Kırk senedir evliyim.
Gerek yaşadıklarımdan gerekse gördüklerimden bazı şeyleri arz etmek istedim.
İnsanın hayırlısı insanlara faydalı olandır.
Hepsinden evvel insan kendi eşi için hayırlı olmalıdır.
Hayatın inişinde yokuşunda eş lazım. Yalnızlık ateşten gömlektir.
Evliliğin, yuvanın değerini herkes bilir. Hal böyleyken bazı kimseler eşinden şikayetçidir.
Halbuki her şeyde bir hayır vardır. Eğer hoşumuza gitmeyen bir halle karşılaşırsak hemen sormalıyız:
“Eşim bununla benden ne istiyor ? “
Özellikle genç evlilerin şikayetleri ve geçimsizlikleri dikkatimi çekiyor.
Elbette ki cenneti dünyada arayanlar onu bulamayacaktır.
Hayrı arayanlar, iyiliği, güzelliği birbirine tavsiye edenler, dünyada da cennet tadını alabilirler.
Dindar kimseler bol bol şükretmek zorundadır. Şikayete hakkımız yoktur.
Aile hayatımızda en önemli iki nokta vardır. Biri halimize razı olmak ikincisi nezaket, yani kibarlık.
Bir dindar, yuvasını cennet köşelerinden birine çeviremiyorsa kendini suçlu görmelidir.
Çünkü aile hayatına İSLAMiyet önem veriyor.
Eşimizin hoşuna gitmeyen halleri varsa İSLAMiyet ve insaniyet devreye girmeli.
Bu dikenli tarlayı gülistana çevirmeli.
ALLAH’ın müsaade edip de sevmediği tek şey boşanmaktır.
Çanta değil ki bırakıp gidelim. Boşananın kolu kopmuş gibi olur, büyük acılar çeker.
Dindarlara boşanmak hiç yakışmıyor. Biz yıkmayacağız, tamir edeceğiz.
Ne kadar boşanmış kimse gördümse hepsi berbat olmuştu.
Boşanmak için bana gelenlere evliliklerinin devamını tavsiye ettim. Bugün hepsi mesut.
Geçmiş günler aile hayatına kuvvet kazandırdı ve şimdi onlar dostlarına geçimli olmayı tavsiye ediyor.
Bizlere hayat veren hayatımızı devam ettiren ALLAH her halimizi bilmektedir. ALLAH’tan korkmalı ve utanmalı. Aile içi kavgalara son vermeliyiz.
İnsanca yaşamakla, Müslümanca yaşamak aynı manaya gelir.
İnsan ağlatmayacak, gözyaşı silecek, yara açmayacak, tedavi edecek, uzanan ellere yumruk sıkmayacak..
ALLAH için, insanlık için aile korunmalıdır.
Ayrılmak isteyenlerin manen bitip tükendiklerini zannediyorum.
Özellikle dindarlar kötü örnek olmamalıdır.
Dünyanın çeşitli yörelerinde ak saçlı eşlerin kol kola yürüdüklerini gördüm.
İSLAM ülkelerinde boşanmaya kalkanlar için gözyaşı döktüm.
Ne pahasına olursa olsun evlilik hayatı devam etmelidir. Çünkü yuva yıkılırsa geriye bir şey kalmaz.
Çoluk çocuğunuzla mesutça yaşayın, ALLAH’a emanet olunuz.
Hekimoglu Ismail
Gerek yaşadıklarımdan gerekse gördüklerimden bazı şeyleri arz etmek istedim.
İnsanın hayırlısı insanlara faydalı olandır.
Hepsinden evvel insan kendi eşi için hayırlı olmalıdır.
Hayatın inişinde yokuşunda eş lazım. Yalnızlık ateşten gömlektir.
Evliliğin, yuvanın değerini herkes bilir. Hal böyleyken bazı kimseler eşinden şikayetçidir.
Halbuki her şeyde bir hayır vardır. Eğer hoşumuza gitmeyen bir halle karşılaşırsak hemen sormalıyız:
“Eşim bununla benden ne istiyor ? “
Özellikle genç evlilerin şikayetleri ve geçimsizlikleri dikkatimi çekiyor.
Elbette ki cenneti dünyada arayanlar onu bulamayacaktır.
Hayrı arayanlar, iyiliği, güzelliği birbirine tavsiye edenler, dünyada da cennet tadını alabilirler.
Dindar kimseler bol bol şükretmek zorundadır. Şikayete hakkımız yoktur.
Aile hayatımızda en önemli iki nokta vardır. Biri halimize razı olmak ikincisi nezaket, yani kibarlık.
Bir dindar, yuvasını cennet köşelerinden birine çeviremiyorsa kendini suçlu görmelidir.
Çünkü aile hayatına İSLAMiyet önem veriyor.
Eşimizin hoşuna gitmeyen halleri varsa İSLAMiyet ve insaniyet devreye girmeli.
Bu dikenli tarlayı gülistana çevirmeli.
ALLAH’ın müsaade edip de sevmediği tek şey boşanmaktır.
Çanta değil ki bırakıp gidelim. Boşananın kolu kopmuş gibi olur, büyük acılar çeker.
Dindarlara boşanmak hiç yakışmıyor. Biz yıkmayacağız, tamir edeceğiz.
Ne kadar boşanmış kimse gördümse hepsi berbat olmuştu.
Boşanmak için bana gelenlere evliliklerinin devamını tavsiye ettim. Bugün hepsi mesut.
Geçmiş günler aile hayatına kuvvet kazandırdı ve şimdi onlar dostlarına geçimli olmayı tavsiye ediyor.
Bizlere hayat veren hayatımızı devam ettiren ALLAH her halimizi bilmektedir. ALLAH’tan korkmalı ve utanmalı. Aile içi kavgalara son vermeliyiz.
İnsanca yaşamakla, Müslümanca yaşamak aynı manaya gelir.
İnsan ağlatmayacak, gözyaşı silecek, yara açmayacak, tedavi edecek, uzanan ellere yumruk sıkmayacak..
ALLAH için, insanlık için aile korunmalıdır.
Ayrılmak isteyenlerin manen bitip tükendiklerini zannediyorum.
Özellikle dindarlar kötü örnek olmamalıdır.
Dünyanın çeşitli yörelerinde ak saçlı eşlerin kol kola yürüdüklerini gördüm.
İSLAM ülkelerinde boşanmaya kalkanlar için gözyaşı döktüm.
Ne pahasına olursa olsun evlilik hayatı devam etmelidir. Çünkü yuva yıkılırsa geriye bir şey kalmaz.
Çoluk çocuğunuzla mesutça yaşayın, ALLAH’a emanet olunuz.
Hekimoglu Ismail
