Bu Güzel Sözleri Duymadınız!
İhlas ile Mevla'sını bulmayan, iflas ile belasını bulur!
Gökten düşenin parçası bulunur belki, gönülden düşenin asla!
Şükür ziynetini takınan, küfür zilletine takılmaz!
Gururunun amiri olan, kırdığı onurları tamir edemez!
Hayanın gölgesinde barınmayan,riyanın bölgesine intikal eder!
İnsanın süsü, şehvet dürtüsünden arınmaktır
Dinden tavize, bizden vize yoktur!
Mevla'ya has olmayan gönül, Leyla'ya paspas olur!
Dünyevi korkulardan arınmadan, kalpteki tortular atılmaz!
Gönlünü ihlasla nikahlamadan, şeytanın şerrini boşayamazsın!
Hayatın şamarını, küçükken şımartılanlar yerler!
O'ndan başka sırdaş yeğleyeni, O'ndan başka dostu olmayan neylesin?
YARAB! Kur'an'la barışmadan, bizi ölümle tanıştırma!
Bu dinin estiği yüreklerde, kinin eseri olamaz!
İnsanlığı solanın, hayvanlığı yeşerir!
Bulaşmışsan yalan virüsüne, gönül revirinde muayene olmalısın!
Vefası olmayanın, hayası kimin umurunda
Gururun diz çökmezse, gönlünde şafak sökmez!
Kıldan ince yolunda, kulların nicedir YARAB!
Ruhunu kaybedenin, hiç yüzüne nur gelir mi?
Sireti kirlenenin, sureti güzelleşir mi?
Maziye hazla bakman için, namaza nazlanma!
Şuurdan doğan dert, gururdan doğan dertsizlikten evladır!
Şu alemde süren dolmadan, kaybettiren güruhtan olma!
Camdaki lekeleri silebilirsin, peki ya candaki lekeleri?
Yüreğinde fenerleri söndürme ki, gönül gözlerine karanlık çökmesin!
Gönlünü kabe yaparak kıymetlenirsin, harabe yaparak değil!
İnsanlığın manevi filizlerini, maddi krizlerce soldurdular!
Bana "çağdışı" diyorlarmış Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da, içinde mi boğulayım?
Hayattan boş gitmemek için, kendinize hoş gelin!
Bir kere yaşanan elvedalar, geride bin kere yaşlanan gözler bırakır
Yığınlardan farkın yoksa, istikametinden çarkın çoktur!
İşini hayvanlar gibi ciddi yapan, ipini insanların ellerine bırakmaz!
Ezelde yaratılan güzelliğin bedelini, ecelden önce mahşer hesabına yatırın!
Bu zamanda farklılık konuşmadan, haklılık zor kazanılıyor!
Sığınacağın limanın yoksa, güveneceğin imanın da mı yok?
Pusulası Kur'an olanın, rotası hüsran olamaz!
İhtimal vermeyen, ihmal eder!
Fİkre yatırım yapanlar, zikren fakir düşmez ki
TALHA POYRAZ
Ölüm uyanırken sana, bak güneş son merhabada;
Dur de artık bu isyana, huzur nefse elvedada!!!
Hayat oyununda ikincilik yoktur, şampiyon nefsin ise
Nereden bilirdim gidişinle ardından,
Tutuşacaktı elim,ayağım,dilim?
Ayrılık okları çıkıvermiş yayından,
Her an vurulmaya hazır ol kalbim
Samimiyet harmanında "bir tane" olmak, muhabbet ormanında deli divane olmaktan evladır!
"Beni güzel bilirsen, öyle bulursun karşında!"
Diyor Mevlam lakin kul hakkı, kampanya dışında!
Sakın hayalin kararmasın! O karanlık, güneşin aydınlığını bile mağlup eder azizim!
Var mısın yiğidim, dikenli nefisle harbe?
Varmasın artık okları, iman zırhlı kalbe!
Hoyrat gölgelerin değil, hayat güneşinin peşinden koş!
Kutlarlar putlarıyla ve kutsarlar adamlığı yılbaşı;
Ekrandaki rezalet seliyle, yıkılır namus barajı!
Haramların bir yürekte yaptığı tahribatı, yüz harami bir bağ dolusu çiçekte yapamaz!
Kasırgalardan sağ kurtulabilen insan, gönül fırtınalarıyla can verebilir
Baykuşların güneşi tarif ettiği bir yerde, sinelerdeki kışlar bitmez!
Gönlüm buğulu cam; beynimse çiğ henüz, ham
Kulunum,kurbanınım RABBİM! Sen varken, ne gam!
DÖKÜLÜN ŞUUR ELEĞİNDEN VE EDEPLE BÜKÜLÜN;
GÖNÜLLERE NAKŞETMEK İÇİN,KENDİNİZDEN SÖKÜLÜN!
Söyleyin bana! Secdeye gitmeyen insan, vecde nasıl gelsin?
Dilinde nifak olanın, nefsiyle ittifakı vardır!
Ölümden ibreti olmayanın, Kur'an'a cüreti garip karşılanmamalı
Haya derinizi, riya kiriyle lekelemeyiniz!
Nice adreste deva ararken, heva heveste davayı kaybettiler!!!
İnsanın çapını, söylediği lafı belirler
TALHA POYRAZ
Ø Secdelerde alın teri dökülmeden, nefsin bileği bükülemez!
Ø Kibirle örülen kalble, hakikat görülemez!
Ø Akıl antenlerini batıla döndüren, gönül ekranında görüntüyü söndürür!
Ø Cihanı alkışlarla dolduranlar, Mizan’ı yokuşlarla donatılmış bulacaklar…
Ø Aklı selim olmadan, aklın bilimle taşsa ne faydadır?
Ø Vesveseye kapılmayan, kimseye çarpılmaz!
Ø Ey gurura secde çakan nefsinin piyonu
Bu rezalet böyle gitmez,bitir bu oyunu!
Ø “Bana değmeyen yılan bin yaşasın!”, buna kanma;
Nefsin, kalbi sokmadan yaşadığına aldanma!
Ø YARADAN’ı unutturuyorsa eğer bir nimet,
Sakla da yarın cehennemde kendine ikram et!
Ø Dünkü günahların, yarınki çaresizliğinin tohumlarıdır!
Ø Hayat dediğin, ALLAH için değilse;
Ne çıkar, kainat önünde eğilse!
Ø Gönül hanelerine bir ayeti misafir etmediler de, binlerce şirreti musallat ettiler!
Ø Yüreğini HAKK’la doldur ki, imanını paklayasın…
Ø Gaflet tülünü özümden defetmeden, neyleyim gözüme hoş gelen dünya gülünü!
Ø Birazcık iz’an göstermeyen, yarın Mizan’da nasıl kurtulsun?
Ø Hayra yoramayan, fazla yorulur!
Ø Alnın secdeyle barışmadan, gayretinle gafletin ayrışmaz!
Ø Manevi dalın meyvesi, maddiyatın balından tatlıdır!
Ø Hayatın piyangosunu kollayana, haya en büyük fırsattır;
Ayağını denk almayan gönül,ayarsız,dengesiz ve fesattır!
TALHA POYRAZ
Menfaatine gelince atılgan ve hevesli, ibadetine gelince unutkan ve geri vitesli zihniyetin akan kanından şüphe ederim!
Ey YARADAN yolunda sürekli açık veren nefsim! Bari aradan bir sürelik çıkıver!
Ömür yollarına serilen nimetler, O'nun kullarına karşı kibir motifiyle sergilenemez!
Gözlerine haya çalmayan, sözleriyle nicelerinin hayatlarını çalar!
Bir ceylan iştahla yemeğini yerken bile tedbiri sırtlana bırakmazken; nasıl oluyor da bir insan şehveti söz konusuyken tüm takdiri şeytana salıveriyor? Ey ürkek dediğin ceylan kadar olamayan korkak insan! Hayret bile firarda!!!
Başkasını haklı, kendini saklı göstermek Yürek fatihlerinin karı!
Gözünü vicdanıyla uzlaştırmayan, gönlünü yozlaştırır!
Şuurdan doğan dert, gururdan doğan dertsizlikten evladır!
Ne insanlar var ki; sözünü süsleyip püsleyip "ALLAH!" derken bile, gözünü reklamdan ayırmaz!
Prensibi olmayan insan, gönüllerin prensi olabilir mi?
İkiyüzlülük markası, çağımızda yüzsüzlüğün daniskası!
KALBE FANİ AŞKLAR HARAM OLMALI Kİ, GÖNÜL YARALARI BURAM BURAM TÜTMESİN!
O'na vefasızlık edip yar olmayan, sonsuz cefalara düçar olur!
Canlı putların menfaat kumarına, tabutların hakikat şamarı son verir!
TALHA POYRAZ
İhlas ile Mevla'sını bulmayan, iflas ile belasını bulur!
Gökten düşenin parçası bulunur belki, gönülden düşenin asla!
Şükür ziynetini takınan, küfür zilletine takılmaz!
Gururunun amiri olan, kırdığı onurları tamir edemez!
Hayanın gölgesinde barınmayan,riyanın bölgesine intikal eder!
İnsanın süsü, şehvet dürtüsünden arınmaktır
Dinden tavize, bizden vize yoktur!
Mevla'ya has olmayan gönül, Leyla'ya paspas olur!
Dünyevi korkulardan arınmadan, kalpteki tortular atılmaz!
Gönlünü ihlasla nikahlamadan, şeytanın şerrini boşayamazsın!
Hayatın şamarını, küçükken şımartılanlar yerler!
O'ndan başka sırdaş yeğleyeni, O'ndan başka dostu olmayan neylesin?
YARAB! Kur'an'la barışmadan, bizi ölümle tanıştırma!
Bu dinin estiği yüreklerde, kinin eseri olamaz!
İnsanlığı solanın, hayvanlığı yeşerir!
Bulaşmışsan yalan virüsüne, gönül revirinde muayene olmalısın!
Vefası olmayanın, hayası kimin umurunda
Gururun diz çökmezse, gönlünde şafak sökmez!
Kıldan ince yolunda, kulların nicedir YARAB!
Ruhunu kaybedenin, hiç yüzüne nur gelir mi?
Sireti kirlenenin, sureti güzelleşir mi?
Maziye hazla bakman için, namaza nazlanma!
Şuurdan doğan dert, gururdan doğan dertsizlikten evladır!
Şu alemde süren dolmadan, kaybettiren güruhtan olma!
Camdaki lekeleri silebilirsin, peki ya candaki lekeleri?
Yüreğinde fenerleri söndürme ki, gönül gözlerine karanlık çökmesin!
Gönlünü kabe yaparak kıymetlenirsin, harabe yaparak değil!
İnsanlığın manevi filizlerini, maddi krizlerce soldurdular!
Bana "çağdışı" diyorlarmış Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da, içinde mi boğulayım?
Hayattan boş gitmemek için, kendinize hoş gelin!
Bir kere yaşanan elvedalar, geride bin kere yaşlanan gözler bırakır
Yığınlardan farkın yoksa, istikametinden çarkın çoktur!
İşini hayvanlar gibi ciddi yapan, ipini insanların ellerine bırakmaz!
Ezelde yaratılan güzelliğin bedelini, ecelden önce mahşer hesabına yatırın!
Bu zamanda farklılık konuşmadan, haklılık zor kazanılıyor!
Sığınacağın limanın yoksa, güveneceğin imanın da mı yok?
Pusulası Kur'an olanın, rotası hüsran olamaz!
İhtimal vermeyen, ihmal eder!
Fİkre yatırım yapanlar, zikren fakir düşmez ki
TALHA POYRAZ
Ölüm uyanırken sana, bak güneş son merhabada;
Dur de artık bu isyana, huzur nefse elvedada!!!
Hayat oyununda ikincilik yoktur, şampiyon nefsin ise
Nereden bilirdim gidişinle ardından,
Tutuşacaktı elim,ayağım,dilim?
Ayrılık okları çıkıvermiş yayından,
Her an vurulmaya hazır ol kalbim
Samimiyet harmanında "bir tane" olmak, muhabbet ormanında deli divane olmaktan evladır!
"Beni güzel bilirsen, öyle bulursun karşında!"
Diyor Mevlam lakin kul hakkı, kampanya dışında!
Sakın hayalin kararmasın! O karanlık, güneşin aydınlığını bile mağlup eder azizim!
Var mısın yiğidim, dikenli nefisle harbe?
Varmasın artık okları, iman zırhlı kalbe!
Hoyrat gölgelerin değil, hayat güneşinin peşinden koş!
Kutlarlar putlarıyla ve kutsarlar adamlığı yılbaşı;
Ekrandaki rezalet seliyle, yıkılır namus barajı!
Haramların bir yürekte yaptığı tahribatı, yüz harami bir bağ dolusu çiçekte yapamaz!
Kasırgalardan sağ kurtulabilen insan, gönül fırtınalarıyla can verebilir
Baykuşların güneşi tarif ettiği bir yerde, sinelerdeki kışlar bitmez!
Gönlüm buğulu cam; beynimse çiğ henüz, ham
Kulunum,kurbanınım RABBİM! Sen varken, ne gam!
DÖKÜLÜN ŞUUR ELEĞİNDEN VE EDEPLE BÜKÜLÜN;
GÖNÜLLERE NAKŞETMEK İÇİN,KENDİNİZDEN SÖKÜLÜN!
Söyleyin bana! Secdeye gitmeyen insan, vecde nasıl gelsin?
Dilinde nifak olanın, nefsiyle ittifakı vardır!
Ölümden ibreti olmayanın, Kur'an'a cüreti garip karşılanmamalı
Haya derinizi, riya kiriyle lekelemeyiniz!
Nice adreste deva ararken, heva heveste davayı kaybettiler!!!
İnsanın çapını, söylediği lafı belirler
TALHA POYRAZ
Ø Secdelerde alın teri dökülmeden, nefsin bileği bükülemez!
Ø Kibirle örülen kalble, hakikat görülemez!
Ø Akıl antenlerini batıla döndüren, gönül ekranında görüntüyü söndürür!
Ø Cihanı alkışlarla dolduranlar, Mizan’ı yokuşlarla donatılmış bulacaklar…
Ø Aklı selim olmadan, aklın bilimle taşsa ne faydadır?
Ø Vesveseye kapılmayan, kimseye çarpılmaz!
Ø Ey gurura secde çakan nefsinin piyonu
Bu rezalet böyle gitmez,bitir bu oyunu!
Ø “Bana değmeyen yılan bin yaşasın!”, buna kanma;
Nefsin, kalbi sokmadan yaşadığına aldanma!
Ø YARADAN’ı unutturuyorsa eğer bir nimet,
Sakla da yarın cehennemde kendine ikram et!
Ø Dünkü günahların, yarınki çaresizliğinin tohumlarıdır!
Ø Hayat dediğin, ALLAH için değilse;
Ne çıkar, kainat önünde eğilse!
Ø Gönül hanelerine bir ayeti misafir etmediler de, binlerce şirreti musallat ettiler!
Ø Yüreğini HAKK’la doldur ki, imanını paklayasın…
Ø Gaflet tülünü özümden defetmeden, neyleyim gözüme hoş gelen dünya gülünü!
Ø Birazcık iz’an göstermeyen, yarın Mizan’da nasıl kurtulsun?
Ø Hayra yoramayan, fazla yorulur!
Ø Alnın secdeyle barışmadan, gayretinle gafletin ayrışmaz!
Ø Manevi dalın meyvesi, maddiyatın balından tatlıdır!
Ø Hayatın piyangosunu kollayana, haya en büyük fırsattır;
Ayağını denk almayan gönül,ayarsız,dengesiz ve fesattır!
TALHA POYRAZ
Menfaatine gelince atılgan ve hevesli, ibadetine gelince unutkan ve geri vitesli zihniyetin akan kanından şüphe ederim!
Ey YARADAN yolunda sürekli açık veren nefsim! Bari aradan bir sürelik çıkıver!
Ömür yollarına serilen nimetler, O'nun kullarına karşı kibir motifiyle sergilenemez!
Gözlerine haya çalmayan, sözleriyle nicelerinin hayatlarını çalar!
Bir ceylan iştahla yemeğini yerken bile tedbiri sırtlana bırakmazken; nasıl oluyor da bir insan şehveti söz konusuyken tüm takdiri şeytana salıveriyor? Ey ürkek dediğin ceylan kadar olamayan korkak insan! Hayret bile firarda!!!
Başkasını haklı, kendini saklı göstermek Yürek fatihlerinin karı!
Gözünü vicdanıyla uzlaştırmayan, gönlünü yozlaştırır!
Şuurdan doğan dert, gururdan doğan dertsizlikten evladır!
Ne insanlar var ki; sözünü süsleyip püsleyip "ALLAH!" derken bile, gözünü reklamdan ayırmaz!
Prensibi olmayan insan, gönüllerin prensi olabilir mi?
İkiyüzlülük markası, çağımızda yüzsüzlüğün daniskası!
KALBE FANİ AŞKLAR HARAM OLMALI Kİ, GÖNÜL YARALARI BURAM BURAM TÜTMESİN!
O'na vefasızlık edip yar olmayan, sonsuz cefalara düçar olur!
Canlı putların menfaat kumarına, tabutların hakikat şamarı son verir!
TALHA POYRAZ