Hazret-i Musa Aleyhisselâm Cenâb-ı Hakk’tan bir vasiyyet ve nasihat istemiş. Cenâb-ı Hak da, “Annene ikram ve ihsanda bulun” demiş ve bu rica üç defa tekrarlanmış; her defasında “Annene ikram ve ihsanda bulun” diye tavsiyede bulunmuş. Dördüncü defada ise “Babana ihsan eyle” denmiş ve devamla: “Yâ Musa, her kim ana ve babasına iyilik, ihsan ve ikramda bulunursa ben onun dünyâda dostu, kabirde ünsiyet edicisi, mahşerde de ona Rahim olurum. Sırat’ta ise, ona delil olurum. Cennette ise ben onunla o benimle karşılıklı ve vasıtasız olarak konuşur.” buyrulmuş. Artık, sen bu devlet ve nimetlere bilmem ne dersin. Ana ve babaya ihsan ve ikramın mükafatı böyle olunca Peygamberimize ve onun ashabına, geçmiş ve gelecek ulemâmıza ikram ve ihsanın hududunu bildirmek acaba mümkün mü