Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Büyük Mahkeme (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Fatih Yusufoğlu*


Mahkeme: Huzuru mahşer

Hakim: Mutlak Allah

Sanık: Ben

Avukat: Nefs

Savcı: Kalb (Ruh)

Suç Mahalli: Dünya

Suç Aleti: Uzuvlarım ve İdrakim


Sessizlik mahkeme başlıyor…


Hakim: Ey yeryüzüne sınamak için koyduğum günahkâr kulum, sen, benim mahkememi Dünya’ya hakim kılman gerekirken basit oyunlarla benim diğer günahsız kullarımın önüne büyük pürüzlerin çıkmasına sebeb oldun. Tamamen şeytanın ikinci kolu oldun.


Avukat: Müvekkilim kesinlikle böyle bir şey yapmadı; Dünya’ya “Mahkeme zamanında ne yaparım” korkusunu yaymaya çalıştı.


Hakim: Ey benim günahkâr kulumu yalanlarıyla yanlış yola saptırıp sonrada savunmaya çalışan alçak mahlukat, söylediklerine bakılırsa benim kuvvetimin farkında değilsin.


Ben: (İçimden, sessizce) Konuşulanlara bakılırsa avukatım alçak bir varlık, biliyorum, ben bunları yaptım ancak o zaman çekeceğim çilenin farkında değildim. Ben gerçektende insanlığı yolundan çıkardım. Helal iş yaptığımı zannedip hep haram peşinde koştum.


Hakim: Ey kendini içinden sessizce yerden yere vurup suçlarını haykırmak isteyen ancak bunu yapmayan günahkâr kulum. Sen benim her şeyden haberdar olduğumu biliyorsun. Peki neden şu avukatı hem Dünya’da hem de burada susturamadın.


Savcı: Hadi ne duruyorsun suçu kabul et, yaptım, tüm suç benim desene…


Ben: Ey beni Dünya’da kandıran burada da savunmaya çalışan alçak avukat, yeter sus… Ey tüm mahlukatı yaratan en meşhur meçhul varlık, evet ben avukatımın yalanlarına inanıp günahsız Müslümanların önüne diken attım, senin mahkemeni yani davanı en üst noktalara çıkarmam gerekirken kendimce en alt notalara getirdim, ancak Dünya’da zikrimi, namazımı, orucumu, zekâtımı hiç aksatmadım.


Avukat: (Bana doğru, sessizce) Sen ne yapıyorsun, bana arka çıkacağın yerde beni susturuyorsun her şeyi itiraf ediyorsun, senin yüzünden çok büyük azab çekeceğiz, beni anlıyor musun?


Savcı: Sonunda başardın; kendini hakimlerin hakimine teslim ettin aferin sana…


Hakim: İbadetlerini gösteriş için yapıp insanlığa kendini doğru biri olarak gösterip yine benim mahkememi alt seviyelere indirmeye çalıştın, suçunun seviyesi daha fazla oldu, eğer ki sen ibadetlerinde samimi olsaydın iman derecen yükselirdi ve nefsine uymazdın ancak sen bunların hiçbirini yapmadın. Aynı zamanda samimi ibadet ederken ilk önce Dünya’yı feth edip sonrada imar etmen gerekiyordu. Bunları yapan insanlar hep çile çekmişlerdir, ancak sen çekmedin. Senin putun, rahatındı. Putun ne derse onu yaptın, benim dediğimi değil…


Ve karar; cezan son bulmaz Ahret ömründe sonsuz cehennem azabıdır.

Âyet-i kerîme: (Siz, sizden öncekilerin çektiklerini çekmeden cennete girebileceğinizi mi sandınız)


Kan, ter içinde uyandım, dilimde şu şiir vardı:
images


Otur sen şeytani vaatte

Hesapsız vade ümit sahte!


Bozulmasın keyfin ey kütük

Haksıza karşı itaatte!


Gözü saksı altında böcek

Rahat kazanç istirahatte!


Ne ektin bilmem ne biçersin

Ümit mihrakı şefaatte!


Aklını başına sersem kul

Beklemek hakkı şecaatte!


Gerçek fikir şimdi de vade

Yürek tetikte göz saatte!


(Salih Mirzabeyoğlu)


*Fatih Yusufoğlu, 13 yaşında bir gönüldaşımızdır.
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
MaşaALLAH Fatih Yusufoğlu kardeşimize :)

ALLAH celle celalühü sizden ve Fatih kardeşimizden razı olsun
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt