Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bu zamanda YAŞAMAK mı yoksa ÖLMEK mİ?? (1 Kullanıcı)

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
sahabeden sonra gündeme gelmiş bir konu;
– ORTALIK bozuldu, fitne çoğaldı, böyle zamanda yaşamak mı yoksa ölmek mi hayırlı?.. diye sohbetler yapılmış, kararlar alınmış. Bugün sizlere böyle bir sohbetten örnekler sunmayı istedim. Bakalım o günlerdeki büyüklerin yorumları bizlere neler fısıldayacak, bu konuyu nasıl anlamamıza sebep olacaklar? Bilindiği üzere sahabeden hemen sonra gelen maneviyat büyüklerinden biri Süfyan–ı SEVRİ ise, diğeri VÜHAYB, bir diğeri de Yusuf bin ESBAT`tır. İşte bu üç büyük alim oturmuş sohbet ediyorlar. Konu: ORTALIĞIN bozulması, yaşanmaz durumu geldiği bile söylenilir hale gelinmiş olması. Servi der ki: – Doğrusu bu ana gelinceye kadar ölümü istemiyordum; ama artık ben de ölümü istiyorum. – Neden? derler. Şöyle cevap verir: – Fitne çoğaldı, yani ortalık bozuldu, bizi de bozar hale geldi. EMEVİ-ABBASİi çekişmesi had safhada. Bizi de alet edecekler kendi emellerine diye korkmaya başladım. Yusuf bin Esbat buna itiraz eder: – Ben böyle düşünmüyorum, der. Ortalık ne kadar bozulursa bozulsun ben bozulmadıktan sonra ortalık bana ne yapacak? Ben yaşamak istiyorum. Şunu ekler sözlerine: – Çünkü der yaşayan insan ölen insanın yapamadığı ibadetleri yapar, İSLAM`a hizmetlerde bulunur, hayır hasenatını sürdürür... Bundan sonra ikisi de dönüp Vüheyb`e sorarlar. – Sen nasıl düşünüyorsun ey Vüheyb, gitmeyi mi kalmayı mı? Şöyle cevap verir Vüheyb: – Doğrusu ben ne gitmeyi düşünüyorum, ne de kalmayı. Gülüşürler. – Yani kararsız mısın? – HAYIR, der kararlıyım. Hem de çok kararlı. Diyorum ki, bu konuda benim bir tercihim olamaz. RABB`im hakkımda hangisi hayırlı ise onu nasip eylesin. RABB hayırlı ise onu nasip eylesin, kalmam hayırlı ise bu defa da onu takdir eylesin. Ben bunu bilir, bunu söylerim. BU cevap karışısında düşünmeye başlayan Sevri kalkar: – Ver eline öpeyim, sen ruhanilerin vereceği cevabı vermiş oldun. En doğrusu senin dediğindir. Hangisi hayırlı ise Rabb`imiz onu nasip eylesin bizlere.. demekten kendini alamaz. *** Bu konuda daha açık görüşler, açık izahlar da vardır. KÜTÜP–ü SİTTE hadislerinden birinin verdiği mesaj fevkalade nettir. Bir de ona bakalım izin verirseniz. İki kardeş vefat etmişti. Ancak biri savaş meydanında şehid olmuş öteki de daha sonraki senede evinde ölmüştü. Bir komşu bu iki kardeşi rüyasında cennetin kapısında beklerken gördü. Bu bekleme sırasanda cennetten bir melek çıktı, iki kardeşten şehid olanı değil de evinde öleni çağırdı cennete önce. Onu içeriye aldıktan sonra da sıra şehide geldi, şehidi çağırdı cennete. Şehidin sonra, evinde ölenin ise önce çağrılışına şaşıran adam, `olamaz` dedi, önce şehid olanı çağırmak gerekirdi, sonra evinde ölene sıra gelmeliydi. Ama böyle olmadı. Bu rüya Rahmani değil şeytani olsa gerektir. ADAM doğruca Efendimiz (sas)`e gelip rüyasını aynen anlattı. Efendimiz (sas) ise: – Buna şaşırıyor musunuz? ŞAŞIRACAK bir şey yok, diyerek şöyle yorum yaptı: – Evinde ölen adam, şehidden bir sene sonra ölmedi mi? ŞEHİDDEN sonra yaşadığı bir sene içinde namaz kılmadı mı, bütün ibadetlerini yapmadı mı, hayır hasenatını sürdürmedi mi? Halbuki bir sene önce ölmüş olan şehid bunların hiçbirini yapamıyor, hepsinden de mahrum bulunuyordu. İşte bir sene daha fazla yaşayan adamı şehidden önce cennete aldıran şey, yapmış olduğu fazla ibadetleri, sevapları, iyilik ve hizmetleridir. Yani yaşayan kazanır, asla kaybetmez. Demek ki ölmektense yaşamak hayırlıdır. Sıkıntılı olsa da, zahmetli bulunsa da. Çünkü yaşayan ibadetini yapar, ölen ise yapamaz. İbadeti çok yapan elbette az yapanla eşit değildir Allah indinde. Fazla ibadetinin ona kazandırdığı bir özelliği olacaktır mutlaka.
zaman
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
Yani yaşayan kazanır, asla kaybetmez. Demek ki ölmektense yaşamak hayırlıdır. Sıkıntılı olsa da, zahmetli bulunsa da. Çünkü yaşayan ibadetini yapar, ölen ise yapamaz. İbadeti çok yapan elbette az yapanla eşit değildir Allah indinde. Fazla ibadetinin ona kazandırdığı bir özelliği olacaktır mutlaka.
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
Evinde ölen adam, şehidden bir sene sonra ölmedi mi? ŞEHİDDEN sonra yaşadığı bir sene içinde namaz kılmadı mı, bütün ibadetlerini yapmadı mı, hayır hasenatını sürdürmedi mi? Halbuki bir sene önce ölmüş olan şehid bunların hiçbirini yapamıyor, hepsinden de mahrum bulunuyordu. İşte bir sene daha fazla yaşayan adamı şehidden önce cennete aldıran şey, yapmış olduğu fazla ibadetleri, sevapları, iyilik ve hizmetleridir. Yani yaşayan kazanır, asla kaybetmez. Demek ki ölmektense yaşamak hayırlıdır. Sıkıntılı olsa da, zahmetli bulunsa da. Çünkü yaşayan ibadetini yapar, ölen ise yapamaz. İbadeti çok yapan elbette az yapanla eşit değildir ALLAH indinde. Fazla ibadetinin ona kazandırdığı bir özelliği olacaktır mutlaka.
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Allah cc razı olsun
 

yak sultanım

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Haz 2009
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
hep düşündüğüm bi konuydu cok kafama takılıyordu tugba teşekkürler bizi aydınlattıgın için allah razı olsun...
 

yak sultanım

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Haz 2009
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
hep düşündüğüm bi konuydu cok kafama takılıyordu tugba teşekkürler bizi aydınlattıgın için allah razı olsun...
 
C

ceylin2009

Rabbim bizlere ne hayrliysa onu versin insallah...

Emegine Saglik cok güzel bi paylasim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt