GizliOzne
Kayıtlı Kullanıcı
Bu Sakıncalı Neşe Niye
Aynı anda kaç hayat yaşıyoruz Allah'ım aynı anda kaç hayata koşuyoruz bir yıla kaç yıl sığdırıyoruz
bir ömürde kaç yılı ıskalıyoruz bir günde kaç hayat düşüyor gökten kollarımıza yerin kıvrımlarında kaç hayatı kovalıyoruz
bunları yaparken kaç hayatı terk ediyoruz hiç bir ayrılık niye üzmüyor artık beni hiç bir acı niye dokunmuyor yorgun yanlarıma niye her yaprak kımıldamasına eşlik etmek bu kadar çok yoruyor her güneş ışıltısı niye amansızca kışkırtıyor
suça meyyal cüretkârlığımı geçmiş sevdalarımı hangi şehirde unuttum Allah'ım meful aşkların nöbeti hangi şehirde tutuyorum niye üzülmüyorum kaybettiklerime niye sevindirmiyor beni, hayatın şuh vaatleri korkularım nereye kayboldu benim tedbirli olmayı ne zaman unuttum bu bıçkın fikirler hangi dağda girdi aklıma bu acımasız güzellikleri ne zaman aldım koynuma koynumda beslenen gazap kimden kaldı geriye yaprakları soyulmuş güllerin tomurcuğu
niye görülecek hesapların parolası oluyor hep gözlerime yerleşen tefekkür kimin anısını besliyor yenilgiyi niye unuttum Allah'ım zafer niye heyecanlandırmıyor beni eskiden hatırlamaktan korktuğum her şeyi niye unutmak istemiyorum artık
hatırasıyla dizlerimi büken kederli sevdalar niye yalnızca uçuk gülüşler kondurur hale geldi dudaklarıma
hatırlarımdan bile niye korkmaz oldum hatıralarından korkmayan kullarının akıbetini kimden sorayım aşk bestelerine isyankâr bir güfte yazdıran biçimsiz bir gerilla yürüyüşü mü başlıyor Allah'ım.....
Aynı anda kaç hayat yaşıyorum aynı anda kaç hayata koşuyorum kaç hayatı taammüden terk ettim bugüne kadar
hiç bir ayrılık niye üzmüyor beni ayrılıklarla sevinen direkleri ne zaman çattım ben çadırıma hiç bir acı niye dokunmuyor delikanlı yanlarıma niye her yaprak kımıldaması her güneş ışıltısı amaçsızca sokaklara döküyor bileklerimin sızısını
belimdeki gümüş renkli kurşun kalemi ne zaman kuşandığımı bile hatırlamıyorum bu neşe gömlek cebimde taşıdığım resmin hangi bakışına vuruldu bu keyif, hangi sözlerin dillendirdiği şiirin hangi satırıyla ayartıldı ayrılığın bile bir yaprak esintisi kadar kıpırdatamadığı bu gönlü ne yapayım ben şimdi aşkın meçhul olduğu zamanlardan ibaret bu hayatla
nereye gideyim neresi vatan olur bana kaldığım neresi yurt olur gittiğim nereye ülkem diyebilirim..
Ayrılıklar niye neşe oldu bana?
aşk niye isyan oldu?
acılarımın sevince döndüğü bugünün adı ne?
ayakta ölmenin sırrını kulağıma fısıldayan gökyüzünün maviliği hangi sakıncalı fikrimin meskeni olacak Allah'ım!
Aynı anda kaç hayat yaşıyoruz Allah'ım aynı anda kaç hayata koşuyoruz bir yıla kaç yıl sığdırıyoruz
bir ömürde kaç yılı ıskalıyoruz bir günde kaç hayat düşüyor gökten kollarımıza yerin kıvrımlarında kaç hayatı kovalıyoruz
bunları yaparken kaç hayatı terk ediyoruz hiç bir ayrılık niye üzmüyor artık beni hiç bir acı niye dokunmuyor yorgun yanlarıma niye her yaprak kımıldamasına eşlik etmek bu kadar çok yoruyor her güneş ışıltısı niye amansızca kışkırtıyor
suça meyyal cüretkârlığımı geçmiş sevdalarımı hangi şehirde unuttum Allah'ım meful aşkların nöbeti hangi şehirde tutuyorum niye üzülmüyorum kaybettiklerime niye sevindirmiyor beni, hayatın şuh vaatleri korkularım nereye kayboldu benim tedbirli olmayı ne zaman unuttum bu bıçkın fikirler hangi dağda girdi aklıma bu acımasız güzellikleri ne zaman aldım koynuma koynumda beslenen gazap kimden kaldı geriye yaprakları soyulmuş güllerin tomurcuğu
niye görülecek hesapların parolası oluyor hep gözlerime yerleşen tefekkür kimin anısını besliyor yenilgiyi niye unuttum Allah'ım zafer niye heyecanlandırmıyor beni eskiden hatırlamaktan korktuğum her şeyi niye unutmak istemiyorum artık
hatırasıyla dizlerimi büken kederli sevdalar niye yalnızca uçuk gülüşler kondurur hale geldi dudaklarıma
hatırlarımdan bile niye korkmaz oldum hatıralarından korkmayan kullarının akıbetini kimden sorayım aşk bestelerine isyankâr bir güfte yazdıran biçimsiz bir gerilla yürüyüşü mü başlıyor Allah'ım.....
Aynı anda kaç hayat yaşıyorum aynı anda kaç hayata koşuyorum kaç hayatı taammüden terk ettim bugüne kadar
hiç bir ayrılık niye üzmüyor beni ayrılıklarla sevinen direkleri ne zaman çattım ben çadırıma hiç bir acı niye dokunmuyor delikanlı yanlarıma niye her yaprak kımıldaması her güneş ışıltısı amaçsızca sokaklara döküyor bileklerimin sızısını
belimdeki gümüş renkli kurşun kalemi ne zaman kuşandığımı bile hatırlamıyorum bu neşe gömlek cebimde taşıdığım resmin hangi bakışına vuruldu bu keyif, hangi sözlerin dillendirdiği şiirin hangi satırıyla ayartıldı ayrılığın bile bir yaprak esintisi kadar kıpırdatamadığı bu gönlü ne yapayım ben şimdi aşkın meçhul olduğu zamanlardan ibaret bu hayatla
nereye gideyim neresi vatan olur bana kaldığım neresi yurt olur gittiğim nereye ülkem diyebilirim..
Ayrılıklar niye neşe oldu bana?
aşk niye isyan oldu?
acılarımın sevince döndüğü bugünün adı ne?
ayakta ölmenin sırrını kulağıma fısıldayan gökyüzünün maviliği hangi sakıncalı fikrimin meskeni olacak Allah'ım!