Erzurumun bir ilcesinde ogretmenlik yapan bir zat anlatiyor; Ara sira gittigim kahvehanede doksanlik bir ihtiyar dede devamli dudaklarini yaliyordu.Ne zaman gorsem boyle yapiyordu. Merak ettim, birgun kendisine;
Amca bu hareketi neden boyle yapip duruyorsun? diye sordugumda
Evladim bunun hikayesi uzun dedi ve anlatmaya basladi
Ben yedi sekiz yasalarinda bir cocuktum..Ermeniler bizim koyumuzu bastilar.Cocuk genc ihityar herkesi koyun genisce bir meydaninda topladilar ve iskence ile oldurmeye basladilar.Iskence de suydu."Atesler yakilmis, uzerlerine zift dolu kazanlar yerlestirilmisti.Fokur fokur kazanda zift kayniyordu. Bunun uzerinde de idam sehpasi vardi.Sirasi gelenin ayagini iple baglayip sehpanin uzerinden kafa ustu kazana dogru sarkitiyorlardi.Evvela yuzleri sonra vucudunun diger kisimlari yanarak feci bir sekilde can veriyorlardi. Nihayet sira bana geldi. Beni de ayni sekilde ayaklarimdan baglayarak kazana dogru yavas yavas sarkitmaya basladilar. Duadaklarim kazana degmisti ki, bir ses "Kazim karabekirin askerleri geliyor." diye haykirinca ermeniler cil yavrusu gibi kacistilar. Ben kurtulmustum. Ama dudaklarim kazandaki kaynayan zifte degdigi an, oyle bir lezzet hissettim ki doksan yasina geldim dunyanin hicbir nimetinde ben o lezzeti bulamadim.Dudaklarimi yalamamin sebebi budur. Ben hala o lezzetin pesindeyim" dedi Peki neydi bu yasli amcayi yillardir pesinden kosturan bu lezzet? Elbetteki ziftin lezzeti degildi demek o Sehit namzetlerine ALLAH ( c.c.) cennet nimetlerini onlarin dudaklarina degdiriyordu.Belkide bununla olumun acisini hissetmiyorlardi.Sunuda ilave edelim: Cennetin nimetlerinden birine dudagin sadece degmesi insani bir omur boyu pesinden kosturuyorsa, kim bilir bu nigmetin ve digerlerinin lezzeti nasildir? Allah Rasulunun s.a.v. ifade buyurduklari gibi,Elbette cennet nimetlerini degil idrak etmek,hayal etmek bile mumkun degildir.Cennet nimtlerini bilemedigimiz ve goremedigimiz icin, dunyadaki golgelerine baglanip kaliyoruz.
Halbuki GERCEK HAYAT ,CENNET HAYATIDIR diyor Kurani Kerim.
Amca bu hareketi neden boyle yapip duruyorsun? diye sordugumda
Evladim bunun hikayesi uzun dedi ve anlatmaya basladi
Ben yedi sekiz yasalarinda bir cocuktum..Ermeniler bizim koyumuzu bastilar.Cocuk genc ihityar herkesi koyun genisce bir meydaninda topladilar ve iskence ile oldurmeye basladilar.Iskence de suydu."Atesler yakilmis, uzerlerine zift dolu kazanlar yerlestirilmisti.Fokur fokur kazanda zift kayniyordu. Bunun uzerinde de idam sehpasi vardi.Sirasi gelenin ayagini iple baglayip sehpanin uzerinden kafa ustu kazana dogru sarkitiyorlardi.Evvela yuzleri sonra vucudunun diger kisimlari yanarak feci bir sekilde can veriyorlardi. Nihayet sira bana geldi. Beni de ayni sekilde ayaklarimdan baglayarak kazana dogru yavas yavas sarkitmaya basladilar. Duadaklarim kazana degmisti ki, bir ses "Kazim karabekirin askerleri geliyor." diye haykirinca ermeniler cil yavrusu gibi kacistilar. Ben kurtulmustum. Ama dudaklarim kazandaki kaynayan zifte degdigi an, oyle bir lezzet hissettim ki doksan yasina geldim dunyanin hicbir nimetinde ben o lezzeti bulamadim.Dudaklarimi yalamamin sebebi budur. Ben hala o lezzetin pesindeyim" dedi Peki neydi bu yasli amcayi yillardir pesinden kosturan bu lezzet? Elbetteki ziftin lezzeti degildi demek o Sehit namzetlerine ALLAH ( c.c.) cennet nimetlerini onlarin dudaklarina degdiriyordu.Belkide bununla olumun acisini hissetmiyorlardi.Sunuda ilave edelim: Cennetin nimetlerinden birine dudagin sadece degmesi insani bir omur boyu pesinden kosturuyorsa, kim bilir bu nigmetin ve digerlerinin lezzeti nasildir? Allah Rasulunun s.a.v. ifade buyurduklari gibi,Elbette cennet nimetlerini degil idrak etmek,hayal etmek bile mumkun degildir.Cennet nimtlerini bilemedigimiz ve goremedigimiz icin, dunyadaki golgelerine baglanip kaliyoruz.
Halbuki GERCEK HAYAT ,CENNET HAYATIDIR diyor Kurani Kerim.