Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cennet ehlinin kokusu (2 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Cennette, cennetliklerin her hafta gittikleri bir çarşı vardır. Orada, yüzlerine ve elbiselerine cennet kokuları üfleyen bir kuzey rüzgârı eser ve böylece güzellikleri daha da artar

Ebû Saîd el–Hudrî (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
“Cennetlikler, kendilerinden yüksekteki köşklerde oturanları, aralarındaki derece farkı sebebiyle, sizin sabaha karşı doğu veya batı tarafında, gökyüzünün uzak bir noktasında batmak üzere olan parlak ve iri bir yıldızı gördüğünüz gibi göreceklerdir. “ Bunun üzerine ashâb–ı kirâm:
– Yâ Resûlallah! O yerler, peygamberlere ait ve başkalarının ulaşamayacağı köşkler olmalıdır, dediler. Resûl–i Ekrem şöyle buyurdu:
– “Evet, öyledir. Canımı kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, o yerler, Allah’a iman edip peygamberlere bütün benlikleriyle inanan kimselerin de yurtlarıdır“
(Buhârî, Bed’ü’l–halk 8; Müslim, Cennet 11).
Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
“Cennette yay kadar bir yer, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır. “ (Buhârî, Cihâd 5, 6, Bed’ü’l–halk 8, Rikak 51)
Enes (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
“Cennette, cennetliklerin her hafta gittikleri bir çarşı vardır. Orada, yüzlerine ve elbiselerine cennet kokuları üfleyen bir kuzey rüzgârı eser ve böylece güzellikleri daha da artar. Eskisinden daha güzel ve yakışıklı olarak eşlerinin yanına döndükleri zaman, aileleri onlara:
– Vallahi güzelliğinize güzellik katılmış, derler.
Onlar da:
– Vallahi yanınızdan ayrılalı beri siz de daha bir güzel olmuşsunuz, derler. “ (Müslim, Cennet 13)

Allah Teala Hz.Muhammed (aleyhi salatu vesselam) hürmetine bizleri Cennetinden mahrum eylemesin!
 

Yeni

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ara 2007
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
galiba cehennemliğim...:(
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
– Yâ Resûlallah! O yerler, peygamberlere ait ve başkalarının ulaşamayacağı köşkler olmalıdır, dediler. Resûl–i Ekrem şöyle buyurdu:
– “Evet, öyledir. Canımı kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, o yerler, Allah’a iman edip peygamberlere bütün benlikleriyle inanan kimselerin de yurtlarıdır“
Çok güzel bir paylaşımdı. Allah razı olsun inşallah. Selam ve Dua ile..
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
– Yâ Resûlallah! O yerler, peygamberlere ait ve başkalarının ulaşamayacağı köşkler olmalıdır, dediler. Resûl–i Ekrem şöyle buyurdu:
– “Evet, öyledir. Canımı kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, o yerler, Allah’a iman edip peygamberlere bütün benlikleriyle inanan kimselerin de yurtlarıdır“
Çok güzel bir paylaşımdı. Allah razı olsun inşallah. Selam ve Dua ile..

Allahü Teala bizi Peygamber Efendimizin (sav) yolundan ayırmasın
Sizden de Allah razı olsun
bugün bizim burda maşallah 30 derece soğuklar var nefes bile donuyor
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
نعىمة;528644' Alıntı:
Cennette, cennetliklerin her hafta gittikleri bir çarşı vardır. Orada, yüzlerine ve elbiselerine cennet kokuları üfleyen bir kuzey rüzgârı eser ve böylece güzellikleri daha da artar

Ebû Saîd el–Hudrî (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
“Cennetlikler, kendilerinden yüksekteki köşklerde oturanları, aralarındaki derece farkı sebebiyle, sizin sabaha karşı doğu veya batı tarafında, gökyüzünün uzak bir noktasında batmak üzere olan parlak ve iri bir yıldızı gördüğünüz gibi göreceklerdir. “ Bunun üzerine ashâb–ı kirâm:
– Yâ Resûlallah! O yerler, peygamberlere ait ve başkalarının ulaşamayacağı köşkler olmalıdır, dediler. Resûl–i Ekrem şöyle buyurdu:
– “Evet, öyledir. Canımı kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, o yerler, Allah’a iman edip peygamberlere bütün benlikleriyle inanan kimselerin de yurtlarıdır“
(Buhârî, Bed’ü’l–halk 8; Müslim, Cennet 11).
Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
“Cennette yay kadar bir yer, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır. “ (Buhârî, Cihâd 5, 6, Bed’ü’l–halk 8, Rikak 51)
Enes (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem (sav) şöyle buyurdu:
“Cennette, cennetliklerin her hafta gittikleri bir çarşı vardır. Orada, yüzlerine ve elbiselerine cennet kokuları üfleyen bir kuzey rüzgârı eser ve böylece güzellikleri daha da artar. Eskisinden daha güzel ve yakışıklı olarak eşlerinin yanına döndükleri zaman, aileleri onlara:
– Vallahi güzelliğinize güzellik katılmış, derler.
Onlar da:
– Vallahi yanınızdan ayrılalı beri siz de daha bir güzel olmuşsunuz, derler. “ (Müslim, Cennet 13)

Allah Teala Hz.Muhammed (aleyhi salatu vesselam) hürmetine bizleri Cennetinden mahrum eylemesin!



SELAMÜN ALEYKÜM KARDEŞİM
PAYLAŞIMIN İÇİN SAĞOL.
ALLAH RAZI OLSUN, SELAM VE DUA İLE KALINIZ




B)AMİNB)AMİNB)AMİNB)

 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
نعىمة;529293' Alıntı:
Allahü Teala bizi Peygamber Efendimizin (sav) yolundan ayırmasın
Sizden de Allah razı olsun
bugün bizim burda maşallah 30 derece soğuklar var nefes bile donuyor

Hayırlı sabahlar . Çok soğuk demişsinin doğudamı oturuyorsun kardeşim?
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Hayırlı sabahlar . Çok soğuk demişsinin doğudamı oturuyorsun kardeşim?

Rusyada ,dışarı çıktığın zaman kirpiklerin kar oluyor
genelde bizim burda 10-15 oluyordu
Küresel ısınma etkisi olsa gerek kışlar artık eskisi gibi soğuk olmuyor mesela geçen sene kar neredeyse hiç yoktu bu sene de geç yağdı
ama şimdı de birden 30 derecelik soğuklar başladı
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
نعىمة;530450' Alıntı:
Rusyada ,dışarı çıktığın zaman kirpiklerin kar oluyor
genelde bizim burda 10-15 oluyordu
Küresel ısınma etkisi olsa gerek kışlar artık eskisi gibi soğuk olmuyor mesela geçen sene kar neredeyse hiç yoktu bu sene de geç yağdı
ama şimdı de birden 30 derecelik soğuklar başladı

Demek Rusya'da oturuyorsun. Havalar değişebiliyor bu gibi durumlarda sıkı giyinmek en iyisi. Rusların müslümanlara karşı tutumları nasıl? çok merak ediyorum doğrusu. Bana biraz anlatabilir misin kardeşim?:)
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Demek Rusya'da oturuyorsun. Havalar değişebiliyor bu gibi durumlarda sıkı giyinmek en iyisi. Rusların müslümanlara karşı tutumları nasıl? çok merak ediyorum doğrusu. Bana biraz anlatabilir misin kardeşim?:)

normal,hatta şimdi İslamı kabul eden bir çok rus arkadaşlarım var ,çok iyi müslümanlar kendileri Allah bağışlasın,billiyorsundur Rusyada çok müslüman var,
gerçi ortam pek iyi değil ,yani ahlaksızlık falan var , oda çok tabi çünkü İslamsız başka türlü olması mümkün değil ,ama bize pek etkisi olmuyor
ben zaten sadece müslümanlarda temasta olduğum için ,buranın maneviyatı düşük diğer halka nisbet müslümanların sayısı az olduğu için,bi de burda 'resmi müslüman 'gibi bir kavram var ,yani İslam ibadetini yapmayan
önceden çok sorun vardı helal et bulmak sorundu ,tessettür elbise yoktu ama şimdi sözde değil de özde müslümanların sayısı devamlı arttığı için artık her şey var,burdaki halk da zaten her tür kötülüğü denediği için artık yorulmuştur ve yavaş yavaş iyi şeylere yöneliyor(ama gene de gayrimüslüm burda çoğunluk)
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
نعىمة;531309' Alıntı:
normal,hatta şimdi İslamı kabul eden bir çok rus arkadaşlarım var ,çok iyi müslümanlar kendileri Allah bağışlasın,billiyorsundur Rusyada çok müslüman var,
gerçi ortam pek iyi değil ,yani ahlaksızlık falan var , oda çok tabi çünkü İslamsız başka türlü olması mümkün değil ,ama bize pek etkisi olmuyor
ben zaten sadece müslümanlarda temasta olduğum için ,buranın maneviyatı düşük diğer halka nisbet müslümanların sayısı az olduğu için,bi de burda 'resmi müslüman 'gibi bir kavram var ,yani İslam ibadetini yapmayan
önceden çok sorun vardı helal et bulmak sorundu ,tessettür elbise yoktu ama şimdi sözde değil de özde müslümanların sayısı devamlı arttığı için artık her şey var,burdaki halk da zaten her tür kötülüğü denediği için artık yorulmuştur ve yavaş yavaş iyi şeylere yöneliyor(ama gene de gayrimüslüm burda çoğunluk)

İslamı kabul eden arkadaşlarınızı Allah cennetine alsın inşallah. Dinini değiştirmek çok zor olsa gerek ama onlar doğru yolu bulmuşlar. Allah onların yar ve yardımcıları olsun. AMİN. Çok sevindim dinlerini değiştirip müslüman olmalarına. Rabbim onları korusun. AMİN.
Beni çok sevindirdin bu haberle Allah'ta seni sevindirsin inşallah. Haklısın kardeşim islamsız bir hayat başka türlü olamaz. Çok teşekkür ederim cevabın için . Allah razı olsun. :H
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
İslamı kabul eden arkadaşlarınızı Allah cennetine alsın inşallah. Dinini değiştirmek çok zor olsa gerek ama onlar doğru yolu bulmuşlar. Allah onların yar ve yardımcıları olsun. AMİN. Çok sevindim dinlerini değiştirip müslüman olmalarına. Rabbim onları korusun. AMİN.
Beni çok sevindirdin bu haberle Allah'ta seni sevindirsin inşallah. Haklısın kardeşim islamsız bir hayat başka türlü olamaz. Çok teşekkür ederim cevabın için . Allah razı olsun. :H

senden de Allah razı olsun
ama bence bazen resmi müslüman olup gafletete yaşam sürdürerek gafletten uyanmak çok daha zor ,çünkü insan İslamı kabul ettiği zaman onu öğrenmeye anlamaya çalışır , farkında olup gafletten sakınmaya çalışır,ama resmi bir müslüman (ibadetini yapmayan) gafil olduğu için kendini bir şey sanır böylece helak olup gider
başka türlü e olabilir, hidayet Allah'tandır
Allah hepimizi hidayet yolundan ayırmasın
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
نعىمة;532193' Alıntı:
senden de Allah razı olsun
ama bence bazen resmi müslüman olup gafletete yaşam sürdürerek gafletten uyanmak çok daha zor ,çünkü insan İslamı kabul ettiği zaman onu öğrenmeye anlamaya çalışır , farkında olup gafletten sakınmaya çalışır,ama resmi bir müslüman (ibadetini yapmayan) gafil olduğu için kendini bir şey sanır böylece helak olup gider
başka türlü e olabilir, hidayet Allah'tandır
Allah hepimizi hidayet yolundan ayırmasın

AMİN. İbadet yapmadığımız zaman ne anlamı kalır ki? İbadetini yapmayan bir müslüman düşünemiyorum bile. Allah o gaflet uykusunda olanları tez zamanda uyandırsın. AMİN. Rabbimiz yar ve yardımcımız olsun. Selametle kal kardeşim.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
AMİN. İbadet yapmadığımız zaman ne anlamı kalır ki? İbadetini yapmayan bir müslüman düşünemiyorum bile. Allah o gaflet uykusunda olanları tez zamanda uyandırsın. AMİN. Rabbimiz yar ve yardımcımız olsun. Selametle kal kardeşim.

ِAmin ,elbette her insanın kendine göre bir gafleti vardır,müslümanın ,ibadetini yapan müslümanın bile ,bu konuda kimse emin olmamalı
insan kendini bı şey sanıyordu, çevredekiler de onu bi şey sanıyordu,ama Allah onu böyle sanmıyordu ve kulum değilsin dedi ,Allah korusun böyle akıbetten, onun için insanın nefsinin terbiyesi şart,Allah da kalbe baktığı için orayı her gün istiğifarla yıkayalım,kelimeyi tevhidle tevhid haline getirelim ,salavat getirerek süsleyelim,Allah Allah diyerek Rabbimizi çağıralım.
pişmanlık gözyaşları tıbkı çatlak toprağa yağan yağmur gibi gönül bağımızı her gün sulamalı...
 

cankiz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
inşallah yüce rabbim bizide cennetine layık görür
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Cenneti Allah (cc) verir; kulun ameline göre orada makam... Bunu daha çok tefsir eden bir Hadis–i Şerif vardır; Hz. Aişe (ra) rivayet eder.
Diyor ki:

– “Peygambere (sav) sordum: ‘Ameliyle cennete giren olur mu?’ ”
Cevaben:
– “Hayır, yalnız Allah’ın (cc) rahmetiyle girilir.”
– “Sende mi ya Resulallah (sav)?”
– “Evet ben de… Yalnız Allah (cc), beni rahmetine daldırmıştır.”
Son cümleyi söylediği zaman elini başının üstüne kaldırmıştı…
Bunlardan çıkan mana şudur: Allah (cc) hiçbir işi yapmak mecburiyetinde değildir. Ne bir dua ile kimseye bir şey vermek için ne de kimseye karşı bir taahhüt altındadır. Allah (cc) istediğini yapar. Şu ayetler anlatmak istediğimizi daha iyi anlatır:
– “Allah (cc) dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder, dilediğini affeder.” “İstediğini yapar…” “O (cc) yaptığından sorumlu değildir; onlar hep hesap vereceklerdir.” “Allah (cc), dilediğine sayısız rızık verir.”
Yapılan işlerin hepsi bir hikmete mebnidir. Hikmeti olmayan hiçbir iş yoktur.

Fütûh’ul Gayb, Abdülkadir Geylani
 

leni

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
253
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
RABBİM tüm inanlara hepimize nasib etsin inşaallah amin...
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.
Allah razı olsun kardeşim,
Emeğinize sağlık kardeşim,
Dilerim rabbim de sizi cennetlik kullarından eyler,
Selam ve baki dua ile kalın.

93270140eb0.gif
97906724wb4.gif

 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Cennet Mekanlarının Güzelliği

Dünyanın en güzel mekanları arasında saraylar, köşkler hep ilk sıralarda yer alır. Bu mekanların gösterişli güzellikleri tarif edilirken de hep güzel bir manzaraya sahip olmalarından, eşyalarının çok değerli olmasından, dekorasyonlarının güzelliğinden, sütunların, altın yaldızlı tahtların, mobilyaların ihtişamından bahsedilir.

Allah'ın Kuran'da bildirdiği cennetle ilgili ayetlerde de insanların hoşlarına giden mekanlardan -köşklerden, saraylardan, bahçelerden, otağlardan- sıkça bahsedilmektedir. Dünyada sınırlı sayıda bulunan bu mekanlar, cennette kusursuz ve en görkemli halleriyle Allah'ın sevdiği kullarının yaşadığı mekanlar olarak sonsuza kadar var olacaklardır.

Cennet mekanlarındaki zenginlik ve bolluğun tarif edildiği hadislerden birkaçı şöyledir:

Bir kerpici gümüş, bir kerpici altın, harcı keskin kokulu misk, döşemesi inci ve yakut, toprağı ise za'feran olup, oraya giren mutlu olur, umutsuz olmaz, ebedi olur, ölmez... [Büyük Hadis Külliyatı-5, s. 408/10088]



"İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır). Ve işte bu, arınmış olanın karşılığıdır."
(Taha Suresi, 76)

... Cennetin çakılları inci ve yakuttan, toprağı da zâferan (safran)dır ... [(Tirmizi); Kütüb-i Sitte-14, s. 451/6]

Hadislerde cennet mekanlarının her malzemesinin çok değerli olduğuna dikkat çekilmiş ve çakıl gibi bolca bulunan taş parçalarının yerine de inci ve yakut olacağı bildirilmiştir.

Cennet Köşkleri:

Dünyadaki güzellikler dünya şartlarında ne kadar mükemmel olurlarsa olsunlar, yine de kaçınılmaz olarak pek çok kusurları bulunur. Dolayısıyla dünyadaki en güzel köşk bile cennet köşklerinin yanında son derece gösterişsiz kalır. Herşeyden evvel zamanın, dünyada sahip olunan pek çok güzellik üzerinde bozucu ve yıpratıcı etkisi vardır. Örneğin herhangi bir köşk hiç kullanılmasa bile, kendi haline bırakıldığında zaman içinde yıpranır. İçindeki eşyalar eskir, nem ve rutubetin etkisiyle küflenir, çürümeye yüz tutar. Döşemelerdeki dayanıklılık zamanla azalmaya, kumaşların renkleri solmaya başlar. Ayrıca eşyaların üzerlerini yoğun bir toz tabakası kaplar ve etrafı örümcek ağları sarar. Böylece bu gösterişli mekan zaman içinde yaşanamayacak hale gelir. Cennet mekanları ise tüm bu eksikliklerden, zamanın yıpratıcı etkilerinden uzaktırlar. Kuran'da cennet köşklerinden bahsedilirken bu köşklerin altlarından ırmaklar aktığı, yüksek ve güvenli yerler oldukları bildirilir:

İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir. (Ankebut Suresi, 58)

Bizim Katımız'da sizi (Bize) yaklaştıracak olan ne mallarınız, ne de evlatlarınızdır; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. İşte onlar; onlar için yaptıklarına karşılık olmak üzere kat kat mükafaat vardır ve onlar yüksek köşklerinde güven içindedirler. (Sebe Suresi, 37)

Peygamberimiz (sav)'in bir hadisinde ise cennet köşkleri şöyle tarif edilir:

Gurfeler (cennet köşkleri) kırmızı yakut, yeşil zebercet (zümrüt) ve beyaz incidendir. Onlarda hiçbir kusur ve ayıp yoktur. Cennet ehli bunlara, sizin gökte, doğu ve batıdaki parlak yıldızlara baktığınız gibi bakarlar... [Ramuz el-Ehadis-1, s. 225/6]



Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri ipek(ten)tir. (Hac Suresi, 23)

İncil'de de Allah'ın ahiret yurdunda hazırladığı mekanlardan şöyle söz edilir:

Biliyoruz ki, içinde yaşadığımız bu dünyasal çadır yıkılırsa, göklerde Allah'ın bize sağladığı bir konut, elle yapılmamış ve sonsuza dek kalacak evimiz vardır. (Korintlilere İkinci Mektubu, 5. bölüm, 1)

Cennet tasvirlerindeki zenginliğe dair tüm detaylar, her döneme hitap eden, herkesin ittifakla beğeneceği güzelliklerdir. Zenginlik ve ihtişamın simgesi sayılan yakut, zümrüt, inci gibi mücevherler herkesin sahip olmak isteyeceği çok değerli ve nadide taşlardır. Bu yüzden cennet köşklerinin bu taşlardan yapılmış olması, onların paha biçilmez değerlerini vurgulamak açısından son derece önemlidir.

Bunlardan kırmızı tonlarında saydam bir taş olan yakut, yeryüzündeki dört değerli taştan en nadir rastlananıdır. İnci ise parlak, sedefli rengi, pürüzsüzlüğü ve yuvarlak şekli ile fevkalade bir estetiğe sahiptir. Büyük zahmetler sonucunda elde edilen bu küçük parçanın oluşumu da son derece özeldir. İstiridye içindeki küçük bir kum tanesinin etrafının zaman içinde kalsiyum karbonatla kaplanması sonucunda böylesine göz alıcı bir güzellik ortaya çıkmaktadır. Kuşkusuz cennetle ilgili yapılan bu gibi benzetmeler, tarifler yine dünya koşullarına göre verilen örneklerdir. Bu, insanların ufkunun genişlemesine, cenneti düşünmelerine vesile olması açısından gereklidir. Ancak cennette bu güzellikler çok daha mükemmel olacaktır.

Cennetteki her detay en hoşa gidecek güzelliklerle yaratılmıştır. Cennet köşkleri ile ilgili olarak Peygamber Efendimiz (sav) bir başka hadisinde şöyle buyurmaktadır:

Cennette bir köşk vardır. Etrafı burçlar (hisar, kule), otluk, sulak yerlerle çevrilidir. Beş bin de kapısı vardır... [Ramuz el-Ehadis-1, s. 125/5]

Söz konusu köşklerin güzelliğine güzellik katan bir diğer özellik ise bu köşklerin son derece görkemli mekanlar içinde olmalarıdır. Örneğin yukarıdaki hadiste de tarif edildiği gibi bazı köşklerin yeşilliklerle çevrili olması ve su kenarında yer almaları ayrı bir güzelliktir. Bu köşkler deniz sahillerinde, okyanus kumsallarında, göl kıyılarında, nehir yanlarında, çağlayan bir şelaleye karşı ve bunlar gibi hayranlık uyandıran yerlerde kurulmuş olabilirler.

Ayrıca hadislerde cennet köşkleri ile ilgili şöyle bir özelliğe daha dikkat çekilmektedir:

Cennette öyle köşkler vardır ki, içindeki dışındakini, dışındaki içindekini görür... [Ramuz el-Ehadis-1, s. 125/9]
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e de varis olacaklardır; içinde de ebedi olarak kalacaklardır. (Müminun Suresi, 11)

Cennette gurfeler vardır. Dışları içlerinden, içleri dışlarından görünür. [Kütüb-i Sitte-14, s. 447/2]

Yukarıdaki hadislerden anladığımıza göre cennetteki bazı köşkler, kişilerin hem içeriyi hem dışarıyı görebilmelerini mümkün kılan cam veya başka bir saydam malzemeden yaratılmış olabilirler. Zemin, duvarlar ve tavanın bu şekilde şeffaf olması ise içinde oturan kişilere ferahlık ve zevk vermesi açısından çok güzel bir özelliktir.

Bu hadisle işaret edilen, cennette kişilerin hem içeriyi hem de dışarıyı aynı anda görebilmelerini mümkün kılan ayrı bir görüş ufkunun varlığı da olabilir. Yani cennette dünyada yaşadığımızdan farklı boyutlarda bir görüşe sahip olmak da mümkün olabilir. Çünkü insan kimi zaman bulunduğu yerden başka bir yerde olanları görmek isteyebilir.

Örneğin gökyüzüne baktığımızda istediğimiz zaman gezegenleri, yıldızları hiçbir teknolojik alete ihtiyaç duymadan tüm detaylarıyla görebilmeyi isteriz. Ancak görüntümüz parlak noktalarla sınırlı kalır. Bir eşyaya baktığımızda bunun atom seviyesindeki görünümünü de çıplak gözle görmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla görüş alanımız, içinde bulunduğumuz mekanla ve gözümüzün görüş ufku ile sınırlıdır. İşte cennette gözün görüş keskinliği, isteğe göre bir bölgeye odaklanıp detayları görebilmesi, duvar benzeri hiçbir şeyin görüşe engel teşkil etmemesi de söz konusu olabilir. Çünkü cennette herşey kişinin isteğine göre yaratılmaktadır ve cennet ehlinin görmek istediği hiçbir şey gözlerinden gizli kalmayacaktır. Allah bu gerçeği Kuran'da,."... orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı herşey var..." (Zuhruf Suresi, 71) ayetiyle müjdelemektedir.

Yine Peygamberimiz (sav)'in hadislerinden birinde de cennet köşklerinin hiçbir destek ve dayanak olmaksızın durduklarından bahsedilmektedir. Kuşkusuz bu durum da benzersiz ve heyecan verici bir güzelliğe işaret etmektedir:

Bir gün Resulullah, "Cennette öyle köşkler vardır ki, ne kendisini yukarıya bağlayacak çengelleri ve ne de altında direkleri vardır" buyurdu. Bunu dinleyen Ashab, "Ey Allah'ın Resulü, o köşklerin ehli oraya nasıl girecek?" diye sordu. Resulullah (a.s.m.), "Onlar kuşlar misali uçarak girecekler" buyurdu. [Dünya Ötesi Yolculuk, s. 294]

Cennetteki Şehirler:

Cennette "Reyyan" denilen bir nehir vardır. Üzerinde mercandan bir şehir kurulmuştur. Onun altın ve gümüşten yetmiş bin kapısı bulunur. İşte bu, hamil'i Kur'an'a mahsustur. [Ramuz el-Ehadis-2, s. 326/4]

Yukarıdaki hadiste Peygamberimiz (sav)'in dikkat çektiği altın ve gümüş, ihtişam, zenginlik ve sanatın simgesi olmuş madenlerdir. Her ikisi de parlak, dayanıklı, kolay şekil alan ve zor elde edilen metaller olarak tarih boyunca çok önemli bir yere sahip olmuşlardır. Altın yeryüzünde ton başına 0.004 gram kadar bulunur. Altın madeni ocaklarında ise altın oranı ton başına 6-12 gram arasında değişir. Dolayısıyla altından bir kap elde etmek için tonlarca ağırlıktaki kayanın işlemden geçirilmesi gerekir. Altının gerek zor elde edilmesi gerekse yeryüzünde diğer madenlere göre daha az oranda bulunması değerini kat kat artırmaktadır. Parlak, dayanıklı, kolay şekil alan bu değerli maden insanların zevklerine hitap etmede çok önemli bir yere sahiptir.



Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir. Yüksek bir cennette.
(Hakka Suresi, 21-22)

Bu da altının estetik ve sanat değeri son derece yüksek eserlerin meydana getirilmesinde tercih edilmesini sağlar. Bize güzel gelen, zengin ve gösterişli olan pek çok şey ya altındandır ya da altınla süslenmiştir. Ayrıca altın, eşyaların süslemesinde, ciltçilik, hat, minyatür, tezhip gibi pek çok sanat alanında da vazgeçilmez bir malzemedir. Bu bakımdan hadislerde dikkat çekilen mekanlarda bol miktardaki altın kullanımı da insanların hoşuna giden, değerli bir nimetin işaretidir. Dünya şartlarında insanlar altını, en fazla külçeler halinde görürler. Nadiren de birtakım eşya ve aksesuarlara, belki bir sarayda altınla kaplanmış sütunlara rastlarlar. Tüm bu saydıklarımız, altını yalnızca küçük birtakım ziynet eşyalarında görmeye alışmış olan insanlarda büyük bir hayranlık oluşturur. Durum böyle olunca som altından inşa edilmiş bir gökdelenin veya bir köşkün, villanın, yalının hayalini bile kurmakta zorlanırlar. Bunun gerçek olduğunu düşünmek bile insanın ruhuna büyük bir heyecan ve zevk verir. Aşağıdaki hadiste ise cennetteki binaların tuğlalarının altından ve gümüşten olduğu bildirilmektedir. Bu, zaten çok güzel olan cennet evlerinin ihtişamını daha da artırmakta, onları daha görkemli hale getirmektedir:

Cennet binalarının bir tuğlası altın, bir tuğlası gümüş, harcı misk, çakılı inci ve yakut ve toprağı da safrandır... [Ramuz el-Ehadis-1, s. 200/6]



..."Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir." İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.
(Hadid Suresi, 12)

Nitekim aşağıdaki hadiste de altın bir direkten bahsedilerek cennetteki zenginlik ve ihtişam bir başka yönden daha vurgulanmaktadır:

Cennette altından bir direk ve üzerinde zebercedden (zümrüt cinsinden parlak, yeşil, kıymetli bir taş) şehirler vardır ki, onlar cennete yıldızlar gibi ışık verirler... [Ramuz el-Ehadis-1, s. 125/6]

Yukarıdaki hadiste dikkat çekilen bir diğer yön de şehirlerin yüksekliği olabilir. Kuşkusuz dünya şartlarında yüksek bir şehir, manzarası ve vereceği ferahlık açısından tercih edilir. Bu şehirlerin cennetteki mükemmel manzaralar içinde olduğu düşünülürse, bu mekanların insanın ruhuna ne kadar çok zevk vereceği daha iyi anlaşılabilir. Hadislerdeki bu mekanlar -direkler üzerindeki şehirler- Kuran'da bildirilen yüksek köşklerle ilgili ayetlerle paralellik içindedir:

Ancak Rablerinden korkup-sakınanlar ise; onlara yüksek köşkler vardır, onların üstünde de yüksek köşkler bina edilmiştir. Onların altında ırmaklar akmaktadır. (Bu,) Allah'ın va'didir. Allah, va'dinden dönmez. (Zümer Suresi, 20)

Şehir hayatını düşündüğümüzde aklımıza öncelikle pek çok konuda yaşanan sorunlar gelir. Trafik, sağlık, ulaşım, hava kirliliği, alt yapı, su, elektrik, telefon, güvenlik gibi daha pek çok konu insanların ömürleri boyunca uğraştıkları sorunlara dönüşmüştür. Hatta insanların daha rahat, daha düzenli bir hayat sürmelerini sağlamak ve bu sorunları gidermek için birçok meslek dalı ortaya çıkmıştır.

Halbuki cennet şehirlerinde böyle bir durum asla söz konusu olmadığı gibi bu sorunlara sebep olan etkenler de ortadan kalkmış olacaktır. Ayrıca Allah'ın "... Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler." (İnsan Suresi, 13) ayetinde bildirdiği gibi, cennette hava insan ruhunun ve bedeninin en zevk alacağı ve en rahat edeceği ısıda olacaktır. Bu nedenle özel bir ısınma ya da serinleme sistemine de ihtiyaç duyulmayacaktır. Benzer şekilde ilerleyen bölümlerde yer vereceğimiz gibi cennette ulaşım zorluğu da olmayacaktır. En doğrusunu Allah bilir.



"Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
(Vakıa Suresi, 89)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt