Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bütün kâinat “Bismillah” der (1 Kullanıcı)

yeldegirmeni

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2006
Mesajlar
30
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bismillahir rahmanirrahim” Kur’an’ın başlangıç ifadesidir. Kur’an, besmeleyle; besmele de “b” harfiyle başlar. Rabb’imiz (cc) Kur’an’ında bize kendini tanıtırken bütün isim ve sıfatlarının inceliklerini, haşmetini de öğretir. Bediüzzaman’ın ifadesiyle: Kur’an’ın o kadar ilginç ve kapsamlı bir üslubu vardır ki, bir tek sûre, kâinatı dahi içine alan Kur’an okyanusunu ihtiva eder. Bir tek âyet, o sûrenin gizli hazinelerini içine alır. Âyetlerin çoğu, her birisi birer küçük sûre; sûrelerin çoğu, her birisi birer küçük Kur’an gibidir. Bu büyük bir lütuftur ve güzel bir kolaylıktır. Çünkü herkes, her vakit Kur’an’a muhtaç olduğu halde, ya tembellikten veya başka sebeplerden dolayı, her vakit bütün Kur’an’ı okumaya fırsat bulamayanlar Kur’an’dan mahrum kalmaması için, her bir sûre birer küçük Kur’an hükmüne, hattâ her bir uzun âyet birer kısa sûre makamına geçer. Hattâ Kur’an Fâtiha’da, Fâtiha dahi besmelede derc edilmiş olduğuna ehl-i keşif müttefiktirler. Şu hakikate delil ise, ehl-i tahkikin alimlerin bu konudaki fikir birliğidir. (Bkz: Sözler, 25. Söz (Beşinci Lem’a Birinci Işık)
Her hayırlı işe başlarken okunan “Besmele”, “Ben bir ‘hiç’ hükmündeyim. Bu işi de kendim için değil, Allah rızası ve O’nun izni ve adına yapıyorum” demektir. O’nun “rızası, izni ve adı” ile yapınca kötü bir şey yapmak söz konusu olamaz. Kainat her zerresi ile “besmele” ile hareket ettiğinden, “besmeleyi” tanır, besmeleli kulları varlık âlemi sever, bu şuurla çekilen besmeleyle başlanan bir işin başarısız olması nâdirattandır. Besmele, âlemin ve Kur’anî hakikatlerin kapılarını açan bir anahtardır.

Besmele, rahmet hazinesinin dünyada ve ahirette en birinci anahtarı, halis şükür ve sâfi hürmetin tercümanı ve unvanı, Hakk katında makbul bir şefaatçi, Rahmet arşına yetişmek için bir miraç vesilesidir.

Besmele, Kur’an’da ayet olarak bir yerde, Hz. Süleyman’ın (as) gönderdiği mektup hakkında geçer. (27/30). “İnnehü min Süleymâne ve innehü bismillahirrahmanirrahim”. “O Süleyman’dandır ve o bismillahirrahmanirrahimdir
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Bütün kâinat “Bismillah” der

Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcûdâtın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır. Bismillah ne büyük tükenmez bir kuvvet, ne çok bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak dinle!. Şöyle ki: Bedevî Arab çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki, bir kabile reisinin ismini alsın ve himeyesine girsin. Tâ şakîlerin şerrinden kurtulup hâcâtını tedârik edebilsin. Yoksa tek başıyle hadsiz düşman ve ihtiyâcatına karşı perişan olacaktır. İşte böyle bir seyahat için iki adam, sahraya çıkıp gidiyorlar. Onlardan birisi mütevazi idi. Diğeri mağrur... Mütevazii, bir reisin ismini aldı. Mağrur, almadı... Alanı, her yerde selâmetle gezdi. Bir katı-üt tarîke rast gelse, der: "Ben, filân reisin ismiyle gezerim." Şakî defolur, ilişemez. Bir çadıra girse, o nam ile hürmet görür. Öteki mağrur, bütün seyahatinde öyle belalar çeker ki, târif edilmez. Daima titrer, daima dilencilik ederdi. Hem zelil, hem rezil oldu. İşte ey mağrur nefsim! Sen o seyyahsın. Şu dünya ise, bir çöldür. Aczin ve fakrın hadsizdir. Düşmanın, hâcâtın nihayetsizdir. Mâdem öyledir; şu sahranın Mâlik-i Ebedî'si ve Hâkim-i Ezelî'sinin ismini al. Tâ, bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hâdisatın karşısında titremeden kurtulasın. Evet, bu kelime öyle mübarek bir definedir ki: Senin nihayetsiz aczin ve fakrın, seni nihayetsiz kudrete, rahmete rabtedip Kadîr-i Rahîm'in dergâhında aczi, fakrı en makbul bir şefaatçı yapar. Evet, bu kelime ile hareket eden, o adama benzer ki: Askere kaydolur. Devlet namına hareket eder. Hiçbir kimseden pervası kalmaz. Kanun namına, devlet namına der, her işi yapar, her şeye karşı dayanır. Başta demiştik: Bütün mevcûdât, lisan-ı hal ile Bismillah der. Öyle mi? Evet, nasılki görsen: Bir tek adam geldi. Bütün şehir ahalisini cebren bir yere sevketti ve cebren işlerde çalıştırdı. Yakînen bilirsin; o adam kendi namıyla, kendi kuvvetiyle hareket "etmiyor. Belki o bir askerdir. Devlet namına hareket eder. Bir padişah kuvvetine istinad eder. Öyle de her şey, Cenâb-ı Hakk'ın namına hareket eder ki; zerrecikler gibi tohumlar, çekirdekler başlarında koca ağaçları taşıyor, dağ gibi yükleri kaldırıyorlar. Demek herbir ağaç, Bismillah der. Hazine-i Rahmet meyvelerinden ellerini dolduruyor, bizlere tablacılık ediyor. Her bir bostan, Bismillah der. Matbaha-i Kudret'ten bir kazan olur ki: Çeşit çeşit pekçok muhtelif leziz taamlar, içinde beraber pişiriliyor. Herbir inek, deve, koyun, keçi gibi mübarek hayvanlar Bismillah der. Rahmet feyzinden bir süt çeşmesi olur. Bizlere, Rezzak namına en lâtif, en nazif, âb-ı hayat gibi "bir gıdayı takdim ediyorlar. Herbir nebat ve ağaç ve otların ipek gibi yumuşak kök ve damarları, Bismillah der. Sert olan taş ve toprağı deler geçer. Allah namına, Rahman namına der, her şey ona müsahhar olur. Evet havada dalların intişarı ve meyve vermesi gibi, o sert taş ve topraktaki köklerin kemâl-i sühuletle intişar etmesi ve yer altında yemiş vermesi; hem şiddet-i hararete karşı aylarca nâzik, yeşil yaprakların yaş kalması; tabiiyunun ağzına şiddetle tokat vuruyor. Kör olası gözüne parmağını sokuyor ve diyor ki: En güvendiğin salabet ve hararet dahi, emir tahtında hareket ediyorlar ki; o ipek gibi yumuşak damarlar, birer asâ-yı Mûsa (A.S.) gibi فَقُلْنَا اضْرِبْْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ emrine imtisâl ederek taşları şakk eder. Ve o sigara kâğıdı gibi ince nazenin yapraklar, birer aza-yı İbrahim (A.S.) gibi ateş saçan hararete karşı يَا نَارُ كُونِى بَرْدًا وَ سَلاَمًا âyetini okuyorlar. Mâdem her şey mânen Bismillah der. Allah namına Allah'ın ni'etlerini getirip bizlere veriyorlar. Biz dahi Bismillah demeliyiz. Allah nâmına vermeliyiz. Allah nâmına almalıyız. Öyle ise, Allah nâmına vermeyen gafil insanlardan almamalıyız... Sual: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah, ne fiat istiyor? Elcevab: Evet o Mün'im-i Hakikî, bizden o kıymettar ni'metlere, mallara bedel istediği fiat ise; üç şeydir. Biri: Zikir. Biri: Şükür. Biri: Fikir'dir. Başta "Bismillah" zikirdir. Âhirde "Elhamdülillah" şükürdür. Ortada, bu kıymettar hârika-i san'at olan nimetler Ehad-i Samed'in mu'cize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derketmek fikirdir. Bir pâdşahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp, hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise, öyle de; zâhirî mün'imleri medih ve muhabbet edip, Mün'im-i Hakikî'yi unutmak; ondan bin derece daha belâhettir. Ey nefis! böyle ebleh olmamak istersen; Allah nâmına ver, Allah nâmına al, Allah nâmına başla, Allah nâmına işle. Vesselâm. * * *
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm kardeşim..
Paylaşımınız için Allah c.c razı olsun.. Besmele-i Şerif'in faziletlerini, derin manasını güzel bir şekilde ele alan bir paylaşım.. Emeğinize sağlık. Allah c.c namına işlenen her amelin arefesinde ''Bismillah'' demek; muvaffakiyetin O'ndan geldiğinin bilinciyle adım atmak, O'nun emniyetine sığınmak, kudretini tanımak demektir..Kendi gücünün hiç olduğunun idrakinde olup, O dilemezse hiçbir şeyin yapılamayacağının şuurunda olmak demek.. Bu lütuf, O'nun o yüce ismi ile, engin rahmetiyle bizlere sunduğu rahmet tecellilerinden..
Her işimizin imzası yapmak duası ile..
Rabbimize emanet olunuz.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt