HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
CEMAAT KÜLTÜRÜ
Ümmetin durumu değişime muhtaç olduğu için, İslâm ideolojisi üzerine kurulu olan siyasî bir kitle yoluyla siyasî şekilde değiştirme hareketinin yapılması gerekli olmuştur. Bundan dolayı kitlenin sıfatlarını, özelliklerini, kendisini meydana getiren ve yaşatan hususları bahseden bir inceleme yapmak lazımdır. Geçmişte kurulan kitlelerin başarısızlıklarını ve sebeplerini inceleyip telafi ederek bu incelemeyi tamamlamak lazımdır. Nitekim kitleleşme açısından üslüplarla ilgili hükümler, çalışma için en uygun ve iyi olanının belirlemesi için Müslümanlara bırakılmıştır. Bu konu ise, hizbî kültürün maddelerinden bir madde olmaktadır.
- Fikirleri, duyguları ve nizamları karışık olan bir toplumda yaşayan Müslümanların fikirlerinin, duygularının ve sistemlerinin birbiri ile uyumlu olması için, İslâm Devleti kurmak için yapılan çalışmada toplumun karşılaşacağı durumları, toplumun durumunu, toplumu oluşturan ve etkileyen faktörleri ve toplumun nasıl değiştirileceği konularına da değinmek gereklidir.
- Ferdin vakıası toplumun vakıasından farklı olunca, buna bağlı olarak ferdin dinamikleri de toplumun dinamiklerinden farklı olmaktadır. Dolayısıyla fertle ilgili şer’i hükümler toplumla ilgili şer’i hükümlerden farklı olmaktadır.
- Cemaatın işi, toplumu değiştirmekle ilgili olunca, toplumun değiştirilmesi ile ilgili detaylı fikirlerin ve bu vakıayı tedavi edecek şer’i hükümlerin benimsenmesi de gereklidir. Böylece fertlerin ve tüm insanların amelleri ile ilgili her şeyi -ister terki caiz olmayan İslâmi bir toplumun tesis edilmesi gibi farzı kifaye olan bir hüküm olsun isterse fertle ilgili şer’i hüküm olsun- bu esas üzerine şekillendirsinler. Nitekim cemaat bu fertleri günlük hayatlarında; muamelât (insanlar arasında ilişkiler), ibadet ve ahlâkla ilgili hükümleri benimsemelerinin vucubuna davet ettiği zaman onlar buna icabet etsinler.
- Bugünkü Müslümanlar akıllarını kullanırken Batıdan etkilenince, maslahatlarında veya menfaatlarında arzularına uyunca akıl konusuna ve unsurlarına değinmek kaçınılmaz hale geldi. Bu çerçevede aklın sınırını, akide, şer’i hükümler ve fikirler konusunda aklın nasıl kullanılacağının açıklanması gerekti.
- Yapılması gereken çalışma, Allah’ın indirdikleriyle hükmü ikâme etmeye ve Daru'l İslâm’ı kurmaya yönelik olunca Rasulullah (s.a.v.)'in Mekke’deki hareketini ve Medine’de İslâm davetini tesis ettiren amellerini bilmeyi ve buna uymayı gerekli kılmıştır. Ayrıca çalışmanın seyri, metodun hükümleri ile vesile ve üslupların hükümleri arasındaki farkı idrak etmek lazımdır ki, Rasul’ün ameline dakik şekilde uyulsun.
- Yine yapılması gereken çalışma, Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyi tesis etmeye ve kurulu olan nizamları değiştirmeye yönelik çalışma olunca, yöneticilerin faaliyet ve icraatlarını siyasî yönden izlemek, onların gerçeklerini öğrenmek, bağlılıklarını bilmek, onların davranışlarına tahakküm eden büyük devletlerin siyasetlerini idrak edip planlarını ortaya çıkartıp teşhir etmek de gerekmektedir.
- Müslümanların memleketleri, küfür nizamlarına, Batı hadaratına (hayat hakkında mefhumlarına), onların fikrî, sosyal, iktisadî ve siyasî sistemlerine boyun eğdiği için İslâm Devletini kurmaya yönelik çalışmanın seyri diğer ideolojileri, inançları, bunlar üzerine dayalı fikirleri ve bunlardan fışkıran nizam ve sistemleri eleştirmeyi gerektirmektedir.
- Şer'i gaye, İslâm’ı tatbik etmek ve onu dünyaya bir mesaj olarak götürmek olunca, İslâm yönetimine, devletine ve devlet yapısına, şekline, rükunlarına, organlarına, mekanizmasına, anayasasına ve uygulanacaklar hakkında genel düşünceye değinmek de gereklidir. Yine mevcut olan yönetim şekillerine değinmek gereklidir ki bunları bilip İslâm yönetim şeklinin bunlardan farklı olduğu idrak edilsin ve bu yönetimlerin tesiri altında kalınmasın. Ayrıca devletin üzerine kurulduğu temellere değinmek lazımdır.
İşte bu şekilde cemaat, kendi çalışması ve daveti için lazım olan kültürünü tespit etmeye ve belirginleştirmeye çalışır. Öyle bir kültür gereklidir ki Müslümanları ve gayri Müslimleri olan tebaalarını İslâm ile yönetecek Hilâfet Devleti’ni kurmak yoluyla İslâmî hayatı yeniden başlatmayı, dava ve cihad yoluyla dışarıda risaleti yaymayı sağlayacak seviyede olsunlar.
Akidenin Önemi
Islm'a Davet - CEMAAT KLTR
Ümmetin durumu değişime muhtaç olduğu için, İslâm ideolojisi üzerine kurulu olan siyasî bir kitle yoluyla siyasî şekilde değiştirme hareketinin yapılması gerekli olmuştur. Bundan dolayı kitlenin sıfatlarını, özelliklerini, kendisini meydana getiren ve yaşatan hususları bahseden bir inceleme yapmak lazımdır. Geçmişte kurulan kitlelerin başarısızlıklarını ve sebeplerini inceleyip telafi ederek bu incelemeyi tamamlamak lazımdır. Nitekim kitleleşme açısından üslüplarla ilgili hükümler, çalışma için en uygun ve iyi olanının belirlemesi için Müslümanlara bırakılmıştır. Bu konu ise, hizbî kültürün maddelerinden bir madde olmaktadır.
- Fikirleri, duyguları ve nizamları karışık olan bir toplumda yaşayan Müslümanların fikirlerinin, duygularının ve sistemlerinin birbiri ile uyumlu olması için, İslâm Devleti kurmak için yapılan çalışmada toplumun karşılaşacağı durumları, toplumun durumunu, toplumu oluşturan ve etkileyen faktörleri ve toplumun nasıl değiştirileceği konularına da değinmek gereklidir.
- Ferdin vakıası toplumun vakıasından farklı olunca, buna bağlı olarak ferdin dinamikleri de toplumun dinamiklerinden farklı olmaktadır. Dolayısıyla fertle ilgili şer’i hükümler toplumla ilgili şer’i hükümlerden farklı olmaktadır.
- Cemaatın işi, toplumu değiştirmekle ilgili olunca, toplumun değiştirilmesi ile ilgili detaylı fikirlerin ve bu vakıayı tedavi edecek şer’i hükümlerin benimsenmesi de gereklidir. Böylece fertlerin ve tüm insanların amelleri ile ilgili her şeyi -ister terki caiz olmayan İslâmi bir toplumun tesis edilmesi gibi farzı kifaye olan bir hüküm olsun isterse fertle ilgili şer’i hüküm olsun- bu esas üzerine şekillendirsinler. Nitekim cemaat bu fertleri günlük hayatlarında; muamelât (insanlar arasında ilişkiler), ibadet ve ahlâkla ilgili hükümleri benimsemelerinin vucubuna davet ettiği zaman onlar buna icabet etsinler.
- Bugünkü Müslümanlar akıllarını kullanırken Batıdan etkilenince, maslahatlarında veya menfaatlarında arzularına uyunca akıl konusuna ve unsurlarına değinmek kaçınılmaz hale geldi. Bu çerçevede aklın sınırını, akide, şer’i hükümler ve fikirler konusunda aklın nasıl kullanılacağının açıklanması gerekti.
- Yapılması gereken çalışma, Allah’ın indirdikleriyle hükmü ikâme etmeye ve Daru'l İslâm’ı kurmaya yönelik olunca Rasulullah (s.a.v.)'in Mekke’deki hareketini ve Medine’de İslâm davetini tesis ettiren amellerini bilmeyi ve buna uymayı gerekli kılmıştır. Ayrıca çalışmanın seyri, metodun hükümleri ile vesile ve üslupların hükümleri arasındaki farkı idrak etmek lazımdır ki, Rasul’ün ameline dakik şekilde uyulsun.
- Yine yapılması gereken çalışma, Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyi tesis etmeye ve kurulu olan nizamları değiştirmeye yönelik çalışma olunca, yöneticilerin faaliyet ve icraatlarını siyasî yönden izlemek, onların gerçeklerini öğrenmek, bağlılıklarını bilmek, onların davranışlarına tahakküm eden büyük devletlerin siyasetlerini idrak edip planlarını ortaya çıkartıp teşhir etmek de gerekmektedir.
- Müslümanların memleketleri, küfür nizamlarına, Batı hadaratına (hayat hakkında mefhumlarına), onların fikrî, sosyal, iktisadî ve siyasî sistemlerine boyun eğdiği için İslâm Devletini kurmaya yönelik çalışmanın seyri diğer ideolojileri, inançları, bunlar üzerine dayalı fikirleri ve bunlardan fışkıran nizam ve sistemleri eleştirmeyi gerektirmektedir.
- Şer'i gaye, İslâm’ı tatbik etmek ve onu dünyaya bir mesaj olarak götürmek olunca, İslâm yönetimine, devletine ve devlet yapısına, şekline, rükunlarına, organlarına, mekanizmasına, anayasasına ve uygulanacaklar hakkında genel düşünceye değinmek de gereklidir. Yine mevcut olan yönetim şekillerine değinmek gereklidir ki bunları bilip İslâm yönetim şeklinin bunlardan farklı olduğu idrak edilsin ve bu yönetimlerin tesiri altında kalınmasın. Ayrıca devletin üzerine kurulduğu temellere değinmek lazımdır.
İşte bu şekilde cemaat, kendi çalışması ve daveti için lazım olan kültürünü tespit etmeye ve belirginleştirmeye çalışır. Öyle bir kültür gereklidir ki Müslümanları ve gayri Müslimleri olan tebaalarını İslâm ile yönetecek Hilâfet Devleti’ni kurmak yoluyla İslâmî hayatı yeniden başlatmayı, dava ve cihad yoluyla dışarıda risaleti yaymayı sağlayacak seviyede olsunlar.
Akidenin Önemi
Islm'a Davet - CEMAAT KLTR