Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cahillik ve zalimlik insanın karakteristik özelliği midir? (1 Kullanıcı)

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com

CAHİLLİK VE ZALİMLİK İNSANIN KARAKTERİSTİK ÖZELLİĞİ MİDİR?

"yaratan Rabbinin adıyla oku"(Alak/1-2)
İnsanın emanetle ilgili yönünü anlatan ayette onun zalimlik ve cahillik özelliği ön plana çıkmaktadır.
İnsan denince sanki akla ilk gelen husus, onun emanete karşı ihmalkârlık ve umarsızlığıdır.
Acaba gerçekten insan bütün olarak menfi bir özelliğe mi sahiptir?
Sorumluluğu ve iradeyi omuzlayan insan acaba bunlardan dolayı mı zalim ve cahil olmuştur?
Yoksa bu iki özellik insanın kabiliyet boyutlarından sadece ikisine mi işaret etmektedir?

NÜKTE; Kuş için iki ayaklı dememiz, onun iki kanadını yok etmez. Çünkü kuş varlığı itibarıyla kanatlı varlıktır.
İnsan da varlığı itibarıyla düşünen varlıktır. Zalim ve cahil sıfatları da insanın potansiyel olarak bunun zıttıyla kaim olduğunun en açık belirtisidir. Çünkü zalim olmak adaletten, cahil olmak da ilimden yoksunluğun işaretidir.

Kur’an-ı bir bütün olarak ele aldığımız zaman bu özelliklerin insanın emanete ihanet etmesiyle ilgili yönünü belirttiğini kavrayabiliriz. Zalim ve cahil kavramları insanın farklı kabiliyetlerine işaret etmektedir; “Çünkü o çok zalim ve cahildir” ifadesi yükümlülüğe gerekçe olarak gelmiştir. Çünkü zalim, adil olmayan kimsedir, fakat adil olma imkânı vardır. Cahil bilgi sahibi olmayan kimsedir; fakat buna bilgiye imkânı vardır. Ayetteki “Liyuazzibe…” kelimesinde bulunan “Lam” harfi sonuç bildiren Lam ( Lamul akıbet) dır . Buna göre ayetin manası “Azap etmek için insanı yükümlü kıldı şeklinde değil de; yükümlülüğünün sonunda azap veya sevap vaki oldu…” biçimindedir.”(1)

Yukarıda zikrettiğimiz Şems suresinin 7 ve 8. ayetleri de insanın bu özelliğini gayet açık bir şekilde vurgulamaktadır. İnsanın ruhsal ve zihinsel yaşamında statiklik yoktur. İnişler ve çıkışlar nefes kesilinceye kadar devam edecektir. Daha edebi bir deyişle O’na doğru gidişte durağanlık yoktur. Sürekli bir devinim vardır. İnsan sorumluluk bilinciyle kuşatıldığı gibi, kendisini zirveden sürükleyecek zafiyetlerle de donatılmıştır. Sürekli bir çekişme, iç hesaplaşma Rabbiyle yüzleşme durumundadır. Kendisine bu iki yol arasında tercih etme şuuru ve yetisi verilmiştir. “Yani, insanın hem üstün ruhi mertebelere yükselme hem de açık ahlaki zaaflar gösterebilme özelliğine aynı ölçüde sahip olduğu gerçeği, insan tabiatının temel karakteristiğidir. En deruni anlamıyla, insanın kötü-yanlış davranabilme özelliği, onun doğru davranma yeteneğinin bir eşidir. Başka bir deyişle her doğru seçime bir değer kazandıran ve böylece insanı ahlaki olarak serbest irade sahibi kılan şey temelde mevcut bulunan bu eğilim kutupluluğudur.”(2)Bu ise insanın kişisel gelişimde en önemli unsurdur. İnsan kendi iradesiyle vardır. Kendi gerçeğini keşfettiği oranda mutlu ve huzurludur. Çünkü insanı var ve anlamlı kılan en önemli şey kendi gerçeğiyle yüzleşmesidir. Peygamberlerin en önemli görevlerinden birisi bu noktada insanları kendi gerçekleriyle yüzleşmekten alıkoyan güçlerden onları korumak ve vahiyle onları yüzleştirmektir. Bu noktada insan özerkliğe sahip varlıklar cinsindendir. Bu özerklik ise çift boyutlu bir varlık oluşundan kaynaklanmaktadır. Zalim olma yetisine sahip olmayan meleklerden ayıran en önemli faktör budur. İnsan bu özelliği sayesinde tabiatta bir güç ve yücelik arz eden varlıklardan daha üstün olabileceği gibi, emanete ihanetle alçaklığa da mahkûm olabilecek bir kabiliyettedir.

“Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların en aşağısına attık”
Tin 95/ 4-5

Bu aşamada insanın zalimliğinin ve cahilliğinin ne anlama geldiğini, insanın nasıl cahil ve zalim olabileceğini açıklığa kavuşturabiliriz;

“Arapça dil bilginleri zulmü bir şeyi kendisine ait olan yerin dışına koyma; gerek eksiklik gerekse fazlalık gerekse zaman ve yer bakımından saptırma olarak tanımlamışlardır.”
(3) Zalim kelimesinin etimolojik yapısı göz önünde bulundurulduğu zaman emanet ile zalim arasında bir bağ kurulabilir. Emanet insana, ALLAH tarafından verilmiştir. Bu emanetin veriliş gayesi ise zariyat suresi 56. ayette “ALLAH’a ibadet” olarak belirtilmiştir. İşte insanın kendisine verilen emanet ile yaratılış amacına aykırı bir gayeye yönelerek, hayatını bu şekilde tanzim etmesi, emaneti amacının dışına taşırması anlamına gelir ki bu da zulümdür. O halde insanın kendi yaratılış gayesi dışında bir amaca yönelmesi, emanete ihanet ve zalimliktir. İşte bu noktada insanın en güzel şekilden aşağıların en aşağısına inişini ayet şöyle açıklamaktadır;

“Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar. Gözleri vardır, onlarla görmezler, kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafil onlardır.”(Araf 7/179)

NÜKTE; İnsan, varlığının amacı dışına taşarak zulmü kuşanırken, kendisine haksızlık yapıldığından dert yanar.

Birey varoluş amacının dışında davranmaya başladığı zaman kendisi evrenin merkezi olur. Artık kendisinin yaptığı her şey doğru ve gerekli bir hal alır. Menfaatine olan bütün olaylar iyidir. Pragmatist bir anlayış yaşamının felsefi alt yapısını oluşturur. Bu durumda insanlara fayda için yaratılmış hayvanlar iradesizce bu görevi yerine getirirken, insan kendisine verilen bu büyük nimetle nankörlük eder.

Konumuzu özetlemek gerekirse emaneti dört boyutuyla ele almak gerekir.

1- Emaneti veren yani emanetin sahibi ALLAH’tır

2- Emaneti yüklenen yani mükellef, insandır

3- Emanetin kendisi yani, akıl ve irade

4- Emanetin muhafaza edileceği yer, dünya.

İnsan kendisine emaneti veren ALLAH’a karşı akıl ve iradesiyle sorumludur. Bu sorumluluğunu yeryüzünde yerine getirmekle mükelleftir. Bu sorumluluğunun bilincinde yaşadığı müddetçe ALLAH’ın sevgisine muhatap olacaktır. Bu bilinçten uzaklaştığı ölçüde yaratılış mantığını kaybedeceği için ALLAH’ın azabıyla karşılaşması muhtemeldir.

Cahil kavramının etimolojik yapısını incelediğimiz zaman sözlüklerde; fıkır fıkır kaynamak, gücendirmek, kaba davranmak, bilmemek, tanımamak” sözcükleriyle karşılandığını görürüz. (4) İnsan kendisine emaneti lütfeden, diğer varlıklardan üstün kılan Rabbine karşı umarsız kalarak, O’nun gücüne ve sonsuz bilgisine duyarsızlaşmasıyla cahiller sınıfına kaydını yaptırmış olur. Bu şekildeki cahillik ise ALLAH’ın yüceliğini ve sonsuz nimetlerini görmezlikten gelmeyi beraberinde getireceği için ALLAH’ın rahmetine perde olacaktır. Bu anlamda cehalet, yaratanı tanımamaktır. Varlığın büyüklüğü içinde kendi konumunu kavramamaktır. Yunus’un dediği gibi insanın kendisini bilmeyişidir.

NÜKTE; Odanın içinde bir karıncayı gördü. Ne kadar küçük diye düşündü. Ama kendisinin, evrenin büyüklüğü içinde karıncadan daha küçük olduğunu hiç anlamadı.

İnsan yeryüzünde ALLAH’ın halifesidir. O’nun adına imar ve iskândan sorumlu varlık. İlk ve öncelikli amacı kendisini keşfetmek ve kendi gerçekliğini yaşamaktır. Bu insan kendi içinde özerkliğe sahip sorumlu varlıklar cinsindendir. Hidayete ve isyana, imara ve bozgunculuğa, sevgiye ve nefrete, barışa ve savaşa muktedir bir varlıktır. ALLAH’ın onu zalim ve cahil olarak nitelendirmesi karakterini değil, istidatlarını göstermektedir. Yani adaleti kuşanan varlığın bunu kaybetmesi halidir zulüm. Yaratılacak olan insan adil ve zalim olabilme yeteneğiyle donatılacaktır. Yani özerk bir varlık olacaktır. Bu da onun iki yoldan dilediğini tercih edebilmesine imkan sunacaktır..


--------------------------------------------------------------------------------

1–Şah Veliyullah Dehlevi- Age. C.1 Sf.62

2–M.Esed-Age. Sf. 1274

3 –Ali Ünal-Kur’an-da Temel Kavramlar Sf. 349 Beyan yn.

4–Age. Sf.424
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt