.
SANA SEVGİLİ…
Nurunla dünyamızı aydınlatmana
O kadar ihtiyacımız var ki..
Şu karanlık da ışığınla yol almamıza
O kadar ihtiyacımız var ki…
Anlatmaya kalksam;
Ne kelimeler yeter…Nede ben…
Bir görsen halimizi;
Sana olan susuzluğumuzuaçlığımızıbiçareliğimizi…
Belki de görüyorsun üzülüyorsun bizler için…!
Üzgünüz Rasulallah çok üzgün…
Seni mahcup ettiğim için..
Layık olamadığımız için..
Kırılan dişin için..
Ayağına batan dikenler için..
Sırtına konan işkembe için..
Sana atılan taşlar için..
Her şeye rağman bizi sevdiğin için…
Her şeye rağmen bizi görmek istediğin için..
Her şey için üzgünüz…
Bu mahcuplukla seni düşünmeye de çekiniyoruz bazen..
Seni o kadar çok seviyoruz ki halbuki..
Seni o kadar çok seviyoruz ki Rasulallah;
Çıkmazlara giriyoruz çoğu zaman
Nasıl bu çıkmazları geçebiliriz diyoruz bazen..
Bir salavat ve sen…
Çözülen düğümler..
Senin yolun senin rehberliğinde gidiyoruz.
Sonucunun bilemesek bile
Yoluna adım attıysak eğer
Huzur kaplamaya başlıyor en güzelinden..
Ama şimdi öyle bir çıkmazdayız ki
Sana arzedemeyiz bunu asla..
Dalmışız gafletin bağına
Unutuyoruz..kayboluyoruz…
Bilerek ya da bilmeyerek..
Yanlışlara dalıyoruz..
Nasıl itiraf edelim ki sana!
Namazlarımızdan çaldığımızı
Sadaka olarak bir tebessümü bile esirgediğimizi
Selamı senin gibi vermeye bile üşendiğimizi
Ve daha neleri…
Ne diyebilirizki..
Ama ümmetin kayboluyor Rasulallah
Ne olur gel desek..
Bir kere olsun aramızda olduğunu hissetsek
Seni hissederek titresek..
Belki o zaman kendimize gelirmiyiz?
Sana layık olurmuyuz…
Ne olurdu senle mamur olsaydık da
Dünyayla harap olsaydık..
Gamıydı ki sanki..
Sen olduktan sonra..
Senin vuslatından sonra..
Zira biz seni hep bilmekdeyiz aslında
Ne olur bizi görde
Senden susuz bırakma..
Senden aç bırakma..
Senden biçare bırakma..
Bizi bizle bırakma..
Bizi sensiz bırakma..
Seni çok seviyoruz oysa…
SANA SEVGİLİ…
Nurunla dünyamızı aydınlatmana
O kadar ihtiyacımız var ki..
Şu karanlık da ışığınla yol almamıza
O kadar ihtiyacımız var ki…
Anlatmaya kalksam;
Ne kelimeler yeter…Nede ben…
Bir görsen halimizi;
Sana olan susuzluğumuzuaçlığımızıbiçareliğimizi…
Belki de görüyorsun üzülüyorsun bizler için…!
Üzgünüz Rasulallah çok üzgün…
Seni mahcup ettiğim için..
Layık olamadığımız için..
Kırılan dişin için..
Ayağına batan dikenler için..
Sırtına konan işkembe için..
Sana atılan taşlar için..
Her şeye rağman bizi sevdiğin için…
Her şeye rağmen bizi görmek istediğin için..
Her şey için üzgünüz…
Bu mahcuplukla seni düşünmeye de çekiniyoruz bazen..
Seni o kadar çok seviyoruz ki halbuki..
Seni o kadar çok seviyoruz ki Rasulallah;
Çıkmazlara giriyoruz çoğu zaman
Nasıl bu çıkmazları geçebiliriz diyoruz bazen..
Bir salavat ve sen…
Çözülen düğümler..
Senin yolun senin rehberliğinde gidiyoruz.
Sonucunun bilemesek bile
Yoluna adım attıysak eğer
Huzur kaplamaya başlıyor en güzelinden..
Ama şimdi öyle bir çıkmazdayız ki
Sana arzedemeyiz bunu asla..
Dalmışız gafletin bağına
Unutuyoruz..kayboluyoruz…
Bilerek ya da bilmeyerek..
Yanlışlara dalıyoruz..
Nasıl itiraf edelim ki sana!
Namazlarımızdan çaldığımızı
Sadaka olarak bir tebessümü bile esirgediğimizi
Selamı senin gibi vermeye bile üşendiğimizi
Ve daha neleri…
Ne diyebilirizki..
Ama ümmetin kayboluyor Rasulallah
Ne olur gel desek..
Bir kere olsun aramızda olduğunu hissetsek
Seni hissederek titresek..
Belki o zaman kendimize gelirmiyiz?
Sana layık olurmuyuz…
Ne olurdu senle mamur olsaydık da
Dünyayla harap olsaydık..
Gamıydı ki sanki..
Sen olduktan sonra..
Senin vuslatından sonra..
Zira biz seni hep bilmekdeyiz aslında
Ne olur bizi görde
Senden susuz bırakma..
Senden aç bırakma..
Senden biçare bırakma..
Bizi bizle bırakma..
Bizi sensiz bırakma..
Seni çok seviyoruz oysa…