bedavih
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 20 May 2009
- Mesajlar
- 299
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35
Züleyha,kalbi acının anlamına dair sınırlarda dolaşmaya başlayınca Yusuf'a bir mektup yazmaya karar verdi.İçindeki hallere tercüman olacak sözcükleri bulup da Yusuf'a göstermek istedi.Dedi,her vasfın karşılığı bir sözcük var nasıl olsa.Ben de halimi arz edeyim sözcüklerle Yusuf'uma.
Papirüsten ezilmiş kağıdı,sivri kalemi aldı eline.
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.İçinden binlerce yusuf ses verdi.
Ey içimdeki yıldızların mütercimi,ölü olmayan kuşlarım benim
Mısır'ın ruhuna mürekkebinin kokusunu uçuran Yusuf'um.
Nil'in sularına dökülmüş kandillerin aydınlığı
Gizli bahçelerden geçen yeşillerin ıslak çoğulluğu
Konuşan ağacım bana,konuşan ırmağım benim.
Işıklı yağmurum.
Gözlerimle gören ey,ey gözleriyle gördüğüm.
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.İçinden binlerce yusuf ses verdi.
En derin kuyusunda kaybolduğum ey,
Nil'in sesi geliyor,gelsin,sesim Nil'e gitmiyor,gitmesin.
Sesi bana gelmeyen,sesim ona gitmeyen ey
Züleyha sayfanın tam ortasından devam etti,Yusuf,dedi.
Ey kalbimle seven
Ey kalbiyle sevdiğim.
Muhabbeti kolay giyilir libas olmayan,
Vahayı kaybedip çölün rahmetine düşen defterim,
Yitik tahtına gönlünce kurulan çöl misillemesi sevdiceğim,
Dağ lalesi
Çöl çiçeği
Ah benim yitik ezel gülü vasfınca sahiplendiğim,ah beni ezel gülü vasfınca sahiplenip de sahiplendiğini bilmeyen sevgilim,
Ah benim! Ah benim !
Ey adı gelecek zamanların ve mekanların insanlarına adımla bile baki kalacak olan,
Ey adım adıyla bile yazılacak olan
Sularıma dökülen karanlık,yoklarımı örten aydınlık
Tezatlarım benim,benim tekrirlerim
Ama muhabbetinden asla rücu etmediğim
Gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim,
Sözcüklerim,lügatim,lisan hacmince vasıflandığım vasıfım
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.Hala kitaptaydı kalemi,bir satır ileri geçemedi.
Bir satır ileri geçsem o hitaptan,dedi,yanacağım.
Ses verdi içinden bir ses:Yan o zaman,yan o zaman !
Züleyha devam etti:
Ah benim Yusuf'um , ah benim ,ah/senim, dedi,başka birşey diyemedi.
Züleyha,Yusuf'a mektup yazmaya başlayınca.Yusuf diye başladı Yusuf diye bitirdi.Gördü ki hitaptan öteye geçemedi.Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok.Züleyha'nın lügatında Yusuf'tan öte sözcük yok.
Yusuf,dedi,kelamım artık sende hükümsüz.Ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme.Bil ki kelamdan da öte sadece ah var,ah ki dünya onun üzerinde durur,gök kubbe onun hareretiyle döner.
Papirüsten ezilmiş kağıdı,sivri kalemi aldı eline.
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.İçinden binlerce yusuf ses verdi.
Ey içimdeki yıldızların mütercimi,ölü olmayan kuşlarım benim
Mısır'ın ruhuna mürekkebinin kokusunu uçuran Yusuf'um.
Nil'in sularına dökülmüş kandillerin aydınlığı
Gizli bahçelerden geçen yeşillerin ıslak çoğulluğu
Konuşan ağacım bana,konuşan ırmağım benim.
Işıklı yağmurum.
Gözlerimle gören ey,ey gözleriyle gördüğüm.
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.İçinden binlerce yusuf ses verdi.
En derin kuyusunda kaybolduğum ey,
Nil'in sesi geliyor,gelsin,sesim Nil'e gitmiyor,gitmesin.
Sesi bana gelmeyen,sesim ona gitmeyen ey
Züleyha sayfanın tam ortasından devam etti,Yusuf,dedi.
Ey kalbimle seven
Ey kalbiyle sevdiğim.
Muhabbeti kolay giyilir libas olmayan,
Vahayı kaybedip çölün rahmetine düşen defterim,
Yitik tahtına gönlünce kurulan çöl misillemesi sevdiceğim,
Dağ lalesi
Çöl çiçeği
Ah benim yitik ezel gülü vasfınca sahiplendiğim,ah beni ezel gülü vasfınca sahiplenip de sahiplendiğini bilmeyen sevgilim,
Ah benim! Ah benim !
Ey adı gelecek zamanların ve mekanların insanlarına adımla bile baki kalacak olan,
Ey adım adıyla bile yazılacak olan
Sularıma dökülen karanlık,yoklarımı örten aydınlık
Tezatlarım benim,benim tekrirlerim
Ama muhabbetinden asla rücu etmediğim
Gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim,
Sözcüklerim,lügatim,lisan hacmince vasıflandığım vasıfım
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.Hala kitaptaydı kalemi,bir satır ileri geçemedi.
Bir satır ileri geçsem o hitaptan,dedi,yanacağım.
Ses verdi içinden bir ses:Yan o zaman,yan o zaman !
Züleyha devam etti:
Ah benim Yusuf'um , ah benim ,ah/senim, dedi,başka birşey diyemedi.
Züleyha,Yusuf'a mektup yazmaya başlayınca.Yusuf diye başladı Yusuf diye bitirdi.Gördü ki hitaptan öteye geçemedi.Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok.Züleyha'nın lügatında Yusuf'tan öte sözcük yok.
Yusuf,dedi,kelamım artık sende hükümsüz.Ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme.Bil ki kelamdan da öte sadece ah var,ah ki dünya onun üzerinde durur,gök kubbe onun hareretiyle döner.