Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cehennem nerededir? (1 Kullanıcı)

Nurdamlasi34

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Kas 2006
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
sevildikce_avatar_(106).jpg


"Rabbimiz, bunları boş yere yaratmadın.

[Boş yere yaratmaktan] tenzih ederiz Seni; Subhansın Sen.

Bizi ateş azabından koru.

Sen kimi ateşe koyarsan, şüphesiz onu rezil edersin.

Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur."



Âl-i İmrân (191,192





Cehennem nerededir?

Elcevap: Lâ ya’lemul gaybe illallah -1- Gul İnnemel İlmu İndallah -2- Cehennemin yeri, bazı rivâyatla, "tahte’l-arz" denilmiştir. Başka yerlerde beyan ettiğimiz gibi, küre-i arz, hareket-i seneviyesiyle, ileride mecma-ı haşir olacak bir meydanın etrafında bir daire çiziyor. Cehennem ise, arzın o medar-ı senevîsi altındadır demektir. Görünmemeleri ve hissedilmemeleri, perdeli ve nursuz ateş olduğu içindir. Küre-i arzın seyahat ettiği mesafe-i azîmede pek çok mahlûkat var ki, nursuz oldukları için görünmezler. Kamer, nuru çekildikçe vücudunu kaybettiği gibi, nursuz çok küreler, mahlûklar, gözümüzün önünde olup göremiyoruz.

Cehennem ikidir: Biri suğra, biri kübradır. İleride suğra, kübraya inkılab edeceği ve çekirdeği hükmünde olduğu gibi, ileride ondan bir menzil olur. Cehennem-i Suğra yerin altında, yani merkezindedir. Kürenin altı, merkezidir. İlm-i Tabakat-ül Arzca malûmdur ki: Ekseriya her otuzüç metre hafriyatta, bir derece-i hararet tezayüd eder. Demek merkeze kadar nısf-ı kutr-u Arz, altıbin küsur kilometre olduğundan, ikiyüz bin derece-i harareti câmi’, yani ikiyüz defa ateş-i dünyevîden şedid ve rivayet-i hadîse muvafık bir ateş bulunuyor. Şu Cehennem-i Suğra, Cehennem-i Kübra’ya ait çok vezaifi, dünyada ve Âlem-i Berzah’ta görmüş ve ehadîslerle işaret edilmiştir. Âlem-i Âhiret’te, Küre-i Arz nasılki sekenesini medar-ı senevîsindeki meydan-ı haşre döker; öyle de içindeki Cehennem-i Suğra’yı dahi Cehennem-i Kübra’ya emr-i İlahî ile teslim eder. Ehl-i İtizal’in bazı imamları "Cehennem sonradan halkedilecektir" demeleri, hâl-i hazırda tamamıyla inbisat etmediğinden ve sekenelerine tam münasib bir tarzda inkişaf etmediğinden, galattır ve gabavettir. Hem perde-i gayb içindeki âlem-i âhirete ait menzilleri dünya gözümüzle görmek ve göstermek için, ya kâinatı küçültüp iki vilayet derecesine getirmeli veyahut gözümüzü büyütüp yıldızlar gibi gözlerimiz olmalı ki yerlerini görüp tayin edelim. وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللّهِ âhiret âlemine ait menziller, bu dünyevî gözümüzle görülmez. Fakat bazı rivayatın işaratıyla, âhiretteki Cehennem, bu dünyamızla münasebetdardır. Yaz’ın şiddet-i hararetine مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ denilmiştir. Demek bu dünyevî küçücük ve sönük akıl gözüyle, o büyük Cehennem görülmez. Fakat ism-i Hakîm’in nuruyla bakabiliriz. Şöyle ki:

Arzın medar-ı senevîsi altında bulunan Cehennem-i Kübra, yerin merkezindeki Cehennem-i Suğra’yı güya tevkil ederek bazı vezaifini gördürmüş. Kadîr-i Zülcelal’in mülkü pek çok geniştir. Hikmet-i İlahiye nereyi göstermiş ise Cehennem-i Kübra oraya yerleşir. Evet bir Kadîr-i Zülcelal ve emr-i كُنْ فَيَكُونُ ’e mâlik bir Hakîm-i Zülkemal, gözümüzün önünde kemal-i hikmet ve intizam ile Kamer’i Arz’a bağlamış; azamet-i kudret ve intizam ile Arz’ı Güneş’e rabtetmiş ve Güneş’i seyyaratıyla beraber Arz’ın sür’at-i seneviyesine yakın bir sür’at ile ve haşmet-i Rububiyetiyle, bir ihtimale göre Şemsüşşümus tarafına bir hareket vermiş ve donanma elektrik lâmbaları gibi yıldızları, saltanat-ı Rububiyetine nuranî şahidler yapmış; onunla saltanat-ı Rububiyetini ve azamet-i kudretini göstermiş bir Zât-ı Zülcelal’in kemal-i hikmetinden ve azamet-i kudretinden ve saltanat-ı Rububiyetinden uzak değildir ki, Cehennem-i Kübra’yı elektrik lâmbalarının fabrikasının kazanı hükmüne getirip âhirete bakan semanın yıldızlarını onunla iş’al etsin; hararet ve kuvvet versin. Yani, âlem-i nur olan Cennet’ten yıldızlara nur verip, Cehennem’den nâr ve hararet göndersin. Aynı halde o Cehennem’in bir kısmını ehl-i azaba mesken ve mahbes yapsın. Hem bir Fâtır-ı Hakîm ki; dağ gibi koca bir ağacı, tırnak gibi bir çekirdekte saklar. Elbette o Zât-ı Zülcelal’in kudret ve hikmetinden uzak değildir ki; Küre-i Arz’ın kalbindeki Cehennem-i Suğra çekirdeğinde Cehennem-i Kübra’yı saklasın.

Elhasıl: Cennet ve Cehennem, şecere-i hilkatten ebed tarafına uzanıp eğilerek giden bir dalın iki meyvesidir. Meyvenin yeri ise, dalın müntehasındadır. Hem şu silsile-i kâinatın iki neticesidir. Neticelerin mahalleri, silsilenin iki tarafındadır. Süflîsi, sakili aşağı tarafında; nuranîsi, ulvîsi yukarı tarafındadır. Hem şu seyl-i şuunatın ve mahsulat-ı maneviye-i arziyenin iki mahzenidir. Mahzenin mekânı ise, mahsulâtın nev’ine göre, fenası altında, iyisi üstündedir. Hem ebede karşı cereyan eden ve dalgalanan mevcudat-ı seyyalenin iki havzıdır. Havzın yeri ise, seylin durduğu ve tecemmu’ ettiği yerdedir. Yani habîsatı ve müzahrefatı esfelde, tayyibatı ve safiyatı a’lâdadır. Hem lütuf ve kahrın, rahmet ve azametin iki tecelligâhıdır. Tecelligâhın yeri ise, heryerde olabilir. Rahmân-ı Zülcemâl ve Kahhâr-ı Zülcelâl nerede isterse tecelligâhını açar.

Amma Cennet ve Cehennem’in vücudları ise, Onuncu ve Yirmisekizinci ve Yirmidokuzuncu Sözler’de gayet kat’î bir surette isbat edilmiştir. Şurada yalnız bu kadar deriz ki: Meyvenin vücudu dal kadar ve neticenin silsile kadar ve mahzenin mahsulât kadar ve havzın ırmak kadar ve tecelligâhın, rahmet ve kahrın vücudları kadar kat’î ve yakîndir.

Kaynak: Mektubat | Birinci Mektup | 14






sevildikce_resim_(23).jpg


Rabbimiz, muhakkak ki biz

"Rabbimize iman edin" diye çağırıcıyı işittik

ve hemen iman ettik. Rabbimiz, artık günahlarımızı bağışla,

kötülüklerimizi ört, canımızı iyilerle beraber al."



Âl-i İmrân (193)



İyiler defterinde yer ver bana

Temizler arasında an adımı

Kudsîler hatırına affet beni

Kulların arasına yaz adımı



Amin

.............................
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt