Çeçenler Pazarlık Konusu Yapılamaz (FOTO)
Türkiye'deki Çeçen mültecilerden gazi Musa Kaimov'un sınır dışı edilmesini protesto etme amacıyla İstkanbul AK Parti il başkanlığı önünde toplandılar
Türkiye'deki Çeçen mültecilerden gazi Musa Kaimov'un sınır dışı edilmesini protesto etme amacıyla İstkanbul AK Parti il başkanlığı önünde bir basın açıklaması eylemi düzenmendi.
İmkan-Der tarafından organize edilen bsın açıklaması eylemine Özgürder, Anadolu Gençlik Derneği, Alperen Ocakları, İsra Kültür Merkezi ve Saadet Partisi Kadınlar Komisyonu da detek verdi.
Basın açıklamasında İkander yöneticileri Türkiye'de bulunan Çeçen kamplarındai zor hayat şartları hakkında açıklamalarda bulundu.
Vakit Gazetesi Yazarı Ahmet Varol basın açıklaması eyleminde yaptığı konuşmada Çeçenlerin haklı mücadelelerine ve ülkemizde bulunan Çeçen mültecilerin karşı karşıya bulunduğu zorlu hayat şartlarına dikkat çekerek Türkiye'nin Çeçen Mülteciler konusunda üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini ve dini bir vecibeyi yerine getirmek için umre gitmiş bulunan Musa Kaimov'un Türkiye'ye giriş yasağının kaldırılması gerektiğini ifade etti.
Daha sonra sözü İstanbul Alperen Ocakları eski Başkanı Mustafa Kayatuzu aldı. Çeçen cinayetlerine de değinen Kayatuzu hükümeti Çeçen mülteciler konusunda üzerine düşeni yapmadığını söyledi. Gayrimüslim birinin öldürülmesi karşısında sokaklara dökülenlerin Çeçen liderlerin öldürülmelerine sessiz kaldıklarına değindi.
İmkander'in kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi İmran Abdulazimov da; Türkiye'ye geldiklerini çünkü burayı bir sığınak olarak gördüklerini bildirdi. Musa Kaimov için ise "İmkander'in Dış İlişkiler Sorumlusuydu, ikameti olduğu halde neden ikametinin iptal edildiğini merak ettiklerini ve bir an önce Musa Kaimov'un Türkiye'ye ailesinin yanına gelmesini dilediğini iletti.
"Türkiye Uyuma Çeçenlere Sahip Çık" "Kafkasya'ya Selam Direnişe Devam" " Çeçenya Namustur Satılamaz" sloanlarının atıldığı proteto eyleminde
"Musa Kaimov'un Giriş Yasağı Kaldırılsın" "Çeçen Mültecilere Yaal Statüleri Verilsin" "Kafkasyalı Mültecilere Sahip Çık" "Çeçenler Pazarlık Konusu Yapılamaz" "Yaşasın Bağımsız Kafkasya" "Oturum ve Çalışma İzni İstiyoruz" "çeçen Halkı Yalnız Değildir" Çeçen'e Sınırdışı, Ruma'a Vatandaşlık" Türkiye Çeçenlere Sahip Çık" "Çeçen Sığınmacılar Kamplarda Sürünüyor" "Yalove Kampının Elektriği Kesik" "Türkiye Cenevre Sözleşmesinin Şartlarını Yerine Getir" "Çeçen Cinayetleri Aydınlatılsın"Oturma İzni. Çalışma İzni, Diploma ve Sağlık Güvencesi İstiyoruz" yazılı pankart ve dövizlerin taşındığı protesto eyleminde baın açıklamasını İmkander Genel Başkanı Nuray Canan Bezirgan Yaptı.
Basın Açıklamasından sonra Musa Kaimov'un eşi Maared Kaimova ve çocukları Nuray Canan Bezirgan ile birlikte Akparti İl Binasına gidip Başbakan'a ulaştırılmak üzere bir mektubu görevliye teslim etti.
Basın Açıklaması Metni
ÇEÇENLER PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ
Bismillahirrahmanirrahim
Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden Çeçenistan’ı tanımayan Rusya Federasyonu 1994 yılında Çeçenistan’ı işgal ederek 3 yıl süren birinci Çeçen-Rus savaşını başlatmıştı. Rusya’nın Çeçenistan’ı tekrar işgal etmesiyle başlayan ikinci savaş nüfusun yarısından fazlasını yaklaşık 500 bin kişiyi mülteci konumuna düşürdü. Toprakları işgal edilerek öz yurtlarında can güvenliği kalmayan Çeçenler kendilerine sınır yakın ülkelere karayoluyla ulaşarak sığındılar.
Sayıları 1500 ü aşmayan mazlum Çeçen sığınmacılar ise Türkiye’ye sığınmış ve on yıllardır ağır yaşam koşullarıyla yaşamaya mahkûm edilmiştir. Kendilerine barınabilecekleri uygun meskenler tayin edilmediği için birçoğu kamplarda bir göz barakada yaşamaya mecbur bırakılmışlardır. Çalışma izni de verilmeyen Çeçenlerin geçimleri kendilerine hayırseverler, dernek ve vakıflar tarafından yapılan düzensiz yardımlara bağlı haldedir. Hukuki hiçbir statüleri olmayan yüzlerce Çeçen çocuk ilköğretim eğitimi alsalar dahi liselere kabul edilmemekte ve geçerli diploma alamamaktadırlar. Hiçbir sağlık güvencesi bulunmayan kardeşlerimiz devletin hiçbir kurumundan ücretsiz sağlık hizmeti alma hakkına da sahip değillerdir.
TÜRKİYE CENEVRE SÖZLEŞMESİNİN ŞARTLARINI YERİNE GETİRMELİ
Bütün bu mahrumiyetlerin sorumlusu Rusya’nın işgali ve Türkiye’nin duyarsızlığıdır.
Türkiye 1951 yılında Avrupa’dan gelebilecek mültecileri kabul edip mültecilikten doğan haklarını vereceğini Cenevre Sözleşmesini imzalayarak kabul etmiştir. Rusya Avrupa Konseyi üyesi olması nedeniyle Çeçenler de Avrupalı Mülteci statüsünde olmalarına rağmen Türkiye imzaladığı Cenevre Sözleşmesine aykırı bir tutum sergileyerek Çeçenleri Rusya ile ilişkileri sıcak tutma hatırına pazarlık konusu yaparak yok saymakta ve son olarak da tarihi misyonuyla çelişen tutumlar sergileyerek harcamaktadır.
Türkiye’nin 1951 Cenevre Sözleşmesini imzalaması Çeçen Mültecilerin Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine mültecilik başvurma imkânı da tanımamaktadır.
Bunun en somut örneklerinden geçtiğimiz yıl Ruslara teslim edilmek üzereyken Yeşilköy Havalimanın da kamuoyu baskısı neticesinde kurtarılan İmkander’in kurucusu gazi komutan İmran Abdulazimov’dan sonra bu ülkedeki can güvenliklerinden endişe eden Çeçenler 29 Eylül 2009 da İmkander Dış İlişkiler Sorumlusu Çeçen Gazi Musa Kaimov’un umre dönüşü T.C. İçişleri Bakanlığınca yurda girişinin yasaklanmasıyla dehşete düştüler. Eşi ve üç çocuğuyla 5 yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşayan Musa Kaimov’un 2009 yılı sonuna kadar olan oturum izni kendisi yurtdışındayken İçişleri Bakanlığınca iptal edilmiş ve Türkiye’den ne kendisine ne de eşine hiçbir gerekçe beyan edilmeksizin geldiği Cidde uçağına geri bindirilerek sınır dışı edilmiştir. Uçağı havalanmadan yetkililerden avukat talebinde bulunan ve karara itiraz etme hakkını kullanmasına müsaade edilmeyen Kaimov kendisi ile yaptığımız son telefon görüşmesinde Umre vizesi sona erdiği için Arabistan’a da girişine izin verilmediğini ve hayatının tehlike de olduğunu beyan etmiştir. Üç çocuğuyla eşini karşılamak için havalimanına giden böbrek hastası Maaret Kaimova günlerdir bu problemin çözülmesi için gözyaşı dökmektedir. Olay anından itibaren irtibata geçtiğimiz İçişleri Bakanlığı ve diğer yetkili birimlerden hiçbir resmi açıklama yapılmamış olması bir insanın hayatının ülkemizde ne denli önemsendiğini göstermesi açısından oldukça manidardır.
Sayın Başbakan’ın talimatıyla Rum asıllı Lazaridis’e vatandaşlık verilmesinin gündeme geldiği gün hukuk dışı, insanlık dışı, sinsice, tek suçu emperyalistlere karşı vatanını savunmak olan Çeçen Musa Kaimov eşinden, çocuklarından zorla koparıldı. Müslüman ülkedir diyerek güvenip sığındığı Türkiye Cumhuriyeti’nin Rusya ile diplomatik ilişkilerine kurban edilmek istendi. Biz bu haksız muamelenin biran önce ortadan kalkması, başka Musaların da harcanmaması ve Musa Kaimov’un yurda girişine tekrar izin verilmesi için burada toplanmış bulunmaktayız. Vicdan sahibi hiçbir kimse bu ve bunun gibi zalimane icraat karşısında sessiz kalmayacaktır.
Kendisine sığınan mazlumlara muamelesi bir ülkenin gelişmişlik seviyesiyle doğru orantılıdır. Hakları olduğu halde mülteci olamayan bu kardeşlerimize iş vermediniz, aş vermediniz ve onları barakalar da sefalete terk ettiğiniz yetmiyormuş gibi artık sizi istemiyoruz demek Türkiye’ye hiç yakışmadı. Siz siyasi pazarlık malzemesi olarak görüp böyle bir muameleyi mazlum kardeşlerimize reva görseniz bile Çeçenler Türkiye halkının kardeşidir ve hala Özgür İslami Kafkasya için şehit olacak kadar onurlu ve şerefli bu gazi, dul ve yetimlerin başımızın üzerinde yeri vardır.
Avrupa Birliğine girmek için gerçekleştirilen reform, açılım ve düzenlemelere 1951 Cenevre Sözleşmesinin de gereklerinin diğer Avrupa ülkelerin de uygulandığı gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin de uygulamaya koymasını, yıllardır Türkiye’de en dezavantajlı durumda olan Çeçen sığınmacıların mülteciliğin getirdiği haklardan biran önce faydalanmasını ve Musa Kaimov’un yurda girişine izin verilmesini talep ediyoruz.
Son olarak kardeşlerimizden Zeytinburnu’nda ve Ümraniye’de şehit edilen Ali Osaev ve İslam Canibekov’un katillerinin bulunarak Çeçen cinayetlerinin aydınlatılmasını, İmkander’in Kurucusu ve Çeçen üyelerine karşı sınır dışı etme girişimlerinin de son bulmasını talep ediyor ve bu hukuk dışı uygulamaların Kafkasyalı savaş mağduru dul, yetim ve gazilere yardımcı olmak için kurulmuş derneğimiz İMKANDER’in çalışmalarını engellediğini tüm kamuoyuna duyuruyoruz.
Saygılarımızla,
İMKANDER Yönetim Kurulu Başkanı
Nuray Canan Bezirgan