Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bugün ergensin yarin ermiş olacaksin (1 Kullanıcı)

_şimal_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2008
Mesajlar
3,231
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
Hatice Ş.B.
Anadolu lisesinde okuyor ve yurtta kalıyorum. Ailemden ayrı kolayca yaşarım ve yine takdirnamelerimi alırım diye düşünmüştüm. Uslu, çalışkan bir öğrenciydim. Lakin popüler ve aşırı özgüvenli bir kız arkadaş edindim. Ailem arkadaşı tasvip etmedi. Haklılar da. Bir ara küstük birbirimize, yine barıştık. Ailem uyarılarını sürdürüyor. Mantık ve gönlüm onları doğruluyor. Allah’a layık bir kul, aileme layık bir evlat olmak, değişmek istiyorum. Nedir bendeki durum Can abi?

Dr. Can

Sevgili Hatice evladım;

1) Öğrenciliğimde ve doktorluk hayatım sürecinde klinik ve hastane mesaimden belki daha fazlasını eğitimde, kurumlarda (yatılı okul, dershane, yurt) psikolojik danışmanlık ve rehberlikle geçirdim.

2) Bu mesai esnasında tabii olarak 12-18 yaş gruplarıyla ilgilendim. Bazılarını ilkokul sonu alıp, üniversiteye uğurlayıp, anne-babasından fakültedeki hocasına by-pass yaptık, tüm kurum görevlileriyle birlikte... Hatta yetmedi, kazandıkları üniversite ve yurtlarında ziyaret edip uyumlarını (oryantasyon) gözlemledik.

3) Her gün sabah ortaokul hazırlık sınıfına (şimdiki 6. sınıf) giden 30 kadar yurt talebesinin tek tek ayakkabılarını temizleyip giydiren, bağcıklarını bağlayan, tırnaklarını kesip, saçlarını tarayan, çantalarını, kitap-defter ve yiyeceklerini kontrol eden ve ceplerine bir simit bir gazoz parası koyup başlarını okşayıp okullarına gönderen MÜDÜR arkadaşları tanıdım. Şu an evde bu yazıyı yazarken dahi hatıraları karşısında hürmet olarak düğmelerimi ilikliyorum.

4) 11-12 yaşında yatılı okula gelmiş boyu yarım metre bebeler, 1,80-1,90’lık boyları, kalınlaşmış sesleri, terleyen bıyıkları ile üniversiteye ehil hale gelirken tabiatıyla birçok şeyi öğreniyorlar, siz de onların büyümelerine, başarılarına ve ruh hallerindeki değişikliklere şahit oluyorsunuz...

5) Tabiri caizse bu dönem; şehrin tüm elektrik, su, kanalizasyon, telefon, doğalgaz vs. sistemlerinin altyapısının değiştiği, yolların kazıldığı, ev, çarşı ve tüm binalarının da yıkılıp yeniden yapıldığı bir dönemdir. Yani sular bulanıktır. Hem fiziksel hem de ruhsal açıdan...

6) Belki bu yüzden, istatistiklere hiç bakmadan söyleyebilirim ki, (istisnalar kaidenin iffetine zede getirmez) on binlerce “ERGEN”in, yine caiz olmayan tabirle, KAFA SALLADIKLARINI gördüm. Yani yalpaladıklarını...


7) Geçen kış, Rusya’dan gelen meşhur soğukların (Ocak 2006) hemen sonrasıydı. Şiddetli kar geçmiş; ama MOSKOVA’da ısı -10, -15’lerdeydi. Haberlerde seyrettim. Şehrin içinde yaklaşık 200 metre bir tünel. Tavandan su sızıntısı yapıyor, tünelin ağzına yakın bir yerden içine akıyor. Aktığı yerde de 10 metre genişliğinde bir bölüm donmuş, buz tutmuş. Körüklü otobüslerden kamyonlara, oradan yüzlerce otomobile istisnasız hepsi önce 180 derece kayıp dönüyor, sonra buzlu bölüm bitince ya toparlıyor, ya çarpışıyor ya da tünelin duvarlarına vuruyordu. Ancak aksiyon filmlerinde olurdu böyle bir şey. “İşte” dedim: “200 metrede 10 metre... Yirmide bir... Alt takımları sağlam olan, lastikleri yenilenen, rot balans-eksantriği düzgün, kendini frenleyebilen (ABS’si olan) iyi şoförler, en az zararla kazayı atlatıyorlar.”

İşte, şimdinin ERGEN’i, yarının ERMİŞ Kübra’sı, Hatice kızım. Benim ve hepimizin başından geçen bir dönemi yaşıyorsun. Unutma ki muhteşem ikili, (anne-baban) da senin yaşlarında aynı buzlu yollardan geçip bu mükemmel hallerine ulaştılar. Şükür ki, sevgileriyle, ilgileriyle, anlayışları ve güzel ahlaklarıyla seni en iyi şekilde kara, buza, tipiye ve borana hazırlamışlar. Sendelemen normaldir. Ama sen, bu iyi kaportacı elinden çıkmış arabayı, hedeflerinin netliği (rota) ve inancın doğrultusunda (iyi şoför), tünelden çıkarıp sonsuz aydınlığa ulaştıracaksın, eminim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt