Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bugünlerde Başımıza Gelen Felaketler Hakkında... (1 Kullanıcı)

therisk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
92
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Sevgili Hocamın sohbetlerinden..

Konu: Bu sohbetimizin konusu başımıza gelen olaylar karşısında nasıl davranacağımız hakkında olacaktır…


Değerli kardeşlerim... Sevgili evlatlar...

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyurmuşlardır:

“Ve sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsüllerden yana eksiltme ile andolsun imtihan edeceğiz. Ey Habibim, sabredenleri müjdele. Onlar o kimselerdir ki kendilerine bir bela geldiği zaman ‘Biz Allah’ın kuluyuz ve yine O’na döndürüleceğiz’ derler. Onlara Rablerinden mağfiret ve rahmet vardır. Ve işte onlar hidayete ermiş olanlardır.” (Bakara 155 – 157)

Allahü Teâlâ bir hadis-i kudsisinde de şöyle buyurmuşlardır:

“Ey Âdemoğlu, kim Benim kazama razı olmaz, belama sabretmez, nimetlerime şükretmez, verdiklerime kanaat etmezse, Benden başka bir Rab arasın kendine.

Ey Âdemoğlu, kim belama sabrettiyse, Benden razı olmuş demektir. ”

Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Allah’tan daha çok sabırlı olan yoktur. Müşriklerin kendisine iftira ettiğini duyar da, yine onlara sağlık ve rızık ihsan eder.”

“Sabır, Hakkın sıfatıdır. ”

“Kimin ya malına, ya da başına bir bela gelirse, onu gizleyip kimseye şikâyetçi olmazsa, muhakkak Allah ona iman lezzeti ve dostları arasında yüksek bir şeref, lütuf ve ihsanlar verir. Bütün günahlarını bağışlar.”

Değerli kardeşlerim…

Bu dünya meşakkat, fitne ve çile yüklüdür… Bu nedenle felaket ve musibetlerle karşılaşmadan yaşamamız mümkün değildir…

Zira, Hayat; hastalık, ölüm, ayrılık, fakirlik, ağrı, kaza, gam, tasa, vesvese ve korku gibi musibetlerle doludur…

Toplum; gıybet, iftira, aşağılama, düşmanlık, çekememezlikler kaynağıdır…

Tabiattaki her eşya; yangına, zelzeleye, sele, malların azalmasına ve yok olmasına neden olan, birer bela ve musibet aletleridir…

Eğer bu belaların üzerinize yağmaya başladığını görürseniz, bilin ki bir suç, bir günah işlediniz, Allah sizi ikaz ediyor… Sizden bir şeyi yapmanızı veya yapmamanızı istiyor… Daha çok zarar görmemeniz, doğruyu ve kendisine uymanız için yol gösteriyor demektir…

Zira, Allah kullarına faydası olmayan, sonunda iyilik ve yarar bulunmayan hiçbir bela göndermez…

Haktan Kula belâ gelmişse; ya işlediği günahlarına kefarettir, ya kendisine olan bağlılığını güvenini ölçmek için bir imtihandır, ya da kuluna göndereceği bir iyiliğin öncüsü, habercisidir…

Allah hoşa gitmeyen en küçük bir şey de verse, kullarının büyük bir iyiliği içindir…

Bu nedenle inanan, iman sahibi öyle olmalı ki, başına gelen her belayı yararlı saymalı, Rabbine itiraz etmeden, niçin geldi demeden, sabırla karşı koymalıdır…

Sabırsızlık halinde; doğacak telaş ve panik; kalbi, ibadetten ve Allah huzurundan uzaklaştırır… O’nu itham eden, O’na itiraz eden sözler çıktığında ise imandan eder…

Bela ve musibetler ne zamanından önce, ne de zamanından sonra gelir… Şiddeti ne az, ne de çok olur… Her işte olduğu gibi vakitlere bağlıdır… Gökyüzünden yeryüzüne bütün işleri idare eden Haktan gelir… Rabbini seven, O’nun gönderdiğine razı olur ve sabrın en güzelini yaşar…


*************************

Sabrın en güzelini yaşamak, maddi ve manevi güzelliklerle buluşmak için Hoşgeldiniz | serefcakmak.com
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt