Semerkan Tv, ilk yılını tamamlayınca, Bilal Yâsir Eroğlu bu bir yılın muhasebesini yaptı bizlere.
Semerkand Tv, 2010 yılının 29 Mayıs’ında “gönüllerin fethi” sloganıyla çıkmıştı yola. Türkiye’nin ilk HD alt yapıya sahip televizyonu da olan Semerkand Tv, girdiği sektörün kurallarına uymak zorundalığına inanmamıştı tüm on yargılara rağmen.
Televizyonculuğun da bir âdâbı var. Zaten televizyon, kendisi gavurca. Bu sebepten Semerkand “televizyon” ismini kabul etmiyor, yerine (zarûri olarak) tv’yi kullanırken, “tivi” diye değil, “teve” diye zikredilmeyi esas alıyor.
Ne demiştik? Bir gavur icadı olan televizyon, yalnız makina olarak değil sistem olarak da Avrupa endeksli. Yani bu demek ki; makinayı Müslümanlar satın alınca, televizyon’da Müslümanlaşmıyor. Sektör; reklamıyla, yayıncılığıyla, tekniğiyle vesair tüm teamülünde Avrupa sistemine biat etmek zorunda.
Müslümanca televizyonculuk da ne?!
İşte tam da bu önyargılarla, hatta önyargıdan öte geçmişte yaşanmış tüm tecrübelerin gerçekliğiyle, yayınına “Müslümanca” ve “dervişce” bir cesaretle başlamıştı Semerkand Tv. Tv; yayın özgürlüğünün tüm sınırlarını şeriatla kimilerine göre “daraltmış”, kimilerine göre gerçekten gür olan özünün bereketiyle özgürleştirmişti bile. Saat 23:00’da yayına vereceği entellektüel içerikli programı, “Yatsıdan Sonra” diye duyurmaya, yani Müslüman olmaya utanmayan bir tv kısacası.
Tv’nin kırmızı çizgileri, şeriatın kurallarından ibâret. Yani bu da demek ki, Semerkand Tv 24 saat kayıt ve canlı yayınlar yaptığı on beş aydan beri, henüz bir kadının saçının telini bile göstermedi izleyici kitlesine. İlginç değil mi, inanılası bile değil. Ama Türk televizyonculuğunda böyle bir baba yiğitliği ilk defa yapabilmesi suretiyle, ilerde de mutlaka hayırla anılacaktır Semerkand Tv. Semerkand Tv, ilahi, kaside, ağıt vb. hiç bir yayınında def ve ney hârici, âlimlerin “haram çalgı” diye nitelendirdiği çalgıları kullanmadı. Bu da başlı başına, apayrı bir takdir mevzusu. (GYY'nin notu: Bu konuda habercimize katılamıyoruz. Ömer Karaoğlu'na, Taner Yüncüoğlu'na, Mustafa Demirci'ye ekranlarını kapatan bu uygulamayı takdir etmemiz mümkün değil, ama kendi tercihlerini yasaklamaya da hakkımız yok elbet)
Reklam almayan tv
Hiç bir bankadan, mânevi değerlerimizle uyuşmayan hiçbir firmadan, kadının öge olarak kullanıldığı hiçbir reklam, Semerkand ekranında boy gösteremedi. Bunun mâlî bedeli ciddi rakamlara da ulaşsa, biliyoruz ki, “kaybetmek güzeldir Allah yolunda.”
Semerkand Tv; ekibini medyanın alışılmış televizyoncularından transferle oluşturmak yerine, Müslümanca televizyonculuk derdi olan bir ekip yetiştirmenin gayreti içerisinde. Tabi ki sıfırdan oluşan bu ekiple, dört dörtlük profesyonel bir televizyonculuk beklemek haksızlık olur. Ancak, kurulduğu günden beri teknik anlamda da hiç geriye gitmemiş, daima kendisini geliştirerek biz izleyicilerinin beğenisini almıştır Semerkand Tv. On beş aylık süre zarfında büyük ilerleme gösteren Semerkand Tv, inanıyoruz ki çok kısa bir süre içerisinde kendisine münhâsır kulvarında daha da ilerleyecek, daha profesyonel işlere imza atabilecektir.
Ramazan’da Semerkand Tv
Semerkand Tv, bu sene Ramazan yayın akışında da geçen seneye ve bir çok televizyon kanalına nazaran oldukça başarılı. Çengelköy sırtlarından boğaza nâzır açık hava sahur ve iftar programlarıyla, ciddi bir kitleyi bu vakitlerde ekranlarına kilitliyor.
Serdar Tuncer, sahurda “Sahur Meclisi” programıyla, meşhur sanatçı ve naat-ı şerif şairi Dursun Ali Erzincanlı ‘İftardan Önce’ programıyla Semerkand Tv’de; Emin Işık, Ebubekir Sifil, Mehmet Emin Ay, Ömer Tuğrul İnançer, Ahmet Taşgetiren, Yusuf Kaplan, Ertuğrul Erkişi gibi ilim, kültür ve sanat dünyamızın önemli konuklarınıekranla buşuşturmaya devam ediyor.
Öğlen saatlerinde ise bir çok kadını uyuşturan, asimile eden, fuzuli ve hatta ötesinde kerih amellerle meşgul eden kadın programlarına alternatif olarak Neclâ Nazır’ın sunduğu “Hanımlar Buyrun” programıyla, “televizyon izlemekten daha önemli işi olmayan hanımların” giyim, mutfak, komşu ilişkileri, aile geçimi gibi gündeminde olan tüm konuları, uzmanlarıyla, İslâmi bir âile saadeti ışığında yatırıyor masaya.
Müslümanca eğlenceye örnek; klasik eğlence oyunu “Meddah”, hayata dair güncel konuları akademisyen konuklarıyla ele alan İbrahim Baran’ın hazırlayıp sunduğu “Hayata Düşülen Notlar”, Mükerrem Mete’nin sunduğu köprüden önce bilinmesi gereken sloganlı “Köprüden Önce” ve televizyonun kaliteli yapımlarının başını çeken, bölüm bölüm belgesel halinde merhum Abdülhakim Erol hazretlerinin sûfileri tarafından anlatıldığı “Kasrik’ten Geçenler” tavsiyelerimiz arasında.
Kürtçe ve Arapça programlara da yer veren Semerkand Tv’nin zikrettiklerimiz dışında oldukça kalabalık bir yayın kuşağı var. İyisi mi sizleri Semerkand Tv izlemeye davet ederek, takdiri de size bırakıyoruz.
kaynak: dunyabizim