Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bu geceye Regaip Gecesi İsmini Melekler vermişlerdir (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Recep Ayı'nın İlk Cuma Gecesine Regaip Gecesi Denilir. Bu geceye Regaip Gecesi İsmini Melekler vermişlerdir...[/FONT]
Receb büyük bir aydır.






ALLAH,bu ayda hasenatı kat kat eder.


Receb ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur.


7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır.


8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır.


On gün oruç tutana, ALLAH istediğini verir.


15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der.


Receb ayında ALLAH,ü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da,


Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti.


[Taberânî]




tesbihyesil.jpg



Regâib, arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. "Reğa-be", kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb" kelimesi ise, "reğabe"'den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, "reğîbe"dir. "Reğîbe"nin çoğulu da "reğâib" dir. Kelime olarak "Regâib"in aslı budur.

tesbihturuncu.jpg
Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir
.
Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. ALLAH,ü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar> yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.

Peygamberimiz (a.s.m)’ ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ayReceb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.

Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek... Sabbe, Arapçada dökmek demek... Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten... Receb-ül esabb; ALLAH,'ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir.

tesbihh.jpg
Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır.
Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa'ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.

Onun için, "Receb ayı tevbe ayıdır." demişler. Yâni kul ne yapacak?.. "Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet..." diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girecek.

Şa'ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.

Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler:

tevekkul.jpg
Regâib kelimesi Kur'an'da geçmemektedir. Ancak "reğabe"den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur'ân'da sekiz yerde geçmekte ve "reğabe"nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır .


Ayrıca, "Şüphesiz ALLAH’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, ALLAH’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin." (Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber’in ( a.s.m ) ( aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır: "

Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler:

quran2.jpg
• ALLAH,ü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder.

• Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne>
Ramazan ayı dışında
icon_alllah.gif
ALLAH,rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.
) [Ebu Yala>



• Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir>
“Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)
• İbn-i Abbas -radiyALLAH,u anh- Hazretleri: “Resulullah -sallALLAH,u aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)

rainkucuk.jpg
• Muhakkak zaman, ALLAH’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır."
(Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)
• "Recep ayı ALLAH’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır." (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)
Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b. Malik ( r.a. )'dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: "ALLAH,ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır."
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)
• Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene, ALLAH,ü teâlâ, kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder. Yalnız, 7 kimsenin duasını kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu günahlardan vazgeçmedikçe, duaları kabul olmaz.> [Saadet-i Ebediyye>

• Receb büyük bir aydır.
icon_alllah.gif
ALLAH bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, ALLAH istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında ALLAH,ü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti.
[Taberânî>
• Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler. [Ebû Muhammed>
• Hz. Aişe ( r.a ) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller ALLAH,ü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)


ramazandua3.jpg
• Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda günah işleyenin cezası da kat kat olur.
Hz. Hüseyin ( r.a) anlatır:
“Kâbe’yi tavaf ederken, yanık sesle ALLAH,ü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi.


Ona, “Sen kimsin, durumun ne böyle?” dedim. O kimse dedi ki:
“Adım Menazil... Ben çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan’ın ünlülerinden bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Receb ve Şaban aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı.

Bana, “ALLAH,ü Teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar” dedi. Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum.

Üzüntülü ve kırık kalble, “Bu aylarda oruç tutup, geceleri ibadet ediyorum. Beytullah’a gidip şerrinden korunmak için, ALLAH,ü teâlâdan yardım dileyeceğim” dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe’ye giderek, “Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et!” diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Beni gören, “Baba bedduasına uğramış kişi” derdi.”

Hz. Hüseyin, “Baban bu hâline ne dedi?” buyurdu. O genç, “Babamdan özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.” diyor. Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb’de yaptığı bu dua bereketiyle de Hak teâlâ ona şifa ihsan ediyor.

__________________
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Üç Aylara giriyoruz inşallah

Hızla gençleşmeye doğru koştuğumuzun farkındayız değil mi? Dikkat edin: Ölüme doğru değil; gençleşmeye doğru! Ebedî gençliğe doğru koşuyoruz hızla.
İşte bu üç ayda yaptıklarımız hızla kendisine koştuğumuz ebedî gençliğimizin ziyneti olacak, tâcı olacak, tahtı olacak.
Bu üç ay bunun için önemli. Mücevherat ayları da denebilir bu aylara bu açıdan. Bu üç aylarda alacağımız mücevheratı, ileride ebedî gençlikte başımıza, boynumuza, gönlümüze taç yapacağız, gerdanlık yapacağız.

Zülkarneyn Aleyhisselâm, ordusuyla bir gece yarısı geniş ve taşlıklı bir vadiden geçiyormuş. Birden ordusuna emretmiş:
“Ayağınıza takılan şeyleri alınız.”
Günlerdir yaya olarak dağları taşları tepe tepe yorgun ve bitkin düşen ordu için, bu emir çok da hoş gelmemiş. Mırıldanmışlar, dudak bükmüşler.
Ordu üçe bölünmüş. Bir kısmı:
“Aman sen de. Zaten yorgunuz. Bir de ayağımıza takılan şeyleri mi taşıyacağız. Bunu yapamayız” demiş ve emri dinlememiş.

Bir kısmı:

“Yorgunuz ama komutan emretti. Bütün bütün emri dinlemezsek olmaz. Ayağımıza takılan her şeyi de alamayız. Bari bir kısmını alalım” demiş ve emri kısmen dinlemiş.
Bir kısmı da:
“Yorgunuz ama komutanımızın emri var. Emri her şartta dinlemeliyiz” demişler ve ayaklarına takılan her şeyi toplamaya başlamışlar.

Sabah olunca bir de ne görsünler; gece geçtikleri vadi bir altın vadisi değil miymiş? O ayaklarına takılan şeyler de altın külçeleri. Yorgunluğa rağmen emri dinleyenler alabildiğine kârlı çıkmışlar. Emri dinlemeyenler ise ah vah etmişler. Ama artık iş işten geçmiş.

Evet: Genç de olsak, yaşlı da olsak; bizi bekleyen ve hızla kendisine doğru koştuğumuz ebedî gençliğe bakarak söylüyorum: Hepimiz genç hükmündeyiz!
Ve bu aylarda yaptıklarımız diğer aylarda yaptıklarımıza oranla daha yüksek feyizlerle hepimizin ebedî gençliğine ziynet olacak nitelikte. Yorgunuz belki. Bu sıcaklarda… Bu iş güç mevsiminde… Ama gelin, elimize, ayağımıza, gözümüze, gönlümüze takılan şeyleri toplayarak gidelim. Gelin bu aylarda hayırlarımızı arttırarak, salih amellerimizi arttırarak, iyiliklerimizi arttırarak, ibadetlerimizi arttırarak daha fazla ahiret ziynetini başımıza taç yapalım, boynumuza gerdanlık yapalım.

Temennimiz ve duâmız, bu yeni gençlik aylarının hepimize, bütün âlem-i İslâm’a hayırlar getirmesi.
Üç Aylara “Bismillah” dedik bugün. Recep, Şaban ve Ramazan aylarından ibaret Üç Aylar, maddî-mânevî feyiz ve bereket aylarıdır. Bilhassa maneviyatta Üç Ayların açtığı feyiz ve bereket çeşmesinden sakın sakın uzak kalmayalım.

Resûlullah Efendimiz (asm) bu mübarek aylar hakkında: “Recep ay’ı Allah’ın, Şaban ay’ı benim, Ramazan ay’ı ümmetimin ayıdır” buyurmuştur. Recep ay’ında Allah’ın gazabından ve Cehennem azabından Allah’ın rahmet ve mağfiretine sığınmalı ve her vesileyi Allah’ın rızasını kazanmak için bir fırsat bilmeli; Şaban ayında nafile ibadetleri arttırmalı, feyiz ve sevap hanemizi rahmet bulutlarının bereket sağanağına tutmalı; Ramazan ay’ında Cennet’e lâyık olacak derecede nefsi kötülüklerden ve kalbi günah kirlerinden arındırmalı, farz oruç ve namazla Allah’ın her emrine, “Lebbeyk!” diyerek, kalbimize incelik, duyarlılık ve kulluk bilinci kazandırmalıyız.
Ve artık bu duyarlılığı ömrün diğer günlerine de yaymalıyız. Yani Üç Aylar bittikten sonra da arınmış ve aydınlanmış bir ruh ile koca bir hayatı acı-tatlı göğüsleyebilmeliyiz.

Üç ayları, kabre doğru hızla akıp giden ömrümüz için bir manevî ve vicdanî muhasebenin de vesilesi yapmamız büyük ehemmiyet taşımaktadır. Çünkü aslolan üç ay değil; bütün ömrümüzdür. Mahkeme-i Kübrâ sadece üç ayla değil; bütün ömrümüzle ilgilidir. Büyük hesap üç aydan değil; bütün ömrümüzden sorulacaktır. Ebedî hayatın çekirdeği üç ay değil; bütün ömrümüzdür.

Cenâb-ı Hakk’ın, “Kullarımın arasına gir! Cennetime gir!” ezelî hitabına mazhar olmak ümidi ve niyazıyla, Üç Aylarınızı tebrik ediyorum.
 

_şimal_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2008
Mesajlar
3,231
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
emeklerinize yüreklerinize sağlık..
ALlah razı olsun..
 

ya mucib

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
1,037
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
34
ALLAH razı olsun ablacımm
ALLAH bu güzel gecenin mübarekligi hürmetine bizlerE merhamet etsin ve tüm günahlarııMIzdan arınmamızı nasip etsin inşaALLAH
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt