Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cehennemden korkarak, cenneti umarak yaşamalıyız (1 Kullanıcı)

yeldegirmeni

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2006
Mesajlar
30
Tepki puanı
0
Puanları
0
Dünya bir tarla, mahşer ise bir harman, cennet ve cehennem de birer ambar gibidir. Dünyada iyilik ve kötülük, çirkinlik ve güzellik, faydalı ve zararlı, iyi insanlar ve kötü insanlar iç içe bulunurlar. Âhirette bunlar birbirinden tamamen ayrılacaktır. Bütün iyilikler, güzellikler, faydalı kişiler ve iyi insanlar cennette toplanacaktır. Her türlü kötülükler, çirkinlikler zararlılar ve kötü insanlar cehenneme yığılacaktır. Diğer bir deyişle, cennet, dünyadaki iyilik ve güzelliklerin meyvesi, cehennem ise kötülük ve çirkinliklerin ürünüdür. İnsan, dünyada neyi ekerse ahirette onu biçecektir. Yaptıklarının meyvesini toplayacaktır.

Kötüler diyarı: Cehennem

Cehennem, inkarcı, kötü, zalim ve ahlâksız insanların atılacakları bir ceza evidir. Kur’ân-ı Kerîm’de yakıtı insanlar ve taşlar olan bir ateş deryası olarak, anlatılır. Aslında Allah’a ve âhiret gününe inanmayan kâfirler için hazırlanmıştır. Bunlar sonsuza kadar cehennemde kalacaklardır. Ancak, inandığı hâlde, inancı doğrultusunda yaşamayan, günah işlemekte direten insanlar da cezalarını çekinceye kadar burada kalacaklardır. Cennet ve cehennemin varlığı İlâhî adaletin gereğidir. Kötü insanların cezalandırılmaması iyilere zulümdür. Allah kimseyi cezalandırmak istemez. Onun içindir ki, sık sık insanları uyarır. Tövbe etmeye çağırır.

Cehennemin yedi tabakası ve yedi de kapısı vardır. Her kapı bir sınıf insana ayrılmıştır.

En çetin azap, içi kâfir dışı mü’min olan münafıklar içindir.


İyilerin huzur iklimi: Cennet

Cennet, Allah’ın sevdiği iyi kulları için hazırladığı sonsuz bir mükâfat yurdudur. Kulakların duymadığı, gözlerin görmediği, hatır ve hayale gelmeyen nimetlerle doludur. Dünyanın binlerce yıl mutlu hayatı, cennet hayatının bir anına bile değmez. Cennetin anahtarı imândır. İmânı olduğu halde, kulluk görevinde kusur işleyen, insanlara kötülük yapan kimseler, cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete gireceklerdir. Cennet, gökleri ve yeri kaplayacak kadar geniştir. İçinde çeşit çeşit ırmak ve çağlayanlar akar. Zümrüt gibi yeşilliklerle dolu bahçelerden meydana gelmiştir. Köşkleri inci, yakut ve mercanlardan yapılmıştır. Cennetlikler, sonsuza kadar genç, dinç ve gürbüz olarak nimetler içinde yüzecekler, canlarının her istediğini bulacaklardır.


En büyük nimet Cemalullah’ı seyretmektir

Cenneteki bütün maddî ve manevî zevklerin üstünde en büyük nimet elbetteki celâl ve cemâl sahibi Allah’ın güzelliğini seyr ve tamaşa etmektir. Cennetlikler cuma günleri sonsuz büyüklükteki Allah’ın arşının önünde toplanıp nurdan perde kalkınca Allah’u Tealâ’yı mekandan ve zamandan münezzeh olarak görürler. Bu temaşa, onlara bütün diğer cennet nimetlerini unutturur. Allah, cennetlik kullarından razı olduğunu bildirir. Cennetlikler de Allah’tan razı olduklarını söylerler. Böylece ebedî bir tarzda cennet hayatı sürüp gider...


Bizi Yaratan, diriltmeye kâdirdir


“Allah odur ki, gökleri, görebileceğiniz bir direk olmadan yükseltti, sonra Arş üzerine istiva etti (bütün mülkünün, bütün yaratıklarının tahtına, yani yönetimine hakim oldu, her şeyi düzenleyip yönetti), güneşi ve ayı irâdesine boyun eğdirdi. Hepsi belli bir süre için akıp gitmektedir. (Yaratma) işini düzenler, âyetleri açıklar ki, Rabbinizle karşılaşacağınıza kesin olarak inanasınız.” (Ra’d S: 2)

“Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah’ın, ölüleri diriltmeğe de kadir olduğunu görmüyorlar mı? Evet O, her şeye kadirdir.” (Ahkaf Sûresi, 33)

“İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır? Kendisi dökülen meniden bir nutfe değil miydi? Sonra kan pıhtısı oldu da (Rabbi onu) yarattı, ona şekil verdi. Ondan iki çifti; erkeği ve dişiyi var etti. Şimdi bunları yapan Allah’ın, ölüleri diriltmeğe gücü yetmez mi?” (Kıyamet Suresi, 36-40)


Kur’an’da öldükten sonra dirilme örnekleri

Kur’an-ı Kerim kendine özgü metodlarıyla öldükten sonra dirilişi ispat ediyor. Bunun yanında yine öldükten sonra dirilişin bazı örneklerini de gösteriyor. Bakara Suresinin 259’uncu âyet-i kerîmesinde Hz. Üzeyr’den (as) bahsedilmektedir. O (as), azığını almış, eşeğine binmiş giderken, evleri yıkılmış harabe haline gelmiş, orada oturanlardan kimsecikler kalmamış bir kasaba veya köy yıkıntılarının yanında konaklar. Etrafına bakar. Bu şekilde ölenlerin âhirette nasıl dirileceğini düşünür. O anda uykusu gelir ve yatar. Allah onun ruhunu alır, yüz sene sonra diriltir. Yiyecekleri hiç bozulmamış, eşeğinin ise ancak kemikleri kalmıştır. Yıkık kasaba da imar edilmiştir. Uyandığı ilk anda, bir gün kadar veya daha az bir zaman uyuduğunu zanneder. Yiyeceklerine bakınca gerçekten böyle olduğunu sanır. Eşeğine bakınca durumu anlar. Allah Üzeyr’in gözü önünde eşeğini diriltir. Böylece Allah’ın kudret ve azametini gözleriyle müşahede eder. Ayet-i kerîmede bu olay şöyle anlatılmaktadır:

“Görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin çatıları, duvarları üzerine çökmüş ıssız bir kasabaya uğradı. ‘Ölümünden sonra Allah bunları nasıl diriltir acaba?’ dedi. Hemen Allah onu öldürdü, yüz sene sonra tekrar diriltti. ‘Ne kadar kaldın burada?’ dedi. ‘Bir gün yahut birkaç saat.’ dedi. Allah ona: ‘Bilâkis, yüz sene kaldın. Yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamıştır. Bir de eşeğine bak. Seni insanlar için bir ibret işareti kılalım diye (Yüz sene ölü tuttuk, sonra tekrar dirilttik.) Şimdi sen kemiklere bak, onları nasıl birbiri üstüne koyuyor, sonra da ona nasıl et giydiriyoruz’ dedi. Durum kendisince anlaşılınca, ‘Şüphesiz Allah’ın her şeye kadir olduğunu bilmeliyim.’ dedi”

Hz. İbrahim’in (as) Bakara 260’ıncı ayette anlatılan böyle bir hikâyesi vardır
 

yeliz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
790
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Web Sitesi
www.resulugulu.com
RE: Cehennemden korkarak, cenneti umarak yaşamalıyız

EMEĞİNE SAĞLIK ALLAH RAZI OLSUN B) :D
 

safiye_297

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
174
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Cehennemden korkarak, cenneti umarak yaşamalıyız

paylaşımın için Allah razı olsun selametle...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt