Kaan Erdem
Yönetici
- Katılım
- 9 Ara 2006
- Mesajlar
- 11,197
- Tepki puanı
- 230
- Puanları
- 63
"Bunca ayrılık yetmedi mi, ya Bilal"
Peygamberimizin vefatından sonra ayrılık acısına tahammül edemeyerek, bir daha ezan okuyamadı. Resulullah'a olan muhabbetiyle her gün yanıp tutuşuyor, gözyaşı döküyordu. Sonra da Medine'de kalmaya tahammül edemediği için, zamanın halifesi olan Hz. Ebû Bekir'den izin alıp Şam'a gitmeye karar verdi. Böylece Şam'a gidip yerleşti. Hz. Ömer'in hilafetine kadar da orda kaldı
Bir gece rüyasında Resulullah Efendimizi gördü. Sevgili peygamberimiz kendisine sitem ettiler: "Bunca ayrılık yetmedi mi, ya Bilal! Hâla beni ziyaret etmeyecek misin?" Hz. Bilal'ın zavallı yüreği duracak hale geldi. Heyecan ve ter içinde uyandı. Hemen hazırlığa başladı. Şafak sökerken ince, uzun ve garip deveciyle; mübarek Medine yollarına düştü. Biricik efendisine yaklaştıkça havayı kokluyor, taşları toprakları okşuyor ve göz yaşı döküyordu. Issız çölleri yara yara Medine'ye ulaştı.
Ona rastlayanlar selam veriyorlardı. Sonra da yanındakilere diyorlardı ki: "İşte Bilal, Bilal-ı Habeşî! İşte Hazreti Peygamberin müezzini! Bu dünyaya onun gibi ezan okuyan gelmemiştir." Fakat o hiçbirini duymuyor, görmüyordu. Sanki çok kuvvetli bir mıknatıs onu kendisine çekiyordu. Peygamber Efendimizin mübarek kabrine doğru ilerledi. Yüce makama erişirken Kur'an-ı Kerim okudu, en sonunda sevgilisinin kabrinin yanına varınca bayılarak yıkıldı.
Ayıldığı zaman, başucunda sevgilisinin sevgili torunları Hasan ve Hüseyin hazretleri saçlarını okşuyordu. Sanki dünyalar onun oldu. Sarıldılar, kucaklaştılar, ağlaştılar. Hz. Bilal "Yavrularım! Ne kadar da dedeniz Hz. Resulullah gibi kokuyorsunuz." dedi.
Hz. Hasan sordu: "Dedemiz seni de çok severdi. Acaba O'nun hatırı için bir şey istesek yapar mısın?" Hz. Bilal çok şaşırdı; "Bu ne biçim söz? Bu köleniz ne emrederseniz yerine getirir." Hz. Hasan " Senden bir defa daha ezan dinlemek istiyoruz. Ricamız sadece buydu." dedi.
Ertesi sabah Bilal-i Habeşî, son ezanını Mescid-i Nebevî'de okudu. Yanık ve hasret dolu sesiyle: "Allahu Ekber! Allahu Ekber!" dediği zaman, bütün Medine halkı ayağa kalktı. "Eşhedü enlâ ilahe illallah! Eşhedü enne Muhammeden Resulullah!" deyince kadın-erkek, genç-ihtiyar, çoluk-çocuk, hatta yatağındaki hastalar bile sokaklara döküldüler, Mescid-i Nebevî'ye koştular. Halk o kadar coştu ki Peygamber Efendimiz yaşıyor sandılar. Vefatında olduğu gibi gözyaşları sel oldu. O günden beri dünyada bir daha böyle bir ezan okunmadı. Bilal-i Habeşi hazretleri de bundan sonra ezan okuyamadı.
641 senesinde Şam'da vefat eyledi. Rabbim şefaatine layık eylesin!