Bir kuş varmış. bu kuş cennete gider gelirmiş. Öteki kuşlar bir gün ona:
-Arkadaş sen kendin cennete gidip geliyorsun. Bizi hiç götürmüyorsun. Böyle
arkadaşlık olur mu? Bizi de götür demişler. O da:
-Gütürüyüm iyi ama siz gelemezsiniz, demiş. Onlar:
-Neden gelemeyelim ki? Senin kanatların varsa, bizimde kanatlarımız vardır.
Sen uçabiliyorsun, biz de uçabiliriz, demişler.
O:-Sizin gönlünüzü bağladığınız bazı şeyler vardır. Onları geçip yola devam edemezsiniz. İsterseniz bir deneyelim.
-Deneyelim, deneyelim...
-Peki yapalım. Söyle bakalım, emrin ne ise.
-Gözlerinizi kapatacaksınız ve gözü kapalı olarak benim arkamdan uçarak geleceksiniz. Ne zaman ben size gözlerinizi açabilirsiniz dersem o zaman açacaksınız.
Bütün kuşlar gözlerini kapatmışlar. Cennete giden kuş önden uçmuş. Ötekilerde onun kanat seslerinden ne tarafa gittiğini takip ederek arkasından gözü kapalı olarak gitmişler.
Biraz gittikten sonra serçe kuşu merak etmiş. ''Acaba nerelerdeyiz? gözümü açıp bir bakayım'' diye. Gözlerini açıp bakmışki; buğday tarlalarının üzerinden geçiyorlarmış. O da buğdayı çok sever ya , ''inip biraz buğday yiyeyim, sonra onlara yetişirim'' şeklinde düşünmüş. İnip buğday yemeye başlamış. ''Buğdaylar da çok tatlı imiş biraz daha, biraz daha alıyım derken'' orada hayli vakit geçirmiş. Sonra uçup havalanmış. Fakat arkadaşlarını bir türlü görememiş. Onların arkasından gidemeyince orada kalmış. Derken hepsi dökülüp kalmışlar.
Cennete giden kuş yalnız başına cennete gitmiş ve sonra geri dönmüş. Arkadaşları sonra yine onun yanına toplanmışlar. Bu sefer o arkadaşlarına:
Ben size gelemezsiniz demedim mi? Gördünüz ya hiç biriniz benimle gelemediniz. Çünkü sizin çok sevdiğiniz bazı şeyler vardır. Onlara takılıp kalıyorsunuz. Bir türlü onu geçip de yolunuza devam edemiyorsunuz, demiş.
Değerli kardeşlerim insanların hepsi ruhlar aleminden gelip, dünya yolculuğunu yaparak cennete giden yolculardır. Ancak pek çok insan (bu hikayede anlatılan kuşlar gibi) bazı şeylere takılıp kalıyor.Akıllıca yoluna devam edemiyor. Kimi zenginlik sevdasına tutulup her şeyi unutarak haksızlıklar yapıyor. Kimi kendini içkiye, kumara veya kadına kaptırıyor. Kimi oyun ve eğlenceye tutuluyor. Böylece ömrünü bitiriyor. Sonunda elinde o da kalmıyor.
Cennete varabilme imkanını da kaybetmiş oluyor. Böylece iki yönden de zarara uğruyor.
-Arkadaş sen kendin cennete gidip geliyorsun. Bizi hiç götürmüyorsun. Böyle
arkadaşlık olur mu? Bizi de götür demişler. O da:
-Gütürüyüm iyi ama siz gelemezsiniz, demiş. Onlar:
-Neden gelemeyelim ki? Senin kanatların varsa, bizimde kanatlarımız vardır.
Sen uçabiliyorsun, biz de uçabiliriz, demişler.
O:-Sizin gönlünüzü bağladığınız bazı şeyler vardır. Onları geçip yola devam edemezsiniz. İsterseniz bir deneyelim.
-Deneyelim, deneyelim...
-Peki yapalım. Söyle bakalım, emrin ne ise.
-Gözlerinizi kapatacaksınız ve gözü kapalı olarak benim arkamdan uçarak geleceksiniz. Ne zaman ben size gözlerinizi açabilirsiniz dersem o zaman açacaksınız.
Bütün kuşlar gözlerini kapatmışlar. Cennete giden kuş önden uçmuş. Ötekilerde onun kanat seslerinden ne tarafa gittiğini takip ederek arkasından gözü kapalı olarak gitmişler.
Biraz gittikten sonra serçe kuşu merak etmiş. ''Acaba nerelerdeyiz? gözümü açıp bir bakayım'' diye. Gözlerini açıp bakmışki; buğday tarlalarının üzerinden geçiyorlarmış. O da buğdayı çok sever ya , ''inip biraz buğday yiyeyim, sonra onlara yetişirim'' şeklinde düşünmüş. İnip buğday yemeye başlamış. ''Buğdaylar da çok tatlı imiş biraz daha, biraz daha alıyım derken'' orada hayli vakit geçirmiş. Sonra uçup havalanmış. Fakat arkadaşlarını bir türlü görememiş. Onların arkasından gidemeyince orada kalmış. Derken hepsi dökülüp kalmışlar.
Cennete giden kuş yalnız başına cennete gitmiş ve sonra geri dönmüş. Arkadaşları sonra yine onun yanına toplanmışlar. Bu sefer o arkadaşlarına:
Ben size gelemezsiniz demedim mi? Gördünüz ya hiç biriniz benimle gelemediniz. Çünkü sizin çok sevdiğiniz bazı şeyler vardır. Onlara takılıp kalıyorsunuz. Bir türlü onu geçip de yolunuza devam edemiyorsunuz, demiş.
Değerli kardeşlerim insanların hepsi ruhlar aleminden gelip, dünya yolculuğunu yaparak cennete giden yolculardır. Ancak pek çok insan (bu hikayede anlatılan kuşlar gibi) bazı şeylere takılıp kalıyor.Akıllıca yoluna devam edemiyor. Kimi zenginlik sevdasına tutulup her şeyi unutarak haksızlıklar yapıyor. Kimi kendini içkiye, kumara veya kadına kaptırıyor. Kimi oyun ve eğlenceye tutuluyor. Böylece ömrünü bitiriyor. Sonunda elinde o da kalmıyor.
Cennete varabilme imkanını da kaybetmiş oluyor. Böylece iki yönden de zarara uğruyor.