--------------------------------------------------------------------------------
"Cennet ebedî bir makamdır ki, Allah mükâfat olarak iyi kimselere orada yer verir. Orada her çeşit nimetler, rahatlık, refah ve ferahlık vesileleri, oranın ehlinin arzuladığı her şey mevcuttur. Cennette kin, haset ve hınçtan bir eser yoktur. Herkes birbiriyle kardeşçe geçinecek, hepsi ebedî olarak orada kalacak, kimse hiçbir zahmete düşmeyecektir.
"Temiz ve ihlâslı kullar, cennette azametle yaşayacak ve onlara saygı gösterilecek. Elde örülmüş tahtlara yaslanacak, karşı karşıya oturacak ve birbirlerine iltifatta bulunacaklar.
"Genç hizmetçiler şarapla dolu kadeh ve sürahilerle onların etrafında dönecekler. Öyle bir şarap ki ne mahmur eder, ne baş ağrısı getirir, ne de akıl ve zekâyı bozar.İstedikleri her meyve ve kuş etini bulacaklar.
"Bunların tümü, dünyada yaptıkları iyiliklerin mükâfatıdır.
"Cennet ehli birbirleriyle sohbete başlayıp biri diğerlerine şöyle diyecek: 'Ey Cennet arkadaşlarım! Benim dünyada bir arkadaşım vardı, inkârından dolayı şöyle derdi: 'Ölüp toprak olduktan sonra yeniden dirilip cezalandırılacağımıza mı inanıyorsun?' Ey dostlar! Şimdi onun ahvalini görmemiz için ona uğramamız iyi olur.' O sırada etrafına bakınıp onu cehennemde görür. Ve ona şöyle der: And-olsun Allah'a ki, az kalsın beni de kendin gibi mahvedecektin. Eğer Allah'ın lütfu olmasaydı, şimdi ben de ilâhî azaba duçar olacaktım.
"O sırada cennet ehli birbirine şöyle diyecek: Gerçekten biz, geçen ilk ölüm hariç, ölmeyecek miyiz artık. Ve gerçekten azap görmeyecek miyiz? Evet, budur büyük kurtuluş.
"Amel ehli, böyle bir cennet uğrunda amel etmelidir. Çalışanlar bunun için çalışsınlar
"Cennet ebedî bir makamdır ki, Allah mükâfat olarak iyi kimselere orada yer verir. Orada her çeşit nimetler, rahatlık, refah ve ferahlık vesileleri, oranın ehlinin arzuladığı her şey mevcuttur. Cennette kin, haset ve hınçtan bir eser yoktur. Herkes birbiriyle kardeşçe geçinecek, hepsi ebedî olarak orada kalacak, kimse hiçbir zahmete düşmeyecektir.
"Temiz ve ihlâslı kullar, cennette azametle yaşayacak ve onlara saygı gösterilecek. Elde örülmüş tahtlara yaslanacak, karşı karşıya oturacak ve birbirlerine iltifatta bulunacaklar.
"Genç hizmetçiler şarapla dolu kadeh ve sürahilerle onların etrafında dönecekler. Öyle bir şarap ki ne mahmur eder, ne baş ağrısı getirir, ne de akıl ve zekâyı bozar.İstedikleri her meyve ve kuş etini bulacaklar.
"Bunların tümü, dünyada yaptıkları iyiliklerin mükâfatıdır.
"Cennet ehli birbirleriyle sohbete başlayıp biri diğerlerine şöyle diyecek: 'Ey Cennet arkadaşlarım! Benim dünyada bir arkadaşım vardı, inkârından dolayı şöyle derdi: 'Ölüp toprak olduktan sonra yeniden dirilip cezalandırılacağımıza mı inanıyorsun?' Ey dostlar! Şimdi onun ahvalini görmemiz için ona uğramamız iyi olur.' O sırada etrafına bakınıp onu cehennemde görür. Ve ona şöyle der: And-olsun Allah'a ki, az kalsın beni de kendin gibi mahvedecektin. Eğer Allah'ın lütfu olmasaydı, şimdi ben de ilâhî azaba duçar olacaktım.
"O sırada cennet ehli birbirine şöyle diyecek: Gerçekten biz, geçen ilk ölüm hariç, ölmeyecek miyiz artık. Ve gerçekten azap görmeyecek miyiz? Evet, budur büyük kurtuluş.
"Amel ehli, böyle bir cennet uğrunda amel etmelidir. Çalışanlar bunun için çalışsınlar