Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bu akşam hindistan'da (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Hz. Süleyman'ın sarayına kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. Nöbetçilere, hayati bir mesele için Hz. Süleyman'la görüşeceğini söyler ve hemen huzura alınır. Hz. Süleyman (a.s) benzi sararmış, korkudan titreyen adama sorar:

"Hayrola ne var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle bana..."

Adam telaş içinde:
"Bu sabah karşıma Azrail (a.s) çıktı. Bana hışımla baktı ve hemen uzaklaştı. Anladım ki, benim canımı almaya kararlı..."
"Peki ne yapmamı istiyorsun?"

Adam yalvarır:
"Ey canlar koruyucusu, mazlumlar sığınağı Süleyman! Sen her şeye muktedirsin. Kurt, kuş, dağ, taş senin emrinde. Rüzgarına emret de beni buradan ta Hindistan'a iletsin. O zaman Azrail (a.s) belki beni bulamaz. Böylece canımı kurtarmış olurum. Medet senden!"

Hz. Süleyman, adamın haline acır. Rüzgarı çağırır ve:
"Bu adamı hemen al. Hindistan'a bırak!" emrini verir. Rüzgar bu... Bir eser, bir kükrer. Adamı alır ve bir anda Hindistan'da uzak bir adaya götürür.

Öğleye doğru Hz. Süleyman, divanı toplayarak gelenlerle görüşmeye başlar. Bir de ne görsün, Azrail (a.s.) da topluluğun içine karışmış, divanda oturmaktadır. Hemen yanına çağırır:
"Ey Azrail! Bugün kuşluk vakti o adama neden hışımla baktın? Neden o zavallıyı korkuttun?" der. Azrail (a.s) cevap verir:
"Ey dünyanın ulu sultanı! Ben, o adama öfkeyle,hışımla bakmadım. Hayretle baktım. O yanlış anladı. Vehme kapıldı. Onu, burada görünce şaşırdım. Çünkü Allah (cc) bana emretmişti ki:
"Haydi git, bu akşam o adamın canını Hindistan'da al!"
"Ben de bu adamın yüz kanadı olsa, bu akşam Hindistan'da olamaz. Bu nasıl iştir, diye hayretlere düştüm. İşte ona bakışımın sebebi bu idi."

 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Selamün aleyküm kardeşim Rabbim razı olsun. Azrailden korkmadan hazırlığımızı yapalım ve gönül rahattlığı içinde emanetini teslim edelim .
Selam ve dua ile
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Tamam ölümü hatırlatmak güzelde böyle uydurma şeylere başvurmanın anlamı nedir..
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Tamam ölümü hatırlatmak güzelde böyle uydurma şeylere başvurmanın anlamı nedir..

uydurma olduğunu nerden biliyorsun ki senin bu aşağılayıcı yorumuna istediğin gibi cevap verip seninle polemiğe girmicem Rabbime emanet ol...
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Selamün aleyküm kardeşim Rabbim razı olsun. Azrailden korkmadan hazırlığımızı yapalım ve gönül rahattlığı içinde emanetini teslim edelim .
Selam ve dua ile

ve aleykümselam abi okuyan gözlerine sağlık, selam ve dua ile :a03:
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
uydurma olduğunu nerden biliyorsun ki senin bu aşağılayıcı yorumuna istediğin gibi cevap verip seninle polemiğe girmicem Rabbime emanet ol...

degerli kardeş...niye yalmnış anlıyorsunuz...gerçekten ama hikayede çok abartılı terimler var...hatta çok kptü sozler bile var...

mesela peygamberden Allah tan istemek gibi istemek...dogru Allah suleyman as a buyuk mal ve hukm etmede Allah a neye hukm vermişşse Suleyman da Allah ın istedgi sekilde hukm etmesini vermişdir ama...burda medet, sana sığındım gibi sozler peygambere bile yapılsa şirktir...

o ki kaldı azrail ona kotu baktı, ve ya sanki bilmiyormuş gibi ben bunun canini hindistanda almalıyıdm gibi sozler soyledi...hakkını helal et ama bu hayal urunu gibi geldi bana da...

guzel niyyetinize suphem yok..hakkınızı helal edin...
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
uydurma olduğunu nerden biliyorsun ki senin bu aşağılayıcı yorumuna istediğin gibi cevap verip seninle polemiğe girmicem Rabbime emanet ol...


Kardeşim cevabımda aşağılayıcı bir cümle yok.Rast gele her önünüze gelen yazıyıp yapıştır kopyalamayın bir bakın kaynağı var mı nerden geliyor.Neye dayandırılıyor...Biraz dikkat edin araştırın ya.
 

emine uslu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ara 2009
Mesajlar
61
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
emeğine sağlık arkadaşım güzelbi paylaşım bize herzaman hazırlıklı olmamızı ve son pişmanlıkğın fayda etmeyeçeğini çok güzel anlatıyor.............:a14:
 

Selçuk_lu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
161
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Hz. Süleyman'ın sarayına kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. Nöbetçilere, hayati bir mesele için Hz. Süleyman'la görüşeceğini söyler ve hemen huzura alınır. Hz. Süleyman (a.s) benzi sararmış, korkudan titreyen adama sorar:

"Hayrola ne var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle bana..."

Adam telaş içinde:
"Bu sabah karşıma Azrail (a.s) çıktı. Bana hışımla baktı ve hemen uzaklaştı. Anladım ki, benim canımı almaya kararlı..."
"Peki ne yapmamı istiyorsun?"

Adam yalvarır:
"Ey canlar koruyucusu, mazlumlar sığınağı Süleyman! Sen her şeye muktedirsin. Kurt, kuş, dağ, taş senin emrinde. Rüzgarına emret de beni buradan ta Hindistan'a iletsin. O zaman Azrail (a.s) belki beni bulamaz. Böylece canımı kurtarmış olurum. Medet senden!"

Hz. Süleyman, adamın haline acır. Rüzgarı çağırır ve:
"Bu adamı hemen al. Hindistan'a bırak!" emrini verir. Rüzgar bu... Bir eser, bir kükrer. Adamı alır ve bir anda Hindistan'da uzak bir adaya götürür.

Öğleye doğru Hz. Süleyman, divanı toplayarak gelenlerle görüşmeye başlar. Bir de ne görsün, Azrail (a.s.) da topluluğun içine karışmış, divanda oturmaktadır. Hemen yanına çağırır:
"Ey Azrail! Bugün kuşluk vakti o adama neden hışımla baktın? Neden o zavallıyı korkuttun?" der. Azrail (a.s) cevap verir:
"Ey dünyanın ulu sultanı! Ben, o adama öfkeyle,hışımla bakmadım. Hayretle baktım. O yanlış anladı. Vehme kapıldı. Onu, burada görünce şaşırdım. Çünkü Allah (cc) bana emretmişti ki:
"Haydi git, bu akşam o adamın canını Hindistan'da al!"
"Ben de bu adamın yüz kanadı olsa, bu akşam Hindistan'da olamaz. Bu nasıl iştir, diye hayretlere düştüm. İşte ona bakışımın sebebi bu idi."


Allah razı olsun kardeşim..

Sanıyorum Mevlana HZ. lerinin kitabında geçen güzel bir kıssa..

 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Ya İlahel Alemin Son anımızda İman ile Sana Ulaşmayı cümlemize nasip eyle...
Azrail Aleyhiselamın En Güzel Suretini Gören Bahtiyarlardan eyle...

ALLAH Razı olsun kardeşim...
Emeğinize sağlık...

ALLAHa emanet olunuz...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt